yayvanlık isim Yayvan olma durumu: "Kayıklarında da geniş sofalı, geniş odalı yalılarının yayvanlığını ve sessizliğini duya...
yayvanlık
isim
isim
- Yayvan olma durumu:
YAYVANLIK a. Yayvan olma durumu, niteliği. a
1. ilkbaharı izleyen ve sonbahardan ilkin gelen mevsim. (Şimal yarıküre'de 21 ya da 22 haziranda adım atar, 22 ya da 23 eylülde sonlanır.) [Bk, ansikl. böl Gökbil ]
2. Genel anlamda ısının yüksek olduğu dönem.
3. Ilıman iklimlerde yaz mevsimine denk gelen, ısının yüksek olduğu dönem: Bu yıl asla yaz görmedik. Bunaltıcı bir yaz
4. Yaz kış, tüm bir yıl süresince: Yaz kış aynı elbiseyi giyerdi. || Yaz saati, günlerin daha uzun olduğu yaz mevsiminde kimi ülkelerde saatleri bir ya da iki saat ileri almaya dayanan saat düzeni. || Yaza çıkardık danayı, şimdi beğenmez oldu anayı, kendisine emek verip yetiştirenleri beğenmeyen, hor görenler için söylenir, || Yaza çıkmak, yaz mevsimine erişmek. || Yazı getirmek, havalar tam ısınmadan yazlık giysiler giyinmek. || Yaz yağmuru benzer biçimde, süreklilik göstermeyen, gelip geçici şeyler için kullanılır.
—Biyol. Yaz uykusu, yazın kurak ve sıcak dönemlerinde bazı hayvanların girdikleri uyuşukluk hali.
—Eğit. Yaz okulları, okullann kapalı olduğu yazları evlatları ve gençleri çoğu zaman spomn türlü dallarında yetiştirmek amacıyla düzenlenen kurslar. (Bk. ansikl. böl.)
—-İklimbil. Ykz eşsıcaklık eğrisi, yaz mevsiminde ortalama sıcaklığı aynı olan bölgeleri gösteren eşsıcaklık eğrisi. || Yazı eşsı- cak, yaz mevsiminde ortalama sıcaklığı aynı olan bölgeler.
-ANSİKL. Eğit. Türkiye'de il ulusal eğitim müdürlükleri ve bazı üniversiteler tarafınca oluşturulan yaz okullarından başka, çeşitli kulüplerin yeni kabiliyetleri ortaya çıkarmak, alt yapıyı oluşturmak ve sağlamlaştırmak amacıyla açmış olduğu yaz okulları bulunmaktadır. Basketbol, voleybol, yüzme, tenis, jimnastik, eskrim, judo vb. spor dallarında verilen eğitim, resmi yaz okullarında parasızdır. Bazı hususi müessese ve üniversiteler yaz okullarında sporla ilgili dalların yanı sıra başka alanlarda da (İngilizce, bilgisayar vb.) eğitim yapmaktadır.
—Gökbil. Güneş'in, Yer çevresinde görünür hareketini yaparken çizdiği eliptik yörüngenin AP büyük ekseni yy' ılım çizgisine dik değildir.
Bugünkü durumda, P yerberi* noktasının boylamı (y AP yayı) ortalama 282°'dir ve yılda ortalama 61" artar. Güneş tutulum düzlemi süresince yol alırken, yaz SA7' yayına denk düşer. Bu yay, öteki mevsimlere denk düşen yaylardan birazcık daha uzundur (günümüzde kış 89 g 0 sa olmasına rağmen yaz 93 g 15 sa'tir). Her ne kadar, Yer'in Güneş'e uzaklığı 21 haziranda 21 aralıktakinden birazcık daha fazlaysa da, Güneş ışınları daha büyük bir açıyla geldiğinden bu mevsim Şimal yarıkürede daha sıcaktır. Organik olarak, Cenup yarıküre de durum tam tersidir.
1. ilkbaharı izleyen ve sonbahardan ilkin gelen mevsim. (Şimal yarıküre'de 21 ya da 22 haziranda adım atar, 22 ya da 23 eylülde sonlanır.) [Bk, ansikl. böl Gökbil ]
2. Genel anlamda ısının yüksek olduğu dönem.
3. Ilıman iklimlerde yaz mevsimine denk gelen, ısının yüksek olduğu dönem: Bu yıl asla yaz görmedik. Bunaltıcı bir yaz
4. Yaz kış, tüm bir yıl süresince: Yaz kış aynı elbiseyi giyerdi. || Yaz saati, günlerin daha uzun olduğu yaz mevsiminde kimi ülkelerde saatleri bir ya da iki saat ileri almaya dayanan saat düzeni. || Yaza çıkardık danayı, şimdi beğenmez oldu anayı, kendisine emek verip yetiştirenleri beğenmeyen, hor görenler için söylenir, || Yaza çıkmak, yaz mevsimine erişmek. || Yazı getirmek, havalar tam ısınmadan yazlık giysiler giyinmek. || Yaz yağmuru benzer biçimde, süreklilik göstermeyen, gelip geçici şeyler için kullanılır.
—Biyol. Yaz uykusu, yazın kurak ve sıcak dönemlerinde bazı hayvanların girdikleri uyuşukluk hali.
—Eğit. Yaz okulları, okullann kapalı olduğu yazları evlatları ve gençleri çoğu zaman spomn türlü dallarında yetiştirmek amacıyla düzenlenen kurslar. (Bk. ansikl. böl.)
—-İklimbil. Ykz eşsıcaklık eğrisi, yaz mevsiminde ortalama sıcaklığı aynı olan bölgeleri gösteren eşsıcaklık eğrisi. || Yazı eşsı- cak, yaz mevsiminde ortalama sıcaklığı aynı olan bölgeler.
-ANSİKL. Eğit. Türkiye'de il ulusal eğitim müdürlükleri ve bazı üniversiteler tarafınca oluşturulan yaz okullarından başka, çeşitli kulüplerin yeni kabiliyetleri ortaya çıkarmak, alt yapıyı oluşturmak ve sağlamlaştırmak amacıyla açmış olduğu yaz okulları bulunmaktadır. Basketbol, voleybol, yüzme, tenis, jimnastik, eskrim, judo vb. spor dallarında verilen eğitim, resmi yaz okullarında parasızdır. Bazı hususi müessese ve üniversiteler yaz okullarında sporla ilgili dalların yanı sıra başka alanlarda da (İngilizce, bilgisayar vb.) eğitim yapmaktadır.
—Gökbil. Güneş'in, Yer çevresinde görünür hareketini yaparken çizdiği eliptik yörüngenin AP büyük ekseni yy' ılım çizgisine dik değildir.
Bugünkü durumda, P yerberi* noktasının boylamı (y AP yayı) ortalama 282°'dir ve yılda ortalama 61" artar. Güneş tutulum düzlemi süresince yol alırken, yaz SA7' yayına denk düşer. Bu yay, öteki mevsimlere denk düşen yaylardan birazcık daha uzundur (günümüzde kış 89 g 0 sa olmasına rağmen yaz 93 g 15 sa'tir). Her ne kadar, Yer'in Güneş'e uzaklığı 21 haziranda 21 aralıktakinden birazcık daha fazlaysa da, Güneş ışınları daha büyük bir açıyla geldiğinden bu mevsim Şimal yarıkürede daha sıcaktır. Organik olarak, Cenup yarıküre de durum tam tersidir.
Kaynak: Büyük Larousse
YAYVAN sıf.
1. Eni, boyundan ve derinliğinden çok olan, basık, geniş ve dibi düz olan şey için kulanılır: Yayvan bir tabak.
2. Yayvan yayvan, sesleri yayıp uzatarak: Yayvan yayvan konuştukça içime baygınlıklar çöküyordu.
—inş. ve Şehirc. Yayvan bina, kule yapıların tersine, taban alanı geniş ve uzunlu ğu yüksekliğinden fazla olan bina.
1. Eni, boyundan ve derinliğinden çok olan, basık, geniş ve dibi düz olan şey için kulanılır: Yayvan bir tabak.
2. Yayvan yayvan, sesleri yayıp uzatarak: Yayvan yayvan konuştukça içime baygınlıklar çöküyordu.
—inş. ve Şehirc. Yayvan bina, kule yapıların tersine, taban alanı geniş ve uzunlu ğu yüksekliğinden fazla olan bina.
Kaynak: Büyük Larousse
yayvan
ödat
"...zarif olmaktan ziyade sağlam yapılı, yayvan karınlı, rahat ve babayani kayıklarında..."- A. Ş. Hisar.
Birleşik Sözler
yayvan yayvan
ödat
- Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş:
"...zarif olmaktan ziyade sağlam yapılı, yayvan karınlı, rahat ve babayani kayıklarında..."- A. Ş. Hisar.
Birleşik Sözler
yayvan yayvan
yayvan ingilizcesi
1. wide and shallow; low and spreading.
2. drawly, drawling (way of speaking).
3. (speaking) with a drawl.
- yayvan (speaking) with a drawl.
1. wide and shallow; low and spreading.
2. drawly, drawling (way of speaking).
3. (speaking) with a drawl.
- yayvan (speaking) with a drawl.
YORUMLAR