Amel Nedir?

amel TDK isim Arapça ¤amel 1 . Yapılan iş, edim, fiil. 2 . din b. (***) Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek iç...


amel

TDK




isim Arapça ¤amel
1 . Yapılan iş, edim, fiil.

2 .
din b. (***) Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları.


3 .
mecaz İshal.


Birleşik Sözler
  • aksülamel








AMEL

İş, vazife, hareket, idare, daire, işlemek, yapmak, davranış, etki, ibadet, hayırlı iş. Daha ziyade canlıların bir maksatla yaptıkları işe amel denir. Yapılan işte bir gaye ve maksat yoksa buna fiil denir, amel denmez (Râgıb el-Isfahânî, Müfredât, 348). Çoğulu "a'mâl" gelir. Gramerde amel, âmilliği, yani bir kelimenin diğer bir kelime üzerindeki tesirini ifade eder.





Amel, iyi (sâlih) ve kötü (seyyi') amel olmak üzere ikiye ayrılır. insan yeryüzüne, nasıl davranışlar göstereceği, iyi ve kötü amellerden neler yapacağı belli olsun diye çıkarılmıştır. Ayetlerde; "Hanginizin daha iyi amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur" (el-Mülk, 67/2), "şüphesiz ki, sizi biraz korku, açlık, mal, can ve ürün eksikliğiyle imtihan edeceğiz. (Ey Muhammed) sabredenleri müjdele" (el-Bakara, 2/155), "Her can ölümü tadacaktır. Biz, sizi denemek için hayır ve serle imtihan ederiz. Siz ancak bize döndürüleceksiniz. " (el-Enbiya, 21/35) buyurulur.


İslâm'da bir iyiliğin ve sâlih amelin dünya ve ahirette ecir ve sevap kaynağı olması için bu ameli işleyen kimsenin imanlı olması şarttır. Bu konuda iman ön şarttır. İman da; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allâh'tan olduğuna inanmayı kapsamına alır.


Ayetlerde şöyle buyurulur: "Asra yemin olsun ki, insan şüphesiz maddî manevi büyük kayıp içindedir. Ancak iman edenler, sâlih amel işleyenler, birbirine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır" (el-Asr, 103/1-3), "İnkâr edip, imansız olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını feda (tasadduk) etseler bile kabul olunmayacaktır. Onlar için can yakıcı bir azap vardır. Onların bir yardımcıları da yoktur" (Âli İmrân, 3/91).


Sâlih (iyi) amelin özü, Allah'u Tealâ'nın emirlerini üstün tanımak, Allah'ın hükümlerini yeryüzünde uygulamak, onun din ve şeriatını korumak, yarattıklarına şefkat beslemek ve yardım etmektir. Salih ameller ikiye ayrılır. Birincisi; bedenî ibadetler gibi, yükümlünün önce ve bizzat kendisine yarar sağlayan ve kendisinin iyileşmesine yarayan amellerdir. Namaz, cihat, küfürle mücadele, Allah'ın dinini yeryüzünde hakim kılmak için gayret sarfetmek ve bunun gerçekleşmesi için Allah'a dua istiğfarda bulunmak, oruç tutmak bunlar arasında sayılabilir. ikincisi; zekât ve sadaka gibi başkalarına yararı olan amellerdir. (M. H. Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 6079, 6080).


Allah'ın yasakladığı işler de kötü amel sayılır. Allâh'u Teâlâ insana irade-i cüz'iyye vererek, iyi ile kötü, hayır ile şer arasında ona belli ölçüde serbestlik tanımıştır. insan kendi isteği ile tercihini yapar. Bu yüzden de yaptığı işlerden sorumlu olur. Dünyadaki amellerinin sonucuna göre de ahirette karşılık görür.


Kur'an-ı Kerîm'de iyi ve kötü amellerden ve bunların sevindirici veya üzücü sonuçlarından söz eden pek çok ayetler vardır:


"Onlar, Allah'ın yanında bir başkasını ilâh edinip, ona kulluk etmezler. Ölümü hak edenler dışında, Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar. Zina etmezler. Kim de bunları yaparsa işlediği günahın cezasını görür kıyamet günü azâbı kat kat olur. O korkunç azâbın içinde hor ve hakir bir halde ebediyen kalır. Ancak tevbe eden, imanında samimi kalıp salih amel işleyen bunun dışındadır. İşte Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah gafûrdur, rahimdir. (Çok affeden ve çok merhamet edendir)" (el-Furkan, 25/68-70). "Kim tevbe edip, salih amel işlerse, şüphesiz o, Allah'a hakkiyle yönelmiş olur" (el-Furkan, 25/71).


Yukarıdaki ayetlerde zikredilen adam öldürme ve zina gibi en ağır kötü amellerden sonra, tövbe edenlerin azaptan istisna edilmesi, katilin ve zaninin de tövbesinin geçerli olduğunu gösterir .


"Kim bir mümini kasden öldürürse, onun cezası; içinde devamlı kalmak üzere Cehennem'dir" (en-Nisa, 4/93). Bu ayet, katilin affedilmeyeceği anlamında değildir. Ayet Medine'de nazil olmuş olsa bile mutlak*tır. Manası, katilin tövbe etmeden önce vefat etmesine hamledilmiştir.


Hz. Peygamber'e hangi amelin daha faziletli olduğu sorulunca şu cevabı vermiştir: "Kişinin elinin emeği ve hayırlı olan (mebrûr) alış-veriştir" (Ahmed b. Hanbel, III, 466, IV, 141; el-Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, Beyrut 1967, III, 60, 61).


Amellerin değeri imandan sonra niyete*de bağlıdır. Yüce duygu ve amaçlar taşımayan veya kötü amaçlar için yapılan bazı âmeller kişiye fayda sağlamaz. Meselâ, ashâb-ı kirâm Medine'ye hicret ederken Mekke müşriklerinin kötülük ve baskılarından kurtulmak, Medine'de daha güzel ibadet, taat ve amellerde bulunmak, İslam'ı, oradan cihana yaymak gibi düşüncelerle dolu idiler. İçlerinden birisi ise, nişanlı olduğu kadın hicret ettiği için, sadece onunla evlenmek niyet ve düşüncesiyle Medine'ye gelmişti. işte Hz. Peygamber, diğer muhacirlerin büyük ecir ve mükafatlara nail olduklarını bildirirken onun da istediği kadına kavuşmakla niyetine ulaştığını, ancak hicret sevabından mahrum kaldığını haber verdi. Bunun üzerine "Ameller ancak niyetlere göredir" (Buhârî, Bedü'l- Vahy, 1; Müslim, İmâre, 155) buyurdu.


"Biriniz müslümanlığı iyi yaşadığı zaman, kendisine işlediği her iyi amel on katından yediyüz kata kadar katlanmış olarak yazılır. Yaptığı her kötülük de misliyle (ceza) olmak üzere yazılır" (Buhârî, İman, 31; Müslim, İman, 205.)


"Birr (iyilik, sıla) ahlâk güzelliğidir. İsm (günah ve günaha sebep olan şeyler) ise, kalbini gıcıklayan ve insanların bilmesini hoş görmediğin şeylerdir" (Müslim, Birr ve Sıla, 14; Tirmizî, Zühd, 52; Dârimî, Rikâk, 23).


"Gerçek müslüman, elinden ve dilinden diğer müslümanların selâmette kaldığı kimsedir" (Buhârî, İman, 4-5; Müslim, İman, 64).


"Nerede ve hangi hâlde olursan ol Allah'tan kork. Kötülük işlemişsen hemen bir iyilik yap ki, o iyilik kötülüğün günahını silsin. insanlara güzel muamelede bulun" (Tirmizî, Birr ve Sıla, 55; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 5; Dârimî, Rikâk, 47).


Başkalarını iyi ve güzel ameller işlemeye davet etmek, Allah ve Resulünün övdüğü bir davranıştır.


Resulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:


"Hayrın işlenmesine vesile olan kimseye o hayrı işleyenin ecri kadar ecir vardır" (Müslim, İmâret, 133; Ebû Dâvud, Edeb, 115; Tirmizî, İlim, 14).


"Doğru bir yola çağıran kimse, ona tabi olanların ecirleri kadar kendisi de ecir alır. Bu, tabi olanların ecrinden bir şey eksiltmez. Kötü bir yola davet eden kimse de, ona tabi olanların günahlarından hiç bir şey eksiltmez" (Müslim, İlim, 16, Zikir, 1; Ebû Dâvud, Sünnet, 6; Tirmizî, ilim, 15).


"İslâm'da güzel bir çığır açan kimse hem o çığırın, hem de o çığırla amel edenlerin ecrini kazanır." (Müslim, Zekât, 70; Ebû Dâvud, Sünnet, 6).


Sonuç olarak yukarıda verilen ayet ve hadislerden de anlaşıldığı gibi, amel yalnız ibadetlerden ibaret olmayıp, günlük hayatta bir müslümanın diğerine veya topluma karşı yaptığı güzel iş, yardım ve muameleler de bu niteliktedir.


Kaynak: İslam Ansiklopedisi


Amel

Dini Kavramlar Sözlüğü


Sözlükte "davranış, hareket, iş, çaba, emek, çalışma ve eylem" anlamlarına gelen "amel"; din dilinde, niyet ve iradeye bağlı olarak yapılan dünya veya âhirette ceza veya mükâfat konusu olan iş, davranış ve bilinçli yapılan fiile denir. Bir iş, fiil ve davranışın amel olabilmesi için iradeli ve bilinçli yapılmış olması gerekir. İrade, kasıt ve bilinç bulunmayan fiil, amel olmaz. Dolayısıyla "amel" fiilden daha özeldir. Her "amel", fiildir ama her "fiil", amel değildir. İnsanın dışındaki diğer canlıların eylemleri fiildir fakat amel değildir. Amel kavramı; hayırlı, iyi ve sevap olan eylemler ve davranışlar için de kullanılır. Allah ve peygamberin emir ve yasaklarına uymak amel, uymamak amelsizliktir. Kur'ân'da insanların ameli iyi yapıp yapmama bakımından imtihana tâbi tutuldukları bildirilmiştir (Kehf, 18/7, Mülk, 67/2). İnsanlar, amellerine göre âhirette mükâfat veya ceza göreceklerdir (Yâsin, 36/54; Mü'min, 40/40). Ameller, İslâm'a uygun olup olmama bakımından tâat, ma'siyet ve mubah kısımlarına ayrıldığı gibi, Kur'ân ve sünnette itâat olan ameller; amel-i sâlih ve amel-i hasene" (iyi amel); masiyet ameller ise, amel-i sû', amel-i seyyie (kötü amel) ve amel-i gayri sâlih (sâlih olmayan amel) olarak da zikredilmiştir. (İ.K.)






 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Amel Nedir?
Amel Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/amel-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/amel-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content