Velîlere göre: “Kulak memesinden hafif başlayıp çenede azami iki parmak uzunluğunda imiş”... ALLAH en doğrusunu bilendir. Cenab-ı Ali, Hz. F...
Velîlere göre:
“Kulak memesinden hafif başlayıp çenede azami iki parmak uzunluğunda imiş”...
ALLAH en doğrusunu bilendir.
Cenab-ı Ali, Hz. Fatıma’nın irtihalinden sonra sakal bırakmışlardır.
Geylanî, Rifaî, Bedevî, Dissukî, Şabanı Velî, “Velâyete” sahiptiler.
Sakalları iki parmaktı...
Resûlü Ekrem hicretten sonra Medine’de sakal bırakmışlardır.
Mekke’de iken saçları uzundu.
“Saçlarınıza ikram ediniz!”,
Bu saç bırakanlara emirdir ve kendileri saçı tabiî olarak kabul etmelerindedir.
Kendileri sakal bırakmadan saçları mevcuttu.
Resûlullahın saçları omuzuna yakın kulak memeleri hizasında idi...
Son söz olarak şunu söyleyebiliriz.
Hazreti Veysel’e:
“Sakal bıraksana!” demişler:
“Resûlü Ekrem’i cesedden görmeyi HAKK bana nasib etmedi. Nasıl sakal bıraktığını bilmiyorum utanırım!” demişler.
İbni Berekât Rakibi Isfahanı, Muhattarat ismindeki kitabında sakal hakkında şunlar vardır:
3’lerde sakal yoktur. Mecburidir.
7’lerde sakal yoktur. Bırakmazlar.
40’larda sakal yoktur. Bırakmazlar. Bunların niçinleri vardır.
300’lerde bazılarında vardır, bazılarında yoktur, ihtiyaridir...
3000’lerde sakal yoktur.
7’lerin ve 40’ların vefatlarında yerlerine seçilecekler de sakalsızdırlar.
30.000’lerde bazılarında vardır, bazılarında yoktur.
Kutub ve Gavsda bir parmak Resûl’ün bıraktığı tarzda vardır.
Fakat mecburi değildir.
Sakal bırakmak zâten sünnetdir, ihtiyaridir
“Sakal bir şeyi gizler. Bir şeyi açığa vurur, bu sırrı çözmeye savaş!”.
Bu asırda bugün:
3’ler kalmadı.
7’ler 4 kişi kalmıştır.
40’lar 8 kişiye inmiştir.
Bıyık ve sakalda dini birşey aramak yobazcadır, sebebini bilirsen başkadır.
Dr.Münir Derman (k.s.)
YORUMLAR