KAYIT 134 … Bu fazîletleri tam yerine getirdiğin zaman, o zaman burada demin niy...

KAYIT 134 … Bu fazîletleri tam yerine getirdiğin zaman, o zaman burada demin niyet ettiğin zaman Kâbe’yi görmeye başlarsın. Ramazan geliyor ...


KAYIT 134

Bu fazîletleri tam yerine getirdiğin zaman, o zaman burada demin niyet ettiğin zaman Kâbe’yi görmeye başlarsın.

Ramazan geliyor biliyorsunuz üç aylardayız.
Hiç olmazsa iki gün oruç tut.

İkinci sual..
Sorulan sualin üçüncü sual:

“Efendim Kur'ân-ı Kerîm mü’minlere şifâ imiş.
Âyet-i kerîme var Kur’ân-ı Kerîm mü’minler için şifâdır.
“Şifâ ne?”
Hastalığa ilaç verirsin şifâ, değil mi?
Bir yerin kırılır düzeltirsin şifâ… midesi ağrır şifâ, şifâ işte.
E peki ağam, Kur'ân okumak mânâsını bil, bilme şifâdır.
Çok iyi dikkat edin.
Bunu hiçbir yerde, bu lakırdıları ara sıra ağzımdan kaçırıyorum, duyamazsınız.

“Peki efendim, öğret bize de yâhu şu hastalığa okuyalım bunu”
Var her hastalığı iyi eder Kur’ân-ı Kerîm.
Her hastalığı; kanseri de tüberkulozu da doktor söylüyor bunu, otuz iki senelik doktor söylüyor. Hepsini iyi eder.
“E efendim bize öğret bunu da okuyalım, yâhut da hastanelerde bir yer olsun da okuyalım.”

Hıııı niye şifâ. Burada durun çok dikkatli olun.
Vucûdu mubâreki Rasûlullah, ALLAHın bir radyosudur, şu radyo.
Şimdi bu radyo şurada duruyor.
“Havada Ankara’dan verilen radyo dalgaları var mı?”
“Var. Ama niye almıyoruz biz?”
“Alamayız ki. Anca bu makine alıyor bunu değil mi?”
Düğmesini çevirdi mi bakıyorsun Ankara’dan aha ses geliyor.
Görmediğimiz ses. Bunun içinde sese bürünüyor. Sese çıkıyor.
Bu nasıl Ankara Radyosunun havadaki dalgaların bir radyosuysa Cenâb-ı Rasûlullah’ın mubârek vucûdu da ALLAHın Radyosudur.
Melek Cebrâil aleyhi’s-selâm büyük bir tanker gidiyor Sidretu Munteha’ya dolduruyor içini bu dalgalarla geliyor görünmez ahizesini Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin mubârek kalbine civatalıyor.
Başlıyor titremeye o zaman. Rasûlullaha Âyet geliyor.

“Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.”
Âyetlerimiz gelirken vahy gelirken Rasûlum hiç kıpırdama.
Dilini bile oynatma.
O dalgalar içine girdiği zaman, Rasûlullah’ın Mübârek ağzlarından o dalgalar harfsiz sessiz dalgalar…
“Bi hurûfu lafz-ı savt ol padişah”
Mevlüd’de vardır ya.
Savtsız sessiz bu dalgalar Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in içinde bizim anlayacağımız lisana çevriliyor. Rasûlullah başlıyor:
“Alleme’l-insâne mâ lem ya’lem”
Şimdi harfsiz sessiz ilahî vahy bizim anlayacağımız ses harf söze Vucûd-u Rasûle çevriliyor değil mi?
Çünkü vahyi hiç kimse sahâbelerin biri dahî duyamıyor.
Kur’ân okumak şimdi dikkat buyurun göz ile Kur’ân’ın Âyetine bakıp şöyle harf hâlinde olan kelimatı veyâhut dimağında ezberinde olanın medlû… bulup vücud makinası tarafından söze inkılâb ettiriyorsunuz siz.

Kur’ân okuyan bir nevi vahyi taklid ediyor demektir.
Ben şimdi Rasûlullah’ın gidip inen Âyetleri şey edeceğim tekrar edeceğim dedim. Vücud İlahî Kelimelerle yıkanıyor demektir.
Kur’ân okumak vahy ile yıkanmak demektir.
Amma Rasûlullah’a vahy kırk küsür sene sonra indi ondan evvel ne oldu?
Kalbini yardılar “elem neşrahleke sadrake” oldu.
Ömründe yalan söylemedi. Değil mi?
Muhammedu’l- Emîn sallallâhu aleyhi ve sellem Emîn ismini aldı.
Bu hâle geldi fazîlet timsâli oldu ondan sonra geldi.
O halde Kur’ân-ı Kerîmi okumak Şifâ evet.
Amma sen bu hâle gel, ömründe yalan söyleme, zînâ etme, şunu etme, kimsenin çekiştirme peşinden, hased etme mased etme, secdeye koy ondan sonra sen hasta mısın?
“Eûzu billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm Bi’smillâhi’r-rahmâni’r-rahîm” tükrüğünü vurduğun zaman Rasûlullah gibi sen de Rasûlullah’ın ümmetisin.
Abdulkadir Geylânî diyor ki “Lev şefaatu ceddu Muhammedun letefeyte binâri’l-cehennemi teffeti.”
“Eğer Rasûlullah ceddimin şefaati olmasa şefaati olmasa, ben şöyle tükürüklen cehennemi söndürürüm” diyor.
Kıymetinizi bilin aziz Müslümanlar.
Biz yalnız Kur’ân okumak için bir abdest alıyoruz o kadar.
Hani Fazîlet Abdesti?
Kursağında temiz helâl mı var?
“Efendim ben paramla çalışıyorum!”
Fırıncı abdestli mi onu şey ediyor yoğuruyor ?
Besmeleynen mi kesiyor bilmem neyi?
Bir rızık ağza gelinceye kadar yetmiş bin senelik yol kat eder.
Bunu Âyet-i kerîme şey hadis-i peygamberiyle hadis-i kudsîlerde vardır o.
Yetişmiş bir buğdayın buradan İstanbul’a gitmesi bizim senelerimize vurursanız yüz bin sene eder.
Onun cüssesiyle bizim cüssemiz arasında.
Öküz hakkı var mı bilmem ne hakkı var mı?
Onun için bu vahy kelimâtının vücuddaki nûru harekete getirmesi için,
hangi nur?
“elem neşrahleke sadrake” hepimizde Nûr-u Rasûlullah var kalbinde…
Bunu harekete getireceksin.
Bu nûru harekete geçirdin mi vücûdunda Kur’ân mü’minler için şifâdır olur.
Kur’ân’ın emrettiği hususlara riâyet ederek radyo makinesi işler ve temiz hâle sokmaya çalışır insanı.
O zaman “falan âyeti falancaya okursan iyi olur yav. Efendim bâzısının nefesi şeydir iyidir”derler.

Ne nefesi oğlum? Gül mü kokuyor nefesi, sesi mi güzel?
Yoooo… O adamcağız belki kendini temizlemiş de ondan.
O hâle gelen radyodan çıkacak kelâm karşısındakine te’sir eder parazitsiz tertemiz o zaman okuduğun Kur’ân hastaya derde her şeye şifâ olur.

Arada vahye meleğin tahsis edilmesi, Cebrâil’in tahsis edilmesi Rasûle İnd-i İlâhi’de verilen kıymetin sonucu.
“Efendim falancanın sesi nefesi iyidir” derler.
Nefeste iş yok oğlum.
“Felan yerde bilmem ne hoca var da.. haaa… sesi çok iyidir nefesi çok iyidir!”
Nefeste iş yok bilgide de hiç iş yok.
“Çok âlim adamdır.”
İş yoook.
İlâhi Radyo hâline gelmekte hüner var.
“Nasıl gelelim?” deme.
Hâlâ kafan boş şeylerle dolu.
Anlayamadığın şeylere îtiraz edecek malzemeyi aklınla yoğurma!
“Şöyle olurdu şöyle olurdu böyle olurdu” deme.
Bunu anlamada güçlük yoktur, temizlenmede güçlük var.
Temizlenmede de güçlük yok be oğlum!
Yıkayacak tellağı bulmada güçlük var.
Onda da güçlük yok. Tellakta da güçlük yok.
Suyu sabunu tellağı beğenmiyorsun. Beğenmiyor.
Kibri bırak burnunu yere sürün biraz.
Köpek burnunu yere sürdüğü için on beş kilometre uzaktaki kekliğin kokusunu alır.

Bunları anlamayıp sapıtanlarla dolu her taraf.
Kimi hoca geçinir, kimi âlim, kimi cinci, kimi büyücü, kimi muska yazar, kimi mürşidlik iddiasındadır, kimi Rasûl’u, Kur’ân’ı az görür.
Az görür değil, yeni bir yol tarik öndercisi olarak milleti birbirine sokar, düşürür.

İşte ortada görüyoruz zavallı insanlar zavallı mü’minler.
Yazıktır yekdiğerinizi sevmeyi öğreniniz aziz mü’minler.
Buluttan istenilen yağmur değildir asıl istenilen meyvelerin buğdayların yetişmesidir.
Ateşe yaklaşan tavuk kızarır bilirsiniz. Ateşe yanaştı mı kızarır.
Ateşe bir şey olmaz.
Nûra yanaşan nurlaşır, nûra da bir şey olmaz.
Ateşe yanaştı mı ateşe bir şey olmaz tavuk kızarır tadı değişir daha güzel olur.
Dağlık yerde en kestirme yol tepeden tepeye atlamaktır.
Fakat onun için uzun ayak lâzımdır.
Yok olmadı mı derelerden tepelerden gidersin.

Rasûlu Ekrem buyuruyor ki: “Bana olan sevgi diyor bana karşı duyulan sevgi bir kimsenin kalbinde yerleşirse diyor ALLAH o kimsenin cesedine muhakkak ateşi haram kılar” diyor.
Rasûlullah’ın sevgisi bir mü’minin kalbinde, Rasûlullah’ın..
Bir şeyi anlatırken bakarsın gözünden yavaş yavaş yaş gelir, işte Rasûlullah’a sevgi. İşte bunun diyor cesedini, cesedine diyor ALLAH ateşe haram kılar.
Ateşe girmez o. Girsede ööööyle buzdolabında gibi olur.
İslâm’da susmak edebtendir bilirsiniz ses çıkarmamak, sır sâhibi olmak emr olunmuştur.
“Sırlarınızı söylemeyiniz.”
Bu emir olmasaydı yakalarından tutulup rezil edilecek çok kişiler var dünyâda.
Tutarsın yakasından rezil… ama İslâm’da susmak vardır.

(Devamı sonraki kayıttadır…)[fb_vid id="10153050562254751"]

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: KAYIT 134 … Bu fazîletleri tam yerine getirdiğin zaman, o zaman burada demin niy...
KAYIT 134 … Bu fazîletleri tam yerine getirdiğin zaman, o zaman burada demin niy...
https://scontent.xx.fbcdn.net/v/t15.0-10/p180x540/11331416_10153050568139751_888623360_n.jpg?oh=d5cdbf0928116f074bc5933814a7d2e4&oe=5A18C83D
Ders Kitapları Konu Anlatımı
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/kayit-134-bu-faziletleri-tam-yerine.html
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/kayit-134-bu-faziletleri-tam-yerine.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content