Soyadı kanunundan sonrasında Ahmet Tevfik Okday ismini alan Ahmet Tevfik Paşa; (11 Şubat 1845, İstanbul – 8 Ekim 1936, İstanbul, Türkiye), ...
Soyadı kanunundan sonrasında Ahmet Tevfik Okday ismini alan Ahmet Tevfik Paşa; (11 Şubat 1845, İstanbul – 8 Ekim 1936, İstanbul, Türkiye), son Osmanlı Sadrazamı olarak kayıtlara geçer. II. Abdülhamid yıllarının Dışişleri Bakanı (Hariciye Nazırı) olarak 14 yıl vazife yaptıktan sonrasında esasen beş dönem, toplamda iki yıl dört ay yirmi dokuz gün sadrazamlık yapmış oldu. 1895’te Berlin Sefiri olarak vazife başlangıcında olduğu sırada II. Abdülhamid tarafınca İstanbul’a çağrılarak Hariciye Nazırlığı görevine atanır. Bu görevini durmaksızın olarak 1909’a kadar sürdürür. II. Meşrutiyet’in ilanından sonrasında Ayan Meclisi üyeliği yapmış oldu. Kırım Tatarı Ferik İsmail Hakkı Paşa’nın erkek evladıdır.
Birinci sadrazamlık periyodu, Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girerek denetimi ele geçirmesi ve II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi ile 5 Mayıs 1909’da son buldu. İstifasının peşinden Londra Sefirliğine atandı. Görevini 1911-1914 içinde sürdürdü. Osmanlı İmparatorluğu’nun İngilizlere harp duyuru etmesi üstüne geri çağrıldı. I. Dünya Savaşı’ndan sonrasında Mondros Mütarekesi’ni imzalayan Ahmed İzzet Paşa’nın istifası sonrası 11 Kasım 1918’de ikinci kez sadrazamlığa getirildi.
22 Nisan 1920 tarihinde; I. Dünya Savaşı sonrası sulh görüşmelerinin yapıldığı Paris Sulh Konferansında heyete başkanlık yapmış oldu. Bildirilen şartları çok ağır bularak hafifletilmesini istedi. Kabul edilmemesi üstüne 11 Temmuz 1920’de şartları reddederek İstanbul’a döndü. Bir süre sonra Paris’e Damat Ferit başkanlığında gönderilen bir başka kurul, şartları kabul ederek Sevr’i imzaladı. 21 Ekim 1920’de yerine getirilmiş olduğu Damat Ferit Paşa’nın makamında üç yıl sadrazamlık yapmış oldu. Görevi esnasında TBMM’ne, Londra Konferansı’na beraber katılmayı önerse de Mustafa Kemal’in reddetmesi üstüne konferansta Ankara Hükümeti’ni Bekir Sami Bey, İstanbul Hükümeti’ni ise Tevfik Paşa temsil etti. Konuşma esnasında Türkiye’nin tek temsilcisinin Ankara Hükumeti bulunduğunu vurgulayarak sözü Bekir Sami Bey’e bıraktı.
Saltanatın kaldırılmasından sonrasında 4 Kasım 1922’de çekilme etti. Sadaret mührünü ise iade edemedi. Bu mühür ailesi tarafınca saklanacaktır. 1934’te “Okday” soyadını aldı. 8 Ekim 1936’de de vefat etti. Beşiktaş’taki Yahya Efendi Tekkesi’ne defnedilen naaşı, bir süre sonra ailesi tarafınca Edirnekapı Şehitliğindeki aile mezarlığına nakledildi. Hatıratı, torunu Şefik Okday tarafınca, “Büyükbabam Son Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa” (1986) adıyla yayınlanmıştır.
YORUMLAR