MAĞBUN sıf. (ar. ğabn, aldanma'dan mağbün). Esk. 1. Aldanmış, alışverişte kandırılmış. 2. Şaşkın, şaşırmış: "Katleder, hem...
MAĞBUN sıf. (ar. ğabn, aldanma'dan mağbün). Esk.
1. Aldanmış, alışverişte kandırılmış.
2. Şaşkın, şaşırmış: "Katleder, hem reddeder, feryad eden mağbûndur" (Natıki).
3. Mağbun etmek, aldatmak, şaşırtmak: "Dertmendle- rin hod-feryad-ı enini ve âh-ı hazini gönülleri mecnun ve mağbun ederdi" (A.R. Altınay). || Mağbun olmak, aldanmak, şaşırmak.
Mandala pembesi, ipeği morumsu, dayanıklı bir pembeye boyamada kullanılan safraninler grubundan boyarmadde.
1. Aldanmış, alışverişte kandırılmış.
2. Şaşkın, şaşırmış: "Katleder, hem reddeder, feryad eden mağbûndur" (Natıki).
3. Mağbun etmek, aldatmak, şaşırtmak: "Dertmendle- rin hod-feryad-ı enini ve âh-ı hazini gönülleri mecnun ve mağbun ederdi" (A.R. Altınay). || Mağbun olmak, aldanmak, şaşırmak.
Mandala pembesi, ipeği morumsu, dayanıklı bir pembeye boyamada kullanılan safraninler grubundan boyarmadde.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR