Yazgı Nedir?

Yazgı TDK, Türk Dil Kurumu isim, din b. Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, alınyazısı, ezelî takdir, yazı, alın ya...

Yazgı
TDK, Türk Dil Kurumu




isim, din b.


Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, alınyazısı, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, yaşam, alın yazısı, takdiriilahî:

"Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor."- A. umut.







YAZGI a.

1. insan yaşamındaki vakaları kaçınılmaz ve değişmez bir şekilde düzenlemiş olduğu kabul edilen doğaüstü güç; alınyazısı: Başına gelenleri yazgıyla izah etmek. (Bk. ansikl. böl. Fels. ve Mit.)

2. insan ve cemiyet yaşamına yön veren ve gizemli bir güç tarafınca yönetiliyormuş benzer biçimde görünen olayların, durumların tümü; alınyazısı: Kendisi değil, yazgısı güzel olsun. ülkesinin yazgısını değiştiren bir devlet adamı.




3. Genel olarak insan yaşamı; alınyazısı: Kendi yazgısını kendi yazmak.

4. Bir şeyin, bir dış olgu ya da kendi doğası tarafınca belirlenen geleceği; alınyazısı: Bir romanın, bir filmin, bir firmanın yazgısı.


—isi. Tanrı'ın, evrendeki tüm varlık ve olayların nicelik, kalite ve zamanını mutlak iradesiyle belirlemesi. (Bk. ansikl. böl.)


—Psikan. Yazgı nevrozu, tesadüf' ya da alınyazısı sonucu benzer biçimde görünen benzer fena olayların dönem dönem ortaya çıkışıyla belirginleşen, sadece gerçek nedenle- rininin, bilinçdışı süreçler düzeyindeki yineleme zorlaması olduğu çözümsel olarak ortaya konabilen nevroz. (Bk. ansikl. böl.)


—ANSİKL. Fels. Hegel'de yazgı (alm. Schicksat) mantıksal gerçeğin ağlatısal eşdeğerlisidir. Bununla beraber hem varlığın “başlangıçta†yada "kendinde†ne işe yaradığını, hem de bu kendindeliğin tarih içinde ilkin soyut ve zorlayıcı bir nesnellik biçiminde gerçekleşmesini elde eden bir çok kez engellerle karşılaşan hareketi belirtir: “Zorunluluk, yazgı vb., ne yapmış olduğu, kati yasaları ve pozitif içinde ne olduğunun ne olduğu bilinmeyen şeydir; zira bu şey, sezgi yöntemiyle varlık olarak kavranan salt mutlak kavramdır" (Tinin görüngûbilimi [Die Phâ- nomenologie des Geistes], "Akılâ€). “Demek ki vakit, yazgı ve kendi içinde tamamlanmamış tinin zorunluluğu olarak ortaya çıkar†(Tinin görüngûbilimi, "Mutlak bilgiâ€): tinin ona gömülmesi ve orada kendisini somut evrensellik olarak oluşturarak ona bir anlam kazandırması gerekir.

Kaynak: Büyük Larousse



—isi. Ehl-i sünnet inancında yazgı (alınyazısı, Tanrı'ın ilim, irade ve kudret sıfatlarının yetkinliği ilkesinin mecburi bir sonucu olarak ortaya çıkan durum diye kabul edilir. Tanrı bu sıfatları ile tüm evreni, varlık ve vakaları kuşatır. Kuran'da bu inancı destekleyen birçok ayet yer alır: “Sizi de, sizin yaptıklarınızı da Tanrı yaratır†(XXXVII, 96), "Yerde ve gökte zerre kadar bir şey bileTanrı'dan gizli saklı değildir. Bundan daha küçüğü ya da büyüğü kuşkusuz apaçık bir kitaptadır†(XI, 6). Hz. Muhammet de yazgı inancını benimseyen açıklamalar yapmış oldu. Sadece, felsefedeki özgürlük ve zorunluluk tartışmasının benzeri, kelam biliminde de yer aldı. Ehl-i sünnet, yazgıya inanmayı İslam dininin amentü hükümleri içinde "ve bil Yazgı i hayrihi ve şer- rihi min Tanrı teâlâ") sayarken, mutezile, bu anlamdaki bir yazgı inancının Tanrı'ın adaletine aykırı düşeceği düşüncesinden yola çıkarak, insanların dünya ve ahrette görevli tutulabilmeleri için, fena fiillerin işlenmesinde Tanrı'ın irade ve gücünün tesiri olamayacağı görüşünü savundu; yazgı ile ilgili ayetleri bu görüşün ışığı altında yorumladı. Mutezileye yakın olanlar, görüşlerini bir taraftan akli kanıtlara dayandırmaya çalışırlarken, bir taraftan da insanoğlunun özgürlüğünü gösteren şu ayetlere dayandılar: "Bu yakıcı azap, dünyadayken kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır. Yoksa, Tanrı kullarına haksızlık etmez†(III, 182), “Ve de ki, hak Tanrınız'dadır. Artık dileyen inanç etsin, dileyen kâfir olsun†(X, 99). “Semud kavmine ulaşınca. Biz onlara doğru yolu gösterdik, sadece onlar sapkınlığı doğru yola yeğlediler (XLII, 30).

Felsefede olduğu benzer biçimde kelam biliminde de özgürlük ve yazgı ya da zorunluluk mevzusundaki problemler çözümlenip, tartışmalar kati bir sonuca ulaştırılamadı. Bununla beraber, uygulamada tüm müslüman- lar bir taraftan yazgıya, Tanrı'ın irade, bilgi ve gücünün sonsuzluğuna inanır, öte taraftan insanların seçenekler karşısında belli seviyede özgürlüğünü (irade-i cüziye) benimserler.

—Mit. Antikçağ mitolojisinde Yazgı, Eskilerin bir saplantısı olarak değişik biçimlerde kişileştirilmiş ve tanrılaştırılmıştır. Yunanlılar ona Moira ya da Tykhe, Romalılar ise Fatum ya da Fortuna adını verdiler

—Psıkan. Yazgı nevrozu, belirtisiz olması bakımından, karakter ve başarısızlık nevrozlarına benzetilebilir. Genel olarak nevrozlara özgü ve onların etmenleri olan özellikler (suçluluk duygusu, ceza gereksinimi ve yineleme zorlanımı) gösterir, sadece özne başına gelen olayların kökeninde şeytanca dış güçler bulunduğunu düşünür Bu durum özneyi kendi isteğine ve gerçeklik içine yerleştirdiği şeye bağlayan anlayamama hususi durumunu ortaya çıkarır.

yazgı sevgisi. Fets. Nıetzsche kendi terbiye anlayışını bu formülle (lat. "amor fa- ti") dile getiriyordu. Nıetzsche şu şekilde der: "Sadece şeylerin zorunluluğu içinde gizli saklı güzelliği he1 gün birazcık daha görmeyi öğ- renerektendir ki, daima şeyleri güzel- leştırerıleıın safında yeı alabilirim. Yazgı sevgisi: benim sevgim bundan bu şekilde yalnız budur. Çirkinle savaşmak istemiyorum [...] gözümü ondan çevirmekle yetineceğim, bundan bu şekilde benim tek inkârım bu olacaktır! Tek sözcükle, tek büyük sözcükle, diyorum: bugünden başlayarak tekrar hiçbir vakit bir onaylayıcı olmayacağım†(D/e fröliche VVİssenchaft [Neşeli bilgi], 276). "Başsız ve sonsuz dönüş iste niyor: aynı şeyler, aynı zincirleme düşünceler mantığı ya da mantıksızlığı. Bir file zofun erişebileceği en yüksek durum: varlık karşısında dionysosçu tavır; bununla ilgili formülün, yazgı sevgisi'dir" (Der Wil- le zur Macht [Güçlülük istenci]).


YAZGICI sıf. ve a. Yaşamını, yaşamındaki vakaları yazgıya bağlayan kimse; yazgıcı.


♦sıf. Yazgıcılığa özgü, yazgıcılıkla ilgili: Yazgıcı bir tutum. Yazgıcı bir kuram.



Kaynak: Büyük Larousse


yazgı

isim
  • Tüm olmakta ve olacak olanları evvel ve değişmeyecek şekilde düzenlediğine inanılan doğaüstü güç, alın yazısı, alınyazısı, alın yazısı:
"üçüncü Dünya ülkelerinin yazgısına daha yakınlık duyuyor."- H. Taner.


yazgı (II)

isim, halk ağzında
  • Yaygı.


yazgı ingilizcesi
  • dispensation, ordinance, predestination


yazgıcı

isim, isim
  • Yazgıcılık yanlısı olan (kimse), yazgıcı, fatalist.


yazgıcı ingilizcesi
  • fatalism; fatalistic




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yazgı Nedir?
Yazgı Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yazg-nedir.html
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yazg-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content