ağmak (I ) -ar (-e) 1 . Sarkmak, aşağıya inmek: "Asla konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar."- R. N. Günte...
ağmak (I ) -ar
(-e)
1 . Sarkmak, aşağıya inmek:
"Asla konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar."- R. N. Güntekin.
2 . Yük vb. şeyler bir yana eğilmek.
ağmak (II ) -ar
(-e)
(-e)
"Asla konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar."- R. N. Güntekin.
2 . Yük vb. şeyler bir yana eğilmek.
ağmak (II ) -ar
(-e)
- Yükselmek, yukarı doğru çıkmak:
Büyük L.
AĞMAK gçz. f. 1. (Yukarıya doğru) ağmak, yükselmek, havalanmak: Peygamber Aleyhisselâm eyıtti: Ol gece kim Miraç'a ağdım, Cebrail beni anda iletti (Kısas-ı Enbiya, XIV. yy ), it ünü göğe ağmaz (atasözü). 2. (Bir yere) ağmak, ağırlaşarak o yana eğilmek; sarkmak, meyletmek: Terazinin ağan kefesini bir türlü dengeye getiremiyordu 3. (Bir yere) ağmak gökcisimleri sözkonusuysa. (bir yöne doğru) kaymak, akmak: Batıya ağan güneş. Gökte bir yıldız ağdı.
YORUMLAR