Arjantin'in gelenek ve görenekleri nelerdir?

Arjantin'in anane ve görenekleri nedir? Arjantin Anane ve Görenekleri Arjantinliler genel anlamda sıcak insanlardır ve konuşur...

Arjantin'in anane ve görenekleri nedir?


Arjantin Anane ve Görenekleri


Alıntıdaki Ek 50844




Arjantinliler genel anlamda sıcak insanlardır ve konuşurken yakın mesafeden dokunarak söyleşi ederler. Arjantin'de bilhassa büyük şehirlerde hanımlar ve erkekler el sıkıştıktan yanaktan öpüşmeleri yaygın bir selamlaşma biçimidir. İnsanlar sağ yanakları ile temas kurmaya ve dudakları (yalnızca bir kez, iki öper sağ ve sonrasında çok ender sol olan) ile yanağa dokunmadan hafifçe bir “öpücük†sesi çıkarırlar. Arjantin'de kıta Avrupası kurallarını içeren sofra adabına çok ehemmiyet verilir ve sizin uyup uymadığınıza da bakılır. Arjantinliler için karakter çok önemlidir. Birisini topluluk içinde eleştirmek ya da ona patronluk taslamak çok ayıp karşılanır.





Arjantinliler çoğu zaman zamana karşı oldukça rahattırlar. Bu vaziyet gelen ziyaretçiler için rahatsız edici olabilir. Arjantin'de misafirlerden randevularında dakik olmaları beklenir ama kendileri 15-20 dakika gecikirler. Bu vaziyet Arjantin'de düzgüsel kabul edilir ve ilişki için herhangi bir saygı eksikliği olduğu anlamına gelmez. Doğal ki, bu iş toplantıları için geçerli değildir. Davet edildiğin bölgelere 1 saat geç gittiğinde dahi düzgüsel karşılanır.


Bu yaklaşım, Arjantin herhangi bir planlanmış etkinlik için de geçerlidir. Konserler ya da başka etkinlikler çoğu zaman belirtilen saatlerden otuz dakika sonrasında başlar. Bu vaziyet ulaşımda da geçerlidir.


Otobüs ya da tren kalkışları da bilhassa büyük şehirlerde de nadiren gecikmeli olur. Kimse aslına bakarsan zamanında kalkmasını beklemez. Bu gecikme genel olarak normaldir ve bir mesele değildir. Fakat, uzun mesafe otobüs seferi neredeyse devamlı gecikmelidir.


Arjantin'in geleneksel müzik ve dansı tangodur. Her gece, pek çok büyük şehirdeki klüpte, tango eğitimleri de verilmektedir. Arjantin kültür gelişmesi bakımından Cenup ABD'nın en gelişmiş ülkelerinden biridir. Arjantin'de mahalli ve internasyonal moda markaları satan butiklerin yanı sıra ten giysiler de fazlaca bulunmakta. Bilhassa mahalli el ve sanat ürünleri tervih ediliyor.

Arjantin mutfağı ete dayalı bir mutfaktır. Arjantinli'ler akşam yiyeceklerini oldukça geç bölgeler. Bununla birlikte mahalli içecekleri içinde Yerba Mate ( bir tür çay), Mahalli bir bira olan Quilmes ve Malbec şarabı bulunmakta.

Müzik




Hem kültürel hem de politik zenginliği ile ülkenin çekirdeği olan Buenos Aires, pek fazla bilinmese de bununla beraber Arjantin'in müzik damarıdır. 20. yüzyılda şehrin tamamıyla popülerliğe yelken indiren Tango'ya teslim olmasına çok az sanatçı karşı durabildi. Bu akımın başını çeken, mahalli kültürü arşınlayıp bu konuyu özümseyen ve politikaya sert tokat şeklinde indiren Atahualpa Yupanqui adlı efsanevi folk sanatçısı oldu. Kendisi Mercedes Sosa ve onun kuşağında yer edinen bir sürü sanatçının direnme, idrak etme ve dik durma kalibresini yükseltti. Yupanqui'nin başını çekmiş olduğu “yeni şarkı†harekâtı bu şekilde Cenup ABD'da ilk olarak Arjantin'de şekillenmeye başladı. Tango, müzik ve şarkı sözleri Arjantin'in müzikal sembolüdür. Bu müzikte Avrupa ve Afrika kültürünün tesirleri vardır.


Carlos Gardel (1887-1935) tango müziğine popülerlik getirerek bu en sevilen tango efsanesini işçi sınıfına kahraman yapmış oldu. Tango ve müziği devamlı yoksulların ülkedeki toplumsal ve siyasal gelişmelerin bir ifadesi olmuştur. 1950'li yıllarda, tango yerine rock'n'roll popülerlik kazanmıştır.

Fito Páez ve onun albümü El Amor después del Amor Latin ABD çapında başarıya ulaşmış olan bir başka sanatçıdır.


Arjantin Caz müziğinde de internasyonal standartlarda sanatçılara haizdir. Iyi malum Arjantinli caz müzisyeni Leandro Gato Barbieri adı ilk akla gelendir.

Dans




Tango denildiğinde aklımıza ilk gelen yer Arjantin olur. Arjantin'in ulusal dansı olan Tango; türlü kültürlerin karışımıdır. Tango bir tek bir dans değildir, bir yaşam biçimidir. Tango pek çok şairin şu kelimelerle belirtmeye çalışmış olduğu direkt, duyguların dışa vurumudur: “bir kavganın, kutlamaya dönüşebilme inancıâ€. Afrika vuruşları, Kızılderili ritmi ve Latin tesiri Arjantin pampalarının müziğiyle birleşerek tango ortaya çıkar.

19. yüzyılın sonlarında Arjantin'de ortaya çıkan ve Endülüs ile İtalyan folklorundan izler taşıyan tangonun müziği ve kökeni Latin danslarından çok farklıdır. Tango dansına can veren ve dansla beraber gelişen müzik seçimi da aynı adla anılmaktadır. Tango adının Afrika tamtamlarının çıkardığı “tango†seslerinden ya da Latince dokunmak anlamına gelen “tangere†fiilinden türediği sanılmaktadır.

Kasvetli ve tutkulu görüntüsüyle başka danslardan ayrılan Tango, devamlı kaba, hırçın bir tarzda olup, hareketli ve diri ritminin yanı sıra, son aşama hüzünlü ve mutsuzdur. Tangonun trajik duygusu, çok varlıklı doğaçlama fırsatları yaratması, dansın özünde sevgi ve melankoli arzusunun yatmasından ileri gelmektedir.


1800'lü yıllarda işçi sınıfından bir sürü şahıs, büyük umutlarla Avrupa'dan, Cenup ABD'ya göç etmişler. Fakat yabancı oldukları bir kıtada yaşanmış olan, başta ekonomik ve toplumsal sıkıntılar, bununla beraber hayal kırıklıklarını getirir. Bu hayal kırıklıkları, geleceğe ait büyük umutlar ve geçmişten getirilen kültürle, harmanlanarak Tango müziğini oluşturmuştur.


Tango, Buenos Aires'de, o dönem alt derslik olarak adlandırılan, yoksul ve en temel toplumsal haklardan dahi yararlanamayan, bu insanoğlu tarafınca yaratılmıştır. Büyük kentte rüya kırıklığına uğrayan göçmenlerin kırılan umutları, sıkıntıları, başkaldırıları bu dansla dışa vurulmuştur. Milyonlarca insan öfkesini, hüznünü, vatan hasretini ve rüya kırıklığını müziğe yansıtır. O dönemde tango, kapalı ufak çevrelerin ayıplanan ve hor görülen dansıdır. Aile babaları bu müziğe şüphe ile bakmakta ve geçin dansetmeyi, kız evlatlarının kulakları tango sözlerini ve Bandeneo'nun baştan çıkarıcı ezgilerini duymaması için pamukla tıkanmaktadır.


Arjantin aristokrasisinin aşağı bulmuş olduğu bir davranış şekli olan Tango; daha çok genelev dünyasında rağbet görmekteydi. Tango müziği, içinde hırçınlık, asilik, küstahlık şeklinde bir takım hisleri ile kalp kırıklıkları ve paramparça olan hayaller neticesinde melankoliyi taşır. Eşlerini, çocuklarını, şu demek oluyor ki ailelerini geçmişte erteleyerek tek başlarına bu yabancı topraklara gelen göçmenler, tabii olarak adam nüfusunun artırmasına ve cinsiyetler arası büyük bir sayı farkı oluşmasına niçin olmuştur.


Boenos Aires'deki hanım nüfusunun bu azlığı, bununla beraber fuhuşu gelişen bir sanayi haline getirmiştir. Böylelikle genelevler artarak kısa sürede işçi sınıfının eğlence mekânları halini almıştır. Bu mekânlarda da hanım sayısının az olması kapılarda uzun kuyruklar oluşmasına niçin olurken, sırada bekleyen erkekleri eğlendirmek için ufak Tango müzik grupları çalıştırılmaya başlanmıştır. Genelev mekânları yoksul kesimin yanı sıra orta ve daha üst kesimin de uğrak yeri olmuş her iki kültür burada birbirlerini tanımıştır. Böylelikle alt kesimin sokakta yarattığı Tango üst kesim tarafınca bu yerlerde tanınmıştır.


Devrin tangocu tipini temsil eden guapo ya da compadre'ler hususi giysiler giyen, kıskanç, kavgacı, bıçak taşıyan, sık sık da hapse giren yarı köylü, yarı şehirli kabadayılardır. Bu kabadayıların eğlence anlayışı şarap ile cana (bir tür şeker kamışı rakısı) içip, müzikle uğraşmak ve dans etmektir.


Kendi aralarında ‘compadraje' adlı kurallar geçerlidir. 1912'de Arjantin'de alt sınıfa seçme hakkı verilmesi, bu sınıfın kültürel özelliklerini daha üst sınıfların tanımasına olanak sağlamış oldu. Buenos Aires'te Tangonun üst kesimlerce de benimsenmesi ve dünyayı etkileyecek bir akım halini alması 1920 ile 1940 arasıdır. Bu dönem Tango'nun altın çağı olarak nitelendirilir. Bundan böyle Tango kendi içinde çok az daha yumuşayarak, Salon Tangosu halini almıştır. Böylelikle tango halk arasına karıştı. Vaziyet bir süre sonrasında değişti, “aileâ€nin gidebildiği açık hava eğlence gazinolarında “edepli†tangolar yapılmaya başlandı. Yüksek sosyeteye nazaran kabul edilemeyecek kadar kaba ve müstehcen olan Tangonun altın çağı 1940'lar olarak anlatılır.


İkinci Dünya Savaşı'na kadar zirvede olan tango, bu dönemden sonrasında, politik nedenlerle gerilemeye başlar. Bilhassa de 1955 senesinde Juan Domingo Peron'un askeri darbeyle devrilmesi ve peşinden birbirini izleyen askeri darbeler neticesinde dans salonları kapatılmış, dans etmek yasaklanmıştır. Şu anda özgürlükle beraber tango tüm ihtişamıyla beraber geri döndü.


1983'de, Arjantin'de askeri junta ortadan kalkmış ve bu şekilde tango, Buenos Aires'e eski görkemiyle geri dönmüştür. Astor Piazzolla'nın müzikte başlatmış olduğu ve kısa sürede dansa da yansıyan yenilikçi akım, Tangoya büyük bir zenginlik kazandırmıştır.


Bir zamanların ayıplanan ve hor görülen dansı, geriye kalan günümüzün ışıltılı dans salonlarında nezih bir eğlence halini almıştır.

Yiyecek




Arjantin mutfağı çoğu zaman sığır eti ağırlıklıdır. Arjantin ve Uruguay bütün ülkelerce şahıs başına düşen et tüketimiyle en üst sırada bulunan 2 ülkedir. Eskiden bu yana yerli halkın hayvancılık yapması ve ana gıda maddesi olarak da et tüketmeleri mutfak kültürlerini oluşturmada en büyük etken olmuştur. Arjantin; kültürel çeşitlilik, yüksek kaliteli gastronomi ve dünya standartlarında şaraplar ile temsil edilmektedir. Yiyecek ve içeceklerin çok türlü olduğu Arjantin'de geleneksel dokunuşların yanı sıra, gönlünüzün istediği her türlü çağıl yiyeceği de bulabilirsiniz.

Criolla olarak malum geleneksel Arjantin yiyecekleri, ‘asados' ya da et (bilhassa sığır eti), chorizo, böbrek ve morcilla (sosis), ‘parillas' olarak adlandırılan geniş ızgara ve barbekü ağırlıklıdır. Locro (domuz eti, fasulye, pastırma, soğan, kabak ve mısır karışımından meydana getirilen güveç) ya da Karbonado (taze sebze, elma ve şeftali ile sığır eti) ya da Cazuela Gaucho (tavuk ve kabak) şeklinde aynı alandaki yemeklerin değişik varyasyonlarını sayabibiliriz. Popüler atıştırmalıklar ise humitas (mısır köftesi), empanadas (içi kıyma, peynir, jambon ve tavuk doldurulmuş hamur harcı işi) ya da tamales (etli mısır ekmeği)'dir.


Erken saatlerde yenilen sağlam bir öğlen yemeğinden sonrasında akşam yiyecekleri yaygın olarak saat 10:00 ya da bir süre sonra yenir. Akşam yiyecekleri ana yiyecek “bife de chorizo†(dana / New York Strip biftek) yanında meze, salata çeşitle ve tatlılardan oluşur. Büyük bölümü restoran 6 ve 8 saatleri içinde türlü hamur harcı işleri eşliğinde ikinci çayları sunarlar. Arjantin'de antre (meze) çoğu zaman empanadas (et dolgulu hamur harcı işleri), chorizo ya morcilla (et ya da kan sosis) ve achuras (sakatat) çeşitlerinden oluşur. Arjantinlilerin sabah kahvaltıları çok hafiftir. Çay, kahve, süt ya da kendilerine özgü içeceklerden birinin yanında Croissant yiyerek güne başlarlar.

Tatlıyı çok seven Arjantinliler, çoğu zaman sütlü, kremalı ve bolca reçelli tatlı tüketirler. Arjantinliler sütle hazırladıkları tatlılarına “dulce de leche†(sütlü tatlı) derler.


Arjantin'se barbeküden çok parrilla ya da ızgara yapılır. Sığır etinin çok değişik kesimleri vardır. En muhteşem örnekler ise, Lomo (bonfile) ve bife de chorizo'dur. “Costillas†(kaburga) kesim şeklinden dolayı gerçek bir “asado†kabul edilir. Bir parrilladas yemeği Arjantin mutfağını tanımanın en iyi yollarından biridir; tercihen bir şişe şarap ve salata ile tüketebilirsiniz.

Arjantinlilerin büyük bir bölümü İtalyan, İspanyol ve Fransız asıllı olduğu göz önüne alındığında, bu şekilde yemeklerin çok yaygın ve kaliteli bulunduğunu görmüş olacaksınız. Pizzacılar ve hususi restoranlar çok yaygındır. Kafe, pastane ve dondurma dükkanları (heladerías) çok popülerdir. Ucuz ve kaliteli aperatifleri bu şekilde alanlarda sağlamak mümkündür.


Asado (Arjantin bifteği)


Arjantin'in en malum hatta geleneksel yemeğidir asado. Sığır ya da domuz etiyle hazırlanmış olur. Barbeküde pişirilen etler bir tek tuzla harmanlanıyor ve yanında da salatayla sunuluyor. Etler için hususi marinasyon işlemi de uygulanıyor. Chimichurri ismi verilen bu marine ve soslar etlere hususi bir lezzet katıyor. Farkında olduğumuz barbekü teriminin haricinde dikey asadolarla meydana getirilen ve neredeyse her bahçede görebileceğiniz ızgara şekli, bizdeki döner şeklinde Arjantin yiyecek kültürünün mühim bir öğesi.


Empanadas “Kordoba Böreğiâ€


hazırlama: 40 dakika, dinlenme: 30 dakika, pişirme: 20 dakika

Empanadashamur için:

1/2 kilo. un

1 çorba kaşığı toz şeker

40 gr. tereyağı ya da içyağı

4 çorba kaşığı süt

ılık su

tuz

iç için

200 gr. içyağı ya da tereyağı

1/2 kilo. bonfile

1/2 kilo. yeşil soğan

3 havuç

1 üzüntü yeşil biber

2 domates

1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber

1 tatlı kaşığı kimyon

1 çorba kaşığı çekirdeksiz kuru üzüm

10 siyah zeytin

2 katı yumurta

sıvıyağ

karabiber

tuz

Empanadas Yapılışı

Unu, tereyağı ya da eritilmiş ve posası alınmış içyağı, ılık süt, şeker, tuz ve almış olduğu kadar ılık su ile yoğurarak, yumuşak bir hamur harcı hazırlayın. Dinlenmesi için bir kenara geçin.


Eti ilkin ince dilimler halinde kati. Bir süre sonra bu dilimleri ince şeritler getirin. Bu şeritleri küçük parçalar halinde doğrayın. Yeşil biberi, taze yeşil soğanları ince ince kıyın.


Her börek için neredeyse bir tatlı kaşığı hesabı ile tencereye tereyağı ya da arzuya nazaran posası alınmış içyağını koyun. Eriyince içine eti atın ve hafifçe 5 dakika kadar kavurun. Bir süre sonra içine ince kıyılmış yeşil soğanları ve biberleri ilave edin ve hafifçe ateşte çevirerek kavurun. Domateslerin kabuğunu soyup doğrayın. Havuçları soyun, küçük parçalar halinde doğrayın ve domatesle beraber tenceredeki et, soğan ve biberlerin üstüne atın. Sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Ayrıca katı yumurtaları minik minik kati. Zeytinleri ince ince kıyın. Sebzeler pişip rengi değişince, içine minik minik kesilmiş katı yumurtaları, ince ince kıyılmış siyah zeytinleri koyun. Karabiberi, tuzu, kırmızı biberi, kimyonu ve çekirdeksiz kuru üzümü ilave edin. Hepsini karıştırıp soğuması için bir kenara geçin. Hamurdan bir yumurta büyüklüğünde kopardığınız parçaları neredeyse, bir çay fincanı altı büyüklüğünde kalınca 3 mm. kadar açın. İçine hazırladığınız içten bol miktarda koyun ve kenarlarını birleştirdikten sonrasında, hamurun ucunu alttan yukarı doğru bukle vererek ve kıvırarak kapatın. Ya da daha kolay olarak böreği masaya koyup, kapattığınız iki ucun üstüne çatalla bastırarak biçim verin. Bir süre sonra yağlanmış bir fırın tepsisine sıralayarak kızgın fırında 20 dakika kadar pişirin. Ya da derin bir tencerede kızdırılmış bolca yağda 2-3 dakika, börekler altınımsı kahverengi oluncaya kadar çevirerek kızartın.

Bal Kabagi DolmasiBal Kabağı Dolması




hazırlama: 1,5 saat, pişirme: 1 saat
Malzemeler

1 orta boy bal kabağı

1 kilo. gulaş kesilmiş sığır eti

1 büyük kafa soğan

2 diş sarımsak

2 büyük domates

1 yeşil biber

2 tatlı kaşığı toz şeker

10 tane kuru kayısı

3 patates

3 tatlı patates

2 su bardağı et suyu (2 etsu tabletle hazırlanmış)

1 kahve fincanı dry cherry ya da 1/2 kahve fincanı kayısı likörü

1 su bardağı konserve mısır

100 gr. tereyağı

4 çorba kaşığı sıvıyağ

Karabiber

tuz


Yapılışı

Soğanı ve yeşil biberi ince ince kıyın. Sarımsakları dövün. Domatesleri minik minik doğrayın. Derin bir tavaya sıvıyağı ve tereyağının yarısını koyup kızdırın. Eti içine atarak et altınımsı kahverengi bir renk alıncaya kadar kızartın. Et kızarınca içine soğan ve sarımsakları ekleyip, hafifçe ateşte 3-4 dakika kavurun. Bir süre sonra ateşi yükselterek, etlerin üzerine, domatesleri, yeşil biberi, bir tatlı kaşığı şekeri, karabiberi ve etsu tabletleri ile hazırladığınız et suyunu ilave edin. Kaynamaya başlayınca ateşi kısarak, tencerenin kapağını kapatın ve 1 saat, etler iyice yumuşayıp pişinceye kadar, hafifçe hafifçe kaynamaya geçin. Et pişerken patatesleri soyup ufak küpler halinde doğrayın. Tencerede, kalan tereyağının yarısını eritin. Yağınız eriyince içine kayısıları atın ve 1-2 dakika çevirin. üstüne 1 tatlı kaşığı toz şeker atın, bir kere daha çevirip patatesleri ilave edin. Hepsini 5 dakika kavurun.


Etin pişmesinin sonuna doğru, neredeyse 10 dakika ilkin ete, kayısılan ve patatesleri ilave edin ve hep beraber gene hafifçe ateşte pişirin.


Etiniz pişerken, bal kabağını üst kısmından kapak şeklinde kati. Kabağın içindeki çekirdekleri ve lifli kısmı paklayın. Bal kabağını yıkayarak, süzgeçten geçirin. İçinden servis yapabileceğiniz bir fırın kabına koyun. Kalan tereyağını eritin. Balkabağının içini erimiş tereyağı ile yağlayıp, karabiber ve tuz serpin.


Bir süre sonra etinizi alevden çekin. İçine konserve mısırları, cherry ya da likörü, tuzu ekleyip, yavaşça, kayısıları zedelemeden karıştırın. Yahninizi bal kabağının içine boşaltın, kabağın bir kenara koyduğunuz kapağı ile ağzını kapatın. Evvel 170 derecede kızdırdığınız fırında, bal kabağının etli kısmı pişinceye ve kabuğu hafifçe kahverengi bir renk alıncaya kadar 1 saat pişirin.


Bal kabağı dolmasını pişince fırından çıkarın. İçinde piştiği kaptan çıkarmadan, kepçe ile içinden ilkin yahniyi, bir süre sonra da bal kabağının etli kısmını ile birlikte servis yapın.

ChimichurriChimichurri “Barbekü İçin Safranlı Marinadâ€




hazırlama: 25 dakika, marinad: 24 saat


Malzemeler


1,5 su bardağı marinad sosu için:


1/2 tatlı kaşığı safra

120 ml. zeytinyağı (1/2 su bardağı)

120 ml. ak sirke

1 kafa soğan

2 iri diş sarmısak

1/4 su bardağı kıyılmış maydanoz

1 tatlı kaşığı kekik

1 çorba kaşığı limon suyu

1/2 tatlı kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı

Limon suyunda safranı erimesi için 20 dakika beklemeye alın. Soğanı minik minik doğrayın. Sarımsakları dövün. Tüm malzemeyi cam bir kapta karıştırın ve ağzı çok sıkı kapanan cam bir kavanoza koyarak 24 saat buzdolabında beklemeye alın. Et ve tavuklarınızı, hatta deniz ürünlerini bu sosta marine ederek ızgara yapabilirsiniz. Bununla birlikte sarmısaklı ekmeğin üstüne bir parça sürerek ızgara etlerinzin yanında servis yapabilirsiniz.

Chimichurri SosChimichurri “Barbekü için Marinadâ€




Hazırlama: 5 dakika, marinad: 24 saat


Malzemeler


1,5 su bardağı marinad sosu için:

1/2 su bardağı sıvıyağ

1/2 su bardağı sirke

1/4 su bardağı su

2 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz

3 iri diş kıyılmış sarmısak

1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber

1.5 tatlı kaşığı kıyılmış taze kekik ya da 2 tatlı kaşığı kuru kekik

1/2 tatlı kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı tuz


Yapılışı

Tüm malzemeleri derin bir cam kapta karıştırın. Kapağı sıkı kapanan bir kavanoza koyup 24 saat buzdolabında beklettikten sonrasında marinad için kullanın.

Bu marinad sosu bilhassa sığır, dana ve tavuk etleri içindir.



Sebep: İç başlık ve sual düzeni






  • İç Anadolu Bölgesi'nin anane ve görenekleri nedir?


  • Marmara Bölgesi'nin anane ve görenekleri nedir?


  • Avustralya'nın anane ve görenekleri nedir?




Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.

Arjantin Anane ve Görenekleri


Ad: ar.jpg




Arjantinliler genel anlamda sıcak insanlardır ve konuşurken yakın mesafeden dokunarak söyleşi ederler. Arjantin'de bilhassa büyük şehirlerde hanımlar ve erkekler el sıkıştıktan yanaktan öpüşmeleri yaygın bir selamlaşma biçimidir. İnsanlar sağ yanakları ile temas kurmaya ve dudakları (yalnızca bir kez, iki öper sağ ve sonrasında çok ender sol olan) ile yanağa dokunmadan hafifçe bir “öpücük†sesi çıkarırlar. Arjantin'de kıta Avrupası kurallarını içeren sofra adabına çok ehemmiyet verilir ve sizin uyup uymadığınıza da bakılır. Arjantinliler için karakter çok önemlidir. Birisini topluluk içinde eleştirmek ya da ona patronluk taslamak çok ayıp karşılanır.





Arjantinliler çoğu zaman zamana karşı oldukça rahattırlar. Bu vaziyet gelen ziyaretçiler için rahatsız edici olabilir. Arjantin'de misafirlerden randevularında dakik olmaları beklenir ama kendileri 15-20 dakika gecikirler. Bu vaziyet Arjantin'de düzgüsel kabul edilir ve ilişki için herhangi bir saygı eksikliği olduğu anlamına gelmez. Doğal ki, bu iş toplantıları için geçerli değildir. Davet edildiğin bölgelere 1 saat geç gittiğinde dahi düzgüsel karşılanır.


Bu yaklaşım, Arjantin herhangi bir planlanmış etkinlik için de geçerlidir. Konserler ya da başka etkinlikler çoğu zaman belirtilen saatlerden otuz dakika sonrasında başlar. Bu vaziyet ulaşımda da geçerlidir.


Otobüs ya da tren kalkışları da bilhassa büyük şehirlerde de nadiren gecikmeli olur. Kimse aslına bakarsan zamanında kalkmasını beklemez. Bu gecikme genel olarak normaldir ve bir mesele değildir. Fakat, uzun mesafe otobüs seferi neredeyse devamlı gecikmelidir.


Arjantin'in geleneksel müzik ve dansı tangodur. Her gece, pek çok büyük şehirdeki klüpte, tango eğitimleri de verilmektedir. Arjantin kültür gelişmesi bakımından Cenup ABD'nın en gelişmiş ülkelerinden biridir. Arjantin'de mahalli ve internasyonal moda markaları satan butiklerin yanı sıra ten giysiler de fazlaca bulunmakta. Bilhassa mahalli el ve sanat ürünleri tervih ediliyor.

Arjantin mutfağı ete dayalı bir mutfaktır. Arjantinli'ler akşam yiyeceklerini oldukça geç bölgeler. Bununla birlikte mahalli içecekleri içinde Yerba Mate ( bir tür çay), Mahalli bir bira olan Quilmes ve Malbec şarabı bulunmakta.

Müzik




Hem kültürel hem de politik zenginliği ile ülkenin çekirdeği olan Buenos Aires, pek fazla bilinmese de bununla beraber Arjantin'in müzik damarıdır. 20. yüzyılda şehrin tamamıyla popülerliğe yelken indiren Tango'ya teslim olmasına çok az sanatçı karşı durabildi. Bu akımın başını çeken, mahalli kültürü arşınlayıp bu konuyu özümseyen ve politikaya sert tokat şeklinde indiren Atahualpa Yupanqui adlı efsanevi folk sanatçısı oldu. Kendisi Mercedes Sosa ve onun kuşağında yer edinen bir sürü sanatçının direnme, idrak etme ve dik durma kalibresini yükseltti. Yupanqui'nin başını çekmiş olduğu “yeni şarkı†harekâtı bu şekilde Cenup ABD'da ilk olarak Arjantin'de şekillenmeye başladı. Tango, müzik ve şarkı sözleri Arjantin'in müzikal sembolüdür. Bu müzikte Avrupa ve Afrika kültürünün tesirleri vardır.


Carlos Gardel (1887-1935) tango müziğine popülerlik getirerek bu en sevilen tango efsanesini işçi sınıfına kahraman yapmış oldu. Tango ve müziği devamlı yoksulların ülkedeki toplumsal ve siyasal gelişmelerin bir ifadesi olmuştur. 1950'li yıllarda, tango yerine rock'n'roll popülerlik kazanmıştır.

Fito Páez ve onun albümü El Amor después del Amor Latin ABD çapında başarıya ulaşmış olan bir başka sanatçıdır.


Arjantin Caz müziğinde de internasyonal standartlarda sanatçılara haizdir. Iyi malum Arjantinli caz müzisyeni Leandro Gato Barbieri adı ilk akla gelendir.

Dans




Tango denildiğinde aklımıza ilk gelen yer Arjantin olur. Arjantin'in ulusal dansı olan Tango; türlü kültürlerin karışımıdır. Tango bir tek bir dans değildir, bir yaşam biçimidir. Tango pek çok şairin şu kelimelerle belirtmeye çalışmış olduğu direkt, duyguların dışa vurumudur: “bir kavganın, kutlamaya dönüşebilme inancıâ€. Afrika vuruşları, Kızılderili ritmi ve Latin tesiri Arjantin pampalarının müziğiyle birleşerek tango ortaya çıkar.

19. yüzyılın sonlarında Arjantin'de ortaya çıkan ve Endülüs ile İtalyan folklorundan izler taşıyan tangonun müziği ve kökeni Latin danslarından çok farklıdır. Tango dansına can veren ve dansla beraber gelişen müzik seçimi da aynı adla anılmaktadır. Tango adının Afrika tamtamlarının çıkardığı “tango†seslerinden ya da Latince dokunmak anlamına gelen “tangere†fiilinden türediği sanılmaktadır.

Kasvetli ve tutkulu görüntüsüyle başka danslardan ayrılan Tango, devamlı kaba, hırçın bir tarzda olup, hareketli ve diri ritminin yanı sıra, son aşama hüzünlü ve mutsuzdur. Tangonun trajik duygusu, çok varlıklı doğaçlama fırsatları yaratması, dansın özünde sevgi ve melankoli arzusunun yatmasından ileri gelmektedir.


1800'lü yıllarda işçi sınıfından bir sürü şahıs, büyük umutlarla Avrupa'dan, Cenup ABD'ya göç etmişler. Fakat yabancı oldukları bir kıtada yaşanmış olan, başta ekonomik ve toplumsal sıkıntılar, bununla beraber hayal kırıklıklarını getirir. Bu hayal kırıklıkları, geleceğe ait büyük umutlar ve geçmişten getirilen kültürle, harmanlanarak Tango müziğini oluşturmuştur.


Tango, Buenos Aires'de, o dönem alt derslik olarak adlandırılan, yoksul ve en temel toplumsal haklardan dahi yararlanamayan, bu insanoğlu tarafınca yaratılmıştır. Büyük kentte rüya kırıklığına uğrayan göçmenlerin kırılan umutları, sıkıntıları, başkaldırıları bu dansla dışa vurulmuştur. Milyonlarca insan öfkesini, hüznünü, vatan hasretini ve rüya kırıklığını müziğe yansıtır. O dönemde tango, kapalı ufak çevrelerin ayıplanan ve hor görülen dansıdır. Aile babaları bu müziğe şüphe ile bakmakta ve geçin dansetmeyi, kız evlatlarının kulakları tango sözlerini ve Bandeneo'nun baştan çıkarıcı ezgilerini duymaması için pamukla tıkanmaktadır.


Arjantin aristokrasisinin aşağı bulmuş olduğu bir davranış şekli olan Tango; daha çok genelev dünyasında rağbet görmekteydi. Tango müziği, içinde hırçınlık, asilik, küstahlık şeklinde bir takım hisleri ile kalp kırıklıkları ve paramparça olan hayaller neticesinde melankoliyi taşır. Eşlerini, çocuklarını, şu demek oluyor ki ailelerini geçmişte erteleyerek tek başlarına bu yabancı topraklara gelen göçmenler, tabii olarak adam nüfusunun artırmasına ve cinsiyetler arası büyük bir sayı farkı oluşmasına niçin olmuştur.


Boenos Aires'deki hanım nüfusunun bu azlığı, bununla beraber fuhuşu gelişen bir sanayi haline getirmiştir. Böylelikle genelevler artarak kısa sürede işçi sınıfının eğlence mekânları halini almıştır. Bu mekânlarda da hanım sayısının az olması kapılarda uzun kuyruklar oluşmasına niçin olurken, sırada bekleyen erkekleri eğlendirmek için ufak Tango müzik grupları çalıştırılmaya başlanmıştır. Genelev mekânları yoksul kesimin yanı sıra orta ve daha üst kesimin de uğrak yeri olmuş her iki kültür burada birbirlerini tanımıştır. Böylelikle alt kesimin sokakta yarattığı Tango üst kesim tarafınca bu yerlerde tanınmıştır.


Devrin tangocu tipini temsil eden guapo ya da compadre'ler hususi giysiler giyen, kıskanç, kavgacı, bıçak taşıyan, sık sık da hapse giren yarı köylü, yarı şehirli kabadayılardır. Bu kabadayıların eğlence anlayışı şarap ile cana (bir tür şeker kamışı rakısı) içip, müzikle uğraşmak ve dans etmektir.


Kendi aralarında ‘compadraje' adlı kurallar geçerlidir. 1912'de Arjantin'de alt sınıfa seçme hakkı verilmesi, bu sınıfın kültürel özelliklerini daha üst sınıfların tanımasına olanak sağlamış oldu. Buenos Aires'te Tangonun üst kesimlerce de benimsenmesi ve dünyayı etkileyecek bir akım halini alması 1920 ile 1940 arasıdır. Bu dönem Tango'nun altın çağı olarak nitelendirilir. Bundan böyle Tango kendi içinde çok az daha yumuşayarak, Salon Tangosu halini almıştır. Böylelikle tango halk arasına karıştı. Vaziyet bir süre sonrasında değişti, “aileâ€nin gidebildiği açık hava eğlence gazinolarında “edepli†tangolar yapılmaya başlandı. Yüksek sosyeteye nazaran kabul edilemeyecek kadar kaba ve müstehcen olan Tangonun altın çağı 1940'lar olarak anlatılır.


İkinci Dünya Savaşı'na kadar zirvede olan tango, bu dönemden sonrasında, politik nedenlerle gerilemeye başlar. Bilhassa de 1955 senesinde Juan Domingo Peron'un askeri darbeyle devrilmesi ve peşinden birbirini izleyen askeri darbeler neticesinde dans salonları kapatılmış, dans etmek yasaklanmıştır. Şu anda özgürlükle beraber tango tüm ihtişamıyla beraber geri döndü.


1983'de, Arjantin'de askeri junta ortadan kalkmış ve bu şekilde tango, Buenos Aires'e eski görkemiyle geri dönmüştür. Astor Piazzolla'nın müzikte başlatmış olduğu ve kısa sürede dansa da yansıyan yenilikçi akım, Tangoya büyük bir zenginlik kazandırmıştır.


Bir zamanların ayıplanan ve hor görülen dansı, geriye kalan günümüzün ışıltılı dans salonlarında nezih bir eğlence halini almıştır.

Yiyecek




Arjantin mutfağı çoğu zaman sığır eti ağırlıklıdır. Arjantin ve Uruguay bütün ülkelerce şahıs başına düşen et tüketimiyle en üst sırada bulunan 2 ülkedir. Eskiden bu yana yerli halkın hayvancılık yapması ve ana gıda maddesi olarak da et tüketmeleri mutfak kültürlerini oluşturmada en büyük etken olmuştur. Arjantin; kültürel çeşitlilik, yüksek kaliteli gastronomi ve dünya standartlarında şaraplar ile temsil edilmektedir. Yiyecek ve içeceklerin çok türlü olduğu Arjantin'de geleneksel dokunuşların yanı sıra, gönlünüzün istediği her türlü çağıl yiyeceği de bulabilirsiniz.

Criolla olarak malum geleneksel Arjantin yiyecekleri, ‘asados' ya da et (bilhassa sığır eti), chorizo, böbrek ve morcilla (sosis), ‘parillas' olarak adlandırılan geniş ızgara ve barbekü ağırlıklıdır. Locro (domuz eti, fasulye, pastırma, soğan, kabak ve mısır karışımından meydana getirilen güveç) ya da Karbonado (taze sebze, elma ve şeftali ile sığır eti) ya da Cazuela Gaucho (tavuk ve kabak) şeklinde aynı alandaki yemeklerin değişik varyasyonlarını sayabibiliriz. Popüler atıştırmalıklar ise humitas (mısır köftesi), empanadas (içi kıyma, peynir, jambon ve tavuk doldurulmuş hamur harcı işi) ya da tamales (etli mısır ekmeği)'dir.


Erken saatlerde yenilen sağlam bir öğlen yemeğinden sonrasında akşam yiyecekleri yaygın olarak saat 10:00 ya da bir süre sonra yenir. Akşam yiyecekleri ana yiyecek “bife de chorizo†(dana / New York Strip biftek) yanında meze, salata çeşitle ve tatlılardan oluşur. Büyük bölümü restoran 6 ve 8 saatleri içinde türlü hamur harcı işleri eşliğinde ikinci çayları sunarlar. Arjantin'de antre (meze) çoğu zaman empanadas (et dolgulu hamur harcı işleri), chorizo ya morcilla (et ya da kan sosis) ve achuras (sakatat) çeşitlerinden oluşur. Arjantinlilerin sabah kahvaltıları çok hafiftir. Çay, kahve, süt ya da kendilerine özgü içeceklerden birinin yanında Croissant yiyerek güne başlarlar.

Tatlıyı çok seven Arjantinliler, çoğu zaman sütlü, kremalı ve bolca reçelli tatlı tüketirler. Arjantinliler sütle hazırladıkları tatlılarına “dulce de leche†(sütlü tatlı) derler.


Arjantin'se barbeküden çok parrilla ya da ızgara yapılır. Sığır etinin çok değişik kesimleri vardır. En muhteşem örnekler ise, Lomo (bonfile) ve bife de chorizo'dur. “Costillas†(kaburga) kesim şeklinden dolayı gerçek bir “asado†kabul edilir. Bir parrilladas yemeği Arjantin mutfağını tanımanın en iyi yollarından biridir; tercihen bir şişe şarap ve salata ile tüketebilirsiniz.

Arjantinlilerin büyük bir bölümü İtalyan, İspanyol ve Fransız asıllı olduğu göz önüne alındığında, bu şekilde yemeklerin çok yaygın ve kaliteli bulunduğunu görmüş olacaksınız. Pizzacılar ve hususi restoranlar çok yaygındır. Kafe, pastane ve dondurma dükkanları (heladerías) çok popülerdir. Ucuz ve kaliteli aperatifleri bu şekilde alanlarda sağlamak mümkündür.


Asado (Arjantin bifteği)


Arjantin'in en malum hatta geleneksel yemeğidir asado. Sığır ya da domuz etiyle hazırlanmış olur. Barbeküde pişirilen etler bir tek tuzla harmanlanıyor ve yanında da salatayla sunuluyor. Etler için hususi marinasyon işlemi de uygulanıyor. Chimichurri ismi verilen bu marine ve soslar etlere hususi bir lezzet katıyor. Farkında olduğumuz barbekü teriminin haricinde dikey asadolarla meydana getirilen ve neredeyse her bahçede görebileceğiniz ızgara şekli, bizdeki döner şeklinde Arjantin yiyecek kültürünün mühim bir öğesi.


Empanadas “Kordoba Böreğiâ€


hazırlama: 40 dakika, dinlenme: 30 dakika, pişirme: 20 dakika

Empanadashamur için:

1/2 kilo. un

1 çorba kaşığı toz şeker

40 gr. tereyağı ya da içyağı

4 çorba kaşığı süt

ılık su

tuz

iç için

200 gr. içyağı ya da tereyağı

1/2 kilo. bonfile

1/2 kilo. yeşil soğan

3 havuç

1 üzüntü yeşil biber

2 domates

1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber

1 tatlı kaşığı kimyon

1 çorba kaşığı çekirdeksiz kuru üzüm

10 siyah zeytin

2 katı yumurta

sıvıyağ

karabiber

tuz

Empanadas Yapılışı

Unu, tereyağı ya da eritilmiş ve posası alınmış içyağı, ılık süt, şeker, tuz ve almış olduğu kadar ılık su ile yoğurarak, yumuşak bir hamur harcı hazırlayın. Dinlenmesi için bir kenara geçin.


Eti ilkin ince dilimler halinde kati. Bir süre sonra bu dilimleri ince şeritler getirin. Bu şeritleri küçük parçalar halinde doğrayın. Yeşil biberi, taze yeşil soğanları ince ince kıyın.


Her börek için neredeyse bir tatlı kaşığı hesabı ile tencereye tereyağı ya da arzuya nazaran posası alınmış içyağını koyun. Eriyince içine eti atın ve hafifçe 5 dakika kadar kavurun. Bir süre sonra içine ince kıyılmış yeşil soğanları ve biberleri ilave edin ve hafifçe ateşte çevirerek kavurun. Domateslerin kabuğunu soyup doğrayın. Havuçları soyun, küçük parçalar halinde doğrayın ve domatesle beraber tenceredeki et, soğan ve biberlerin üstüne atın. Sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Ayrıca katı yumurtaları minik minik kati. Zeytinleri ince ince kıyın. Sebzeler pişip rengi değişince, içine minik minik kesilmiş katı yumurtaları, ince ince kıyılmış siyah zeytinleri koyun. Karabiberi, tuzu, kırmızı biberi, kimyonu ve çekirdeksiz kuru üzümü ilave edin. Hepsini karıştırıp soğuması için bir kenara geçin. Hamurdan bir yumurta büyüklüğünde kopardığınız parçaları neredeyse, bir çay fincanı altı büyüklüğünde kalınca 3 mm. kadar açın. İçine hazırladığınız içten bol miktarda koyun ve kenarlarını birleştirdikten sonrasında, hamurun ucunu alttan yukarı doğru bukle vererek ve kıvırarak kapatın. Ya da daha kolay olarak böreği masaya koyup, kapattığınız iki ucun üstüne çatalla bastırarak biçim verin. Bir süre sonra yağlanmış bir fırın tepsisine sıralayarak kızgın fırında 20 dakika kadar pişirin. Ya da derin bir tencerede kızdırılmış bolca yağda 2-3 dakika, börekler altınımsı kahverengi oluncaya kadar çevirerek kızartın.

Bal Kabagi DolmasiBal Kabağı Dolması




hazırlama: 1,5 saat, pişirme: 1 saat
Malzemeler

1 orta boy bal kabağı

1 kilo. gulaş kesilmiş sığır eti

1 büyük kafa soğan

2 diş sarımsak

2 büyük domates

1 yeşil biber

2 tatlı kaşığı toz şeker

10 tane kuru kayısı

3 patates

3 tatlı patates

2 su bardağı et suyu (2 etsu tabletle hazırlanmış)

1 kahve fincanı dry cherry ya da 1/2 kahve fincanı kayısı likörü

1 su bardağı konserve mısır

100 gr. tereyağı

4 çorba kaşığı sıvıyağ

Karabiber

tuz


Yapılışı

Soğanı ve yeşil biberi ince ince kıyın. Sarımsakları dövün. Domatesleri minik minik doğrayın. Derin bir tavaya sıvıyağı ve tereyağının yarısını koyup kızdırın. Eti içine atarak et altınımsı kahverengi bir renk alıncaya kadar kızartın. Et kızarınca içine soğan ve sarımsakları ekleyip, hafifçe ateşte 3-4 dakika kavurun. Bir süre sonra ateşi yükselterek, etlerin üzerine, domatesleri, yeşil biberi, bir tatlı kaşığı şekeri, karabiberi ve etsu tabletleri ile hazırladığınız et suyunu ilave edin. Kaynamaya başlayınca ateşi kısarak, tencerenin kapağını kapatın ve 1 saat, etler iyice yumuşayıp pişinceye kadar, hafifçe hafifçe kaynamaya geçin. Et pişerken patatesleri soyup ufak küpler halinde doğrayın. Tencerede, kalan tereyağının yarısını eritin. Yağınız eriyince içine kayısıları atın ve 1-2 dakika çevirin. üstüne 1 tatlı kaşığı toz şeker atın, bir kere daha çevirip patatesleri ilave edin. Hepsini 5 dakika kavurun.


Etin pişmesinin sonuna doğru, neredeyse 10 dakika ilkin ete, kayısılan ve patatesleri ilave edin ve hep beraber gene hafifçe ateşte pişirin.


Etiniz pişerken, bal kabağını üst kısmından kapak şeklinde kati. Kabağın içindeki çekirdekleri ve lifli kısmı paklayın. Bal kabağını yıkayarak, süzgeçten geçirin. İçinden servis yapabileceğiniz bir fırın kabına koyun. Kalan tereyağını eritin. Balkabağının içini erimiş tereyağı ile yağlayıp, karabiber ve tuz serpin.


Bir süre sonra etinizi alevden çekin. İçine konserve mısırları, cherry ya da likörü, tuzu ekleyip, yavaşça, kayısıları zedelemeden karıştırın. Yahninizi bal kabağının içine boşaltın, kabağın bir kenara koyduğunuz kapağı ile ağzını kapatın. Evvel 170 derecede kızdırdığınız fırında, bal kabağının etli kısmı pişinceye ve kabuğu hafifçe kahverengi bir renk alıncaya kadar 1 saat pişirin.


Bal kabağı dolmasını pişince fırından çıkarın. İçinde piştiği kaptan çıkarmadan, kepçe ile içinden ilkin yahniyi, bir süre sonra da bal kabağının etli kısmını ile birlikte servis yapın.

ChimichurriChimichurri “Barbekü İçin Safranlı Marinadâ€




hazırlama: 25 dakika, marinad: 24 saat


Malzemeler


1,5 su bardağı marinad sosu için:


1/2 tatlı kaşığı safra

120 ml. zeytinyağı (1/2 su bardağı)

120 ml. ak sirke

1 kafa soğan

2 iri diş sarmısak

1/4 su bardağı kıyılmış maydanoz

1 tatlı kaşığı kekik

1 çorba kaşığı limon suyu

1/2 tatlı kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı

Limon suyunda safranı erimesi için 20 dakika beklemeye alın. Soğanı minik minik doğrayın. Sarımsakları dövün. Tüm malzemeyi cam bir kapta karıştırın ve ağzı çok sıkı kapanan cam bir kavanoza koyarak 24 saat buzdolabında beklemeye alın. Et ve tavuklarınızı, hatta deniz ürünlerini bu sosta marine ederek ızgara yapabilirsiniz. Bununla birlikte sarmısaklı ekmeğin üstüne bir parça sürerek ızgara etlerinzin yanında servis yapabilirsiniz.

Chimichurri SosChimichurri “Barbekü için Marinadâ€




Hazırlama: 5 dakika, marinad: 24 saat


Malzemeler


1,5 su bardağı marinad sosu için:

1/2 su bardağı sıvıyağ

1/2 su bardağı sirke

1/4 su bardağı su

2 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz

3 iri diş kıyılmış sarmısak

1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber

1.5 tatlı kaşığı kıyılmış taze kekik ya da 2 tatlı kaşığı kuru kekik

1/2 tatlı kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı tuz


Yapılışı

Tüm malzemeleri derin bir cam kapta karıştırın. Kapağı sıkı kapanan bir kavanoza koyup 24 saat buzdolabında beklettikten sonrasında marinad için kullanın.

Bu marinad sosu bilhassa sığır, dana ve tavuk etleri içindir.




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Arjantin'in gelenek ve görenekleri nelerdir?
Arjantin'in gelenek ve görenekleri nelerdir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/50844-arjantinin-gelenek-ve-gorenekleri-nelerdir-ar.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/arjantinin-gelenek-ve-gorenekleri.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/arjantinin-gelenek-ve-gorenekleri.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content