ALABANDA a. (ital. alla banda'dan). 1. Gemi kaplamalarının su üstünde kalan iç yanına verilen ad. *2. Arg. Azarlama paylama *3. ...
ALABANDA a. (ital. alla banda'dan). 1. Gemi kaplamalarının su üstünde kalan iç yanına verilen ad. *2. Arg. Azarlama paylama *3. Bir kimseye alabanda olmak;, onu rahatsız etmek, ona asılmak: Kalantora alabanda olunca elli papeli uçlandı (arg.).|| Bir kimseye alabanda vermek, onu paylamak, azarlamak, ona gözdağı vermek. || Alabandayı yemek, iyice paylanmak, azarlanmak: Alabandayı yiyince muma döndü (arg.).
*Ask. denize. Alabanda ateşi, bir geminin bütün toplarını bordalardan birine çevirerek aynı anda yapılan ateş (SALVO" ATEŞİ de denir).-Kalyon döneminde bir savaş gemisinin alabanda (borda) toplarını ateşlemesi.
*Denize. Alabanda astan, geminin iç kesiminde, yalı kütüklerinden lombarların alt açıklıklarına kadar uzanan kaplama, lombarsız teknelerde yalı kütüğünün üstüne düşen ilk alabanda kaplaması. || Alabanda çekmek, gemici dilinde, yola getirmek, azarlamak, paylamak. || Alabanda etmek, dümeni olabildiğince sancak ya da iskeleye basmak. || Alabanda geçidi, güvertesine kereste yükü almış bir gemide personelin baştan kıça geçmesini ve balast kontrolü ile hava firarının serbest kalmasını sağlamak için alabandalarda bırakılan tünel biçimindeki geçit. || Alabanda kaplaması, geminin iç kısmında ıskarmozlar (posta ve eğriler) üstüne vurulan kaplama. || Alabanda kürek!, filikalarda kürekçilerin dinlenmeleri için verilen komut (kürekçiler, küreklerinin tutamaklarını kürek çektikleri yanın karşı alabandasına dayar ve her kürekçi arkasındaki kürekçinin alabanda ettiği kürek gövdesine dayanarak dinlenir). |[ Alabanda şıpkası, personelin alabandalara değmesini önlemek için alabandalara gerilen ince halat ağ. || Alabanda tirizi, don* ağacı hizasında baştan kıça kadar uzanan tek ya da iskele tarafına en büyük dümen açısıyla basması için serdümene verilen komut. || Köprü alabandası, köprü üstünde üst binalarla alabandalar arasında kalan kısım. || Orsa alabanda!, yelkenle seyreden bir geminin rüzgârı pruvadan alarak kontra değiştirmesi ya da dönüş yapması için verilen komut. || Sancak alabanda!, dümeni sancak tarafına en büyük dümen açısıyla basması için serdümene verilen komut.
Büyük L.
*Ask. denize. Alabanda ateşi, bir geminin bütün toplarını bordalardan birine çevirerek aynı anda yapılan ateş (SALVO" ATEŞİ de denir).-Kalyon döneminde bir savaş gemisinin alabanda (borda) toplarını ateşlemesi.
*Denize. Alabanda astan, geminin iç kesiminde, yalı kütüklerinden lombarların alt açıklıklarına kadar uzanan kaplama, lombarsız teknelerde yalı kütüğünün üstüne düşen ilk alabanda kaplaması. || Alabanda çekmek, gemici dilinde, yola getirmek, azarlamak, paylamak. || Alabanda etmek, dümeni olabildiğince sancak ya da iskeleye basmak. || Alabanda geçidi, güvertesine kereste yükü almış bir gemide personelin baştan kıça geçmesini ve balast kontrolü ile hava firarının serbest kalmasını sağlamak için alabandalarda bırakılan tünel biçimindeki geçit. || Alabanda kaplaması, geminin iç kısmında ıskarmozlar (posta ve eğriler) üstüne vurulan kaplama. || Alabanda kürek!, filikalarda kürekçilerin dinlenmeleri için verilen komut (kürekçiler, küreklerinin tutamaklarını kürek çektikleri yanın karşı alabandasına dayar ve her kürekçi arkasındaki kürekçinin alabanda ettiği kürek gövdesine dayanarak dinlenir). |[ Alabanda şıpkası, personelin alabandalara değmesini önlemek için alabandalara gerilen ince halat ağ. || Alabanda tirizi, don* ağacı hizasında baştan kıça kadar uzanan tek ya da iskele tarafına en büyük dümen açısıyla basması için serdümene verilen komut. || Köprü alabandası, köprü üstünde üst binalarla alabandalar arasında kalan kısım. || Orsa alabanda!, yelkenle seyreden bir geminin rüzgârı pruvadan alarak kontra değiştirmesi ya da dönüş yapması için verilen komut. || Sancak alabanda!, dümeni sancak tarafına en büyük dümen açısıyla basması için serdümene verilen komut.
Büyük L.
YORUMLAR