Balık Pişirme Teknikleri - çeşitlerine Göre Balık Pişirme

Balık Pişirme Teknikleri-Çeşitlerine gore balık Pişirme Balık Sağlıktır Balıkta şeker,karbonhidrat yok denecek kadar azdır.Protein a...

Balık Pişirme Teknikleri-Çeşitlerine gore balık Pişirme

Balık Sağlıktır




Balıkta şeker,karbonhidrat yok denecek kadar azdır.Protein açısından ise son aşama zengindir.Bu özellikleriz sebebiyle son aşama sıhhat lı bir yiyecektir.Yüz gram yağlı balık yakla şık 22 gram, yağsız balık ise 10 gram protein ihtiva eder.Balık bununla beraber proteininden en fazla faydalanı lan be sin türüdür.Insan vücudu bu proteinin %93'ün den faydalanır.Bu oran kırmızı etlerde ve başka be yaz et lerde çok düşüktür.Balık az karbonhidrat içermesi nin yanısıra madensel tuzlar ve mineraller açısın dan son aşama zengindir, bolca oranda fosfor, kalsi yum, iyot ve flor ihtiva eder.Balık eti A,B1,B2 ve D vitaminleri açısındanda zengindir.

SIYAH ETLI-BEYAZ ETLI BALıKLAR:
üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz,her geçen gün artan çevre kirliliğine karşın balık çeşitle ri açısından son aşama varlıklı bir ülkedir.Deniz ba lıkları siyah etli-beyaz etli,yerli ve göçme olarak sı nıflara ayrılırlar.Ak etli balıkların sindirimi siyah etlilere nazaran daha kolaydır.Jelatin içerdiklerinden haşlamaya elverişlidirler.Tavası, ızgarası, yağlı ol dukları mevsimlerde de ızgarası yapılır.Bunlara ör nek olarak barbunya, tekir, levrek, kefal, lüfer,kal kan, mercan, çipura, dil, pisi ve kırlangıçı gösterebili riz.Torik,palamut,uskumru,kolyos,kılıç,hamsi,sa r dalya,gümüş benzer biçimde balıklarda siyah etli balıklar sınıfı na girerler.Bu balıklar ak etlilere nazaran daha yağlıdırlar ve daha az jelatin ihtiva ederler.Bundan dolayı haş lamaya uygun değillerdir ve hazımları daha zor olsa gerek.

BARBUNYA

denizlerimizin bu tatlı balığı çoğu zaman ege ve akdenizde mevcuttur. Yeni bir balık türü olan barbunya sıcak ve ılık denizlerin kıyıya yakın olan kumlu ve çamurlu deniz diplerinde, az olmakla berebar kayalık yerlerde yaşar. Genel anlamda 17 ila 20 santimetre içinde olup nadiren 40 santimetre ye kadar çıkar. Kaya barbunyası, kum barbunyası, ot barbunyası ve paşa barbunyası diye dört çeşiti vardır. Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kırmızı ve karın kısmı ak olan kaya barbununun sırtında asla gri kir bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt gri ile kırmızı renklerin karmaşası halindedir. Paşa barbununun her iki yanında çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit mevcuttur. Tekir ile çok karıştırılan bu balığın en leziz zamanı temmuz ve ekim ayları arasıdır. Bu süre zarfında tavası, ızgarası ve kağıtta kebabı çok güzel olur. Tekirden en büyük farklılığı kafasının daha uzun oluşudur. Tekirin kafası küttür ve çene altında iki sakalı mevcuttur.

TEKİR

Barbunyaya çok çok benzeyen be yakın akrabası olan bu balık tüm denizlerimizde avlanır.

Karadeniz ve marmarada avlanılanlar 6 ila 10 santimetre arasındaır. Ege ve akdenizde ise boyları barmunyayı yakalar. Çene altı bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgecindeki sarı-siyah benekleri ile barbunyadan ayrılır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en leziz zamanı, tıpkı barbunyada olduğu benzer biçimde temmuz-ekim ayları arasıdır. Tavası ve kağıt kebabı çok güzel olur.

ÇIPURA

Egenin meşhur yerli balığı olan ve ufak sürüler halinde gezen çipura son yıllarda çiftliklerde de üretilmeye başlanmıştır. Çipura elips şeklinde yassı vücudu, ak karnı, koyu gri sırtı ve pembemsi yanakları ile tanınır. Atlas okyanusu, kuzeybatı karadeniz, ege ve akdenizde mevcuttur. Bir zamanlar marmara denizinde de yakalanan ve alyanak ismi ile tanınınan bu balığın malesef nesli tükenmiş durumdadır. Genel anlamda 20 ile 35 santimetre arasındadır. Ama 6-7 kilogram ' ya varanlarına da rastlanmıştır. Her mevsimde zevkle yenebilen bu balığın ızgarası, buğlaması, çorbası, fırnını çok güzel olur. Izgara için ideal büyüklük 250 ila 350 gramdır. Daha büyüklerinin fırında pişirilmesi tercih edilmelidir. Buğlama ve çorba için her boyu kullanılabilir. Tadı nefis olan bu balığı katkısız, kısaca ızgara ya da fırında yenmesi tercih edilmelidir. Isparaz ve lidaki bu türün ufak çeşitleridir.


KARAGÖZ

Çipuranın yakın akrabası olan karagöz elips şeklinde, yassı, gümüşi pulları olan yerli bir balıktır. Baltabaş, sivri gaga, sagos ve mırmır benzer biçimde türleri vardır. Averaj 20-25 santimetre , en 50 santimetre uzunluğunda olur. Yazın taşlık ve yosunluk, midyesi bolca yerlerde yaşar. Kışın derin sulara çekilir. Her mevsimde yenebilen bu balık, bilhassa mayıs-temmuz ayları haricinde daha yağlı ve lezzetlidir. Tıpkı çupura benzer biçimde ızgarası, buğlaması, fırnını ve çorbası çok güzel olur. Bir kilogram ve daha büyüklerinin fırını tercih edilmelidir.

DİL BALIĞI

Dil balığı da yerli balıklarımızdan olup ege ve akdenizde bol miktarda yakalanır. Her mevsimde yenebilir. En leziz zamanı kasım ile şubat ayları arasıdır. Tavası çok güzel olur. Irilerinden fileto çıkarılıp şiş ya da salçalı fileto yapılabilir.

HAMSİ

1988 senesinde 310 bin ton ile toplam balık avcılığımızın ortalama üçte ikisini meydana getirmektedir. Gözlerinin gerisine kayan ağzı ile yivrilmiş burnu ile yakın akrabası sardalyadan rahatlıkla ayrılır. Gümüş balığıda hamsinin akrabasıdır. Boyu averaj 12 santimetre olup azami 18-20 santimetre ye kadar büyürler ve çok büyük sürüler halinde gezerler. Karadeniz hamsisi azak ve karadeniz olmak suretiyle ikiye ayrılır. Azak hamsisinin burnu daha küttür. Azak denizinde üreyip kışlamak suretiyle güneye, bizim orta ve doğru karadeniz bölgesine inerler; nisan sonunda da kuzeye göç ederler. Karadeniz hamsisi ise kuzeybatı karadenizde ürer, kışlamak suretiyle kasımdan şubata kadar trakya kıyılarına ve marmaraya göç eder. Nisan ayında da yumurtlamak suretiyle karadenize çıkar. Bununla birlikte marmara hamsisi denilen yalnız marmarada çıkan daha ufak ve göç etmeyen bir hamsi türüde vardır. Aynı tür şimal egede de mevcuttur. Bu hamsinin sırt rengi daha açıktır. Hamsi bilhassa karadeniz yöremizin temel gıdası, temel protein membaıdır. Fiyatının ucuz olması sebebiyle çok geniş kitle tarafınca tüketilir. Hamsinin derhal her türlü yemeği yapılır. Izgara, fırın, kağıt kebabı, buğlama, plaki, yahni benzer biçimde. Siyah etli bir balık olamasına karşın buğlamaya son aşama uygundur. Yazları yağsız olduğundan ızgara yerine tencere ya da buğlaması tercih edilmelidir. Kış aylarında yakalanan hamsi tuzlanıp saklanır. Buna ançovi tabir edilir. Bununla birlikte balık yağı ve balık unu üretiminde de kullanılmaktadır.

SARDALYA

hamsinin yakın akrabası sardalya sürüler halinde yaşar ve kıyılar süresince göç eder. Hamsi benzer biçimde ticari kıymeti oldukça yüksek bir balıktır. 1988 senesinde 90 bin ton ile derhal hamsiden sonrasında yer alır. Kurutularak, tuzlanarak hatta balık yağı ve balık unu elde etmekte kullanılır. Sardalya ismi konserve işleminden dolayı konserve ile özleşleşmiştir. Hatta ringa konservesine de aynı isim verilir. Sardalya akdenizde 15-20 santimetre dolaylarındadır. Okyanusda ise 30 santimetre kadar büyürler. Hamsi karadeniz için ne ise sardalya da portekiz, ispanyanın atlas okyanusu kıyıları, sicilya ve malta için aynı şeydir. Bu ülkelerde bir sürü yiyecek sardalya üstüne kurulmuştur. vatanımızda şimal egede bol miktarda yakalanan sardalyanın en leziz mevsimi temmuz-ekim aylarıdır. Bu sürede türlü ızgaraları, fırnını ve kağıt kebabı, buğlaması ve plakisi yapılabilir. Kasım-haziran içinde ise ama plaki ve buğlaması yapılabilirse de bundan önceki döneminki kadar leziz olmaz. Sardalyanın küçüğüne papalina tabir edilir; ayıklamadan yemeği yapılır. Tirsi ise sardalya azmanıdır. Kıl tarzında çok kılçığı vardır ve sardalya kadar leziz değildir.

USKUMRU

kolyosa çok çok benzeyen ve sürüler halinde dolaşan göçmen bir balıktır. Denizlerimizde 30 santimetre civarında olan uskumru şimal denizinde 50 santimetre ye kadar büyür. Yaz aylarını karadenizde geçiren uskumru eylül ve ekim aylarında marmaraya iner ve kışı burada geçirip yumurtlar. Mart ila haziran aylarında da karadenize döner. Uskumru büyüklüğü bakımından üç değişik isim ile adlandırılır. En küçüğü kalinaryadır. 20-25 santimetre civarında ve yağlı olanları uskumru, dönüş uskumrusu ise çiroz olarak adlandırılır. Yazın yakalananlara ise lipari denir. En leziz olduğu dönem eylül ayından yumurtlamaya başladığı ocak ayı sonuna kadardır. Bu süre içinde ızgarası, kağıt kebabı, dolması, köftesi ve tuzlması çok güzel olur. Bu mevsimlerde yağlı olduğundan tavası tavsiye edilmez. Şubattan itibaren yağını kaybetmeye başladığından tavası yapılabilir. Yazın yakalananlar ise plaki ve tencere için uygundur. Ilkbaharda karadenize dönüş meydana getiren çirozlar kurutulur. Esas ismi çiroz kurusu olan bu kurulmuştur balığa geçen vakit içinde adı kısaltılarak yalnızca çiroz denmeye başlanmıştır. Uskumrunuın koryostan mühim farkları alttadır. 1-uskumru ile koryosun sırtı desenleri biribirine benzemekle beraber koryosun rengi koyu, uskumrunun ise açıktır. 2- uskumrunun kuyruk çatalının içi boş ve iki çizgiden ibaret bir v harfi tarzındadır. 3-uskumrunu gözleri neredeyse toplu iğne başı kadar ufak, kolyosun ise iridir.

KOLYOS

uskumruya çok çok benzeyen bu balık uskumru ile berebar sürüler halinde göç eder. Bununla birlikte marmara ve ege denizinde yerli türleride mevcuttur. Tadı uskumruya nazaran oldukça yavan olduğundan genel anlamda tavası yapılır. Ocak ayı en yağlı vakit olduğundan tuzlama için en ideal zamandır. Tuzlaması çok güzel olur.

LüFER

akdeniz, karadeniz, marmara, hint okyanusu ve atlas okyanusunda sürüler dolaşan lüfer pullu bir göçmen balıktır. Soğuk denizde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da leziz olur. vatanımızda karadenizde ve istanbul boğazı ile marmara denizinde yakalananların tadı muhteşemdir. Daha cenup denizlerimize indikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tat ve kokuyu kaybeder. Eylül ortasından ocak sonuna kadar olan vakit en yağlı ve en leziz zamandır. Bu dönem içinde ızgarası tavsiye edilir. Çinekopunda ızgarası çok iyi olur, ama mevsimi lüfere gore kısadır. Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar. Başka zamanlarda büyüklüğü bakımından plakisi, buğlaması kağıt kebabı ve tavası olur. Ilkbahara da son aşama yağsız olduklarında tencere, plaki ve buğlaması tercih edilmelidir. Lüfer büyükğüne gore en fazla isim alan balıktır. Lüfer türleri şöyledir.

1- 10 santimetre ye kadar yaprak

2-11-13 santimetre arası çinekop

14-16 santimetre arası kaba çinekop

17-20 santimetre arası sarı kanat

21-30 santimetre arası lüfer

31-35 santimetre arası kaba lüfer

35 santimetre de n büyük kofana

PALAMUT

Uskumru, torik ve orkinosu içeren bir familyadandır. Sürüler halinde yaşayan pulsuz siyah etli bir göçmen balıktır. Sırtı çizgili, karnı gümüş rengindedir. Uzunluğu 1 metreye kadar varır. Bu familyanın türleri tüm denizlerimizde görülmekle beraber en lezzetlileri karadeniz ve marmarada avlanılan tipleridir. Karadeniz ve marmara palamutunda baştan kuyruğa doğru muntazam çizgiler halinde giden, dördü koyu, üçü açık menevişli 7 sayı band mevcuttur. Egede yaşayan, tombik, benekli orkinos ve yazılı orkinos adları alan yakın akrabasında ise sırttan karına doğru dalgalar halinde gene minimum 16 sayı alacalı bant ile karın civarında minimum üç sayı siyah benek mevcuttur. Bu cinsin etinin tadı hakiki palamuta nazaran asla güzel değildir. Ama çok şahıs bu özelliği bilmeyip palamut diye aldanır ve sonrasında palamuttan soğur. Palamut avı ağustos ayında başlar. Ilkin karadenizde sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, eylülden itibaren de palamut gelmeye başlar. En leziz zamanda eylül başından şubat ortalarına kadar olan zamandır. Bu mevsimde çok yağlı olduğundan tavası çok az ağır kaçar. Bundan dolayı ızgarası ve fırını tavsiye edilir. Aynı mevsimde yahniside mükemmel olur. Başka mevsimlerde tavası yapılabilir. Palamut siyah etli bir balık olduğundan buğlaması ve çorbası tavsiye edilmez. Palamutun boyuna gore isimlendirilmesi.

1-20 santimetre ye kadar palamut vanozu.

2-20-30 santimetre arası çingene palamutu

3-31-40 santimetre arası palamut

4-40-50 santimetre arası kestane palamutu

5-51-60 santimetre arası torik

6-61-65 arası sivri

7-65-70 santimetre arası altıparmak

8-70 santimetre den büyük zindan delen.

Torik ve toriğin büyük boyları palamuttan daha çok yağlıdır bu yüzden tuzlama ve lakerdası tercih edilir.

LEVREK,MİNEKOP,EŞKİNE

12 değişik türden meydana gelen bu familya ılık ve tropik suların sığ kesimlerinde yaşar. Vücutları iğ şeklinde ve taraftan hafifçe basıktır. Pulları oldukça iri olan levreklerin yanları genel anlamda ak, alt kısımları gümüşi, alt yüzgeçi ise sarımsıdır. En irileri bir metreyi geçebilir. ülkemiz denizlerimizde 20 ila 60 santimetre içinde olabilirler. Aşağılık levrek ve benekli levrek olmak suretiyle mevcut iki tipi mevcuttur. Sırtlarındaki çok sayıda benek ile ayrılırlar. Benekli levrek cenup ege ve akdenizde aşağılık levrek ise tüm denizlerimizde görülür. Karadenizde kötek olarak da malum minekopta bu familyanın başka bir türüdür. Eşkineye çok çok benzeyen minekoplar 30-80 santimetre içinde olur. 1 metreden büyük ve 20-25 kilogram olanlarına da rastlanmıştır. Erişkinler kıyıya yakın kayalık dipleri, yavrular ise akarsu ağızlarını tercih ederler. Parlak mavimsi-gri renkteki vücudu sırtan karına doğru inen sarı menevişli çizgilerle bezenmiştir. Karnı gümüşi beyazdır. Eşkine ise tüm denizlerimizde görülen kıyıya yakın kayalık diplerde yaşayan bir türdür. Averaj 30 santimetre ve 600 gr dır. 3-4 kilogram lik irilerine de rastlanmıştır. Sırtı kamburumsudur ve koyu kahve ile lacivet arası bir renktedir. Karnı ise sarı-beyaz menevişlidir. Başının içinde gözlerinin arkasında herbiri 4-5 gramlık ak taş mevcuttur. Halk içinde bu taşların idrar söktürücü ve böbrek taşı düşürücü olduğuna inanılır. Genel anlamda tek gezen, geceleri avlanan ve oyuklar içinde süzülürcesine dolaşan bu balığın başlıca besini karides ve yavru balıklardır. Yıl süresince yenen levreğin çok leziz eti vardır. En güzel mevsimi kış ayları ve ilkbaharın başıdır. Her türlü yemeği meydana getirilen levreğin buğlaması, fırında kağıt kebabı ve mayonezlisi nefis olur. Levrek bilhassa şaraplı ve mayonezli balık yemeklerine çok güzel gider.

TARANÇA, SİNARİT

tarança genellike sinaritlerin irisi için kullanılan bir isimdir. Lagos ve orfozla büyük benzerlik gösterirlerse de ayrı familyalara mensupturlar.

ISTAVRIT

istavrit, marmara ve boğazda balık avlamaya başladıklarında ilk tanıştıkları balıktır. Ağzı öne uzayabilen, dişleri ince, gözleri iri, kuyruğu derin çatallı ve vücudu iğ şeklinde olan göçmen bir balıktır. Marmara, ege ve karadenizde yaşayan yerli türleri de vardır. Marmara da 15-20 santimetre, egede 30 santimetre civarında olurlar. Marmarada boyu 10 santimetre nin altında olan ufak istavritlere kıraça denir. Karadenizin doğusunda istavritler palamut büyüklüğünde 50 santimetre olurlar. Sarı kuyruk istavrit ve sarı kanat istavrit olarak adlandırılan tipi sularımızda ençok bulunan türdür. Istavritler sonbaharda marmaraya inerler mayıstan itibaren karadenize geri dönmeye başlarlar. Her mevsimde yakalanan istavritin en leziz olduğ vakit kasım ile şubat ayları arasıdır. Tavası ve fırnını çok güzel olur.
IZMARIT

Ağzı körüklu gözleri iri, sırt-göğüs ve anus yüzgeçleri ser diken ışınlı bir balıktır. Sularımızda iki türü vardır: menekşe izmarit ve istargilos. Izmaritin erkekleri dişilerinden daha iri olurlar. Dişiler 20 santimetre civarında olurken erkekler 25 santimetre ye kadar uzayabilirler. Izmarit midye, deniz solucanı ve balık yumurtaları ile beslenen bir dip balığıdır. Et ak ve son aşama lezzetlidir. Tavası güzel olur. Güz ve kış aylarında ızgarası da yapılır. Izmaritler ızgara yapılırken ayıklanmaz. Olduğu benzer biçimde pirilip bilahare teni, bağırsakları ve kılçıkları ayılanır. üstüne limon ve zeytinyağı ile kıyılmış maydonoz ilave edildikten sonra hazırlanmış olur. Pulları kazındıktan sonrasında teni tulum çıkarılarak meydana getirilen tavası da çok güzel olur.

KALKAN

karadenizin bu ünlü balığı tüm yassı, oval vücudu, bir tarafı siyaha yakın, başka tarafı ak rengi ve ak tarafındaki düğmeleri ile tanınır. Her iki tarafı da siyah olan kaya kalkanına da nadiren rastlanır. Kaya kalkanı daha çok sinop ve samsun yörelerinde çıkar. Istanbul boğazının kuzeyinde, karadenizin batısında avlanan kalkan bir tarafı siyah olan bir tarafı ak aşağılık kalkandır. Kalkan karadeniz içinde kışın kuzeyden güneye göç eder. Her mevsimde avlanan kalkan tüm yıl süresince yenebilir. En leziz zamanı ocak sonundan mart ortalarına kadardır. Tavası çok güzel olur. Buğlaması ve kağıt kebabı da yapılır. Ilkbahar sonundan ağustos ayına kadar yakalanan kalkan yavrularının tavası nefis olur.

KEFAL:

Yaz aylari disinda leziz olan pullu ve gocmen olmayan bir baliktir. Butun denizlerimizde yetisir. Güz, kis ve ilkbaharda cok lezzetlidir.Kefalin bugulamasi ve pilakisi cok guzel olur.Ayrica likorinoz denilen tutsulusu de cok makbuldur.Bir kefal turu olan haskefalin kurutulmus yumurtalari cok aranan bir deniz urunu, bir mezedir.Sarikulak kefalin tavasi ve fileto izgarasida yapilir.Kefal alirken cok uyanık olmak, tercihen ta nidik balikcilardan alabilmek gerekir.Cunku kefal kirli ve bulanik sula ri cok sever ve buralarda digger baliklar yasamazken o yasar.Orne gin izmir korfezinde digger baliklar yasamazken kefal bolca oranda bulunmaktadir.Bu sularda yakalanmis kefal insan sagligi acasindan buyuk çekince arzeder.

KILIC:

Turkiye mizi cevreleyen sularda cok artik ender gorulen cok leziz bir balik turudur.Akdeniz ve egede yil süresince karadeniz de ise yalniz yaz aylari gorulur.Kilic benzer biçimde ust cenesi, lacivert-siyah sirt rengi ile taninan bu baligin akrabasi mar lin bizim sularimizda bulunmaz.Daha cok atlas okyanusunda Ber muda civarinda bulunan bu balik pisince pembemsi et rengi, kafa dan kuyruga kadar uzanan sirt yuzgeci ve yuvarlak yerine yassi ust cenesiyle kilictan ayrilir.Her mevsimde yenilebinen kilicin en lez zetli zamani eylul-subat arasidir.Bu baligin en guzel defne yaprakli sisi olur.Izgarasi ve kagit kebabida yapilir.

MEZGIT:

Tavuk baligi olarakta malum mezgit butun denizlerimizde bulunmakla birlikte en cok karadenizde mevcuttur. Yaz haric devamli yumurtali durumda dir.Yumurtali tavasi, dometesli sotesi guzel olur.

KIRLANGIC:

Bu tun denizlerimizde bulunan kirlangic averaj 25-30 santimetre olup nadi ren 75 santimetre ye kadar uzayanlarinada rastlanir. Sirt rengi kirmizi pem bekarin ise pembe ya da beyazdir.yakin akrabasi olan Oksuz den, bu baligin pembe-gri ya da topyekün gri sirti ve oksuzun ordek kafasi ni andiron agiz yapisi ile ayrilir. Her ikiside leziz olup çoğu zaman kirlangic tercih edilir.cok gelismis solungaclari ve girtlak yapisi ne deniyle ugultu, inilti benzer biçimde degisik sekilde frekanslarda ses cikarir. Bu ses sebebiyle bircok balikci tarafindan inleyen balik diye adlan dirilir ve ugursuz kabul sayilir.Kirlangic izgaraya ve tavaya uygun degildir.Bugulamasi, ozellikle corbasi cok leziz olur.Haslanmis kirlangicin ayiklanmis etleri mayonezli ya da zeytin yagli limon si karak soguk olarakta meze olarakta yenebilir.

ISKORPIT, ADA BEYI :

Kirlangictan bahsedilince iskorpit ve adabeyini atlamak ol maz.Her ne kadar ayni familyadan olmamakla birlikte etleri ve uy gun olduklari yemekler acisindan cok benzerlik gosterirler.Iskorpit butun denizlerimizde, adabeyi ise ege denizinde mevcuttur.Iskorpitin sirt dikenleri zehirlidir.bu yüzden balikciya ayiklattirilmalidir.

Mytilus Galloprovincialis(Akdeniz Midyesi):

Ergin boylari yakla sik 10 santimetre olabilir.Kayalik ve tasliklarin uzerine bissus organiyla ya pisik olarak yasarlar.Çoğu zaman kiyiya yakin sig bolgelerde mevcuttur lar ve 80 metre derinliklere kadar bulunabilirler.Beslenme ozellikle ri ise, bulun duklari ortamdaki organic maddelerle besnelipherturlu mineral madde leride filter beslek ozellikleri sebebiyle sindirirler. Akintinin guclu oldugu iliman denizlerde genis bir yayilim gosterir ler.Filter beslek ozelliginden dolayi ortamdaki kirlilik etmeni olan herturlu milro duzeyde maddeyide sindirim sistemi ve kassistemi ne edebilecek kapasitededir.Bu ortam kirliligi domestik atiklar (ka nalizasyon atiklari evsel atiklar vs) ve endustriyel (agir aaaaller, demir, kobalt, bakir vs) Ozellikle midye dolma pisiminde sindirim sistemi ve solungeclari temizlenemeyecegi icinbu sekilde pisirile rek sunulan midyeleri az tuketmek saglik acisindan onemlidir.Pila ki pisirme tekniginde ise solungec ve sindirim sistemleri cikartilabi lir durumda oldugu icin daha saglikli pisirme yontemi olarak kabul edilir.Herseyden once midyelerin cikarilis kaynagi, zamanı, pisirildi gi ortam kesinlikle resmi kayit ile belirtilmis olmasi yada en azin dan tuketicinin bu monuda bilincli olmasi halk sagligi acisindan cok onemlidir.Ters taktirde kitlesel olumler ile sonuclanana bircok hastaligin(hepatit serileri, agir aaaal zehirlenmeleri vs) patlak ver mesi gundeme

gelebilir.






  • Yiyecek Pişirme Sistemleri,metotları - Kızartma


  • Yiyecek Pişirme Sistemleri,metotları - Vakumda Pişirme


  • Ekmek pişirme sistemleri,metotları neler?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Balık Pişirme Teknikleri - çeşitlerine Göre Balık Pişirme
Balık Pişirme Teknikleri - çeşitlerine Göre Balık Pişirme
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/balk-pisirme-teknikleri-cesitlerine.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/balk-pisirme-teknikleri-cesitlerine.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content