Hem İslamiyetin doğuş yeri olması açısından hem de petrol yatakları bakımından dünyanın en mühim bölgelerinden biri olan Arabistan Yarımadas...
Hem İslamiyetin doğuş yeri olması açısından hem de petrol yatakları bakımından dünyanın en mühim bölgelerinden biri olan Arabistan Yarımadası hakkında coğrafi bilgiler.
ARABİSTAN YARIMADASI, Güneybatı Asya’da yarımada. Yüzölçümü 2.590.000 kilometrekare, uzunluğu (Kızıldeniz süresince) 1.930 km, en geniş yeri (Yemen Cumhuriyeti-Kuzeydoğu Umman Arası) 2.090 km. Şimal-güney çerçevesinde 12°- 32° şimal, 35°- 60° şark boylamları arasındadır. Kuzeyden Ürdün ve Irak, doğudan Basra (İran) Körfezi ve Umman Körfezi, güneydoğudan Umman (Arap) Denizi ve Aden Körfezi ile çevrilidir. Kuzeyde Suriye Çölü; Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye ve Irak topraklarının bir parçasını oluşturur. Deniz ve çölle çevrili yarımada; Araplar tarafınca “Cezire’ül-Arap” (Arapların Adası) olarak adlandırılır.
Nebat örtüsünden yoksun taşlık düzlükler haricinde, Arabistan Yarımadasında iki büyük kum çölü vardır: Kuzeyde Nufud, güneyde Rubülhâli. İki çöl, birbirine, “Dehna” ismi verilen dar bir kum şeridiyle bağlanır. Suudi Arabistan’ın orta kesimi Necit Bölgesi (1.157.730 km2), her iki çöl arasındadır. 583.000 km2 yüzölçümlü Rubülhâli, dünyanın en büyük kum çölüdür. Yalnızca garp ve cenup kıyıları, yarımadanın şark kıyılarının garp kesimleri ve dağlık mıntıkalar ziraat ve hayvancılığa sınırı olan olanak sağlar. Yarımadanın fakat Hint Okyanusu’na yakın en güneydeki yöreleri yeterince yağış alır. Garp Arabistan’da Hicaz, tüm dünya Müslümanları tarafınca mukaddes sayılan bir bölgedir. Kâbe (Mekke ve Hz. Muhammet’in mezarı (Medine) Hicaz Bölgesi’ndedir.
YÜZEY ŞEKİLLERİ. Yerbilim açısından Arabistan birbirlerinden çok değişik iki mıntıkaya ayrılır; Arabistan Kalkanı ve çöküntü bölgesi. Volkanik büyük bir kaya hacmi olarak garptan başlamış olan Arabistan Kalkanı, kuzeyde Akabe Körfezi’nin başlangıcında büyük bir tümsek oluşturarak doğuya uzanır; iç kesimlerde, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad önlerine kadar ulaştıktan sonrasında gene batıya kıvrılarak Suudi Arabistan ile Yemen arasındaki sınır üstünde son bulur.
Yemen Cumhuriyeti’nin başkenti Sana’nın batısında yükselen Hadur Şuayib (3.760 m) Arabistan’ın en yüksek noktasıdır. Kalkanın kuzeyinde, doğusunda ve güneyinde yarımadanın çöküntü bölgesi uzanır. Bu alan, gerçekte, Basra (İran Körfezi-Mezopotamya Havzası’nın, jeolojik dönemlerde sular altında kalmasını izleyen dönemde oluşan bölgedir. Suların bıraktıkları çökelti tortullarının derinliği bir takım yerlerde ortalama 6.5 km’ye ulaşır. Kireçtaşı, kumtaşı, şistten oluşan bu tortulların katmanları içinde çok varlıklı petrol ve tabii gaz yatakları vardır. Suudi Arabistan’ın malum petrol rezervleri, ABD’deki rezervlerin ortalama iki katıdır.
Kuveyt ve yarımadadaki diğeri ülkelerde de mühim petrol yatakları vardır. Granit, mermer, barit, krom, varlıklı maden kaynaklarını oluşturur. Arabistan’ın büyük kısımı, ılıman dönem sınırları içinde kalmakla beraber, genel anlamda yağışların az oluşu, Arabistan’ı her tür gölden yoksun bırakan başlıca öğedir. Güneyde yıl boyu kurumayan kısa bir ırmak haricinde akarsu yoktur. Arabistan’da büyük kentlerin oluşmasını engellemiş olan en büyük problem sudur. Nüfusu 200 bin nüfusu aşkın şehir sayısı birkaçı geçmez. Avcılık, elli yıl öncesine kadar bilhassa Bedevilerin usta oldukları mühim uğraşlardan biriyken, günümüzde çok fazla avlanma sonucu sebebiyle büyük ceylan sürüleri azaldığı benzer biçimde, güneydeki iri Afrika ceylanının ve devekuşunun soyları tükenmiştir. Tavşan ve av kuşları, çok iyi eğitilmiş şahinlerle yakalanır. Çok sayıda yılan ve kertenkele türü vardır.
YORUMLAR