Atatürk'ün hayatına giren kadınlar kimlerdir?

Ata'mızın yaşamı boyunca sevdiği bayanlar kimlerdir? Mustafa Kemal Atatürk'ün özel yaşamı, duygu dünyası, siyasi ve askeri ...








Ata'mızın yaşamı boyunca sevdiği bayanlar kimlerdir?

Mustafa Kemal Atatürk'ün özel yaşamı, duygu dünyası, siyasi ve askeri hayatının genelde gölgesinde kalmıştır. Ancak bu konuda da araştırma ve bilgiler yok değil. Latife ve Fikriye Hanımlar bilinse de Atatürk'ün hayatına giren kadınlar pek çok araştırmacının kitaplarında yer almıştır. Kaynaklarda Atatürk'ün hayatına giren kadınlar, "Müjgan, Selanikli Hatice, Şevki Paşa'nın kızı Emine, Romen kızı Fani, Mara Dimitrina, Nicolina Radoslavof, Elana Akcof, Hilda Christianus, Nazmiye Atiç, Madame Corinne, Matmazel Edith, Fikriye, Beathe Gaulis, Evelyn Barrett, Latife Uşakizade, Madame Baur, Afet İnan ve Zsa Zsa Gabor..." İşte Mustafa Kemal'in hayatından geçen kadınlar...

BAKINIZ











  • Spor dalında başarılı olmuş Türk kadınlar kimlerdir?


  • Bilim alanında çalışmış kadınlar kimlerdir?


  • Atatürk'ün fikir hayatına katkıları nedir?



Atatürk'ün özel hayatı




11 Eylül 1922'de, Türk ordusunun İzmir'e girişinin ikinci gününde Atatürk'ün şehre geldiğini duyan Latife Uşşaki, onunla tanışmak için her gün karargâha gidiyor, ancak Atatürk'le görüştürülmüyordu. Bir gün, nöbetçinin meşguliyetinden yararlanıp içeri giren Latife Hanım, Atatürk'le konuşma fırsatı bulmuştu.





O dönemde İzmir'de birçok yangın çıktığı için Atatürk'e, daha güvenli olacağını düşündüğünden, karargâhını babasının Göztepe'deki köşküne taşıması teklifinde bulundu. Uşşaki ailesi Atatürk'ü 20 gün köşklerinde ağırladı. Bu dönemde arkadaş olan Atatürk ve Latife Hanım, daha sonra da haberleşmeye devam ettiler. Ancak Latife Hanım, köşklerinde kaldığı süre içinde Atatürk'e âşık olmuştu ve bunu dolaylı olarak dile getiriyordu. Zira ortalıkta pek görünmemesine rağmen her gece Atatürk'ün yastığının üzerine kırmızı bir gül bırakıyordu.


1898 doğumlu Latife Uşşaki, İzmir'in tanınmış ailelerinden Uşakizade (sonra Uşşaklı) Muammer Bey'in kızıydı. İzmir Lisesi'ni bitirdikten sonra, Paris'teki Sorbonne üniversitesi'nde hukuk okumuştu. Londra'da dil öğrenimi gördükten sonra Kurtuluş Savaşı henüz bitmeden İzmir'e ailesinin yanına dönmüştü.


Atatürk, Latife Hanım'ın eğitiminden ve zekâsından çok etkilenmişti. Ancak Atatürk'ün hayatında ona büyük bir aşkla bağlı olan Fikriye Hanım vardı. Atatürk ve Fikriye'nin yolları Zübeyde Hanım'ın ikinci evliliği nedeniyle kesişmişti. Zira Fikriye, Atatürk'ün üvey babası Ragıp Bey'in kız kardeşinin kızıydı. Yani onun üvey kuzeniydi. Atatürk yüzbaşı olduktan sonra arada sırada geldiği ailesinin evinde, Fikriye ile tanışmıştı. Fikriye ise, bir dönem Mısırlı zengin bir adamla evli kalıp boşanmış, ardından İstanbul' a dönerek Zübeyde Hanımların evine yerleşmişti. Zübeyde Hanım, Fikriye' yi çok sevmesine rağmen, Atatürk'ün kız kardeşi Makbule ondan hoşlanmıyordu.


Atatürk'ten sadece bir ya da iki yaş büyük olduğu tahmin edilen Fikriye Hanım, Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk'ü yalnız bırakmamış, ona bakmış, Çankaya'da birlikte yaşamışlardı. Zira Kuvayi Milliye' yi örgütlemek ve vatanı kurtarmak için çalışan Atatürk' ün günlük işlerine yardım etmesi için güvenebileceği kadın bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Her ne kadar yardımcısı Bekir Çavuş Atatürk'e hizmet etse de, tüm bu işlere bir kadın elinin değmesi şart olmuştu ve akla gelen en uygun isim Fikriye Hanım'dı. Ankara'ya bu amaçla çağrılan Fikriye, kısa sürede tüm Çankaya tarafından benimsenmişti. Milli mücadele döneminde sabaha kadar odasında çalışan Atatürk' ü kahvesiz bırakmamak için ona yardımcı olan Fikriye Hanım, çok geçmeden bu karizmatik lidere aşık oldu. Salih Bozok daha sonra yazacağı kitapta Fikriye Hanım'ı, ortadan az uzun, ince, kara kaşlı ve kara gözlü, aydınlık yüzlü, güzelden çok alımlı bir hanım olarak tasvir edecekti ve onun için şunları söyleyecekti:

Şahsi kanaatim, resimlerinden gördüğüm kadarıyla oldukça güzel ve tutkulu bir kadın. Sanki içime yay veya boğa burcuymuş gibi bir his doğuyor.


Atatürk, bu dönemde Türk ordusunun İzmir'e girişinden dolayı yapılan kutlamalar için İzmir'e gittiğinde Latife Hanım'la tanışmıştı. Fikriye Hanım, gazetelerde Atatürk ve Latife Hanım'ı aynı karede gördüğünde onun için oldukça azap verici bir dönem başlamış oldu. Hem Milli Mücadele yıllarında Çankaya'da geceli gündüzlü çalışması hem de Latife Hanım'la Atatürk'ün tanışması onu çok yıpratmıştı, zira bir süre sonra verem olacaktı.


Atatürk Fikriye Hanım'ın biran önce iyileşmesini istiyordu ve onu tedavi görmesi için Münih'teki bir sanatoryuma gönderdi.

Bu arada Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım da sağlık problemleri yaşıyordu. Tedavi için İzmir'e giden ve Latife Hanımların köşkünde ağırlanan Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923'te hayata gözlerini yumdu. Annesinin ölümü üzerine İzmir'e giden Atatürk, Latife Hanım'la 29 Ocak 1923'te Muammer Bey'in evinde, sade bir nikâh töreniyle evlendi. Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Atatürk'ün, Mustafa Abdülhalik Renda ile Salih Bozok ise Latife Hanım'ın tanıklarıydı.


Evlilik haberini Almanya'da, tedavi gördüğü sanatoryumda alan Fikriye Hanım, Münih'ten Çankaya'ya geldi. Bu zamansız dönüş oldukça acı biçimde sonuçlanacaktı. Atatürk'ü görmek için köşke geldiğinde Latife Hanım'la Atatürk kahvaltı etmekteydi. Atatürk'e Fikriye Hanım'ın köşke geldiği haberi verildi ancak Latife Hanım öfkeden çılgına dönerek Fikriye Hanım'ın köşkten kovulmasını emretti. Fikriye Hanım itiraz etmeden faytona bindi, inanılmaz derecede üzgündü. Bu yüzden kendisine hediye edilen tabancayla yolda kendisini vurdu. Ancak konuyla ilgili farklı spekülasyonlar vardı.


Fikriye'nin Atatürk'e duyduğu büyük aşk gibi, ölümü, son yolculuğuna nasıl uğurlandığı ve mezarının yeri de "sırlarla" dolu oldu. Zira ölüm nedeninin intihar olmadığını, cinayete kurban gittiğini ortaya atan görüşler vardı. Dönemin tek hastanesi olan Memleket'e yetiştirilen Fikriye'nin ölümü ile söylenenlerin hiçbiri birbirini tutmuyordu.


Fikriye Hanım'ın yeğeni Abbas Hayri Özdinçer daha sonra konuyla ilgili şu açıklamayı yapacaktı:

Anlatıldığına göre, halamı faytonun içinde sırtından vurulmuş olarak buluyorlar. Babam Enver Bey, o gün halamın ölümünden haberdar edilmiyor. Ertesi sabah sivil polisler Çankaya'dan gelen şifahi bir emirle babamı Ankara'ya ***ürüyorlar. Babamın ısrarlarına rağmen halamın cesedi kendisine gösterilmiyor. Mezkûr tabanca dâhil merhumenin bütün şahsi eşyalarına el konuluyor. Bunun üzerine babam bir arkadaşıyla beraber halamın o gece kaldığı hastaneyi araştırıyor. Cinayet günü halamla aynı hastanede kalan bazı hastaların isim ve adreslerini tespit ediyorlar. Bu hastalardan biri Polatlı Çoban Hüseyin'miş. Hadise günü üst kat tamamıyla boşaltılırken, onu baygın zannedip başka koğuşa nakletmişler. Babamlar bu çobanı daha sonra köyünde bulmuşlar ve o gece ne olduğunu sormuşlar. Çoban Hüseyin aynen şunu söylemiş: 'O gece bir avrat getirdiler. Sabahlara kadar avazı dinmedi “Alçaklar, katiller, vurdular beni†diye bağırıyordu. Halam ertesi gün ölmüş.


18 Temmuz 2006 tarihli Sabah Gazetesi'nde Fikriye Hanım'ın mezarının nerede olduğuna dair bir haber yer aldı. Fikriye Hanım'ın 82 yıllık “Mezar sırrını†Salih Bozok'un aile dostu olan araştırmacı Eriş ülger açıkladı:


Fikriye'nin mezarı Köşk'e çıkarken sol tarafta, bugünkü Kuğulu Park civarında, küçük bir mezarlıkta.

Fikriye Hanım'ın ölümü Atatürk'ü derinden sarstı. Salih Bozok' un anlattığına göre, Atatürk bir gün eşi Latife Hanım' a yanlışlıkla "Fikriye" diye hitap etmiş, bu yüzden Atatürk ile Latife Hanım'ın arası uzun süre bozulmuştu.


Evlilikleri boyunca birçok yurt gezisinde Atatürk'e eşlik eden Latife Hanım, modern ve medeni Türk kadınının simgesi olma görevini üstlendi. Atatürk'ün isteği üzerine meclisteki oturumları izlemeye giden Latife Hanım, TBMM'ye giren ilk Türk kadını oldu. Her önemli toplantıda bulunmuş ve askeri manevralara katılmış olan, Atatürk'le en hayati konuları dahi tartışabilen Latife Hanım'a Atatürk büyük saygı duyuyordu. Ancak Latife Hanım, evlendikten sonra oldukça hırçınlaşmıştı. 2 yıl süren evlilikleri boyunca Latife Hanım hırçınlığıyla Atatürk'ü yıprattı. Evlendiklerinde Cumhuriyet henüz yeni kurulmuştu, Atatürk'ün sorumlulukları büyüktü, ancak Latife Hanım ona destek olmaktan çok sorun çıkarıyordu. Bunda genç yaşta olmasının da etkisi vardı.


Birçok şiddetli gerginlik yaşadıktan sonra Atatürk iki defa Latife Hanım'dan ayrılmak istemiş, ancak Latife Hanım, Salih Bozok'tan arabuluculuk yapmasını istemiş ve araları yumuşamış, en sonunda 1925 yazında Doğu Anadolu gezisindeki tatsız tartışmadan sonra boşanmaya karar vermişlerdi.


5 Ağustos 1925 tarihinde resmen ayrıldıklarında boşanma haberi radyoda yayınlanan bir hükümet bildirisi ile duyuruldu. Latife Hanım boşanmayı kabullenememiş, Atatürk'le barışıp yeniden beraber olmayı ümit etmişti.


Ölümüne kadar Atatürk'le olan evliliği hakkında konuşmayı ya da yazmayı kesinlikle kabul etmeyen Latife Hanım, 12 Temmuz 1975'te İstanbul'da hayatını kaybetti ve Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile mezarlığına gömüldü.


Atatürk'ün özel hayatıyla ilgili olarak en yakın arkadaşlarından ve aynı zamanda başyaverlerinden olan Salih Bozok, “Atatürk, Latife ve Fikriye İki Aşk Arasında†kitabını yazdı. Kitap, Atatürk'ün hayatındaki iki önemli kadın ekseninde geçen olayları anlatıyordu ve hiçbir yerde yayınlanmamış anılara, Atatürk'ün özel hayatından bilinmeyen kesitlere yer veriyordu.

İstiklal Mahkemeleri üç Aliler Divanı'nın üyesi, Atatürk'ün silah arkadaşı ve sırdaşı Kılıç Ali'nin oğlu Altemur Kılıç kendisiyle 11 Ağustos 2006 tarihinde yapılan röportajda, Atatürk'ün Latife Hanım'la olan evliliği hakkında açıklamalarda bulundu. Altemur Kılıç, amcası Muzaffer Kılıç'ın Atatürk'ün yaveri; annesiyle halalarının Çankaya yıllarında Latife Hanım'ın yakın dostları olması sebebiyle tarihsel bir takım gerçeklere vakıftı.



Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün özel yaşamı, duygu dünyası, siyasi ve askeri hayatının genelde gölgesinde kalmıştır. Ancak bu konuda da araştırma ve bilgiler yok değil. Latife ve Fikriye Hanımlar bilinse de Atatürk'ün hayatına giren kadınlar pek çok araştırmacının kitaplarında yer almıştır. Kaynaklarda Atatürk'ün hayatına giren kadınlar, "Müjgan, Selanikli Hatice, Şevki Paşa'nın kızı Emine, Romen kızı Fani, Mara Dimitrina, Nicolina Radoslavof, Elana Akcof, Hilda Christianus, Nazmiye Atiç, Madame Corinne, Matmazel Edith, Fikriye, Beathe Gaulis, Evelyn Barrett, Latife Uşakizade, Madame Baur, Afet İnan ve Zsa Zsa Gabor..." İşte Mustafa Kemal'in hayatından geçen kadınlar...

BAKINIZ







  • Spor dalında başarılı olmuş Türk kadınlar kimlerdir?


  • Bilim alanında çalışmış kadınlar kimlerdir?


  • Atatürk'ün fikir hayatına katkıları nedir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Atatürk'ün hayatına giren kadınlar kimlerdir?
Atatürk'ün hayatına giren kadınlar kimlerdir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ataturkun-hayatna-giren-kadnlar.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ataturkun-hayatna-giren-kadnlar.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content