Türk-İslam kültüründe etkili olan bir tasavvufi hareket olan Alevilik-Bektaşilik ile ilgili maddeler halinde kısa bilgilerin yer aldığı yazı...
Türk-İslam kültüründe etkili olan bir tasavvufi hareket olan Alevilik-Bektaşilik ile ilgili maddeler halinde kısa bilgilerin yer aldığı yazımız. Alevilik-Bektaşilik nedir?
Sözlük anlamına göre Alevi, Hz. Ali taraftarı olan kimse demektir.
Alevilik ve Bektaşilik, inanç ve ahlak esasları ve edebiyatları bakımından ortaktırlar.
En temel farklılık, Bektaşi kitlelerin daha çok şehirde yaşamalarına karşın, Alevilerin göçebe/yarı göçebe çevrelerde yaşamaları şeklinde ortaya çıkmış sosyal bir farklılıktır. Ancaktarihsel olarak doğru olan bu sosyal farklılık günümüzde anlamını yitirmeye başlamıştır.
Alevilik-Bektaşilik düşüncesi, kültürümüzde önemli etkileri olan tasavvufi bir yorumdur.
Bektaşilik düşüncesinin kurucusu Hacı Bektaş-ı Veli, Pir-i Türkistan olarak anılan Hoca Ahmet Yesevi’nin Allah sevgisi ve güzel ahlakı esas alan öğretilerini Anadolu’da yaygınlaştırmıştır.
Alevilik günümüze daha çok sözlü kaynaktan ulaşmıştır. Sözlü gelenek nesilden nesile aktarılan bilgi ve uygulamalar ile dedelerin günümüze ulaştırdığı bilgilerdir.
Hacı Bektaş-ı Veli’nin Vilayetname ve Buyruklar adlı eserleri ile, ozanlartarafından söylenmiş deyiş ve nefesler, Alevilik-Bektaşilik düşüncesinin temel kaynakları arasında yer almaktadır.
Vilayetname’de eski Türk inançlarına dair bazı inanç motifleri görüldüğü gibi daha kadim bir anlayış olarak başta Allah inancı ve Hz. Muhammed’in peygamberliği olmak üzere İslami inanç esaslarına atıflar bulunmaktadır.
Alevilik düşüncesinin önemli kaynaklarından biri olan Buyruklarda zikir, tövbe, ilahi aşk, insan-ı kâmil, tevazu ve murakabe gibi tüm tasavvufi yorumların ortak kavramlarına yer verilir.
Alevilik-Bektaşilikle ilgili bazı kavram ve deyimler şunlardır: Deyiş, nefes, üç sünnet yedi farz, muharrem orucu, mürebbi, musahip, pir, dede, talip, semah, cem, rehber, gözcü, çerağcı, saka-ibriktar, sofracı, kurbancı, peyik, oniki hizmet.
Alevilik-Bektaşilik düşüncesi diğer tasavvufi ekollerde de olduğu gibi ahlaki prensipler üzerinde önemle durur.
Alevilerde inanç ve ibadet anlayışının kendine özgü yönleri bulunmaktadır. Bu anlayışın temeli biçimden çok özü esas almasına dayanır.
Eline, diline, beline sahip olmayan, insanı sevmeyen olgunlaşmamış insanların ibadetleri de boşunadır. Bu kişiler cem törenlerine alınmadıkları gibi toplumdan da dışlanırlar.
Alevi inancının temeli Hak (Allah)-Muhammed-Ali sevgisine dayanır. Bunun yanında Ehlibeyt ve Oniki imam sevgisi de önemli bir yer tutar.
Ehlibeyt sözcük olarak ev halkı demektir. Ev halkı yani Ehlibeyt Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fa-tıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşmaktadır. Oniki imamlar, Alevilerin Hz. Muhammed’den sonra önder olarak tanıdıkları Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın soyundan gelen kişilerdir
Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil (olgun) insan olma ilkelerini Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin tespit ettiğine inanılır.
Dört Kapı Şunlardır:
Her kapının on makamı vardır. Böylece toplam kırk makam etmektedir.
Alevi Bektaşilikte önemli kavramlardan bazıları şunlardır:
Cem ve Cemevi
Cem, insanları bir araya toplamak anlamına geldiği gibi tasavvufta her şeyden vazgeçerek Allah’la bir olma haline de denir.
YORUMLAR