ağırlık -ğı isim 1 . Ağır olma durumu: "Taşın ağırlığı."- . "Yükün ağırlığı."- . 2 . Kıymetli olma durumu: ...
ağırlık -ğı
isim
1 . Ağır olma durumu:
"Taşın ağırlığı."- .
"Yükün ağırlığı."- .
2 . Kıymetli olma durumu:
"Hediyenin ağırlığı."- .
3 . Ağırbaşlılık:
"Çocuğa seneler geçtikçe bir ağırlık geldi."- .
4 . Tehlikeli olma durumu.
5 . Bunaltan, bunaltıcı, iç karartıcı durum:
"Havanın ağırlığı."- .
6 . Sorun.
7 . halk ağzında Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalınca.
8 . Uykudayken gelen ve insana boğulur şeklinde bir duygu veren durum.
9 . Yük, külfet:
"Tüm ailenin ağırlığı omuzlarındadır."- .
10 . Takı:
"Hanım tüm ağırlığını takıp düğüne gitti."- .
11 . Mesuliyet:
"Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."- .
12 . Tesir, baskı, güçlük.
13 . Dikkati ve önemi bir şey üstünde yoğunlaştırmak:
"Şimdi tüm ağırlığı reklama vermeli."-A. İlhan.
14 . Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulmuş olan nesne.
15 . Değerlendirmelerde herhangi bir mevzu ya da evreye, olağanın üstünde ve belli oranda tanınan kıymet.
16 . mecaz Uyuşukluk ve gevşeklik durumu:
"Beynime bir ağırlık peyda olmuştu."- A. Gündüz.
17 . askerlik Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri:
"Akşama doğru, ağırlığın başlangıcında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum."-F. R. Atay.
18 . fizik Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üstündeki tesirinin oluşturduğu bileşke.19 . spor Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına nazaran girdikleri kategori.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
ağırlığınca altın değmek ağırlığını (ortaya) koymak ağırlığı olmak ağırlık basmak (ya da çökmek) ağırlık olmak
Birleşik Sözler
ağırlık merkeziağırlık yitimibaşağırlıkgramağırlıkhoroz ağırlıkkilogramağırlıkorta ağırlıközgül ağırlıksinek ağırlıktüy ağırlıkatom ağırlığı
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
Ağırlık nedir? Ağırlık niçin oluşur? Ağırlık iyi mi değişmiş olur?
Lügat Nedir? Lügat Hakkında
Büyük L.
AĞIRLIK a.
1. Ağır olma durumu; ağır olan kimsenin, şeyin niteliği: Hareketlerindeki ağırlık insana sorun veriyor. Ağırlığı, ciddiyeti ile dikkatleri çeken bir kız. Bir görevin ağırlığı altında ezilmek, ilacın dozu hastalığın ağırlığına göre farklılık gösterir. Metnin ağırlığı, bir giysinin, hediyenin vb. ağırlığı.
2. Yerçekiminin bir nesne üstüne uyguladığı güç: Yağmurda kalan pamuk balyalarının ağırlığı artmış. taşınmaları güçleşmişti. W kilo ağırlığında bir paket
3. Bedenin herhangi bir yerinde duyulan, belli belirsiz bir ağrı, tedirginlik; iç sıkıntısının zihne ve hareketlere verdiği uyuşukluk, gevşeklik: Midemde bir ağırlık var. Başımda bir ağırlık hissediyorum. Sabah uyandığımda üstümde bir ağırlık vardı.
4. Bir hiç kimseye külfet olan şey: Size ağırlık olmak istemem.
5. Kişinin bir topluluk içinde kendini kabul ettirme kabiliyeti: Bir yerde ağırlığını duyurmak. Müdür ağırlığı olmayan bir kimseydi.
6. Eşya, yük: Ağırlığımız fazla, bizi taşımaya bir kamyon yetmez.
7. Yörs. Damadın geline verdiği para; kalınca.
8. Takı, mücevherat: Geline takılan ağırlıklar.
9. Terazinin bir kefesine tartılacak şeyin karşılığı olarak konulmuş olan nesne.
10. Ağırlık basmak, çökmek, uyuma isteği duymak: Birden bir ağırlık bastı, bir türlü gözlerimi açamıyorum. Iüstüne, hareketlerine vb.) bir ağırlık gelmek, durulmak, ağırbaşlı olmak: Bu yıl hepten değişti. bir ağırlık geldi üstüne. || Ağırlık merkezi. bir iş ya da mevzunun en mühim noktası: Konuşmanın ağırlık merkezini güneş enerjisinden yararlanma yolları oluşturuyordu. || Ağırlığınca altın etmek, değmek, çok kıymetli olmak. || (Bir şeye, bir şeyden yana) ağırlığını koymak, tesir ve yetkisini bir şeyi desteklemek için kullanmak: Ağırlığını koysaydın seçimi kazanırdık. || Bir şeye ağırlık vermek, dikkatini onda yoğunlaştırmak, ona öncelik tanımak: Tüm ağırlığı dil öğrenmeye verdi. Gündemde nükleer silahlara ağırlık verilmişti.
—Ask. Silahlı kuvvetlerin donatımı, beslenmesi ve çeşitli hizmetlerinin yürütülebilmesi için lüzumlu ikmal maddelerinin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
—Bine. Belli bir yarışta, belli bir atın taşıyabileceği kilogram tutarı. [j Ağırlık pozitif yanları, belli bir sayıda yarış kazanmamış olan aprantilerin ötekilerden daha azca ağırlık taşıması. (Handikaplarda uygulanmaz.) || Ağırlık kaydırmak, gövdenin ağırlığını öne ya da arkaya kaydırarak atın ön ya da arka tarafını hafifletmek.
—Bür.ger. Kâğıt ağırlığı, uçmalarını önlemek için kâğıtların üstüne konan ağır nesne.
—Denizbıl. Bir denızbılım aygıtını taşıyan kablo üstünde yer değiştiren kütle. (Söz mevzusu kütlenin hususi bir düzeneğin üzerine çarpması, aygıtın çalışmasını ya da durmasını sağlar. Bu uzaktan kumandalı aygıt, karot alma aygıtı ya da su örneği alma şişeleriyle beraber kullanılır.)
—Dy. Aderans ağırlıklarını çoğaltmak için kimi lokomotiflerin üzerine konulmuş olan ve çoğu zaman dökme demirden yapılmış ağır parça. || Fren ağırlığı, birtrenlnfrenleme hesabında kullanılan ve frenleme enerjisini belirten sanal ağırlık. (Fren ağırlığı terimi, giderek yerini frenlenen kütle terimine bırakmıştır.)
—Elektroakust Ağırlık verme bir işaretin kimi tayf bileşenlerinin göreli genliğim sistemli olarak artırma, mesela, alçak ya da yüksek frekansların göreli genlikleri, iletimi ya da kaydı kolaylaştırmak, bir on düzeltme yapmak amacıyla büyütülür. (Ön düzeltme haricinde, ağırlık verme işlemini, kaydın iletiminden ya da okunmasından sonrasında, dengeleme işlemi izler.) Ağırlık vermek. ağırlık verme işlemini yapmak.
—Fiz. Ağırlık merkezi, bir cismi oluşturan parçacıkların tümü üstüne tesir eden yerçekimi kuvvetleri bileşkesinin uygulama noktası. (Benzeşik bircısmın bakışım öğeleri [nokta, doğru, düzlem] var ise, bu öğeler ağırlık merkezini ihtiva eder. Muntazam bir çekim alanında, ağırlık merkezi kütle merkeziyle çakışır.) || Bir enerji düzeyinin istatistik ağırlığı, bir fizyolojik sistemin aynı enerjiyi taşımasına olanak veren, değişik kuvantum hallerinin sayısı.
—Fizs. kim. Atom ağırlığı, molekül ağırlığı. ATOM‘KüTLESİ, MOLEKüL' KüTLESİ' rıın eşanlamlıları.
— Fizs. mekan. Yeryüzünde dingin bir cismin atomlarına tesir eden kuvvetlerin bileşkesi. (Bk. ansikl. böl.)
—Geom. Ağırlık merkezi, bir afin uzayın, n tane A,, A2..., An noktasına, toplamı sıfır olmayan m,, m2, ...m-, katsayıları eşlik ettirildiğinde V m,CA, -0. (1) i 1
ile tanımlanan G noktası. (Eşanl. KüTLE MERKEZİ.) [Bk ansikl. böl ] |j Bir M noktasının ağırlık merkezli koordinatları, (aâ€, a,,
an )skalerler (n+1) -lisi.o şekilde ki,(Aâ€. †A,,, A†Ân) afin karşılaştırma uzayının bir afin işareti olduğuna nazaran, M noktası A†A, A .gibin +1 noktanın, yukardakı skaler katsayılarla etkilenen ağırlık merkezidir.
—Kim. müh. Ağırlık aygıtı, sıvının kendi ağırlığının etkisiyle akmış olduğu dağıtım aygıtı.
—Kuyuc. Ağırlık borusu, kuyu açmada kullanılan olağan borulardan daha kalınca ve daha ağır hususi boru (Yön vermek ve boru takımına ağırlık sağlanmak ıçm matkaba vidalanır.)
—Mak.san Denge ağırlığı, çoğu zaman devınımlı bir organın dengesini sağlamak ıçm eklenen ve eylemsizlik, ağırlık ya da mer kezkaç kuvvet ile tesir meydana getiren minik kütle
—Mim. Ağırlık kulesi, osmanlı mimarlığın da, kubbe kemerlerim taşıyan ayakların ağırlığını artırarak merkezi kubbelerin yanlara doğru açılmasını önlemek amacıyla örtü düzenine eklenen kulecikler. (Bk. ansikl. böl.)||Gotikmimarlıkta, payanda ayaklarının ve uçan payanda omuzlamalarının, ince uzun ve piramit biçimli tepeliği. (Başlangıçta statik dengeyi çoğaltmak için konulmuş olan ağırlık kulesinde, Xlll.yy. dan başlayarak büyük seviyede süslemeler kullanıldı; böylece ağırlık kulelerinde,mimarlık değil, marangozluk ve kuyumculuk ağırlık ka zanmaya başladı.)
—Ölçbil. Kütle ölçümüne yarayan bir yasal birim halinde adsal kütle işaretini görünür şekilde taşıyan katı cisim. (Eşanl. MAP KALANMIŞ KüTLE.) [Bk. ansı W. böl
—Parac. Para ağırlığı, eskiden ağırlığı yasa yada kararnamelerle belirlenen ve pa raların ağırlığını denetlemekte ölçü birimi olarak kullanılan maden (bakır, demir, kurşun, bronz) parçası
—Saatç. Sarkaç ağırlığı, bir duvar saati sar kaçının alt ucuna bağlanan bakırdan va pilmiş ağırlık.
—Şek san Düzgüsel ağırlık 100 mİ saf su da eritilen ve şekerölçerın 100 derecesi ne denk düşen şekerin ağırlığı (Uluslara rası düzgüsel ağırlık 26 gr'dır; bu birim Turkı ye için de geçerlıdır)
—Tekst El dokuma ışçısınm, bırya da birçok çözgü ipliğine onları germek ıçm asmış olduğu karşı ağırlık.
—Terz. Bir kıyafet eteğinin rüzgârla havalanmasını önlemek için, aşağı çekilmesini elde eden, ipliğe geçirilmiş, şerit altına ya da kılıf içme konulmuş minik kurşun disklerden oluşan dizi.
—ANSİKL Ask Muhanp briklem özelle seferde gereks e m duyacak 'a" ç-ıştmal maddeler munarebeağ'ri He ,t,u ağ'rl-kları ve eşya ağulklan olaraK «duyuru dirilir. Muharebe ağırlıkları cephane mu hımmat ile istihkâm tahkim ve engel malzemelerini; iaşe ağırlıkları, insan ve hayvan yiyecek, içecek maddelerini; eşya ağırlıklarıysa, konmada gerekençadır, kazık, tel, kazma, kürek vb. ikmal maddelerini ihtiva eder. Benzin, mazot, madem yağ vb. maddeler, ordudonatım sınıfının sorumluluğundaki ağırlıklar içinde yer alır Eski donemler de öküz, manda, at. katır, deve merkep kol ve katarlarıyla yürütülen ağırlıkları taşı ma hizmetleri günümüzde modem ulaştır ma araçlarıyla yapılmaktadır
—Fizs. mekan. Asılı bir cismin ağırlığı askı kuvvetine eşit ve karşıt yönlüyse. o cisim dengededir; öyleyse ağırlık, cismi tutabil mek için harcanması ihtiyaç duyulan kuvvetle nitel olarak giderilebilir. Ote taraftan merkez kaç eylemsizlik kuvvetim doğuran Yer in dönmesi sebebiyle ağırlık, çekim kuvvetleri toplamından birazcık farklıdır ve düşey doğrultu Yer'in merkezinden geçmez, içsel bir özellik olan kütlenin tersine, ağırlık yere göre farklılık gösterir. Ağırlık, cismin kütlesiyle bulunmuş olduğu yerdeki yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Terazi, iki cismin aynı yerde taşımış olduğu ağırlıkların, dolayısıyla kütlelerinin eşitliğini doğrulama olanağı verir; bu yüzden ağırlık ve kütle kavramları sık sık karıştırılır. Oysa hacmi belli bir cisim Ay'a götürüldüğünde ağırlığı Yer'dekinden ortalama altı kat daha düşük olacaktır.
—Fizyol. insanoğlunun vücut ağırlığı doğumdan ergin çağa gelinceye kadar tertipli bir şekilde artar Bununla beraber bu artışı gösteren eğri, düz bir çizgi değildir. Artışın çok süratli olduğu bazı devreler gözlenir; bunlar bilhassa yaşamın ilk ayları ve buluğluk dönemleridir. (BüYüME.) Ergin insanda kuramsal ya da düzgüsel ağırlığı hesap etmek için çeşitli formüller vardır Metropolitan Insurance Life Company'ninki (Metropolitan yaşam sigortası şirketi) şöyledir A= 50 + 0,75 (B—150) adam için A= 50 + 0,75 (B—150) x 0,9 hanım için (B santimetre cinsinden boy). Monnerot DumaıneıleBroca nınkı el bileği çevresini (BÇ) santimetre emsinden hesaba kata rak iskelet kütlesini de işe karıştırdığı için daha doğrudur. Düzgüsel ağırlıkta görülebilecek farklar % 15'ı aşmadıkça patolojik sayılamaz.
—Geom. O afin uzayın başlangıcıysa (1) bağıntısından, çıkarılır Dolayısıyla (O. i.j.k) konacıyla donatılan 3 boyutlu Eq afin uzayı içinde, A, nin koordinatları(x,, y,, /,) iseG nın koordinatları olur Butun A noktalarına eşit katsayılar verilerek elde edilmiş hususi haldeyse G ye eşağırlık merkezi yanı A noktalarının ağırlık ya da eylemsizlik merkezi adı verilir.
*Ağırlık merkezinin özellikleri 1. m katsayılarının eşlik etmiş olduğu A noktalarının ağırlık merkezi. sıfırdan değişik k skalerı ne olursa olsun km,, katsayılarının eşlik etmiş olduğu A, noktalarının ağırlık merkeziyle aynıdır.
1. A noktalarından p tanesi yerine, p katsayılarının sıfır olmayan toplamının eşlik etmiş olduğu ağırlık merkezi konursa, n tane A, noktasının G ağırlık merkezi değişmez. (Bu durumda ağırlık merkezinin "bideşmekliğinden' söz edilir )Bırafınuzayda[A, B]doğru Darçası biçiminde tanımlanabilir (AB) atın doğrusu ve A, B ve C noktaları aynı doğru üstünde bulunmadığına nazaran (ABC) afin düzlemi sırayla aşağıdaki şekilde verilebilir: MF (AB) n J(a,h) c Rh.
Men Osmanl' mimarlığının temel öğelerinden olan ağırlık kulelerinin tasarımında, yapısal gereksinimin yanında bezeme kaygısı da rol oynar Bunlar, örtü düzeninde, merkezi kubbeyle çevresinde basamak basamak yükselen kubbecıkler ve yarım kubbeler içinde uyumlu bir geçiş sağlayarak tekdüzeliği önler. Kubbeyle örtülü, yuvarlak ya da köşeli, masif ya da içi bir seviyede boş ağırlık kulelerinin, bilhassa Mimar Sinan'ın yapılarında uyumlu, dengeli örnekleri bulunmaktadır.
—Ölçbil. Ticarette kullanılan ağırlıkların şekil ve maddesi bir tüzüğe bağlanmıştır. Ağırlıkların üstünde yazılı değerlerin, yasayla saptanmış bir hoşgörü içinde kütlelerine uygun bulunduğunu güvence altına alan bir ayar damgası bulunması zorunludur. Dökme demir ağırlıklar kesik piramit şekilde yapılır; ağır seri (50 kilo ile 20 kilo) dörtgen piramit, hafifçe seri (10 kilo ile 0,5 kilo) altıgen piramittir. Kaldırmak için bir sap ya da halka bulunur. Pirinç ağırlık serisi 20 kilo' dan 1 kilo'a kadar inen bir takım oluşturur; silindir biçimindeki bu ağırlıkların üstünde tutmaya yarayan bir çıkıntı vardır.
Çok minik kütlelerin tartılmasında kullanılan ağırlıklar yükseltgenmeyen minik metal levhalardan oluşur (5 kilo'dan 1 mg'a kadar).
Miligramın askatları için çatal yöntemi kullanılır.(TERAZİ.)
AĞIRLIK a.
1. Ağır olma durumu; ağır olan kimsenin, şeyin niteliği: Hareketlerindeki ağırlık insana sorun veriyor. Ağırlığı, ciddiyeti ile dikkatleri çeken bir kız. Bir görevin ağırlığı altında ezilmek, ilacın dozu hastalığın ağırlığına göre farklılık gösterir. Metnin ağırlığı, bir giysinin, hediyenin vb. ağırlığı.
2. Yerçekiminin bir nesne üstüne uyguladığı güç: Yağmurda kalan pamuk balyalarının ağırlığı artmış. taşınmaları güçleşmişti. W kilo ağırlığında bir paket
3. Bedenin herhangi bir yerinde duyulan, belli belirsiz bir ağrı, tedirginlik; iç sıkıntısının zihne ve hareketlere verdiği uyuşukluk, gevşeklik: Midemde bir ağırlık var. Başımda bir ağırlık hissediyorum. Sabah uyandığımda üstümde bir ağırlık vardı.
4. Bir hiç kimseye külfet olan şey: Size ağırlık olmak istemem.
5. Kişinin bir topluluk içinde kendini kabul ettirme kabiliyeti: Bir yerde ağırlığını duyurmak. Müdür ağırlığı olmayan bir kimseydi.
6. Eşya, yük: Ağırlığımız fazla, bizi taşımaya bir kamyon yetmez.
7. Yörs. Damadın geline verdiği para; kalınca.
8. Takı, mücevherat: Geline takılan ağırlıklar.
9. Terazinin bir kefesine tartılacak şeyin karşılığı olarak konulmuş olan nesne.
10. Ağırlık basmak, çökmek, uyuma isteği duymak: Birden bir ağırlık bastı, bir türlü gözlerimi açamıyorum. Iüstüne, hareketlerine vb.) bir ağırlık gelmek, durulmak, ağırbaşlı olmak: Bu yıl hepten değişti. bir ağırlık geldi üstüne. || Ağırlık merkezi. bir iş ya da mevzunun en mühim noktası: Konuşmanın ağırlık merkezini güneş enerjisinden yararlanma yolları oluşturuyordu. || Ağırlığınca altın etmek, değmek, çok kıymetli olmak. || (Bir şeye, bir şeyden yana) ağırlığını koymak, tesir ve yetkisini bir şeyi desteklemek için kullanmak: Ağırlığını koysaydın seçimi kazanırdık. || Bir şeye ağırlık vermek, dikkatini onda yoğunlaştırmak, ona öncelik tanımak: Tüm ağırlığı dil öğrenmeye verdi. Gündemde nükleer silahlara ağırlık verilmişti.
—Ask. Silahlı kuvvetlerin donatımı, beslenmesi ve çeşitli hizmetlerinin yürütülebilmesi için lüzumlu ikmal maddelerinin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
—Bine. Belli bir yarışta, belli bir atın taşıyabileceği kilogram tutarı. [j Ağırlık pozitif yanları, belli bir sayıda yarış kazanmamış olan aprantilerin ötekilerden daha azca ağırlık taşıması. (Handikaplarda uygulanmaz.) || Ağırlık kaydırmak, gövdenin ağırlığını öne ya da arkaya kaydırarak atın ön ya da arka tarafını hafifletmek.
—Bür.ger. Kâğıt ağırlığı, uçmalarını önlemek için kâğıtların üstüne konan ağır nesne.
—Denizbıl. Bir denızbılım aygıtını taşıyan kablo üstünde yer değiştiren kütle. (Söz mevzusu kütlenin hususi bir düzeneğin üzerine çarpması, aygıtın çalışmasını ya da durmasını sağlar. Bu uzaktan kumandalı aygıt, karot alma aygıtı ya da su örneği alma şişeleriyle beraber kullanılır.)
—Dy. Aderans ağırlıklarını çoğaltmak için kimi lokomotiflerin üzerine konulmuş olan ve çoğu zaman dökme demirden yapılmış ağır parça. || Fren ağırlığı, birtrenlnfrenleme hesabında kullanılan ve frenleme enerjisini belirten sanal ağırlık. (Fren ağırlığı terimi, giderek yerini frenlenen kütle terimine bırakmıştır.)
—Elektroakust Ağırlık verme bir işaretin kimi tayf bileşenlerinin göreli genliğim sistemli olarak artırma, mesela, alçak ya da yüksek frekansların göreli genlikleri, iletimi ya da kaydı kolaylaştırmak, bir on düzeltme yapmak amacıyla büyütülür. (Ön düzeltme haricinde, ağırlık verme işlemini, kaydın iletiminden ya da okunmasından sonrasında, dengeleme işlemi izler.) Ağırlık vermek. ağırlık verme işlemini yapmak.
—Fiz. Ağırlık merkezi, bir cismi oluşturan parçacıkların tümü üstüne tesir eden yerçekimi kuvvetleri bileşkesinin uygulama noktası. (Benzeşik bircısmın bakışım öğeleri [nokta, doğru, düzlem] var ise, bu öğeler ağırlık merkezini ihtiva eder. Muntazam bir çekim alanında, ağırlık merkezi kütle merkeziyle çakışır.) || Bir enerji düzeyinin istatistik ağırlığı, bir fizyolojik sistemin aynı enerjiyi taşımasına olanak veren, değişik kuvantum hallerinin sayısı.
—Fizs. kim. Atom ağırlığı, molekül ağırlığı. ATOM‘KüTLESİ, MOLEKüL' KüTLESİ' rıın eşanlamlıları.
— Fizs. mekan. Yeryüzünde dingin bir cismin atomlarına tesir eden kuvvetlerin bileşkesi. (Bk. ansikl. böl.)
—Geom. Ağırlık merkezi, bir afin uzayın, n tane A,, A2..., An noktasına, toplamı sıfır olmayan m,, m2, ...m-, katsayıları eşlik ettirildiğinde V m,CA, -0. (1) i 1
ile tanımlanan G noktası. (Eşanl. KüTLE MERKEZİ.) [Bk ansikl. böl ] |j Bir M noktasının ağırlık merkezli koordinatları, (aâ€, a,,
an )skalerler (n+1) -lisi.o şekilde ki,(Aâ€. †A,,, A†Ân) afin karşılaştırma uzayının bir afin işareti olduğuna nazaran, M noktası A†A, A .gibin +1 noktanın, yukardakı skaler katsayılarla etkilenen ağırlık merkezidir.
—Kim. müh. Ağırlık aygıtı, sıvının kendi ağırlığının etkisiyle akmış olduğu dağıtım aygıtı.
—Kuyuc. Ağırlık borusu, kuyu açmada kullanılan olağan borulardan daha kalınca ve daha ağır hususi boru (Yön vermek ve boru takımına ağırlık sağlanmak ıçm matkaba vidalanır.)
—Mak.san Denge ağırlığı, çoğu zaman devınımlı bir organın dengesini sağlamak ıçm eklenen ve eylemsizlik, ağırlık ya da mer kezkaç kuvvet ile tesir meydana getiren minik kütle
—Mim. Ağırlık kulesi, osmanlı mimarlığın da, kubbe kemerlerim taşıyan ayakların ağırlığını artırarak merkezi kubbelerin yanlara doğru açılmasını önlemek amacıyla örtü düzenine eklenen kulecikler. (Bk. ansikl. böl.)||Gotikmimarlıkta, payanda ayaklarının ve uçan payanda omuzlamalarının, ince uzun ve piramit biçimli tepeliği. (Başlangıçta statik dengeyi çoğaltmak için konulmuş olan ağırlık kulesinde, Xlll.yy. dan başlayarak büyük seviyede süslemeler kullanıldı; böylece ağırlık kulelerinde,mimarlık değil, marangozluk ve kuyumculuk ağırlık ka zanmaya başladı.)
—Ölçbil. Kütle ölçümüne yarayan bir yasal birim halinde adsal kütle işaretini görünür şekilde taşıyan katı cisim. (Eşanl. MAP KALANMIŞ KüTLE.) [Bk. ansı W. böl
—Parac. Para ağırlığı, eskiden ağırlığı yasa yada kararnamelerle belirlenen ve pa raların ağırlığını denetlemekte ölçü birimi olarak kullanılan maden (bakır, demir, kurşun, bronz) parçası
—Saatç. Sarkaç ağırlığı, bir duvar saati sar kaçının alt ucuna bağlanan bakırdan va pilmiş ağırlık.
—Şek san Düzgüsel ağırlık 100 mİ saf su da eritilen ve şekerölçerın 100 derecesi ne denk düşen şekerin ağırlığı (Uluslara rası düzgüsel ağırlık 26 gr'dır; bu birim Turkı ye için de geçerlıdır)
—Tekst El dokuma ışçısınm, bırya da birçok çözgü ipliğine onları germek ıçm asmış olduğu karşı ağırlık.
—Terz. Bir kıyafet eteğinin rüzgârla havalanmasını önlemek için, aşağı çekilmesini elde eden, ipliğe geçirilmiş, şerit altına ya da kılıf içme konulmuş minik kurşun disklerden oluşan dizi.
—ANSİKL Ask Muhanp briklem özelle seferde gereks e m duyacak 'a" ç-ıştmal maddeler munarebeağ'ri He ,t,u ağ'rl-kları ve eşya ağulklan olaraK «duyuru dirilir. Muharebe ağırlıkları cephane mu hımmat ile istihkâm tahkim ve engel malzemelerini; iaşe ağırlıkları, insan ve hayvan yiyecek, içecek maddelerini; eşya ağırlıklarıysa, konmada gerekençadır, kazık, tel, kazma, kürek vb. ikmal maddelerini ihtiva eder. Benzin, mazot, madem yağ vb. maddeler, ordudonatım sınıfının sorumluluğundaki ağırlıklar içinde yer alır Eski donemler de öküz, manda, at. katır, deve merkep kol ve katarlarıyla yürütülen ağırlıkları taşı ma hizmetleri günümüzde modem ulaştır ma araçlarıyla yapılmaktadır
—Fizs. mekan. Asılı bir cismin ağırlığı askı kuvvetine eşit ve karşıt yönlüyse. o cisim dengededir; öyleyse ağırlık, cismi tutabil mek için harcanması ihtiyaç duyulan kuvvetle nitel olarak giderilebilir. Ote taraftan merkez kaç eylemsizlik kuvvetim doğuran Yer in dönmesi sebebiyle ağırlık, çekim kuvvetleri toplamından birazcık farklıdır ve düşey doğrultu Yer'in merkezinden geçmez, içsel bir özellik olan kütlenin tersine, ağırlık yere göre farklılık gösterir. Ağırlık, cismin kütlesiyle bulunmuş olduğu yerdeki yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Terazi, iki cismin aynı yerde taşımış olduğu ağırlıkların, dolayısıyla kütlelerinin eşitliğini doğrulama olanağı verir; bu yüzden ağırlık ve kütle kavramları sık sık karıştırılır. Oysa hacmi belli bir cisim Ay'a götürüldüğünde ağırlığı Yer'dekinden ortalama altı kat daha düşük olacaktır.
—Fizyol. insanoğlunun vücut ağırlığı doğumdan ergin çağa gelinceye kadar tertipli bir şekilde artar Bununla beraber bu artışı gösteren eğri, düz bir çizgi değildir. Artışın çok süratli olduğu bazı devreler gözlenir; bunlar bilhassa yaşamın ilk ayları ve buluğluk dönemleridir. (BüYüME.) Ergin insanda kuramsal ya da düzgüsel ağırlığı hesap etmek için çeşitli formüller vardır Metropolitan Insurance Life Company'ninki (Metropolitan yaşam sigortası şirketi) şöyledir A= 50 + 0,75 (B—150) adam için A= 50 + 0,75 (B—150) x 0,9 hanım için (B santimetre cinsinden boy). Monnerot DumaıneıleBroca nınkı el bileği çevresini (BÇ) santimetre emsinden hesaba kata rak iskelet kütlesini de işe karıştırdığı için daha doğrudur. Düzgüsel ağırlıkta görülebilecek farklar % 15'ı aşmadıkça patolojik sayılamaz.
—Geom. O afin uzayın başlangıcıysa (1) bağıntısından, çıkarılır Dolayısıyla (O. i.j.k) konacıyla donatılan 3 boyutlu Eq afin uzayı içinde, A, nin koordinatları(x,, y,, /,) iseG nın koordinatları olur Butun A noktalarına eşit katsayılar verilerek elde edilmiş hususi haldeyse G ye eşağırlık merkezi yanı A noktalarının ağırlık ya da eylemsizlik merkezi adı verilir.
*Ağırlık merkezinin özellikleri 1. m katsayılarının eşlik etmiş olduğu A noktalarının ağırlık merkezi. sıfırdan değişik k skalerı ne olursa olsun km,, katsayılarının eşlik etmiş olduğu A, noktalarının ağırlık merkeziyle aynıdır.
1. A noktalarından p tanesi yerine, p katsayılarının sıfır olmayan toplamının eşlik etmiş olduğu ağırlık merkezi konursa, n tane A, noktasının G ağırlık merkezi değişmez. (Bu durumda ağırlık merkezinin "bideşmekliğinden' söz edilir )Bırafınuzayda[A, B]doğru Darçası biçiminde tanımlanabilir (AB) atın doğrusu ve A, B ve C noktaları aynı doğru üstünde bulunmadığına nazaran (ABC) afin düzlemi sırayla aşağıdaki şekilde verilebilir: MF (AB) n J(a,h) c Rh.
Men Osmanl' mimarlığının temel öğelerinden olan ağırlık kulelerinin tasarımında, yapısal gereksinimin yanında bezeme kaygısı da rol oynar Bunlar, örtü düzeninde, merkezi kubbeyle çevresinde basamak basamak yükselen kubbecıkler ve yarım kubbeler içinde uyumlu bir geçiş sağlayarak tekdüzeliği önler. Kubbeyle örtülü, yuvarlak ya da köşeli, masif ya da içi bir seviyede boş ağırlık kulelerinin, bilhassa Mimar Sinan'ın yapılarında uyumlu, dengeli örnekleri bulunmaktadır.
—Ölçbil. Ticarette kullanılan ağırlıkların şekil ve maddesi bir tüzüğe bağlanmıştır. Ağırlıkların üstünde yazılı değerlerin, yasayla saptanmış bir hoşgörü içinde kütlelerine uygun bulunduğunu güvence altına alan bir ayar damgası bulunması zorunludur. Dökme demir ağırlıklar kesik piramit şekilde yapılır; ağır seri (50 kilo ile 20 kilo) dörtgen piramit, hafifçe seri (10 kilo ile 0,5 kilo) altıgen piramittir. Kaldırmak için bir sap ya da halka bulunur. Pirinç ağırlık serisi 20 kilo' dan 1 kilo'a kadar inen bir takım oluşturur; silindir biçimindeki bu ağırlıkların üstünde tutmaya yarayan bir çıkıntı vardır.
Çok minik kütlelerin tartılmasında kullanılan ağırlıklar yükseltgenmeyen minik metal levhalardan oluşur (5 kilo'dan 1 mg'a kadar).
Miligramın askatları için çatal yöntemi kullanılır.(TERAZİ.)
ağırlık ingilizcesi
- weight; heaviness; slowness; gravity severity; burden
- " yük; responsibility" "
- mesuliyet; drowsiness, lethargy; foulness
Ağırlık nedir?
1. Agirlik, bir maddenin kütlesine tesir eden yer çekimi kuvvetidir.
2. Dinamometre ile ölçülür.
3. Vektörel bir büyüklüktür.
4. Birimi Newton dur.
5. Çekim alan siddetine bagli bir büyüklük oldugu için alan siddetinin degistigi yerlerde agirlikta buna nazaran degisir.
6. Uzayin farkli noktalarinda farkli bir deger alir.
Ağırlık Nedir
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvvetidir. Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlığı azalır, kutuplara gidildikçe ağırlığı artar, ekvatora gittikçe ağırlığı azalır. Ağırlık birimi newton'dur ve özetlemek gerekirse'N' ile gösterilir.
DEVAMI
1. Agirlik, bir maddenin kütlesine tesir eden yer çekimi kuvvetidir.
2. Dinamometre ile ölçülür.
3. Vektörel bir büyüklüktür.
4. Birimi Newton dur.
5. Çekim alan siddetine bagli bir büyüklük oldugu için alan siddetinin degistigi yerlerde agirlikta buna nazaran degisir.
6. Uzayin farkli noktalarinda farkli bir deger alir.
Ağırlık Nedir
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvvetidir. Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlığı azalır, kutuplara gidildikçe ağırlığı artar, ekvatora gittikçe ağırlığı azalır. Ağırlık birimi newton'dur ve özetlemek gerekirse'N' ile gösterilir.
DEVAMI
Ağırlık Ölçüleri Nedir?
Kütle ölçüsü birimi kilogramdır. Kilogram özetlemek gerekirse " kilo " şeklinde gösterilir. Bir kilogramın yarısına yarım kilo denir. İki yarım kilogram bir kilogram eder. 1 kilo = bin gramdır. bin gram = 1 kilo ‘dır .
Pazardan aldığımız meyveler ve sebzeler tartılarak bizlere verilir. Tartma işleminde kilogram ile eşit kollu terazi kullanılır. Eşit kollu terazinin iki kefesi vardır. Kefelerinin birine aldığımız sebze ya da meyveler, diğerine kilogram koyularak tartma yapılır.
DEVAMI
Kütle ölçüsü birimi kilogramdır. Kilogram özetlemek gerekirse " kilo " şeklinde gösterilir. Bir kilogramın yarısına yarım kilo denir. İki yarım kilogram bir kilogram eder. 1 kilo = bin gramdır. bin gram = 1 kilo ‘dır .
Pazardan aldığımız meyveler ve sebzeler tartılarak bizlere verilir. Tartma işleminde kilogram ile eşit kollu terazi kullanılır. Eşit kollu terazinin iki kefesi vardır. Kefelerinin birine aldığımız sebze ya da meyveler, diğerine kilogram koyularak tartma yapılır.
DEVAMI
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
Ağırlık nedir? Ağırlık niçin oluşur? Ağırlık iyi mi değişmiş olur?
Lügat Nedir? Lügat Hakkında
YORUMLAR