Hz.Musa'nın hayatınını özetlemek gerekirse yazar mısınız? Hz. Musa İbrani kabilelerini birleştiren Hz. Musa, Yahudiler'in...
Hz.Musa'nın hayatınını özetlemek gerekirse yazar mısınız?
Hz. Musa
İbrani kabilelerini birleştiren Hz. Musa, Yahudiler'in en büyük peygamberidir. Mukaddes Kitap'a nazaran, Tanrımın yardımıyla Mısır'daki İbraniler'in soyundan gelen İsrailoğullarını köÂlelikten kurtaran Musa, halkına Tanrı'nın yaÂsalarını, ibadetin ve günlük yaşamın kurallarıÂnı bildirmiştir. Mukaddes Kitap'ın Eski Ahit böÂlümündeki Tevrat ya da Tora olarak malum ilk beş kitabı Musa'nın yazdığı sanılmaktaÂdır.
Kuran'a nazaran Hz. Musa kitap indirilen ilk peygamberdir. Kurduğu dinin ismi Musevilik, kitabının ismi ise Tevrat'tır. Kuran'da ilk tektanrılı dinin kurucusu olarak onaylanan Musa, Hz. Muhammed'in geleceğini bildirÂmiştir. Kuran'da ve Mukaddes Kitap'ta Musa'nın yaşamına ilişkin bilgiler çoğu zaman çakışır. Bununla birlikte, Musa'nın mucizelerini gösteren pek çok efsaneleşmiş de vardır. Her iki kitap da Musa'nın Mısır'da köle olarak doğduğunu kabul eder. Yaşamış olduğu dönem kati olarak bilinmemekle beraber İÖ 14. yüzyılın sonlarında doğduğu ve İsrailoğulları'nın Mısır'dan çıkışına 13. yüzyılÂda önderlik etmiş olduğu sanılmaktadır.
Mukaddes Kitap'a nazaran, bir Mısır kralı İsrailÂoğulları'nın giderek çoğaldığını ve güçlendiğiÂni ifade ederek, yeni doğan her adam İbrani çocuğun öldürülmesini buyurdu. Musa doğÂduğunda anası onu bir süre sakladıktan sonrasında sazdan bir sepetin içinde Nil Irmağı kıÂyısındaki sazlıkların arasına bıraktı. Kız karÂdeşi Miryam, birazcık ilerde durarak ne olacağıÂnı gözledi. Irmakta yüzmeye gelen firavunun kızı bebeği buldu ve yanına alabilmek istedi. Miryam prensese bebeği emzirmek için kendi annesini getirdi. Anası tarafınca emzirilen Musa, prensesin oğlu olarak sarayda büyüdü.
Musa delikanlılık çağlarında, bir Mısırlı'nın İbrani bir köleyi dövdüğünü görmüş oldu. Mısırlı'yı öldürdükten sonrasında kaçmak zorunda kalan Musa, Midyan'a giderek (Kuran'da Medyan) Yetro isminde bir kâhine sığındı ve kızı Tsippora ile evliliğe ilk adımını attı. Orada senelerce çobanlık yapmış oldu.
Bigün mukaddes bir dağda asla sönmeden yanan çalılıklar arasından Tanrı'nın kendisiyÂle konuştuğunu duydu. Tanrı ondan Mısır'a geri dönmesini ve İsrailoğullarını Mısır'dan çıkarmak için firavuna başvurmasını istedi. Musa ona ismini sorunca Yahve (Yehova) diye yanıtladı ve Tanrı bulunduğunu kanıtlamak için mucizeler gösterdi. Tanrı, Musa Mısır'a giÂderken yolda ağabeyi Harun ile karşılaşmasıÂnı sağlamış oldu.
Musa ve Harun firavundan halklarını özgür bırakmasını istediler. Firavun bu durumu kabul etmedi ve İsrailoğulları üstündeki baskıyı artırdı. Bunun üstüne Musa ve Harun, Mısır' da bir takım yıkıma yol açan mucizeler gösterdiler. 10 büyük yıkımın sonuncusunda, firavunun oğlu da içinde olmak suretiyle, Mısırlı ailelerden her birinin en büyük oğlu ölünce, firavun İsrailoğulları'nın gitmesine izin verdi. Musa, onları bir araya topladı ve seyahat başladı. Yahudiler Mısır'dan kaçışlarını buÂgün de Hamursuz Bayramı olarak kutlarlar.
Gitmelerine izin verdikten sonrasında pişman olan firavun İsrailoğulları'nın arkasından askerÂlerini yolladı. Yola çıkanlar firavunun askerleriyle Kızıldeniz arasına sıkıştı. Musa yardım isteyince Tanrı ona, asasını kullanarak denizÂde yol açmasını söylemiş oldu. Musa asasını kaldırdı ve deniz ikiye ayrıldı. İsrailoğulları ortadaki toprak yoldan ilerleyerek kolaylıkla karşı kıyıya geçtiler, ama onları izleyen Mısırlı askerlerin tümü deniz tekrardan birleşince boÂğuldu.
Uzun süre çölde seyahat icra eden İsrailoğulları, Sina Dağı'na geldiklerinde Tanrı, Musa' ya dağa çıkmasını buyurdu ve ona On Buyruk yazılı iki taş tablet verdi. Musa dağda uzunca bir süre kalınca İsrailoğullar'ı kuşkuya düştü ve kendilerine altından bir dana yaparak ona tapınmaya başladılar. Dağdan indiğinde olup biteni gören Musa, öfkeyle elindeki tabletleri yere atarak kırdı. Bir süre sonra tekrardan Sina Dağı'na çıkan Musa yeni tabletlerle döndü. Bu kez çok özenle korunan iki tablet, Ahit Sandığı denen üstü altın kaplama ve bezemeÂli büyük bir sandığın içine kondu. Ahit Sandığı, İsrailoğulları'nın çölde dolaştıkları süre içinde dinsel törenlerini yürüttükleri taşınabilir tapınakları olan Tabernaculum'a yerleştirildi.
On Buyruk, Tann'nın tek bulunduğunu, İsrailoğulları için başka Tanrı olmadığını bildirir ve puta tapmayı yasaklar. Ana babaya saygı gösterilmesini, haftanın altı günü çalışılmasını ister. Bununla birlikte hırsızlık yapmayı, adam öldürÂmeyi, yalan yere tanıklık yapmayı, evlilik dışı ilişki oluşturmayı, komşunun malına ve ırzına göz dikmeyi haram sayar. Bu emirlere ek olarak Musa yolculukları süresince İsrailoğulları için günlük yaşamlarını düzenleyen kuralları da koydu.
Sonunda mukaddes sayılan Kenan toprakları göründü. Musa bu durumu Pisga Dağı'nın bir tepeÂsinde izledikten sonrasında öldü; iyi mi öldüğü ve nereye gömüldüğü bilinmemektedir. Yetro önderliğindeki İsrailoğullarının Şeria Irmağı' nı geçerek Kenan'a yerleşmeleriyle 40 yıl devam eden seyahat bitmiş oldu. Bu bölge bir süre sonra Filistin olarak anıldı.
Mustafa kemal atatürk'ün yaşamı hakkında bilgi verir misiniz?
Cemiyet yaşamı hakkında bilgi verir misiniz?
Ahi Evran ve Mevlana'nın yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
İbrani kabilelerini birleştiren Hz. Musa, Yahudiler'in en büyük peygamberidir. Mukaddes Kitap'a nazaran, Tanrımın yardımıyla Mısır'daki İbraniler'in soyundan gelen İsrailoğullarını köÂlelikten kurtaran Musa, halkına Tanrı'nın yaÂsalarını, ibadetin ve günlük yaşamın kurallarıÂnı bildirmiştir. Mukaddes Kitap'ın Eski Ahit böÂlümündeki Tevrat ya da Tora olarak malum ilk beş kitabı Musa'nın yazdığı sanılmaktaÂdır.
Kuran'a nazaran Hz. Musa kitap indirilen ilk peygamberdir. Kurduğu dinin ismi Musevilik, kitabının ismi ise Tevrat'tır. Kuran'da ilk tektanrılı dinin kurucusu olarak onaylanan Musa, Hz. Muhammed'in geleceğini bildirÂmiştir. Kuran'da ve Mukaddes Kitap'ta Musa'nın yaşamına ilişkin bilgiler çoğu zaman çakışır. Bununla birlikte, Musa'nın mucizelerini gösteren pek çok efsaneleşmiş de vardır. Her iki kitap da Musa'nın Mısır'da köle olarak doğduğunu kabul eder. Yaşamış olduğu dönem kati olarak bilinmemekle beraber İÖ 14. yüzyılın sonlarında doğduğu ve İsrailoğulları'nın Mısır'dan çıkışına 13. yüzyılÂda önderlik etmiş olduğu sanılmaktadır.
Mukaddes Kitap'a nazaran, bir Mısır kralı İsrailÂoğulları'nın giderek çoğaldığını ve güçlendiğiÂni ifade ederek, yeni doğan her adam İbrani çocuğun öldürülmesini buyurdu. Musa doğÂduğunda anası onu bir süre sakladıktan sonrasında sazdan bir sepetin içinde Nil Irmağı kıÂyısındaki sazlıkların arasına bıraktı. Kız karÂdeşi Miryam, birazcık ilerde durarak ne olacağıÂnı gözledi. Irmakta yüzmeye gelen firavunun kızı bebeği buldu ve yanına alabilmek istedi. Miryam prensese bebeği emzirmek için kendi annesini getirdi. Anası tarafınca emzirilen Musa, prensesin oğlu olarak sarayda büyüdü.
Musa delikanlılık çağlarında, bir Mısırlı'nın İbrani bir köleyi dövdüğünü görmüş oldu. Mısırlı'yı öldürdükten sonrasında kaçmak zorunda kalan Musa, Midyan'a giderek (Kuran'da Medyan) Yetro isminde bir kâhine sığındı ve kızı Tsippora ile evliliğe ilk adımını attı. Orada senelerce çobanlık yapmış oldu.
Bigün mukaddes bir dağda asla sönmeden yanan çalılıklar arasından Tanrı'nın kendisiyÂle konuştuğunu duydu. Tanrı ondan Mısır'a geri dönmesini ve İsrailoğullarını Mısır'dan çıkarmak için firavuna başvurmasını istedi. Musa ona ismini sorunca Yahve (Yehova) diye yanıtladı ve Tanrı bulunduğunu kanıtlamak için mucizeler gösterdi. Tanrı, Musa Mısır'a giÂderken yolda ağabeyi Harun ile karşılaşmasıÂnı sağlamış oldu.
Musa ve Harun firavundan halklarını özgür bırakmasını istediler. Firavun bu durumu kabul etmedi ve İsrailoğulları üstündeki baskıyı artırdı. Bunun üstüne Musa ve Harun, Mısır' da bir takım yıkıma yol açan mucizeler gösterdiler. 10 büyük yıkımın sonuncusunda, firavunun oğlu da içinde olmak suretiyle, Mısırlı ailelerden her birinin en büyük oğlu ölünce, firavun İsrailoğulları'nın gitmesine izin verdi. Musa, onları bir araya topladı ve seyahat başladı. Yahudiler Mısır'dan kaçışlarını buÂgün de Hamursuz Bayramı olarak kutlarlar.
Gitmelerine izin verdikten sonrasında pişman olan firavun İsrailoğulları'nın arkasından askerÂlerini yolladı. Yola çıkanlar firavunun askerleriyle Kızıldeniz arasına sıkıştı. Musa yardım isteyince Tanrı ona, asasını kullanarak denizÂde yol açmasını söylemiş oldu. Musa asasını kaldırdı ve deniz ikiye ayrıldı. İsrailoğulları ortadaki toprak yoldan ilerleyerek kolaylıkla karşı kıyıya geçtiler, ama onları izleyen Mısırlı askerlerin tümü deniz tekrardan birleşince boÂğuldu.
Uzun süre çölde seyahat icra eden İsrailoğulları, Sina Dağı'na geldiklerinde Tanrı, Musa' ya dağa çıkmasını buyurdu ve ona On Buyruk yazılı iki taş tablet verdi. Musa dağda uzunca bir süre kalınca İsrailoğullar'ı kuşkuya düştü ve kendilerine altından bir dana yaparak ona tapınmaya başladılar. Dağdan indiğinde olup biteni gören Musa, öfkeyle elindeki tabletleri yere atarak kırdı. Bir süre sonra tekrardan Sina Dağı'na çıkan Musa yeni tabletlerle döndü. Bu kez çok özenle korunan iki tablet, Ahit Sandığı denen üstü altın kaplama ve bezemeÂli büyük bir sandığın içine kondu. Ahit Sandığı, İsrailoğulları'nın çölde dolaştıkları süre içinde dinsel törenlerini yürüttükleri taşınabilir tapınakları olan Tabernaculum'a yerleştirildi.
On Buyruk, Tann'nın tek bulunduğunu, İsrailoğulları için başka Tanrı olmadığını bildirir ve puta tapmayı yasaklar. Ana babaya saygı gösterilmesini, haftanın altı günü çalışılmasını ister. Bununla birlikte hırsızlık yapmayı, adam öldürÂmeyi, yalan yere tanıklık yapmayı, evlilik dışı ilişki oluşturmayı, komşunun malına ve ırzına göz dikmeyi haram sayar. Bu emirlere ek olarak Musa yolculukları süresince İsrailoğulları için günlük yaşamlarını düzenleyen kuralları da koydu.
Sonunda mukaddes sayılan Kenan toprakları göründü. Musa bu durumu Pisga Dağı'nın bir tepeÂsinde izledikten sonrasında öldü; iyi mi öldüğü ve nereye gömüldüğü bilinmemektedir. Yetro önderliğindeki İsrailoğullarının Şeria Irmağı' nı geçerek Kenan'a yerleşmeleriyle 40 yıl devam eden seyahat bitmiş oldu. Bu bölge bir süre sonra Filistin olarak anıldı.
Hz. Musa çok zor bir ortamda dünyaya geldi. Dünyaya geldiği anda dahi yaşamı tehlikedeydi. Firavun tüm yeni doğan adam evlatları öldürüyor, kız evlatları ise kölelik yapması için sağ bırakıyordu. İşte, Hz. Musa bu şekilde bir çekince içinde kölelerin içinde öldürülme tehdidiyle yaşamaya başladı. Anası de Hz. Musa için kaygı ediyordu. Bu endişesi Allah'tan almış olduğu ilhama kadar da sürdü:
Musa'nın annesine: "Onu emzir, eğer onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu Bizler sana yine geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız" diye vahyettik (bildirdik). (Kasas Suresi, 7)
Mustafa kemal atatürk'ün yaşamı hakkında bilgi verir misiniz?
Cemiyet yaşamı hakkında bilgi verir misiniz?
Ahi Evran ve Mevlana'nın yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
YORUMLAR