Olay çevresinde oluşan edebî metinler

OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBİ METİNLER Edebi eserleri sınıflandırırken bunların düşünce eserleri ve sanat eserleri olmak üzere gruplandırma...

OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBİ METİNLER

Edebi eserleri sınıflandırırken bunların düşünce eserleri ve sanat eserleri olmak üzere gruplandırmak mümkündür. Düşünce eserleri okuyucuyu bilgilendirmeye yönelik metinlerdir. Bunlara öğretici metinler de denir. Makale, deneme, fıkra, sohbet, anı, gezi yazısı, röportaj bu tür eserlerin örneklerini oluşturur. Sanat eserleri ise duygu ve coşkuyu dile getirenle (şiirler) ile olaya dayalı metinler olmak üzere iki ana grupta değerlendirilir.
Olay çevresinde ya da olaya bağlı olarak yer, kişi ve zaman belirtilerek gelişen edebi metinler: roman, öykü, masal, fabl, manzum öykü, halk öyküsü, olaya dayalı mesneviler ve tiyatrolardır.
Bu metinler teknik özellikleri bakımından iki bölümde incelenir. Bunlar: Anlatmaya dayalı olanlar ve göstermeye dayalı olanlardır.
Tiyatro göstermeye bağlıdır, diğerleri ise olay çevresinde gelişen anlatmaya bağlı edebi metinlerdir.
Olay çevresinde gelişen edebi metinleri iki grupta değerlendirmek gerek:
1. Geleneksel Tiyatro
A) Karagöz oyunu
B) Ortaoyunu
C) Meddah
D) Köy seyirlik oyunları
2. Modern Tiyatro
A) Trajedi
B) Komedi
C) Dram
D) Opera ve müzikli tiyatro

ANLATMAYA VE GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLERİN TEMEL BENZERLİKLERİ
❖ Her iki grup metin de olaya bağlı gelişir.
❖ İkisi de aktardığı olayları bir plan dahilinde sıralar.
❖ İki grup metinlerde de olayın gerçeğe benzemesine özen gösterilir.
❖ Olayların yeri, zamanı bellidir.
❖ Her iki türde de kişiler önem kazanır ve ana kişiler etrafında yardımcı kişiler yer alır.
❖ Olayın aktarımı sırasında doğa ve kişi betimlemelerine önem verilir. Bu özellik türden tür değişse de bu tür gruplarının ortak özelliğidir.
❖ Olaylar serim-düğüm- çözüm bölümleri içinde akıtılır.
❖ Her ikisinde de bir ana olay ve bu ana olayın etrafında gelişen birçok yan olay vardır.
❖ Her ikisinde olay anlatımı esnasında edebi bir estetik, aktarım güzelliği olur.

ANLATMAYA VE GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLERİN FARKLI YANLARI
❖ Anlatmaya bağlı edebi metinlerde olayın bir anlatıcısı vardır. Göstermeye bağlı edebi metinlerde ise olay kişilerin(Oyuncuların) canlandırmasıyla aktarılır.
❖ Anlatmaya bağlı edebi metinlerde çok farklı olaylar kurgulanırken göstermeye bağlı edebi metinlerde daha çok bireyin sosyal hayatta karşılaştığı dürünlar öne çıkarılır.
❖ Olaya bağlı edebi metinlerde yazar bir bakış açısıyla verir. Göstermeye bağlı metinlerde dekor, sahne, makyaj ve diğer unsurlarla canlandırma öne çıkar. Bakış açısının verilmesinde görsellikler öne çıkar.
❖ Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yazarın anlatma gücü öne çıkarken göstermeye bağlı edebi metinlerde oyuncunun canlandırma yeteneği etkilidir.
❖ Anlatmaya bağlı edebi metinlerde sanatlı üslubun yer aldığı kurallı, uzun cümleler yer alırken göstermeye bağlı edebi metinlerde günlük hayatta kullandığımız kısa, devrik cümleli, günlük ve yarı hitabet üsluplu anlatım öne çıkar.

METİN VE ZİHNİYET
Bir edebi eser o eserin yazarının kişilik özellikleri, inanç durumu, kültürel donanımı ve eğilimleri, siyasi anlayış ve yaklaşımı, felsefi nitelikleri, ekonomik ve sosyal durumunun etkisinde oluşturulur. Pek tabiidir ki eser yazarının bu niteliklerini taşır. Bununla da kalmaz, eser oluşturulduğu çağın ve çevrenin her özelliğinden etkilenir.
Yukarıda dile getirilen özellikler yazarın özel dünyasını oluşturur. Yazarın düşüncesini, kişiliğini eserine yansıtması eserin “ZİHNİYET” ini meydana getirir.
Oğuz Kağan Destanında şu küçük dizeler ye alır.
“Takı taluy takı müren Kün tu bolsun gök kurıkan”
Bu dizelerde Türkler daha çok nehir, yani yurt istemekteler ve gök kubbeyi yurtlarının çadırı, güneşi de egemenliklerinin eşsiz bayrağı olarak tasarlamaktadırlar, dizeleri o zaman Türklerin nasıl sınırsız bir devlet, egemenlik tasarladıklarını ortaya korumaktadır. Şu küçücük şiir söylendiği dönemin siyasi yaklaşımını gayet net bir şekilde belirtmektedir. Her eserde bunun gibi birçok yansıma vardır. İşte bu yansımalar o eserin zihniyetini oluşturur.
Yüzyılların, medeniyetlerin ve insanlığın koşulları, erekleri, ıztırapları değiştikçe eserlerin zihniyet yansımaları da değişmektedir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında farklı yaklaşımlar ortaya çıkarken İslamiyetin etkisindeki Türk edebiyatında etkisinde kalındığı Arap-İran kültür ve değerlerinin yansımaları ortaya çıkmaktadır. Batı etkisindeki edebiyatımızda da edebiyat akımlarının yanı sıra hümanizm, demokrasi, evrensel değerler, daha farklı felsefi akımlar kendisini hissettirir.
Türkiye’de daha dar zaman aralıklarında hatta aynı zamanda bile farklı zihniyetlerin eserlere yansıdığını görmekteyiz. Cumhuriyet dönemi edebiyatımız bu bakımdan oldukça renklidir. Aynı dönemde birbirinden çok farklı anlayışlara bağlı edebi eserler oluşturulmuştur. Bu bakımdan bireyin esere yansıması Cumhuriyet döneminde daha çok belirmiştir.

A. METNİN YAPISAL UNSURLARI (OLAY ÖRGÜSÜ, KİŞİ-KİŞİLER,
YER VE ZAMAN)
Olay çevresinde gelişen her edebi metine dört temel unsur bulunur. Bunlar olay, kişi yer ve zamandır. Masal ve fabllar gibi fantastik türlerde zaman ve yer net belli olmayabilir.
Olay Örgüsü: Öykülerde genelde tek olay işlenir. Bu olayın yanında küçük olaylar da işlenir. Olay, kişinin (kahramanın) başından geçenler veya kahramanların iç çatışmaları sonucu ortaya çıkan durum veya olaylardır. Durum öykülerinde olay ya yoktur ya da yok denecek kadarazdır. Romanlarda ise birana olayın etrafında süren olaylar dizisi vardır. Edebi eser incelendiğinde olaylar oluş sırsına göre tespit edilir. Olayların gerçeklikle ilgisi belirlenir. Olaylar, genelde eserdeki somut gerçekliklerdir. Ancak eserdeki hayal, sosyal değişmeler, iç çatışmalar da geçekliği gözlenmesi zor olan olaylardır.
Kişiler: Edebi metinlerde olayları yaşayanlar kişi veya kahramandır. Öykülerde kişi sayısı azdır veya birkaç tanedir. Romanlarda ise bu sayı daha fazladır. Kişiler tip veya karakter olmak üzere iki gruba ayrılır. Benzerlerinin niteliklerini üzerinde toplayan ya da sosyal yapının niteliklerini taşıyan kahramanlar birer “Tip” tir. Tipler belli bir zümreyi, grubu, halk katmanını, meslek grubunu temsil eder. Köylü tipi, kentli tipi, memur tipi, Türk tipi gibi... Bireysel özellikleri taşıyan, bireyin ayırt edici özelliklerinin öne çıktığı kahramanlar ise “Karakter” dir.
Edebi eserler okunduktan sonra kahramanlar belirlenir. Bunlar birinci derecede önemli olanlar, ikinci derecede önemli olanlar diye gruplandırılır. Asıl kahramanla ilişkileri gözden geçirilir. Olaylardaki aktiflikleri veya pasiflikleri belirlenir. Kahramanların fiziki ve ruhsal portreleri ortaya konur. Bunlar tip veya karakter oluşlarına göre gruplandırılır.
Mekân (Yer): Anlatmaya dayalı edebi metinlerde olay bir mekân içinde geçer. Bu mekân (yer) bir saray, konak, iş hanı, okul, hastane, sokak, piknik alanı, savaş meydanı veya hayatın yaşandığı herhangi bir yerdir. Olayın geçtiği yer amaca göre tasvirlerle okuyucuya sunulur. Eser incelemesi sırasında olayın geçtiği yer veya yerler belirlenir, buralarla ilgili betimlemeler bulunur. Bu işler yapılırken ayrıntılardan kaçınılır.
Zaman: Anlatmaya bağlı edebi metinlerde zaman olayın başlaması ile bitmesi arasında geçen zamandır.



Bu zaman birkaç saat, birkaç gün olabileceği gibi daha uzun süreleri de kapsayabilir. Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı romanında sayısız olaylar bir güne sığdırılmıştır. Nehir roman dizilerinde birkaç yüzyıla yayılan olaylar ele alınabilir. Anlatmaya bağlı edebi eserlerde iki türlü zaman vardır. Bunların ilki içinde bulunulan, olayın yaşandığı “Gerçek Zaman” dır. İkincisi ise kahramanın geçmiş zaman içinde yaşatılması ve orada yaşadıklarını aktarılmasıyla ortaya çıkan “Kozmik Zaman” dır. Eser incelemesinde olayın zaman unsuru belirlenir. Olayların zamanın şartlarına uyup uymadıkları gerekçeleriyle belirlenir.
Tema: Yazarı metni yazmaya iten sebep metnin temasıdır. Yani yazarın metni oluşturma amacı temayı verir. Bu bakımdan tema konu değildir, ana fikir hiç değildir. Tema genelde soyuttur, konu somuttur. Tema tespit edildikten sonra temanın zamanla, yerle ve kahramanların durumlarıyla ilişkisi belirlenir.
Dil ve Anlatım: Edebi metinlerde anlatım olgusu oldukça önemlidir. Edebi eseri oluşturan (yazar) rastgele bir anlatımla eserini bitiremez ve okuyucunun karşısına çıkamaz. Edebiyat sanatı böyle birgelişigüzelliği kaldırmaz ve böyle bir durum ortaya çıkarsa ağır eleştiriye zemin hazırlamış olur. Yüzlerce sayfa sürebilecek olan bir anlatımda belli bir düzen ve amaca yönelik niteliklerin bulunması gerekir.
Bize edebi eserde kullanılan sözcükler, bu sözcüklerin zamanla uyuşması, ses değerleri, sözcüklerin olaylarla bütünleşmesi dikkat edilecek özelliklerdendir. Roman veya öyküyü oluşturan cümlelerin uzunluğu, kısalığı; devrikliği, kurallılığı o eserin okuyucu tarafından sevilmesini sağladığı gibi aksi de olabilmektedir. Oldukça edebi bir üslup içinde olaylar unutturulmamalı ama aktarım da dilin sanatsal imkânlarından da büsbütün yoksun bırakılmamalı. Anlatım yalın mı, sanatlı mı, değerlendirilmelidir. Kahramanların yerel ağızlarıyla mı, ulusal dille mi konuşturulduğu belirlenmeli. Bu özellik eser için oldukça önemlidir. İnci kişinin ağzından aktarıldığının belirlenmesi gerekir. Olaylar kahramanın ağzından aktarılıyorsa “geldim, yaptım, aldım ...” gibi eylemler birinci şahıs çekimleriyle verilir. Ancak yazar bir kenarda durmuş da gözlemci bakış açısıyla olayları aktarıyorsa “yaptı, geldi, gitti...” üçüncü kişiye göre çekimlenmiş eylemlere yer verecektir. Edebi eserde dilin daha çok hangi işlevde kullanıldığı da ortaya konur.
Edebi metinlerde dil doğal dil olarak karşımıza çıkmaz. Sözcüklere yeni anlamlar yüklenir. Olayın yaşandığı çevrenin, zamanın ve kahramanların özellikleri, sosyal, kültürel durumları esere yansıtılır. Eseri bireysellikten çıkarıp topluma ve çağa mal eden en önemli unsur dil ve anlatımdır. Yazarın vermek istediği mesaj ve temanın aktarılmasında dil ve anlatımın etkisi büyüktür. Edebi metinler her şeyden önce bir iletişim aracıdır. Bu aracın en etkili yönü dildir. Maharet dili amaca yönelik kullanmadadır. Bunu başaran yazar okuyucusuyla yeterli etkileşimi yapar ve kalıcılaşır. Anlatmaya dayalı edebi metinlerde dil sanatsa, yani şiirsel işlevde kullanılır. Çünkü bu metinlerde sözcüklere her kullanımında farklı anlamlar yüklenebilir.
Edebi eserin anlatımında önemli bir özellik de “Bakış Açısı” dır. Anlatmaya bağlı edebi metinlerde üç tür bakış açısı vardır.
İlahi Bakış Açısı: En eski ve yaygın bakış açısıdır. Bu bakış açısına göre yazar, ana belirleyicidir. Kahramanların başından geçecekleri bilir. Yazar sınırsız bir bakış açınsa sahiptir. Kahramanların gizli konuşmalarını, kafalarından geçeni bilir. Öyküde bulunan bütün kahramanların özelliklerini, nerede ne yapabileceklerini bilir veya belirler. Olayları hızlandırır veya yavaşlatır. Olaylara kendi yorumlarını ekleyebilir.
Kahraman Bakış Açısı: Bu bakış açısında “BEN” vardır. BU ben, kahraman veya gözlemci olabilir. Olayı anlatan kişinin bilgisi, deneyimi, kabiliyeti edebi esere nitelik kazandırır. Olaylar anlatıcının başınfdan geçtiği gibi ya da gözlemcinin tespit ettiği biçimiyle aktarılır.
Gözlemci Bakış Açısı: Olaylar gözlemlendiği gibi aktarılır. Bu bakış açısında yazar duruma müdahale etmez. Anlatım nesneldir. Olaylar anlatılmak yerine göz önünden geçiriliyor hissi uyandırılır. Böylece sanatsal bir izlenim amaçlanır. Etki gücü yüksektir. Buna olay içinde yaşatma da denir. Olayların akışı ve aktarımı kahramanların iç dünyalarını ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Kahramanların olaylara girişleri, olaydaki etkileri onların duygu ve düşüncelerini belirtir.
Metin ve Gelenek: Gelenek sözcüğü “gelmek” ten türetilmiştir. Terim anlamında ise alışılmış yaygın ve genel tavır, anlayıştır. Sanatçıların bağlı olduğu genel tavrı bildirir.
Sanatçılar birer kültür adamıdırlar. Kültürel etkinlikler geçmişten etkilenir ve yararlanır. Sanatçılar geçmişten
veya çağdaşlarından aldıklarına kendilerinden de birçok değer ve yorumları katar ve hem gelenek dediğimiz geçmişten gelen sanatsal akışa bağlı hem de özgünlüğü olan eserler meydana getirir. Geleneğe bağlılığın belirtileri kullanılan sözcük dağarcığıyla yani dil ve anlatım özellikleriyle, tema anlayışıyla, biçim ve kurgu özellikleriyle ortaya çıkar. Kısacası metnin eski sanatsal anlayışlarla etkin gelenekle İlişkisini ortaya koyar. İslamiyet’ten önceki şiirimizin ses, konu, biçim, dil ve anlatım özellikleri halk ozanları arasında hala yaşamaktadır. Mesnevi nazım şeklini kullanmaya başladıktan sonra oluşturulan son mesnevide ilk mesnevinin açık izleri mevcuttur. Hatta Batılı anlamdaki tiyatro edebiyatımıza girdiğinde hemen ona Karagöz veya Ortaoyununun özelliklerini taşımadık mı? Sanat eseri incelenirken bu etkileşim silsilesi izlenerek ortaya çıkarılır.

Anlama ve Yorumlama: Metnin anlatımının nasıl oluştuğunun belirlenmesiyle ilgilidir. Cümle yapısı, nitelikleri, sözcük dağarcığı, sözcüklere yüklenen yeni anlamlar, deyim ve atasözlerinden ve özdeyişlerden yararlanılması anlama-yorumlamayla doğrudan ilişkili niteliklerdir. Kullanılan anlatım özellikleri ile temanın bütünleşmesine dikkat edilir. Metinde anlatılanlar ile anlatılmayıp okuyucunun yorumuna bırakılanlar arasında ilişki kurulur. Anlatımın sanatsal estetikler taşıyıp taşımadığı belirlenir. Cümlelerdeki anlam öbekleri, zıt veya eş anlamlı, yakın anlamlı söz yığılmaları ve bunların metin içinde yüklendiği yeni anlamlar izlenir. Sözcüklerin kullanıldığı bağlama göre yeni anlamlar kazandığı gözlenir. Sanatsal metinlerde anlam kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir, anlatım katı nesnellik göstermez. Okuyucunun veya seyircinin ruhsal durumu metnin anlaşılmasına yorumlanmasına etkilidir.

Metin ve Yazar: Her metin yazarının izleriyle dopdolu- dur. Edebi metin yazarının kültüründen, dünyayı, olayları algılayışından, tecrübelerinden, geleceğe dönük beklentilerinden, bireysel ve sosyal özelliklerinden etkilenerek oluşur. O halde metinle yazarı arasında mutlak bir bütünlük vardır. Okuyucu bu ilişki ve bütünlüğü arar, bulur ve açıklar. Eserin olay ve anlatım özelliklerinden yola çıkılarak yazarın edebi yönü belirlenir.

Olay Örgüsü: Olay çevresinde gelişen edebi metinler birçok olayın art arda, iç içe sıralandığı bir örüntüye sahiptir. Olaylar gelişigüzel bir araya getirilmiş tasarımlar, kurgular değil, genelde sebep-sonuç ilgilerine göre dizilir. Bu örüntüyü özetleyici bir benzetme var: “Kral öldü,
kraliçe de öldü” dersek haber cümlesi gibi bir öykü anlatılmış olur. Ancak “Kral öldü ardından kraliçe de öldü.” Dersek neden-sonuç ilgsiyle bağlanmış bir olay örüntü- sü oluşturmuş oluruz. Olay zıt kutuplar arasında gelişir. İnsanın insanla, insanın doğayla, insanın sosyal sıkıntılarla mücadelesi biçiminde ortaya çıkar. Olay genelde kronolojik sıraya göre atılır. Üç tür olay örgüsü vardır.

Tek Zincirli Olay Örgüsü: Tek bir olay çevresinde gelişen kurgulardır. Bu tür olay örgüsüyle oluşturulan edebi eserlerde güçlü bir kahraman ortaya çıkarılır. Bu güçlü başkahraman çevresinde diğer kahraman ve olaylar önemini kaybeder ve gölgede kalır. Sergüzeşt (macera) romanlarında bu tür olay kurgusu oluşturulur. Çalıkuşu, Yaban, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanları bu tür kurgulamaya örnek gösterilebilir.

Çok Zincirli Olay Örgüsü: Bu tür olay kurgusunda birden çok olay eserde bir araya getirilir. Olaylar birden çok dala ayrılır. Bir olay bitirilirken başka bir olay başlatılır. Böylece birçok olayın art arda akışıyla olay yoğunluğu sağlanır.

Helezonik Olay Örgüsü: Helezonik olay örgüsünde birçok olay iç içedir. Açıkçası olay içinde olay yaşatma tekniğine dayanır. Bin bir gece masalları, OğuzAtay’ın Bir Bilim Adamının Romanı, Sabahattin Ali’nin Haşan Boğuldu adlı eserleri helezonik olay örgüsüne örnek gösterilebilir.
Tiyatro eserlerinin ana unsuru olay örgüsüdür. Bu olay örgüsü her şeye rağmen anlatmaya bağlı eserlerdeki olay örgüsüne göre siliktir. Ancak tiyatroda anlatıcı yoktur. Kahraman(Oyuncu) olayı yaşar ve sahneleme yöntemiyle gösterir.

Kişiler: Edebi eserlerde kişiler büyük görev yüklenir. Eserin konusu kurgu olaylar, olaylar da mutlak surette kişilerle somutlaştırılır. Kişilerin özelliklerine ve yeteneklerine göre olaylar renklenir, çeşitlenir. Kişilere kazandırılan nitelikler olaylarla desteklenerek merak unsuru oluşturur ve eserin sürükleyiciliğini sağlar. Konu ve tema kahramanlarla hareketlenir, canlanır. Edebi eserlerde kişiler belli dengeler içinde bulunur. Bütün kişiler pasif, bütün kişiler aktif, bütün kişiler iyi, bütün kişiler kötü olamaz. Olaylardaki çatışmalar kişilerin nitelikleri üzerinden yürütülür. Bazı yazarlar kahraman yaratmalarıyla sanat dünyasında ayrıcalıklı bir yere kavuşmuştur. Goriot Baba, Vadideki Zambak, Suç ve Ceza, Mai ve Siyah, Don Kişot, Sefiller, Çalıkuşu, Sinekli Bakkal, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, İnce Memed, Kuyucaklı Yusuf, gibi birçok eser kahramanlarının kudreti bakımından dikkat çeker. Eserlerde insan dışında rol alan canlı ve cansız varlıklar da vardır: kuş, ağaç, kurt, köpek, yılan, dağ, nehir gibi...

Kahramanların (kişilerin) bazısı tip, bazısı karakterdir. Eserlerde tip veya karakter özelliği göstermeyen kişiler de olabilir. Bu kişilerin tipolojik ve psikolojik özellikleri net belli olmadığından bunların nerede nasıl davranacakları pek belli olmaz.Okuyucu olay, tema ve ana fikir ile kahramanlar arasında bağlantılar kurar. Kişilerin niteliklerinin ana düşüncenin ortaya çıkmasındaki etkisini belirler. Eserde ana belirleyici asıl kahramandır.

Zaman: Olay çevresinde gelişen göstermeye ve anlatmaya bağlı edebi metinlerde zaman, olayın geçtiği (yaşandığı) zamandır. Olayın başlaması ve bitmesi arasındaki zaman olay zamanıdır. Bu, içinde yaşanan çağ, yıllar hatta mevsim ve son aylar olabildiği gibi geçmiş çağlar da olabilmektedir.
Bununla beraber iki tür zaman algısı söz konusudur. Bunlardan ilki olayın olduğu zaman (olay zamanı), diğeri olayın anlatıldığı zaman (anlatım zamanı) dır. Roman ve öykülerde zaman bellidir. Masal, fabl gibi türlerde olay zamanı muhayyel (hayali) dir. Destan, halk öyküsü hatta romanlarda bu muhayyellik giderek azalır ancak her zaman tamamen yok olmaz.
Anlatma zamanı farklıdır. Olaydan sonradır ve yazarın yaşadığı zamandır. Tiyatrolarda anlatma zamanı yoktur çünkü tiyatrolarda anlatıcı yoktur. Vaka zamanı kahramana ve olaylara, yazma zamanı yazara bağlıdır.

Mekân (Yer): Anlatmaya bağlı edebi metinlerde olayın veya olayların yaşandığı tasavvur edilen yer veya yerlerdir. Tiyatrolarda mekân sahne düzenlemesiyle, dekor, ışık gibi unsurlarla verilir. Eserde ise yönetmene yardımcı olunması için yerle ilgili bilgiler parantez içinde kısaca belirtilir. Öykü, roman gibi türlerde mekânın tanıtımı için geniş tasvirler yapılır. Mekân tasvirleri eserin kişileri, tema ve ana düşüncesiyle ipuçları verebilir. Masallarda mekân hep Kaf dağının arkası gibi hayali yerdir. Destanlarda mekân pek belli değildir. Bir yurt kadar geniştir. Birçok eserde mekân simgesel bir nitelik kazanır. Kiralık Konak, Yaban, Ayaşlı ile Kiracıları, İbrahim Efendi Konağı, İnce Memed gibi eserler bu tür romanlara örnek





YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Olay çevresinde oluşan edebî metinler
Olay çevresinde oluşan edebî metinler
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid8H4tELtUaIqbPkQ1uGIX8KNuuDz6jkkVmwHrhJtoybjvhiK6gVZk_6Ls6NYwdjoT-luakvWe2v_0_-vD4admhCfkW473cBMw5Qfb_9FLE__XmEZcytydnyK86PqNqFa-Ny-T04LLEWJh/s1600/uytutyu.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid8H4tELtUaIqbPkQ1uGIX8KNuuDz6jkkVmwHrhJtoybjvhiK6gVZk_6Ls6NYwdjoT-luakvWe2v_0_-vD4admhCfkW473cBMw5Qfb_9FLE__XmEZcytydnyK86PqNqFa-Ny-T04LLEWJh/s72-c/uytutyu.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/olay-cevresinde-olusan-edebi-metinler.html
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/olay-cevresinde-olusan-edebi-metinler.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content