""Rasûlullah, ''İslam'ın hangi esası daha sağlam?'' diye sordu. Oradakiler ''Namaz.'' dediler....
""Rasûlullah, ''İslam'ın hangi esası daha sağlam?'' diye sordu. Oradakiler ''Namaz.'' dediler. ''Güzel, ama o değil.'' buyurdu. ''Öyleyse, ramazan orucu.'' dediler. ''Güzel ama o da değil.'' buyurdu. ''O da degilse cihaddır.'' diye karşılık verdiler. "O da iyidir fakat değildir." buyurdu ve devamla; " İmanın en sağlam bağı Allah için sevip, Allah için buğzetmek." dedi.""
Bu hadisi şerif'ten anlamamız gereken şey benim kanaatimce, Müslüman bir zihniyete sahip olmadan bizim yapacağımız şeylerin yerine oturmasının mümkün olamayacağıdır. Eğer biz, sadece Allah için sevip sadece Allah için buğzedersek, yani bazı şeyleri reddetmiş olursak, bir hayatî alan açmış oluruz kendimize. Namaz kılmak, oruç tutmak, cihad etmek tarzında yaptıklarımız ancak bu hayatî alan içinde anlamlı olur. Eğer biz kendimize İslâmî bir zihin çerçevesi, İslâmî bir gönül alanı temin edememiş isek bizim ibadet maksadıyla yaptığımız diğer şeyler, farkına varmadan yaptığımız şeyler haline gelmeye başlar. Eğer biz, imanın en sağlam bağını kuramadıysak, namaz kılmamızda, oruç tutmamızda ve cihad etmemizde bize en faydalı olan gıdayı almaktan mahrum kalmış oluruz..
...
Bir insan Allah için sevip Allah için buğzetmeyi başarmışsa, bütün insanlık tarihi boyunca aranan ahlâkî seviyeyi; aranan, bulunmak istenen, ulaşılmak istenen, onunla donanılmak istenen ahlâkî seviyeyi tutturabilmiş demektir. Mümin dediğiniz kişi bir bakıma en iyi, en doğru, en haklı, en âdil sonuç alınmadıkça tatmin olmayan kişi anlamına gelir..
Kırk Hadis / İsmet Özel
YORUMLAR