Barok döneminde kullanılan enstrümanlar hangileridir ? Alıntı Konuk Barok döneminde kullanılan enstrümanlar hangileridi...
Barok döneminde kullanılan enstrümanlar hangileridir ?
Barok dönemde de Rönesans çalgıları kullanılmıştır. Viol ismi verilen ve keman ile violonsele çok benzeyen, büyüklüğü bakımından pes ya da tiz akort edilen yaylı çalgılar yaygındı. Tınısı, fena yapılmış bir keman sesine benzerdi. Viol 18. yy'da İtalya'da geliştirilerek bugünki keman ailesini oluşturacaktır. Bizde ud adıyla tanınan ve kullanılan çalgı Ortaçağ'da, İspanya'ya geçen Müslümanlar tarafınca Avrupa'ya tanıtılmıştı. İspanya, İtalya ve Orta Avrupa'da luth adıyla tanındı ve yaygınlaştı. İspanya ve Fransa'da olduğu şeklinde Almanya'da da ilk çalgı yapıtlarının luth için yazıldığını görüyoruz. Şarkılar luth eşliğinde seslendiriliyordu. Kimi zaman de aynı şarkılar çalgı müziği şeklinde icra ediliyordu. Aria ve Canzona ismi verilen şarkılar dindışı müzikte insan sesinden çalgı müziğine geçişi elde etmiştir. Aria ve canzonaların yanında yaygın olan dans parçaları, suit (demet) ismi verilen yapıtlar içinde toplanmış ve icra edilmiştir. 17. yy ortalarında viol ailesi yerini keman ailesine bıraktı. Kilise koroları yanında orkestra ismi verilen, minimum beş keman, iki viyola, iki viyolonsel ve bir kontrabas'dan oluşan yaylı çalgı toplulukları kuruldu. Bunların yanında gerektiğinde üflemeli çalgılar da yer alıyordu. Her orkestrada kesinlikle bir cembalo (clavicen, harpischord) bulunuyordu ve basso continuo (devamlı bas) diye malum bas partisi, cembalonun tamamlayıcı armoni imkanlarıyla destekleniyordu. İlk kez Arcangelo Corelli (1653-1713) bu topluluklar için eserler yazdı. Corelli'nin eserlerinde solo ve ripieno (birlikte) olmak suretiyle karşıt iki öğe yer alır. Ripieno yerine büyük anlamına gelen Almanca grosso terimi de kullanılır. Bu terimlerden yararlanılarak concerto grosso formu doğmuştur. Dört bölümlü sonat planını takip eder: yavaş, süratli, yavaş, süratli. Bu kimi zaman değişiklik gösterebilir. Corelli bir takım kısa kısımları kullanmıştır. Vivaldi ve Bach süratli, yavaş, süratli şeklinde üç bölümlü plana uygun olarak yazmıştır. Son bölüm karakter olarak gigue gibidir. Bununla birlikte bir çalgı ve orkestra için sololu konçerto denilen bir tür hayata merhaba dedi. Bu türün ilk örneği Giuseppe Torelli (1658-1709) tarafınca yazılmıştır. Konçerto formu Klasik ve Duygusal dönemlerde daha da gelişmiştir.
Barok devrin klavyeli çalgıları cembalo ve orgdur. Pianonun atası sayılan cembalo 16. yy'da Avrupa'da yapılmış ve 18. yy'ın ortalarına kadar kullanılmıştır. İlk kez M.Ö. 300'lerde İskenderiye'de meydana getirilen org, Ortaçağ'da geliştirilerek kiliselerdeki dinsel törenlerde çalınıyordu. Org için toccata, füg, ricercare, fantasia türünden eserler yazıldı. Bu türlerin başyapıtları J.S.Bach'a aittir. Bu dönemin sonlarında klavyeli çalgıların akortları oktavın eşit aralıklara (12 aralık) bölünmesi şeklinde gelişti.
Obua, flüt ve fagot bu devrin nefesli sazlarıdır (çift kamışlı ve tahta üflemeli). Klarnet ve coranglais 19. yy. a kadar orkestrada kullanılmadı. Korno daha yaygındı. Trompet ve trombon hemen hemen standartlaştırılmamıştı; trompet bir tek natürel tonlarla sınırlandırılmıştı. Bu iki çalgı Ortaçağ'da düğün, şölen ve merasim şeklinde toplantıların kafa çalgısıydı. Halk meydanlarında, derebeylerinin şatolarında ya da şehirlerin kale surlarında üflemeli çalgı çalan sanatçılar akşam üstü konserleri verirlerdi. Bu konserler için ortaçağ ve barok dönem bestecileri çok sayıda yaratı yazmışlardır.
16. yy sonlarına doğru İtalyan besteciler operaları için yazdıkları giriş parçalarına sinfonia ismini verdiler (klasik dönemdeki senfoni ile direkt doğruya ilgisi yoktur). Bununla beraber Fransa'da bu türe giriş parçası anlamında uvertür dendi. Bach ve Haendel oratoryo ve suit şeklinde yapıtlarının giriş parçalarına kimi zaman sinfonia, kimi zaman de uvertür demişlerdir. Sinfonia çoğu zaman bir, kimi zaman de bir kaç bölümden oluşur. Suit ise dans parçalarından oluşur.
Barok dönemde, bir ya da iki çalgıyla seslendirilen sonat ve benzeri eserlerle, çalgıyla (4'lü, 5'li, 8'li şeklinde ufak gruplar tarafınca) çalınan eserlere ve vokal eşilikli bir takım yapıtlara oda müziği denir. 15. ve 16. yy'da yalnız kilise için meydana getirilen dinsel müzik ön planda idi. 16. yy'da madrigal ismi verilen, koro için din dışı eserler yazılmaya başlandı. Bununla beraber gene din dışı mevzular üstüne müzikle uğraşmak anlamına gelen cantare den türeyen kantat ve motetler de yazıldı ve çalgı müziği gelişti. Bunun sonunda kilise haricinde seslendirilmek için yazılan eserlere İtalyanca musica da camera / oda müziği dendi. Aynı anlayış sonucu ağır ve acele bölümlerden oluşan, içinde füg / fugato kısımı bulunan, kilise sonatının karşıtı olan ve dans havalarından oluşan oda sonatı türü hayata merhaba dedi.
Sebep: İç başlık
Pop müzikte kullanılan enstrümanlar hangileridir?
İşgal döneminde kurulan yararlı ve zararı olan cemiyetler hangileridir?
Selçuklu döneminde kullanılan diller nedir?
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Barok dönemde de Rönesans çalgıları kullanılmıştır. Viol ismi verilen ve keman ile violonsele çok benzeyen, büyüklüğü bakımından pes ya da tiz akort edilen yaylı çalgılar yaygındı. Tınısı, fena yapılmış bir keman sesine benzerdi. Viol 18. yy'da İtalya'da geliştirilerek bugünki keman ailesini oluşturacaktır. Bizde ud adıyla tanınan ve kullanılan çalgı Ortaçağ'da, İspanya'ya geçen Müslümanlar tarafınca Avrupa'ya tanıtılmıştı. İspanya, İtalya ve Orta Avrupa'da luth adıyla tanındı ve yaygınlaştı. İspanya ve Fransa'da olduğu şeklinde Almanya'da da ilk çalgı yapıtlarının luth için yazıldığını görüyoruz. Şarkılar luth eşliğinde seslendiriliyordu. Kimi zaman de aynı şarkılar çalgı müziği şeklinde icra ediliyordu. Aria ve Canzona ismi verilen şarkılar dindışı müzikte insan sesinden çalgı müziğine geçişi elde etmiştir. Aria ve canzonaların yanında yaygın olan dans parçaları, suit (demet) ismi verilen yapıtlar içinde toplanmış ve icra edilmiştir. 17. yy ortalarında viol ailesi yerini keman ailesine bıraktı. Kilise koroları yanında orkestra ismi verilen, minimum beş keman, iki viyola, iki viyolonsel ve bir kontrabas'dan oluşan yaylı çalgı toplulukları kuruldu. Bunların yanında gerektiğinde üflemeli çalgılar da yer alıyordu. Her orkestrada kesinlikle bir cembalo (clavicen, harpischord) bulunuyordu ve basso continuo (devamlı bas) diye malum bas partisi, cembalonun tamamlayıcı armoni imkanlarıyla destekleniyordu. İlk kez Arcangelo Corelli (1653-1713) bu topluluklar için eserler yazdı. Corelli'nin eserlerinde solo ve ripieno (birlikte) olmak suretiyle karşıt iki öğe yer alır. Ripieno yerine büyük anlamına gelen Almanca grosso terimi de kullanılır. Bu terimlerden yararlanılarak concerto grosso formu doğmuştur. Dört bölümlü sonat planını takip eder: yavaş, süratli, yavaş, süratli. Bu kimi zaman değişiklik gösterebilir. Corelli bir takım kısa kısımları kullanmıştır. Vivaldi ve Bach süratli, yavaş, süratli şeklinde üç bölümlü plana uygun olarak yazmıştır. Son bölüm karakter olarak gigue gibidir. Bununla birlikte bir çalgı ve orkestra için sololu konçerto denilen bir tür hayata merhaba dedi. Bu türün ilk örneği Giuseppe Torelli (1658-1709) tarafınca yazılmıştır. Konçerto formu Klasik ve Duygusal dönemlerde daha da gelişmiştir.
Barok devrin klavyeli çalgıları cembalo ve orgdur. Pianonun atası sayılan cembalo 16. yy'da Avrupa'da yapılmış ve 18. yy'ın ortalarına kadar kullanılmıştır. İlk kez M.Ö. 300'lerde İskenderiye'de meydana getirilen org, Ortaçağ'da geliştirilerek kiliselerdeki dinsel törenlerde çalınıyordu. Org için toccata, füg, ricercare, fantasia türünden eserler yazıldı. Bu türlerin başyapıtları J.S.Bach'a aittir. Bu dönemin sonlarında klavyeli çalgıların akortları oktavın eşit aralıklara (12 aralık) bölünmesi şeklinde gelişti.
Obua, flüt ve fagot bu devrin nefesli sazlarıdır (çift kamışlı ve tahta üflemeli). Klarnet ve coranglais 19. yy. a kadar orkestrada kullanılmadı. Korno daha yaygındı. Trompet ve trombon hemen hemen standartlaştırılmamıştı; trompet bir tek natürel tonlarla sınırlandırılmıştı. Bu iki çalgı Ortaçağ'da düğün, şölen ve merasim şeklinde toplantıların kafa çalgısıydı. Halk meydanlarında, derebeylerinin şatolarında ya da şehirlerin kale surlarında üflemeli çalgı çalan sanatçılar akşam üstü konserleri verirlerdi. Bu konserler için ortaçağ ve barok dönem bestecileri çok sayıda yaratı yazmışlardır.
16. yy sonlarına doğru İtalyan besteciler operaları için yazdıkları giriş parçalarına sinfonia ismini verdiler (klasik dönemdeki senfoni ile direkt doğruya ilgisi yoktur). Bununla beraber Fransa'da bu türe giriş parçası anlamında uvertür dendi. Bach ve Haendel oratoryo ve suit şeklinde yapıtlarının giriş parçalarına kimi zaman sinfonia, kimi zaman de uvertür demişlerdir. Sinfonia çoğu zaman bir, kimi zaman de bir kaç bölümden oluşur. Suit ise dans parçalarından oluşur.
Barok dönemde, bir ya da iki çalgıyla seslendirilen sonat ve benzeri eserlerle, çalgıyla (4'lü, 5'li, 8'li şeklinde ufak gruplar tarafınca) çalınan eserlere ve vokal eşilikli bir takım yapıtlara oda müziği denir. 15. ve 16. yy'da yalnız kilise için meydana getirilen dinsel müzik ön planda idi. 16. yy'da madrigal ismi verilen, koro için din dışı eserler yazılmaya başlandı. Bununla beraber gene din dışı mevzular üstüne müzikle uğraşmak anlamına gelen cantare den türeyen kantat ve motetler de yazıldı ve çalgı müziği gelişti. Bunun sonunda kilise haricinde seslendirilmek için yazılan eserlere İtalyanca musica da camera / oda müziği dendi. Aynı anlayış sonucu ağır ve acele bölümlerden oluşan, içinde füg / fugato kısımı bulunan, kilise sonatının karşıtı olan ve dans havalarından oluşan oda sonatı türü hayata merhaba dedi.
YORUMLAR