Garipçiler Nedir

Özet : 1941'de gösterilen acayip başlıklı eserde şiirleri toplanan orhan veli kanık, melih cevdet anday, oktay rıfat üçlüsü. özellikler...

Özet : 1941'de gösterilen acayip başlıklı eserde şiirleri toplanan orhan veli kanık, melih cevdet anday, oktay rıfat üçlüsü. özellikleri: edebiyatta biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp söyleyiş güzelliğini temel saymaktır.


Acayip şiiri ölçü(vezin) ve kafiyeye niçin yer vermemiştir

Şžiirin ölçü(vezin), uyak ve dörtlükle ilgisiz bulunduğunu, özgür yazılması icap ettiğini savundular. Böylelikle şiirin mevzularını genişlettiler.

Garipçilere bakılırsa; "Hece ölçüsü de, aruz ölçüsü de gereksizdir. Ölçüye bağlanma yaratıcılığı engeller. Kalıp, ölçü, vezin vb yalnız birer araçtır, gaye değildir. Gaye, o araçlarla şiirin kanat kanat yükselişi, şairin özgü ve kalıcı şiiri yakalamasıdır."

Orhan Veli Kanık ölçü ve kafiye hakkında görüşleriniz acayip önyazısında şu şekilde açıklar;
"Bir şiirde eğer takdir edilmesi lazım gelen bir uyum mevcutsa onu temin eden vezin ve kafiye değildir. O uyum vezin ve kafiyenin haricinde ve vezinle kafiyeye karşın mevcuttur. Fakat onu şiirde şuurlu hale getiren ve anlayışları en kıt insanlara dahi bir ahengin mevcut bulunduğunu haber veren şey vezinle kafiyedir.Bu suretle farkına varılan,şu demek oluyor ki vezin ve kafiye ile temin edilen bu ahenkten zevk duyabilmek, ya da da lakırdıyı bu rahat ölçüler içinde söylemeyi maharet sayabilmek,saf dilliklerin herhalde en muhteşemi olmalıdır"
(Acayip,1. bas. S. 6)

Acayip Akımının Türk Edebiyatına Tesirleri

1950 yılından itibaren türk yazar ve şairlerinin büyük bir bölümü, yaşam görüşlerini "toplumsal gerçekçilik" adıyla edebiyata uyguladılar. Bu zamanda Garptan gelen varoluşçuluk ve gerçeküstücülük akımları da hayata nazar tarzıyla birlikte eserlerinin Kompozisyon ve üslûbunu da değiştirdi.
Son kırk senelik türk edebiyatı Garptan gelen akımlar, toplumcu dünya görüşü, millî ve dinî yaklaşımlar ve çok partili dönemde çeşitlenen politik tercihler ışığında fevkalâde çeşitlilik göstermekte, edebiyat çok kere araç benzer biçimde kullanılmakta ve yeni arayışlar içinde görünmektedir.
Kısa vakit içinde büyük şöhret kazanan ya da ismini pek az duyurabilen yazar ve şairlerin Cumhuriyet terkibi paralelinde kurulmakta olan yeni edebiyat geleneklerine katkıda bulunmalarına karşın, bu tür şeyler hakkında objektif tenkitler yapmak ve edebiyat tarihindeki yerlerini edinmek mümkün olamamaktadır. Bilhassa 1960'lı yıllardan sonrasında yetişen hanım yazar ve şairlerin sayılarının artmış olması, feminist akımın da başka bir çok akım benzer biçimde türk edebiyatı içinde yer almasını elde etmiştir.

Acayip Akımının Özellikleri

1-Vezin ve kafiyeye karşı çıkmışlardır
2-Günlük konuşma dilini şiire uygulamaya çalışmışlardır
3-Mecaza,süse ve suniliğe karşı çıkıp;yalnızlığa ehemmiyet verdiler
4-Halk şiirinin ifade ve deneyimlerinden faydalandılar
5-O güne kadar şiirimizde kullanılmayan bazı sözcükleri kullandılar
6-Basit insanoğlu şiire mevzu olmuştur.
7-Yaşama sevinçlerini fazlasıyla şiire yansıtmışlardır
8-Kaynağını garp şiirinden alan Acayip akımı eskiye ait olan her şeyin karşısında
olup bilhassa şairane söyleyişin karşısında olmuşlardır.
9-Şžiirde söz ve mana oyunları bırakılmıştır.

Garipçiler (Detay)

Şžiirlerini 1941 senesinde Acayip adlı kitapta toplayan Orhan Veli Kanık ve onunla aynı seçimi paylaşan Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat, Garipçiler adıyla anıldılar ve Türk şiirinde yeni bir akım meydana getirdiler.
Bu ismi almalarında Orhan Veli’nin “Yazıt-i Seng-i Mezar” adlı şiirinin acayip tepkilere sebep olasının ve acayip bulunmasının tesiri olmuştur.
Bu akımın gayesi şiiri, öteden bu yana olmazsa olmaz unsurlar sayılan vezin, kafiye, nazım şekli, nazım birimi; şairanelik, mecazlı söyleyiş, söz sanatı ve süs benzer biçimde unsurlardan sıyırarak, duyuların yalın ifadesi hâline getirmekti.
Bu akımda hiçbir kaide ve kalıba bağlanmamak ilke edinilmiştir.
Mütevazı bir dil kullanmışlardır.
Günlük ve bayağı mevzuları işlemişlerdir. Basit insanların problemleri, yaşama luğu, dünyadaki gariplikler şiirlerinin başlıca konularıdır. Şžiirde o zamana kadar işlenmemiş mevzuları ele almışlardır.
Orhan Veli, bu tarzda yazdığı başarı göstermiş şiirlerle kendisinden sonrakileri büyük seviyede etkiledi.
Genç yaşlarında Rusya'ya giden ve oradan marksist ve maddeci bir inançla dönen Nazım Hikmet Ran (1902-1963) Türkçenin estetiğini Mayakovski tesirleri taşıyan yeni bir tarzda kullanarak ihtilâlci şiirler yazdı. 1960'lı yıllardan sonrasında Türk Edebiyatı içinde yaygınlaşan toplumcu akımının başlangıcı bu şiirler oldu.
Ahmet Muhip Dıranas, şiiri tamamen güzel duyu olarak kabul eden şairlerdendir.
Aynı nesilden olan Arif Nihat Asya (1904-1976) üslûp ve ruh yönünden zenginliğini şiirlerine aksettiren orijinal bir şairdir.
Türk edebiyatında minik klâsik hikâye yazma geleneğinin kurucusu ve en başarı göstermiş temsilcisi olan Ömer Seyfettin'in (1884-1920) hikâye kitapları 144 baskı yaparken kendisi en fazlaca okunan yazar oldu.
Sait Faik Abasıyanık (1906-1948) ve Sabahattin Ali'nin 1935 yılından sonrasında yayınladıkları hikâyeler, birbirlerinden değişik iki yeni çığır açtı.
Sait Faik, mevzuları İstanbul'da geçen ve şahsî izlenimlerine dayanan şiir duygusuyla dolu hikâyeler yazdı.
Maddeci bir dünya görüşüne haiz olan Sabahattin Ali, dış tasvirlere ve mütevazi vakalara fazla ehemmiyet veren hikâyeler yazdı. Bu iki yazarla beraber 1960'lı yıllardan sonrasında yoğunlaşan günlük vakalar, fikir ve beklentiler edebiyata girmeye başladı.
Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956) aynı sadeliği, vezin ve kafiyeyi kullanarak sağlamış oldu. Tarancı mısra içindeki belli başlı durakları kaldırarak ya da değiştirerek hece vezninde yenilik yapmış oldu.
Bu neslin dünya görüşü Andre Gide'in tesiri ile varlık ötesi geçmiş ve gelecek tasavvurları olmaksızın anlık duyumlara dayanıyordu.
Sait Faik'in eserleri de dahil olmak suretiyle bu grubun eserlerinde yaşama luğu hâkimdir.
Özgür şiir hızla yayılmış, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil benzer biçimde başarı göstermiş temsilciler yetişmiştir.
Asaf Halet Çelebi bir takım şiirlerinde şark mistisizmi ile tasavvufu birleştirdi.
İlk şiirlerinde özgür çağrışımlara yer veren Fazıl Hüsnü Dağlarca, bilinç altının karanlık akımlarını ifade eden sembollerle dolu orijinal şiirler yazdı.
Behçet Necatigil, şiirlerinde büyük kent yaşamı içinde ezilmiş ve kaybolmuş insanoğlunun kırık, karanlık, dolaşık duygularını söyledi. Şžiirlerinde ahengi dikkatsizlik eden Necatigil, divan şiirinde olduğu benzer biçimde, gittikçe derinleşen bir arka plânı işlemiştir.
1950 yılından itibaren Türk yazar ve şairlerinin büyük bir bölümü, yaşam görüşlerini "toplumsal gerçekçilik" adıyla edebiyata uyguladılar. Bu zamanda Garptan gelen varoluşçuluk ve gerçeküstücülük akımları da hayata nazar tarzıyla birlikte eserlerinin kompozisyon ve üslûbunu da değiştirdi.
Son kırk senelik Türk Edebiyatı Garptan gelen akımlar, toplumcu dünya görüşü, millî ve dinî yaklaşımlar ve çok partili dönemde çeşitlenen politik tercihler ışığında fevkalâde çeşitlilik göstermekte, edebiyat çok kere araç benzer biçimde kullanılmakta ve yeni arayışlar içinde görünmektedir.
Kısa vakit içinde büyük şöhret kazanan ya da ismini pek az duyurabilen yazar ve şairlerin Cumhuriyet terkibi paralelinde kurulmakta olan yeni edebiyat geleneklerine katkıda bulunmalarına karşın, bu tür şeyler hakkında objektif tenkitler yapmak ve edebiyat tarihindeki yerlerini edinmek mümkün olamamaktadır. Bilhassa 1960'lı yıllardan sonrasında yetişen hanım yazar ve şairlerin sayılarının artmış olması, feminist akımın da başka bir çok akım benzer biçimde Türk Edebiyatı içinde yer almasını elde etmiştir.

1950-1986 yılları içinde adları en fazlaca duyulan ve okunan roman ve hikâyeciler şu şekilde sıralanabilir:
Halide Nusret Zorlutuna, Nihal Atsız, Safiye Erol, Tarık Dursun K., Atilla İlhan, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Firuzan, Hak Ağaoğlu, Sevgi Soysal, Tomris Uyar, Emine Işınsu, Luk Çokum, Selim İleri, Cevat Şžakir (Halikarnas Balıkçısı), Bekir Büyükarkın, Necati Cumalı, Haldun Taner, Mustafa Kutlu, Muhtar Tevfikoğlu, Bahaettin Özkişi, Durali Yılmaz, Rasim Özdenören, Şževket Bulut.

Bu devrin şairleri:



Behçet Kemal Çağlar, Necati Cumalı, Umut Yaşar Oğuzcan, Bekir Sıtkı Erdoğan, Atilla İlhan, Yavuz Bülent Bakiler, Mehmet Çınarlı, Mustafa Necati Karaer, Munis Faik Ozansoy, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, İlhan Geçer, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Bahaettin Karakoç'tur.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Garipçiler Nedir
Garipçiler Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/garipciler-nedir.html
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/garipciler-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content