Bebeğinizle ilgili ilk kararlarınızdan biri de onu anne sütüyle mi yoksa mama ile mi besleyeceğinizdir. Bilimsel olarak anne sütü yer...
Bebeğinizle ilgili ilk kararlarınızdan biri de onu anne sütüyle mi yoksa mama ile mi besleyeceğinizdir. Bilimsel olarak anne sütü yerine mama verilmesinin önerilmesi söz konusu değildir. İlk günlerde gelen kolostrum (ağız) denilen anne sütünün yerini başka hiçbirşey tutamaz. Bebeğe kolostrum emzirerek ilk aylarda onu hastalık etkenlerine karşıda korumuş olursunuz.
Anne sütü hem bebeğinizin gereksinimlerini daha iyi karşılar hem de daha kolay sindirilir, ancak bazı nedenler bebeğinizi mamayla beslemenizi de gerektirebilir.
Bebeğin ilk 6 ay anne sütü ile beslenmesi önerilmektedir. ülkemizde annelerin birçoğu bu ya da şu nedenle bebeklerine mama veya bazı ek maddeler de verirler. Mamaya başladıktan sonra anne sütüne dönmeniz mümkün olmayabilir, çünkü bu tür beslenme, bir süre sonra bebeğin anne memesini almamasına yani emmemesine neden olur. Sütün gelmesi için memelerin emzirilerek uyarılması gerekir; bebeğiniz emmezse memelerdeki süt yapımı durur.
Anne Sütünün içeriği, bebeğin değişen gereksinimlerinin karşılanabilmesi için sürekli değişim gösterir. Sabahları akşamkinden daha farklıdır; birinci ayda yedinci aydakinden daha farklıdır; prematüre bir bebek için zamanında doğan bir bebek için olandan farklıdır.
Nasıl beslerseniz besleyin, unutmayın ki, bebeğinize göstereceğiniz ilgi, sıcaklık ve sevgi de vereceğiniz süt kadar önemlidir.
EMZİRMENİN BAŞARI İLE SüRDüRüLMESİ
- Annenin sakin gürültüsüz bir ortamda rahat oturması sağlanmalıdır. Fiziksel rahtlama süt salınması refleksinin işlerliği için gereklidir.
- Bebeğin kollarının ağız-meme temasını önlememesi sağlanmalıdır.
- Emzirmeye başlamadan önce bebeğin burnunun açık olup olmadığı kontrol edilmeli, açık değilse temizlenmelidir.
- Anne, meme başını bebeğin yanağına dokundurarak arama refleksini uyarıp bebeğin kendisinin meme başını bulmasını sağlamalı. Bebeğin başını memeye doğru iterek veya meme başını zorla ağzına vererek emzirmeye çalışmak bebeğin sinirlenerek emmeyi reddetmesine neden olabilir.
- Emme sırasında meme başının tamamı ve areolanın (meme başı çevresindeki koyu renkli bölge) büyük bir kısmının bebeğin ağzında olması sağlanmalıdır.
- Anne serbest olan elinin baş ve işaret parmağı üstte areola kenarında diğer üç parmağı areolanın altında olacak şekilde memeyi tutmalı ve hafifçe bastırarak hem sütün kanallara akışını kolaylaştırmalı hemde bebeğin burnunun memeye gömülmesini engelleyerek rahat nefes almasını sağlamalıdır.
- Emzirme sonunda memeyi zorlayarak bebeğin ağzından çekmek meme başına zarar verebilir. Anne küçük parmağını yandan bebeğin ağzına doğru iterek emmeyle oluşan negatif basıncı ortadan kaldırırsa memeyi rahatça çekebilir.
Anne sütünün yararları saymakla bitmez. Bebeğinizin bağışıklık sistemi gelişene kadar anne sütünde gerekli olan, onu hastalıklara karşı koruyan savunucu maddeler vardır. Ayrıca bazı alerjilere karşı da koruyucudur. Anne sütü bebekle anne arasındaki duygusal bağı arttırır ve bebeğin güvende hissetmesini sağlayacak tek yoldur. Bebeklerin en sık yakalandığı enfeksiyon hastalıkları daha az görülür. Bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde sağlar. Her zaman hijyenik ve pratiktir. Bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş prematüre bebekler, anne sütünden özellikle çok yarar görürler.
Anne sütünün diğer faydaları;
- Anne sütü bebeğiniz için özel bir bileşime sahiptir.
- Sindirimi daha kolay besin maddesidir.
- Beyin gelişimine katkıda bulunur ve zeka düzeyini arttırır.
- Anne sütünün sıcaklığı her zaman vücut sıcaklığında olup istenilen derecededir.
- Daha az sodyum ve protein içerir.
- Daha iyi kalsiyum emilimi sağlar.
- Herzaman steril ve pratiktir.
- Alerji riski daha düşüktür.
- Kabızlık ya da ishal problemi yaratmaz.
- Bebekler daha sağlıklı olur.
- Obozite olma olasılığı düşüktür.
- Daha ekonomiktir.
- Bebeğin ağırlık artışıyla anne sütünün yeterli olup olmadığı anlaşılır.
Sütünüzün çoğalması için yapılacak tek şey iyi beslenmektir. Bol proteinli besinler alın, içebildiğiniz kadar su ve meyva suyu için. Bol bol dinlenin. Süt yapımı için oldukça fazla enerjiye gereksinim olacaktır.
İştahınız doğrultusunda beslenin. Kalorinizi boş karbonhidratlardan değil, vitaminler açısından zengin olan besinlerden sağlayın. Her emzirmeden önce veya emzirirken içeceğiniz bir bardak süt, meyva suyu veya su yeterli miktarda süt üretmeniz için gereken ekstra sıvıları oluşturur. Günde alınan sıvı miktarı 3 Litre kadar olmalıdır. Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasülye, nohut, mercimek gibi baklagiller, et, tavuk gibi besinler ve bol meyva ve sebze yenmelidir.
Balıktan sonra bebeğe anne sütü verilebilir mi?
Anne sütü sağılmış halde nasıl saklanmalıdır?
Anne sütü gribi önler mi?
ANNE SüTüNü SAĞMAK
Anne sütünü neden sağmak gerekebilir?
Anne sütünün bazı durumlarda sağılmsaı gerekir. Bazen annelerin memeleri tıkanıp şişme yapabilir bu durum sütün sağılması gereken durumlardan biridir. Ayrıca sütün sağılmasına ilişkin çeşitli yöntemlerde vardır.
Anne sütünün sağılamsına ilişkin diğer bazı durumlar şunlardır:
Kanal tıkanıklığını ya da süt birikmesini tedavi etmek,
Çökük bir meme başından emmeyi öğrenene kadar bebeği beslemek,
Emmeyi düzenlemede zorluk çeken bir bebeği besleme,
Memeyi istemeyen bir bebeği emmekten hoşlanmayı öğreninceye kadar beslemek,
Düşük doğum ağırlıklı ve ememeyen bir bebeği beslemek,
Yeterli ememeyen bir hasta bebeği beslemek,
Anne ya da bebek hasta ise sütün kalanını saklamak,
Annesi işe gittiğinde bebeği için süt bırakacağı zaman, Anne bebeğinden uzakta iken süt akmasını önlemek,
Bebeğin çok dolu bir memeyi almasını kolaylaştırmak,
Sütü doğrudan bebeğin ağzına sağmak,
Meme ucu ve meme çevresindeki kahverengi bölgeyi kurutmak ve yara olmaktan korumak.
Sütün sağılması, annenin emzirmeye başlamasına ya da bunu sürdürmesine yardım gereken pek çok durumda yararlıdır. Bütün emziren annelerin süt sağmayı öğrenmesi gereklidir. Böylece gereksinim duyduklarında anneler ne yapacaklarını bilecekler ve gerek işe gittiklerinde gerekse bebeklerinden ayrı kalmaları gerektiğinde ve yukarıdaki gibi pek çok nedenle karşı karşıya kaldıklarında sütlerini sağarak, süt oluşumunun ve emzirmenin sürekliliğini sağlayacaklardır.
Kaynak;
Anne sütünü neden sağmak gerekebilir?
Anne sütünün bazı durumlarda sağılmsaı gerekir. Bazen annelerin memeleri tıkanıp şişme yapabilir bu durum sütün sağılması gereken durumlardan biridir. Ayrıca sütün sağılmasına ilişkin çeşitli yöntemlerde vardır.
Anne sütünün sağılamsına ilişkin diğer bazı durumlar şunlardır:
Kanal tıkanıklığını ya da süt birikmesini tedavi etmek,
Çökük bir meme başından emmeyi öğrenene kadar bebeği beslemek,
Emmeyi düzenlemede zorluk çeken bir bebeği besleme,
Memeyi istemeyen bir bebeği emmekten hoşlanmayı öğreninceye kadar beslemek,
Düşük doğum ağırlıklı ve ememeyen bir bebeği beslemek,
Yeterli ememeyen bir hasta bebeği beslemek,
Anne ya da bebek hasta ise sütün kalanını saklamak,
Annesi işe gittiğinde bebeği için süt bırakacağı zaman, Anne bebeğinden uzakta iken süt akmasını önlemek,
Bebeğin çok dolu bir memeyi almasını kolaylaştırmak,
Sütü doğrudan bebeğin ağzına sağmak,
Meme ucu ve meme çevresindeki kahverengi bölgeyi kurutmak ve yara olmaktan korumak.
Sütün sağılması, annenin emzirmeye başlamasına ya da bunu sürdürmesine yardım gereken pek çok durumda yararlıdır. Bütün emziren annelerin süt sağmayı öğrenmesi gereklidir. Böylece gereksinim duyduklarında anneler ne yapacaklarını bilecekler ve gerek işe gittiklerinde gerekse bebeklerinden ayrı kalmaları gerektiğinde ve yukarıdaki gibi pek çok nedenle karşı karşıya kaldıklarında sütlerini sağarak, süt oluşumunun ve emzirmenin sürekliliğini sağlayacaklardır.
Kaynak;
EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENME
Emzirme döneminde beslenme
Anne sütü bebeğin sağlıklı olması, tüm besin ihtiyacını karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olması açısından yeri doldurulamaz bir besindir. Anne sütü, doğumdan 1/2-1 saatlik süre içinde başka hiçbir besin (su dahil ) verilmeden bebeğe verilmelidir. Emzirmenin başarılı olduğunu söyleyebilmek için annenin bebeğini doğum sonrasında hemen emzirmesi ve bebeğin de zaman içinde sağlıklı olarak kilo alması gerekir. Sütün çok gelmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin yanında annenin bebeğine karşı iyi duygular beslemesi, onunla mutlu olması, sevgi ile onu düşünmesi ona dokunması ve annenin emzirmeyi istemesi anneyi emzirmeye hazırlar.
Emzirme döneminde sıvı alınması
Emzirme döneminde su metabolizmasında artış vardır. Alınan su, süt salınmasıyla artmaktadır. Süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı alımını arttırması gerekir. Bu miktarda yaklaşık 12 su bardağı su, süt, ayran, hoşaf, komposto, limonata, şerbet meyve suları şeklinde önerilmelidir. Çay, kahve gibi içecekler süt verimini azaltmaktadır.
BEBEK SADECE ANNE SüTüYLE DOYARMI ?
Bebek sadece anne sütüyle doyar mı?
Bebekler ilk atlı ay mutlaka anne sütüyle beslenmelidir. Bu dönem içinde bebek sadece anne sütüyle doyar. arzu edilirse dördüncü aydan sonra yoğurt gibi besinlerle ek besinlerin tattırılmasına geçilebilir. Bu dönemde çok tatlı yiyeceklerin bebeğe tattırılması bebeğin anne sütünü tatsız bulmasına neden olacağından önerilmemektedir.
Anne, mümkün olduğu kadar ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir. Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katını aşmış bebeğe yetmez. Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir. Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıvamına alışması zor olur. Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleride almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır.
Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir. Anne sütünün yeterliliği en kolay yoldan çocuğun ağırlık kazanması ile anlaşılır. Ayrıca, tok çocuk rahat uyur, hastalanmadıkça huzursuz değildir. Sağlıklı bir bebek anne sütü de yeterli ise doğumdan altıncı ayına kadar her ay ortalama 800 gr ağırlık kazanır. Bebeğin aylık ağırlık kazanımı 6. aydan sonra biraz yavaşlar. Bu miktar 6-12 ay arasında ayda ortalama olarak yarım kilo kadardır. Çocuğun ağırlık artışı azalıyorsa, annenin sütü az geliyor demektir. Çünkü, ağırlık artışındaki azalma kısa süreli olarak çocuğun beslenme durumunu belirler. Çocuğun boy uzunluğu, beslenme durumundaki kısa süreli değişikliklerden fazla etkilenmez, uzun süreli yetersiz beslenme durumunda boy uzaması yavaşlar.
Kaynak;
Bebek sadece anne sütüyle doyar mı?
Bebekler ilk atlı ay mutlaka anne sütüyle beslenmelidir. Bu dönem içinde bebek sadece anne sütüyle doyar. arzu edilirse dördüncü aydan sonra yoğurt gibi besinlerle ek besinlerin tattırılmasına geçilebilir. Bu dönemde çok tatlı yiyeceklerin bebeğe tattırılması bebeğin anne sütünü tatsız bulmasına neden olacağından önerilmemektedir.
Anne, mümkün olduğu kadar ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir. Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katını aşmış bebeğe yetmez. Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir. Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıvamına alışması zor olur. Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleride almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır.
Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir. Anne sütünün yeterliliği en kolay yoldan çocuğun ağırlık kazanması ile anlaşılır. Ayrıca, tok çocuk rahat uyur, hastalanmadıkça huzursuz değildir. Sağlıklı bir bebek anne sütü de yeterli ise doğumdan altıncı ayına kadar her ay ortalama 800 gr ağırlık kazanır. Bebeğin aylık ağırlık kazanımı 6. aydan sonra biraz yavaşlar. Bu miktar 6-12 ay arasında ayda ortalama olarak yarım kilo kadardır. Çocuğun ağırlık artışı azalıyorsa, annenin sütü az geliyor demektir. Çünkü, ağırlık artışındaki azalma kısa süreli olarak çocuğun beslenme durumunu belirler. Çocuğun boy uzunluğu, beslenme durumundaki kısa süreli değişikliklerden fazla etkilenmez, uzun süreli yetersiz beslenme durumunda boy uzaması yavaşlar.
Kaynak;
Yapılan bilimsel araştırmada bebeklerin sigaranın zararlı etkilerinden korunması için anne sütüyle beslenmesi gerektiği ortaya çıktı.
Sigara, bebeklerin büyümelerini etkiliyor, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artıyor. Gerek anne sütünden gerekse pasif yoldan sigaranın etkilerine maruz kalan bebeklerin anne sütüyle beslenmesinin zararlardan koruduğu belirlendi.
Hacettepe üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsünde Gonca Yılmaz tarafından yapılan doktora tezi çalışmasında, sigara içiminin, anne sütü alan ve almayan bebeklerin büyümelerine, enfeksiyon sıklıklarına ve bazı antioksidan özellikli vitaminlerin serum düzeyleri üzerine etkisi belirlendi.
Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesinde 6-7 aylık 254 bebek üzerinde yapılan bilimsel çalışmada annelere, beslenme, sigaranın etkilerine maruz kalma ve enfeksiyon öyküleri sorulan bebeklerin baş çevreleri, boy ve vücut ağırlıkları, serum vitamin A, E, C ve idrar kotinin seviyeleri ölçüldü.
Sigaranın etkilerine maruz kalan bebeklerde anne sütünün büyümeyi olumlu yönde etkilediği, serum vitamin seviyelerini artırdığı ve enfeksiyonlara karşı koruduğu saptandı. Bebek bulunan evlerde sigara içiminin engellenmesi gerektiği kaydedilen araştırmada, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise sigaranın zararlı etkilerinden korumak için bebeğin anne sütü ile beslenmesinin gerektiği vurgulandı.
SADECE YüZDE 35'İ MARUZ KALMIYOR
Yapılan araştırmada bebeklerin sadece %35'inin sigaranın etkilerine hiç maruz kalmadığı belirlenirken, yüzde 6'sının sadece anne sütü yoluyla, %46'sının pasif olarak, %13'nün ise hem anne sütü hem pasif olarak sigaradan etkilendiği belirtildi.
Bebeklerden sadece anne sütü ile beslenenlerin oranının yüzde 48 olduğu tespit edilen araştırmada, bebeğe mama veren annelerden sigara içenlerin, içmeyenlere göre 4,62 kat daha fazla olduğu ifade edildi.
Sigara içen annelerin bebeklerinin doğum ağırlıkları ve doğum haftalarının, sigara içmeyen annelerin bebeklerine göre belirgin olarak düşük olduğu, bebeklerin 6. ayda büyümelerine bakıldığında, sigara içen grupta bebeklerin ağırlık ve baş çevrelerinin diğer gruptan belirgin olarak düşük olduğu da ortaya çıktı.
Evde günde içilen toplam sigara sayısı ile bebeklerin ağırlık, baş çevresi ve kotinin-kreatinin seviyeleri arasında bağlantı olduğu saptanan araştırmada, annenin doğumdan sonra sigara içmesinin de bebeğin ağırlığını azaltıcı yönde etki yaptığı tespit edildi.
BEBEĞİN KİLOSU
Sigara içen annelerin bebeklerinin, içmeyenlerin bebeklerine göre 229 gram daha düşük ağırlıklı olduğunu tespit edilirken, bebeğin anne sütü ile beslenmesinin bebeğin ağırlığını artırıcı yönde etki eden önemli ve bağımsız bir faktör olarak bulunduğuna dikkat çekildi. Anne sütü alan bebeklerin almayanlara göre 336 gram ağır olduğu gözlendi.
Bebeğin, anne sütü alıyor olmasının ise vücut ağırlığı ölçümlerinde olduğu gibi bağımsız olarak bebeğin baş çevresi ve boy gelişimini olumlu yönde etkilediği, anne sütü alan bebeklerin almayanlara göre baş çevresinin 0,83 santim geniş, boyunun da 0,193 santim daha uzun olduğu belirlendi.
ENFEKSİYON RİSKİ
Sigara içen annelerin bebeklerinde içmeyenlere göre orta kulak iltihabi, üst ve alt solunum yolu hastalığı riskinin fazla olduğu belirlenen araştırmada, annenin sigara içmesi durumunda bebekte orta kulak iltihabı riskinin 2,9 kat, üst solunum yolu enfeksiyon riskinin 8,2 kat, alt solunum yolu hastalıkları riskinin de 15,3 kat da fazla olduğu belirlendi.
Anne ve babanın sigara içmesinin, orta kulak iltihabı riskini artırdığı belirlenen araştırmada, bebeğin anne sütü almasının bu riski belirgin şekilde azaltığı ortaya çıktı.
Anne-baba dışında evde sigara içen başkalarının bulunmasının alt solunum yolunu riskini 40,3 kat artırdığı saptanan araştırmada, bebeğin anne sütü almasının alt solunum yolu hastalığı riskini 3,3 kat azalttığı da belirlendi.
Annenin sigara içmesinin bebeğin antioksidan vitamin seviyesini azaltıcı önemli bir faktör olduğu fakat bebeğin anne sütü ile besleniyor olmasının serum vitamin A, E ve C seviyelerini artırdığı da araştırmayla ortaya konuldu.
KAYNAK;
Anne Sütü
Bebek gelişimindeki önemine rağmen Türkiye'de annelerin büyük çoğunluğu emzirmek yerine yapay mama kullanıyor. Oysa hiçbir gıda anne sütü kadar koruyucu, büyütücü ve ucuz değil. Alerjilerden kansere kadar pek çok hastalıktan koruyan anne sütü ilk 6 ay bebeğin tek besini olmalı.
Bebek doğduktan sonra nasıl beslenmeli?
Anne sütüyle beslenmeli. Anne ve babanın sevgisi dışında, anne sütü doğanın bebeklerimize sunduğu en büyük armağandır. Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilir. Anne sütüyle beslenen çocuklar astım, alerji, çocuk diyabeti, kanser gibi hastalıklara karşı daha dirençli olur. Bebeklerin daha zeki olmasını sağlar. Ayrıca anne sütü alan bebeklerde, pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Emzirme anneyi de korur, rahim ve meme kanseri riskini azaltır. Bu nedenle bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli.
'Sütüm gelmiyor' endişesiyle mamaya başlamak doğru mu?
Dr. Gökhan Mamur: İlk gün 1 çorba kaşığı anne sütü gelmesi bile yeterli. Doğumdan sonra gelen ilk sarı süt çok değerlidir, bebekleri hastalıklara karşı koruyan ilk aşıdır. Bağışıklık sistemini geliştirir, mikroplardan korur. Yaşamın ilk 2 gününde bebeğin midesi bir bilye kadar küçüktür, oraya zaten ne kadar süt girebilir ki? Elbette bebek ilk saat ve günlerde annesinin memesine yapışık kalacaktır. Çünkü o annesinin ‘Benim süt ihtiyacım şu kadar olacak' diye sipariş verir. Göğüs dokusu bu uyarıyı almazsa süt üretemeyecektir. Dolayısıyla araya mamayla girerek bebeği çok rahatlatıp memeye vermesi gereken siparişi engellemiş oluruz. ‘Kan şekeri düşer' endişesi de yersizdir. Çünkü araştırmalarda bir bebeğin keyfi ve gücü yerindeyse o zaman kan şekeri değeri de çok önem taşımıyor. Bu konuda doktorun değerlendirmesi dikkate alınmalı. Anne de doktora güvenmeli.
Anne sütünün bol olması için ne yapılmalı?
Dr. Gökhan Mamur: Bebek ne kadar emerse memede o kadar süt üretilir. Anne sütünü arttırmanın en iyi yolu, bebeği her istediğinde emzirmektir. Bir de anne susuzluk ihtiyacını mutlaka karşılamalı. Böylece süt üretimi için gerekli sıvı miktarı sağlanır. Sanıldığı gibi tatlı gıdaların ya da çok fazla yemek yemenin sütü artırıcı etkisi yok.
Emzirmenin süresi var mı?
Dr. Gökhan Mamur: Bu konuda patron, bebektir. Ne kadar emmek isterse o kadar emzirilmeli. Bebek, bir memenin 90'ını 5 dakikada boşaltır. Ancak bebeğin memeyi emmesi yalnız beslenme amaçlı değil. Bebek kendini annesinin koynunda rahat ve güvende hisseder. Tamamen savunmasız ve içgüdüleriyle hareket eden bir varlığı mümkün olduğunca bu histen mahrum etmemek gerekir.
Anne sütü alan bebeğin suya ihtiyacı var mı?
Dr. Gökhan Mamur: Anne sütünün yüzde 89'u sudur dolayısıyla ilk 6 ay fazladan su vermeye gerek yok. 6'ncı aydan sonra ek gıdalara geçince su da verilebilir.
Bebek gelişimindeki önemine rağmen Türkiye'de annelerin büyük çoğunluğu emzirmek yerine yapay mama kullanıyor. Oysa hiçbir gıda anne sütü kadar koruyucu, büyütücü ve ucuz değil. Alerjilerden kansere kadar pek çok hastalıktan koruyan anne sütü ilk 6 ay bebeğin tek besini olmalı.
Bebek doğduktan sonra nasıl beslenmeli?
Anne sütüyle beslenmeli. Anne ve babanın sevgisi dışında, anne sütü doğanın bebeklerimize sunduğu en büyük armağandır. Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilir. Anne sütüyle beslenen çocuklar astım, alerji, çocuk diyabeti, kanser gibi hastalıklara karşı daha dirençli olur. Bebeklerin daha zeki olmasını sağlar. Ayrıca anne sütü alan bebeklerde, pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Emzirme anneyi de korur, rahim ve meme kanseri riskini azaltır. Bu nedenle bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli.
'Sütüm gelmiyor' endişesiyle mamaya başlamak doğru mu?
Dr. Gökhan Mamur: İlk gün 1 çorba kaşığı anne sütü gelmesi bile yeterli. Doğumdan sonra gelen ilk sarı süt çok değerlidir, bebekleri hastalıklara karşı koruyan ilk aşıdır. Bağışıklık sistemini geliştirir, mikroplardan korur. Yaşamın ilk 2 gününde bebeğin midesi bir bilye kadar küçüktür, oraya zaten ne kadar süt girebilir ki? Elbette bebek ilk saat ve günlerde annesinin memesine yapışık kalacaktır. Çünkü o annesinin ‘Benim süt ihtiyacım şu kadar olacak' diye sipariş verir. Göğüs dokusu bu uyarıyı almazsa süt üretemeyecektir. Dolayısıyla araya mamayla girerek bebeği çok rahatlatıp memeye vermesi gereken siparişi engellemiş oluruz. ‘Kan şekeri düşer' endişesi de yersizdir. Çünkü araştırmalarda bir bebeğin keyfi ve gücü yerindeyse o zaman kan şekeri değeri de çok önem taşımıyor. Bu konuda doktorun değerlendirmesi dikkate alınmalı. Anne de doktora güvenmeli.
Anne sütünün bol olması için ne yapılmalı?
Dr. Gökhan Mamur: Bebek ne kadar emerse memede o kadar süt üretilir. Anne sütünü arttırmanın en iyi yolu, bebeği her istediğinde emzirmektir. Bir de anne susuzluk ihtiyacını mutlaka karşılamalı. Böylece süt üretimi için gerekli sıvı miktarı sağlanır. Sanıldığı gibi tatlı gıdaların ya da çok fazla yemek yemenin sütü artırıcı etkisi yok.
Emzirmenin süresi var mı?
Dr. Gökhan Mamur: Bu konuda patron, bebektir. Ne kadar emmek isterse o kadar emzirilmeli. Bebek, bir memenin 90'ını 5 dakikada boşaltır. Ancak bebeğin memeyi emmesi yalnız beslenme amaçlı değil. Bebek kendini annesinin koynunda rahat ve güvende hisseder. Tamamen savunmasız ve içgüdüleriyle hareket eden bir varlığı mümkün olduğunca bu histen mahrum etmemek gerekir.
Anne sütü alan bebeğin suya ihtiyacı var mı?
Dr. Gökhan Mamur: Anne sütünün yüzde 89'u sudur dolayısıyla ilk 6 ay fazladan su vermeye gerek yok. 6'ncı aydan sonra ek gıdalara geçince su da verilebilir.
Anne sütü bebekler için bir mucize!
Anne sütü, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde, enfeksiyondan korunmada, kulak ve soğuk algınlığı gibi bebeklerde çok sık rastlanılan hastalıkların görülme sıklığının azaltılmasında, beş yaş altı ölümlerin azaltılmasında en etkili gösteriliyor.
Sağlıklı bir gelecek için her bebeğin mutlaka ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenilmesi gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, anne sütünün bebeğin ihtiyaçlarına göre doğal olarak kendini yenilediğini ifade ediyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülcan Çelik, 1-7 Ağustos ''Dünya Anne sütü ile Beslenme Haftası'' dolayısıyla, anne sütünün yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içeren, biyoyararlılığı yüksek, sindirimi kolay doğal bir besin olduğunu söyledi.
Anne sütü ve emzirmenin hem bebek hem de anne için, başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden çok sayıda yararları bulunduğunu ifade eden Çelik, her canlının sütünün kendisine ve bebeğine özel olmasının anne sütünü yavrusu için benzersiz bir besin maddesi yapan bir özellik olduğunu anlattı. Çelik, erken doğmuş bebek için en ideal besinin yine kendi annesinin sütü olduğunu vurgulayarak, ''Çünkü, bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu tüm maddeler yalnızca kendi annesinin sütünde bulunmaktadır. Buna ek olarak formüle mamalardan (kutu veya şişe mamalar) farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir. Örneğin, anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden farklıdır'' diye
Anne sütünün, bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine içeren ideal besin kaynağı olduğuna dikkati çeken Çelik içindeki koruyucu maddeler nedeniyle bebeği enfeksiyonlardan koruduğunu belirtti.
Çelik anne sütünün hazmı kolaylaştırdığını, kaynatılmasının gerekmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Daima taze, temiz ve bebeğe vermek üzere hazırdır.
Doğumdan sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir. Kolostrumda, olgun (mature) süte oranla daha fazla bulunan antienfektif öğeler, A vitamini, sodyum ve çinko bebeği ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan korumaktadır. Kolostrum, bebeğin gastrointestinal sistemini immünoglobülinler ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korur. Kolostrum 5-10 günler arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3. haftadan sonra olgun (mature) süt özelliğini taşır.
Anne sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için hazırlanmıştır. Anne sütündeki protein (çoğunlukla lactalbumin) ve yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazeinojen) ve yağa göre daha rahat sindirilebilir. Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez.''
Çelik anne sütünün tuz ve protein içeriğinin inek sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha az yük bindirdiğini söyledi.
Anne sütünün, bebeği çeşitli hastalıklardan koruyan bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Çelik ''Anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde daha az görülür'' dedi.
Çelik anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin bilimsel araştırma verilerinin de bulunduğunu ifade ederek, anne sütünün bebeğe psikolojik rahatlama ve destek de sağladığını belirtti. Anne sütü alan bebekle anne arasındaki ilişkinin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla daha kuvvetli olduğunu da dikkati çeken Çelik ''Anne sütü verilmesi sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine de olumlu katkıda bulunur'' diye konuştu.
Çelik anne sütünün her zaman temiz ve ideal sıcaklıkta olduğunu ifade ederek, anne sütünün formüle mamalar ile karşılaştırıldığında çok ekonomik oluğunun da unutulmaması gerektiğini söyledi.
''ANNE SüTü, BEŞ YAŞ ALTI ÖLüMLERİN AZALTILMASINDA EN ETKİLİ YÖNTEM''
Ankara Tabip Odası'ndan edinilen bilgiye göre de ilk 6 ayda bebeklerin tümüyle anne sütü ile beslenmesi, beş yaş altı ölümlerim azaltılması için en etkili yöntem olarak gösteriliyor.
İlk altı ay sonrası ek gıdalarla beslenmenin yapılması ve her iki dönemde yeterli-dengeli beslenme sağlanmasıyla beş yaş altındaki her 5 bebeğin birinin yaşamını kurtarmanın mümkün olduğu ifade ediliyor.
İlk 6 ay yalnızca anne sütü ile besleme sıklığının dünyada yüzde 40'ın altında olduğu belirtiliyor. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçları da her 10 bebeğin yaklaşık 4'ünün sadece anne sütü ile beslendiğini ortaya koyuyor.
Anne sütü, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde, enfeksiyondan korunmada, kulak ve soğuk algınlığı gibi bebeklerde çok sık rastlanılan hastalıkların görülme sıklığının azaltılmasında, beş yaş altı ölümlerin azaltılmasında en etkili gösteriliyor.
Sağlıklı bir gelecek için her bebeğin mutlaka ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenilmesi gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, anne sütünün bebeğin ihtiyaçlarına göre doğal olarak kendini yenilediğini ifade ediyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülcan Çelik, 1-7 Ağustos ''Dünya Anne sütü ile Beslenme Haftası'' dolayısıyla, anne sütünün yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içeren, biyoyararlılığı yüksek, sindirimi kolay doğal bir besin olduğunu söyledi.
Anne sütü ve emzirmenin hem bebek hem de anne için, başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden çok sayıda yararları bulunduğunu ifade eden Çelik, her canlının sütünün kendisine ve bebeğine özel olmasının anne sütünü yavrusu için benzersiz bir besin maddesi yapan bir özellik olduğunu anlattı. Çelik, erken doğmuş bebek için en ideal besinin yine kendi annesinin sütü olduğunu vurgulayarak, ''Çünkü, bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu tüm maddeler yalnızca kendi annesinin sütünde bulunmaktadır. Buna ek olarak formüle mamalardan (kutu veya şişe mamalar) farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir. Örneğin, anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden farklıdır'' diye
Anne sütünün, bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine içeren ideal besin kaynağı olduğuna dikkati çeken Çelik içindeki koruyucu maddeler nedeniyle bebeği enfeksiyonlardan koruduğunu belirtti.
Çelik anne sütünün hazmı kolaylaştırdığını, kaynatılmasının gerekmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Daima taze, temiz ve bebeğe vermek üzere hazırdır.
Doğumdan sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir. Kolostrumda, olgun (mature) süte oranla daha fazla bulunan antienfektif öğeler, A vitamini, sodyum ve çinko bebeği ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan korumaktadır. Kolostrum, bebeğin gastrointestinal sistemini immünoglobülinler ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korur. Kolostrum 5-10 günler arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3. haftadan sonra olgun (mature) süt özelliğini taşır.
Anne sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için hazırlanmıştır. Anne sütündeki protein (çoğunlukla lactalbumin) ve yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazeinojen) ve yağa göre daha rahat sindirilebilir. Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez.''
Çelik anne sütünün tuz ve protein içeriğinin inek sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha az yük bindirdiğini söyledi.
Anne sütünün, bebeği çeşitli hastalıklardan koruyan bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getiren Çelik ''Anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde daha az görülür'' dedi.
Çelik anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin bilimsel araştırma verilerinin de bulunduğunu ifade ederek, anne sütünün bebeğe psikolojik rahatlama ve destek de sağladığını belirtti. Anne sütü alan bebekle anne arasındaki ilişkinin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla daha kuvvetli olduğunu da dikkati çeken Çelik ''Anne sütü verilmesi sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine de olumlu katkıda bulunur'' diye konuştu.
Çelik anne sütünün her zaman temiz ve ideal sıcaklıkta olduğunu ifade ederek, anne sütünün formüle mamalar ile karşılaştırıldığında çok ekonomik oluğunun da unutulmaması gerektiğini söyledi.
''ANNE SüTü, BEŞ YAŞ ALTI ÖLüMLERİN AZALTILMASINDA EN ETKİLİ YÖNTEM''
Ankara Tabip Odası'ndan edinilen bilgiye göre de ilk 6 ayda bebeklerin tümüyle anne sütü ile beslenmesi, beş yaş altı ölümlerim azaltılması için en etkili yöntem olarak gösteriliyor.
İlk altı ay sonrası ek gıdalarla beslenmenin yapılması ve her iki dönemde yeterli-dengeli beslenme sağlanmasıyla beş yaş altındaki her 5 bebeğin birinin yaşamını kurtarmanın mümkün olduğu ifade ediliyor.
İlk 6 ay yalnızca anne sütü ile besleme sıklığının dünyada yüzde 40'ın altında olduğu belirtiliyor. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması sonuçları da her 10 bebeğin yaklaşık 4'ünün sadece anne sütü ile beslendiğini ortaya koyuyor.
Anne Sütü Az olması Halinde;
Bol sulu gıdalar tüketmek, stresten arınmak ilk tedavi şartıdır.
Kurabiye türü pastalar da faydalıdır.
Ayrıca gündüzleri, ısırgan, Akşamları anason çayı içmek ile tedavi olunur.
Ve rendelenmiş turp, badem ezmesi, tavuk eti, yer elması, şalgam, pancar, kişniş, enginar, marul, nane, maydanoz salatası, buğday unundan yapılmış kurabiye yemek, inek sütü, mercimek çorbası çok faydalıdır.
Anne Sütünün Sağılması ve Saklanması
Bütün emziren annelerin süt sağmayı öğrenmesi gereklidir. Çünkü anne işine geri döndüğünde veya bebeğinden çeşitli nedenlerle ayrı kaldığında sütünü sağarak, süt oluşumunu ve emzirmenin sürekliliğini sağlayacaktır. Anne, istediği zaman ve her yerde bu işlemi yapabilir. Memeler yumuşak olduğunda sütü elle sağmak kolaydır. Memeler hassas veya şiş olduğunda daha zordur. Bu yüzden doğumdan 1 - 2 gün sonra anne, elle sağmayı öğrenmelidir.
Anne sütünün sağılmasını gerektiren durumlar nelerdir?
En sıklıkla kullanılanlar;
EL POMPASI İLE SAĞMA NASIL YAPILMALI ;
Süt, geceyi de içerecek şekilde en az 3 saatte bir sağılmalıdır. Eğer süt sağma işlemi daha az yapılırsa veya işlemler arasındaki süre uzun olursa, süt üretimi yeterli olmayabilir. İşe gitmeden önce olabildiğince fazla süt sağılmalı, süt yapımının devamlılığını sağlamak için iş yerinde de sütün sağılması önemlidir.
Sağılmış anne sütü nasıl, nerede ve ne kadar süre saklanmalıdır?
Sağılan süt, sert plastik şişelerde veya plastik süt toplama poşetlerinde ağzı kapalı olarak ortalama 100 ml olarak saklanmalıdır. Bir bebeğin mide kapasitesi doğumdan sonra 30-60 ml (6-10 tatlı kaşığı), iki haftalık iken 90 ml, beş aylık iken 210 ml'dir (1 su bardağı). Ilıtılan süt tekrar kullanılmamalı, kalan süt kesinlikle atılmalıdır. Sağılan ve poşetlenen sütün üzerine tarih ve saat yazılmalıdır. En eski tarihli olan sütten verilmeye başlanmalıdır.
Sağılan anne sütü;
Sağılmış anne sütü bebeğe nasıl verilmelidir?
Bütün emziren annelerin süt sağmayı öğrenmesi gereklidir. Çünkü anne işine geri döndüğünde veya bebeğinden çeşitli nedenlerle ayrı kaldığında sütünü sağarak, süt oluşumunu ve emzirmenin sürekliliğini sağlayacaktır. Anne, istediği zaman ve her yerde bu işlemi yapabilir. Memeler yumuşak olduğunda sütü elle sağmak kolaydır. Memeler hassas veya şiş olduğunda daha zordur. Bu yüzden doğumdan 1 - 2 gün sonra anne, elle sağmayı öğrenmelidir.
Anne sütünün sağılmasını gerektiren durumlar nelerdir?
- Anne memesinin tıkanık veya şiş olması
- Bebeğin düşük doğum ağırlıklı veya preterm olarak doğması
- Bebeğin emmesinin zayıf olması
- Bebeğin hastanede yatıyor olması
- Annenin uzun süre dışarıda olması
- Annenin işe başlaması
- Annenin meme başı problemlerinin olması
- Memede biriken sütün boşaltılması
- Bebeğin memeyi reddetmesi
- Annenin mutlak kullanması gereken ilaç süte geçip bebeğe zararlı olacaksa
- Çökük meme başının belirginleştirilmesi
- Çok dolu bir memeyi bebeğin daha kolay almasının sağlanması için ANNE SüTü SAĞILIR.
En sıklıkla kullanılanlar;
- Elle sağma
- El pompası ile sağma
- Elektrikli pompa ile sağma
- Eller yıkanmalıdır.
- Meme başı temizlenmeli ve sütün saklanacağı kap hazırlanmalıdır.
- Anne oturur veya hafif öne eğik pozisyonda olmalıdır.
- Süt sağma işlemi, bebek emmeden önce yapılmalıdır. Böylece memede kalan, annenin boşaltamadığı sütü bebek boşaltacaktır.
- Süt inme refleksini başlatmak ve meme içindeki sütün meme başına doğu hareketini sağlamak için meme masajı ve sıcak uygulama yapılmalıdır.
- El ile masajda avuç içleri kullanılarak yuvarlak hareketlerle nazikçe memeler sıvazlanır.
- Baş parmak üstte, diğer parmaklar ise altta olacak şekilde areola (kahverengi kısım) çizgisinin üzerine koyulmalıdır.
- Parmaklar ile memenin merkezine doğru yumuşak hareketlerle meme sıktırılarak bastırılmalıdır (Bas ve bırak).
- Bu hareketler süt akmaya başlayıncaya kadar ritmik olarak tekrar edilmelidir.
- Bu hareket areolanın çevresine yapılmalı ve memedeki tüm alanlar boşalıncaya kadar sürdürülmelidir.
- Önce az miktarda süt gelir, daha sonra sağılan sütün miktarı artar.
- Bu işlem acıtmamalıdır, eğer acıtıyorsa uygulanan teknik hatalıdır.
- Meme ucuna asla bastırılmamalıdır. Meme ucuna bastırma veya meme ucunu çekme süt akımını sağlamaz.
- Bir meme 3-5 dakika, akım yavaşlayıncaya kadar sıkılmalıdır. Her iki meme dönüşümlü olarak sağılmalıdır.
- Anne sütünün yeterli sağılması işlemi özellikle ilk birkaç gün (sütün az geldiği günlerde) 20-30 dakika sürebilir.
- Bazen sütle dolu memelerin sert olması nedeniyle sağılması ağrılı ve zor olabilir. Böyle bir durumda ılık su ile duş alma, memeleri ılık su dolu bir kaba koyma, memeler üzerine ıslak sıcak havlu uygulaması ve ardından masaj yapılabilir.
EL POMPASI İLE SAĞMA NASIL YAPILMALI ;
- Memeye yerleştirilecek kısım düz olarak ve meme ucu tam ortaya gelecek şekilde yerleştirilmelidir.
- Piston ritmik ve yumuşak hareketlerle çekilmeli ve bırakılmalıdır
- Memeye yerleştirilecek kısım areola üzerine ve meme ucu tam ortaya gelecek şekilde yerleştirilmelidir.
- Makinenin sağış gücü en düşükten başlayıp, ağrı olmayana kadar dereceli olarak yükseltilmelidir.
- Elektrikli pompa ile iki meme aynı anda 15 dakika sürede sağılmalıdır.
Süt, geceyi de içerecek şekilde en az 3 saatte bir sağılmalıdır. Eğer süt sağma işlemi daha az yapılırsa veya işlemler arasındaki süre uzun olursa, süt üretimi yeterli olmayabilir. İşe gitmeden önce olabildiğince fazla süt sağılmalı, süt yapımının devamlılığını sağlamak için iş yerinde de sütün sağılması önemlidir.
Sağılmış anne sütü nasıl, nerede ve ne kadar süre saklanmalıdır?
Sağılan süt, sert plastik şişelerde veya plastik süt toplama poşetlerinde ağzı kapalı olarak ortalama 100 ml olarak saklanmalıdır. Bir bebeğin mide kapasitesi doğumdan sonra 30-60 ml (6-10 tatlı kaşığı), iki haftalık iken 90 ml, beş aylık iken 210 ml'dir (1 su bardağı). Ilıtılan süt tekrar kullanılmamalı, kalan süt kesinlikle atılmalıdır. Sağılan ve poşetlenen sütün üzerine tarih ve saat yazılmalıdır. En eski tarihli olan sütten verilmeye başlanmalıdır.
Sağılan anne sütü;
- Oda ısısında 4- 8 saat
- Buzdolabında 24 saat
- Buzlukta (eski tip) 3 ay
- Derin dondurucuda 6 ay saklanabilir.
Sağılmış anne sütü bebeğe nasıl verilmelidir?
- Donmuş sütün eritilmesi için süt bir gece önceden buzdolabının alt rafına konarak, soğuk ortamda eritilmelidir.
- Ilıtmak için ya oda ısısında ya da ılık su dolu bir kabın içine konarak (ben-mari yöntemi) ısıtılmalıdır.
- Anne sütü kesinlikle ateş üzerine konmamalı, mikro dalga fırında ısıtılmamalı ve kaynatılmamalıdır. Bu işlemler anne sütü içindeki proteinlerin ve mikrop öldürücü faktörlerin kaybolmasına neden olur.
- Dondurulmuş süte taze süt eklenmemelidir.
- Süt çözdürüldükten sonra bebeğe vermeden önce hafifçe çalkalanarak sütün karışması sağlanmalıdır.
- Dondurulmuş süt eritildikten sonra tekrar dondurulmamalı, 24 saat içinde tüketilmelidir.
Anne sütünü artırmanın yolları:
Anne sütü bebeğiniz için olabilecek en iyi beslenme kaynağıdır. Bu kaynağı artırmak için yapmanız, dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Anne sütü bebeğiniz için mucizevi bir beslenme kaynağı olmakla birlikte emzirme sayesinde anne ile bebek arasında güçlü bir bağ kurulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü “ilk altı ay boyunca bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmelerini, altı ay sonrasında ise ek gıdalarla desteklenerek en az iki sene boyunca emzirilmelerini önermektedir.†Bu yaklaşım T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından da desteklenmektedir. Bu durum açıkça ortaya koyuyor ki anne sütü bebek için çok faydalıdır. Anne sütü bebeğinizin bağışıklı sistemini güçlendirir, yaşamının ilk bir yılında onu hastalıklara karşı korur. İnek sütüne kıyasla sindirimi daha kolaydır, bebeğinizi kabız veya ishal olmaktan korur. Anne sütü bebeğiniz için çok faydalıyken aynı zamanda emzirmenin size de pek çok faydası vardır. Emzirme sayesinde meme kanserine yakalanma riskiniz düşüktür, rahminiz kısa sürede eski haline döner, hamilelikte alınan fazla kiloların verilmesi daha kolaylaşır ve bedeninizi istediğiniz şekle daha rahat sokabilirsiniz. Hem anne hem de bebek için bu kadar faydalı olan anne sütünü artırmak için size bazı önerilerimiz olacak Sütünüzü artıran en önemli etkenin su olduğunu unutmayın. Günde 2.5 - 3 litre su içmelisiniz, ayrıca öğünlerinizde çorba, komposto gibi sulu gıdalara yer vererek sıvı ihtiyacınızı sağlıklı besinlerle birlikte alabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki sütün önemli bir kısmı sudan oluşmaktadır. Sadece anne sütü ile beslendiği dönemde bebeğinizin su ihtiyacı anne sütü ile karşılanmaktadır. Beslenmenize dikkat etmelisiniz, kalsiyum ihtiyacınız için peynir, süt, yoğurt, yumurta tüketmeli, yumurta, et, tavuk, balık ve kuru baklagil yemeye özen göstermelisiniz. Roka, marul gibi yeşil yapraklı sebzelerin süt artırımına faydası olduğu bilinmektedir. Beslenme düzeninizde bu sebzeleri de bol bol tüketmenizde fayda vardır, bu sayede sağlıklı besinleri kalori değeri çok yüksek olmadan tüketmeniz mümkün olacaktır. Kilo vermek için diyet programı uygulamamalısınız, yanlış beslenme düzeninin sütünüz üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Süt artışı beslenme düzeninizle ilgili olduğu kadar sizin psikolojik durumunuzla da yakından ilgilidir. Huzurlu bir ortamda, eşinizin ve ailenizin desteği ile emzirirseniz sütünüz daha fazla olacaktır. Aksi durumlarda mutsuz, yorgun, sinirli olursanız sütünüz de bundan etkilenecektir. Burada en önemli görev size her konuda destek olması gereken eşinize düşmektedir. Yeni doğum yapan annenin en az bebek kadar el üzerinde tutulması gerekmektedir.
Anne sütü bebeğiniz için olabilecek en iyi beslenme kaynağıdır. Bu kaynağı artırmak için yapmanız, dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Anne sütü bebeğiniz için mucizevi bir beslenme kaynağı olmakla birlikte emzirme sayesinde anne ile bebek arasında güçlü bir bağ kurulmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü “ilk altı ay boyunca bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmelerini, altı ay sonrasında ise ek gıdalarla desteklenerek en az iki sene boyunca emzirilmelerini önermektedir.†Bu yaklaşım T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından da desteklenmektedir. Bu durum açıkça ortaya koyuyor ki anne sütü bebek için çok faydalıdır. Anne sütü bebeğinizin bağışıklı sistemini güçlendirir, yaşamının ilk bir yılında onu hastalıklara karşı korur. İnek sütüne kıyasla sindirimi daha kolaydır, bebeğinizi kabız veya ishal olmaktan korur. Anne sütü bebeğiniz için çok faydalıyken aynı zamanda emzirmenin size de pek çok faydası vardır. Emzirme sayesinde meme kanserine yakalanma riskiniz düşüktür, rahminiz kısa sürede eski haline döner, hamilelikte alınan fazla kiloların verilmesi daha kolaylaşır ve bedeninizi istediğiniz şekle daha rahat sokabilirsiniz. Hem anne hem de bebek için bu kadar faydalı olan anne sütünü artırmak için size bazı önerilerimiz olacak Sütünüzü artıran en önemli etkenin su olduğunu unutmayın. Günde 2.5 - 3 litre su içmelisiniz, ayrıca öğünlerinizde çorba, komposto gibi sulu gıdalara yer vererek sıvı ihtiyacınızı sağlıklı besinlerle birlikte alabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki sütün önemli bir kısmı sudan oluşmaktadır. Sadece anne sütü ile beslendiği dönemde bebeğinizin su ihtiyacı anne sütü ile karşılanmaktadır. Beslenmenize dikkat etmelisiniz, kalsiyum ihtiyacınız için peynir, süt, yoğurt, yumurta tüketmeli, yumurta, et, tavuk, balık ve kuru baklagil yemeye özen göstermelisiniz. Roka, marul gibi yeşil yapraklı sebzelerin süt artırımına faydası olduğu bilinmektedir. Beslenme düzeninizde bu sebzeleri de bol bol tüketmenizde fayda vardır, bu sayede sağlıklı besinleri kalori değeri çok yüksek olmadan tüketmeniz mümkün olacaktır. Kilo vermek için diyet programı uygulamamalısınız, yanlış beslenme düzeninin sütünüz üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Süt artışı beslenme düzeninizle ilgili olduğu kadar sizin psikolojik durumunuzla da yakından ilgilidir. Huzurlu bir ortamda, eşinizin ve ailenizin desteği ile emzirirseniz sütünüz daha fazla olacaktır. Aksi durumlarda mutsuz, yorgun, sinirli olursanız sütünüz de bundan etkilenecektir. Burada en önemli görev size her konuda destek olması gereken eşinize düşmektedir. Yeni doğum yapan annenin en az bebek kadar el üzerinde tutulması gerekmektedir.
Balıktan sonra bebeğe anne sütü verilebilir mi?
Anne sütü sağılmış halde nasıl saklanmalıdır?
Anne sütü gribi önler mi?
YORUMLAR