Açık havada, dışarıda, kırda, piknikte, okul ve oyun bahçelerinde hem arkadaşlarınız ile hem de aileniz ile oynanabilecek açık hava oyunları...
Açık havada, dışarıda, kırda, piknikte, okul ve oyun bahçelerinde hem arkadaşlarınız ile hem de aileniz ile oynanabilecek açık hava oyunları hakkında bilgi.
Yazın, kırlarda, evinizin bahçesinde, dört, beş dost bir araya ulaşınca, elbet ki oyun oynamak istersiniz. Ne oynayacaksınız? Koşmaca, birdirbir, körebe, tutsak almaca, elbende, saklambaç… bu tür durumlar bilindik, bir çok kez oynadığınız oyunlar. İçinizden birisi yeni bir oyun bilir de size öğretirse çok sevinirsiniz, değildir mi? İşte size yepyeni bir çok oyun. Bu tarz şeyleri iki, üç dost içinde, ya da epey kalabalık topluluklar içinde oynayabilirsiniz.
KALE DEVİRME OYUNU
Bu oyun için on tane boş teneke, kutuya ihtiyacınız olacak. Kutuların aynı cinsten, aynı boydan olması koşul. Yuvarlak konserve, ya da çay kutuları bulursanız iyi olur.
Kutuları bir masanın, ya da onun benzer biçimde düz bir yerin üstüne, resimde gördüğünüz benzer biçimde, üst üste dizeceksiniz: En altta dört, onun üstünde üç, sonrasında iki, sonrasında bir kutu. Şimdi, oyuncular, sıra ile, kutulardan üç metre beride durup, ellerine bir top ile birlikte, bu durumu kutulara atacaklar, o şekilde ki, top kutulardan ama birisini devirecek. Aniden çok kutuyu deviren kaybeder, oyundan çıkar. Kim üst üste, her seferinde bir kutu olmak suretiyle, daha çok kutu devirdiyse oyunu o kazanır.
Oyuna devam etmek istiyorsanız, bu sefer top atış yerini değiştirmeniz gerekir. Çünkü daha evvel atılan yerden el alışmıştır, kazanan gene kazanabilir. Onun için, oyuna başlamadan ilkin, kalenin çevresindeki ağaçlara, A, B diye işaret koyarak her seferinde top atış yerini değiştirmelisiniz.
KUYRUKSUZ EŞEK
Bu oyun çok eğlencelidir. Duvara, ya da tahtaperde üstüne bir eşek resmi çizeceksiniz. Yalnız, eşeğin kuyruğu olmayacak. Bununla birlikte bir mukavvanın üstüne o boydaki eşeğe uygun düşecek büyüklükte bir kuyruk çizip keseceksiniz. Şimdi, eşek duvarda, kuyruğu sizdedir.
Oyuna katılanlardan birisi ebe olur. Gözleri bağlanır. Kuyruğun üst başına bir çivi, ya da raptiye sokulur. Körebe kuyruğu alır, kararlamadan eşeğe doğru ilerleyerek kuyruğu hayvanın arkasına çivilemeye çalışır. İyice kestireme-yip kuyruğu eşeğin başına, boynuna, karnına çivilemeye kalkması hakkaten çok keyifli olur.
Elliye sayıncaya kadar kuyruğu tam yerine takan oyunu kazanmış olur, başka birisi körebe olarak oyun devam eder. Elli sayıncaya kadar bu işi başaramazsa oyundan çıkar.
KÜLAH PATLATMACA
Bu da keyifli bir oyundur. Oyuna katılanlardan iki şahıs ayrılır. Bu tür şeyler, belirgin sayıdaki külahları (kese kâğıtlarını) alıp alıp şişirecek, bir masanın, ya da tahtanın üstüne vurup patlatacaklardır. Kim daha hızlı şişirip patlatırsa o kazanır.
Oyunu seyredenler her çift ortaya çıktığında «Bir, ‘ki, üç!» diye komut verirler, oyun başlar. Sonrasında, içlerinden birisi aniden elliye kadar sayarken, geri kalanlardan yarısı oyunculardan birinin, diğer yarısı da ötekinin kaç kese kâğıdı şişirip patlattığını, sayar. Bu şekilde, birinci belirgin olur.
îlk çift sıralarını savdıktan, içlerinden birisi kazandıktan sonrasında, oyuncular arasından bir çift daha yarışmaya girer; oyun böylelikle sürüp gider.
Sonunda, her seferinde çiftlerden kazanmış olanlar içinde gene ikişer ikişer yarışma yapılır. En sona kalan külah patlatmaca birincisi olur.
DİREKTE YILAN OYUNU
Oyun yerinin ortasına bir doğrudan dikip bunun tepesine bir ip bağlayacaksınız, ipin özgür kalan ucuna da bir top. Sonrasında, ipi direğe dolayıp topu elinizde tutacaksınız. Oyunculardan her ikisinin elinde birer raket vardır. Herbiri, sırayla, sizin havaya doğru tutup bıraktığınız topa raketle vuracak, bu vuruşla topu o şekilde bir çevirecek ki ip döne döne direkten sıyrılıp çözülecek.
Bu işi başaran oyunu kazanmış olur; kaybeden de topu havada tutma görevine geçer, diğer oyuncular böylelikle ikişer ikişer yarışmaya girerler.
Bu oyun iki şahıs içinde da oynanabilir. tki arkadaşsanız, ilkin biriniz topu direkten hafifçe çekerek havada meblağ, öbürü vurarak ipi direkten sıyırmaya çalışır. Başaramazsa sıra size gelir. Öncesinden kararlaştırılmış vakit sonunda, kim daha çok kazanmışsa o birinci olur.
İPTE KUKLA OYUNU
Bu oyun için ilkin, oyuna katılacakların sayısınca, kartondan birer maske hazırlanmış olur. Bu tarz şeyleri iplere bağlayıp iki doğrudan arasına gerilmiş bir çubuğun ü-zerinden sarkıtacaksınız. İplerin diğer ucuna da, kolayca tutmak, ipin ucunu kaçırmamak için, birer kısa çubuk bağlayacaksınız. Şimdi oyuna başlayabiliriz:
Ilkin, kuklaların hepsi bir hizaya getirilecek. Sonrasında, içinizden birisi, ya da oyuna şimdilik katılmayan bir dostunuz: «Bir, ‘ki, üç!» der demez, oyuncuların hepsi aniden elindeki ipi çekecek. Kuklasını kim daha evvel direğin tepesine çıkarırsa oyunu o kazanır. Bu yargıyı verecek olan da oyunu seyreden, sayıyı sayan arkadaşmızdır. Çünkü o, daha uzakta durduğu için, daha iyi görür.
Bu oyunun başka bir şekli daha vardır. Bunda gözetilecek çabukluk değildir, yavaşlıktır:
Oyunu yöneten dost, ağır ağır: «Bir… îki… Üç… Dört…» diye saymaya başlar. Ötekiler de iplerini ağır ağır çekerek kuklalarını yavaş yavaş yükseltmeye başlarlar. Sayı sayan, asla beklenmedik bir sırada, aniden: «Dur!» der. Kim çabucacık durdu da kuklası en alt tarafta kaldıysa o kazanır.
YORUMLAR