Baş örtüsü ve amacı nedir?

Baş örtüsünün İslam dinine göre yeri ve önemi nedir? Bazı İnsanlar Baş örtüsünün Çokta Önemli olmadığını vurguluyorlar. diyorlarki i...

Baş örtüsünün İslam dinine göre yeri ve önemi nedir?

Bazı İnsanlar Baş örtüsünün Çokta Önemli olmadığını vurguluyorlar. diyorlarki insanın Kalbi temiz olsun dış görüntü o kadarda önemli değildir. Allah Kalplere bakar. Diyorlar Fakat Başörtüsü dinimizde önemle vurgulanıyor. Bunun için Bi açıklık getirirmisinz. Allah Razı olsun. selam ve dua ile

İslam'da Başörtüsü
Vikipedi





İslam'daki örtünme anlayışı, toplumların örfüne göre ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Kur'an'da giyim kuşam konusunda belli biçimler önerilmez, sadece birtakım ölçüler vermekle yetinilir. Örtünme konusuna birkaç ayette değinilmiştir.


Toplumların bu ayetleri kendi kültür ve anlayışlarına göre yorumlaması ile örtünme ve baş örtüsüne ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.


Kadınların örtünmesi konusunda İslam'da esas alınan âyetlerden birisi Nur Suresi, 31'nci ayeti; diğeri Ahzab Suresi, 59'ncu ayetidir. Örtünme konusundaki farklı görüşler, bu ayetlerde geçen “fürucâ€, “zinetâ€, “hımar†“cilbab†kelimelerine verilen anlam ile ilgili bulunmaktadır. Nur suresindeki Hımar (çoğul şekliyle humur), "başörtüsü" olarak tercüme edilmiş; hımarı yakaların üstüne salmak ise, “baş örtüsünü indirerek yakaları ya da yakalardaki takıları örtmek†olarak yorumlanmıştır. Ayrıca tefsirlerde yine Nur suresinde geçen ‘kendiliğinden görünen kısımlar' ifadesinin farklı şekillerde açıklanması başörtüsü konusuna çok farklı bakış açıları getirilmesine imkan sağlamış; toplumun örfüne göre örtünme biçimleri geliştirilmiştir. Erkek-kadın herkesin başını örttüğü bir dönemde saçın örtülmesi, örtünmenin sınırları içinde yer alırken, toplumun genel kabulleri bunun dışına çıktığında açılabilmesi de söz konusu olabilmiştir.


Gerek ayetlerdeki kelimelere verilen anlamlardan doğan yorum farklılıkları, gerekse kültürel ve bölgesel farklılıklar etkisiyle değişik uygulamalar söz konusu olsa da örtünme ile ilgili ayetlerin gelmesinden sonra Müslüman aile ve toplumlarda yüzyıllar boyunca örtünme uygulanmış; kadınların örtünmesi Müslüman toplumların en belirgin özelliklerinden kabul edilmiştir.

Türkiye'de başörtüsü

Türkiye'de başörtüsü gerek İslam dinine, gerekse diğer dinlere mensup kadınlar tarafından gelenekler ve dini inançlar nedeniyle farklı şekillerde kullanılmaktadır.


Baş örtüsünün daha çok bir süs eşyası olarak değerlendirildiği eski Türk kültüründe kadınlar "bürünmek'" kelimesinden türetilerek “bürüncük†denen ve “yaşurmak†(gizlemek, örtmek) kelimesinden türetilerek “yaşmak†diye adlandırılan çeşitli örtüler kullanmışlardır. Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonra da devam eden bu adet, Anadolu'ya yerleşen Türkler tarafından da sürdürülmüş; Osmanlılar döneminde Osmanlı kadın kıyafetinin önemli bir unsuru olmuştur.

Günümüzde Türkiye'de Müslüman kadınların başını örtmesi çok yaygın bir uygulamadır. Yahudi kadınlar genellikle sadece sinagogda başını örtmekte; sayıları hayli azalmış olan Hristiyan rahibeler günlük yaşamlarında başlarını örtmektedir.


Osmanlı döneminde başlarını örtmesi yolunda kendilerine müdahale edilen kadınlara cumhuriyet döneminde başörtüsü kullanmamaları yönünde müdahaleler yaşanmıştır. Başörtüsünün başta üniversiteler olmak üzere kamu ve bazı özel kurumlarda yasaklanması başörtüsü sorunu olarak adlandırılan büyük bir sorun haline gelmiştir.

Yöresel farklılıklar

Türkiye'de kullanılan, kadın başörtüleri bağlama şekli, desen, kumaş bakımından bölgelere göre farklı özellikler gösterir. Yöresel başörtüleri yaşmak, ferace, kadın fesi, felek tabancası, hotoz, maşlak, tandırbaş, yemeni, kundak yemeni, salma yemeni, terlik, başbezi gibi farklı isimle alır.

Ek Bigi;

Alıntı

Başörtüsü, kadını, erkek bakışlarından koruyarak ve cinsiyetler arasındaki sınırları belirleyerek, mahrem alanı, yasak koyarak çizmektedir.


Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 30. âyetinde geçmektedir. “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler†mealindeki bu âyette geçen “humur†kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr†kelimesinin çoğuludur.


“Kur'an'da geçen hımâr kelimesi yalnızca örtü manasına gelir,başörtüsü manasına gelmez†diyenler kesinlikle yanılıyorlar.


Çünkü bu kelimenin kökünde “örtme, karışma, yaklaşma†gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) de farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen “hamrâ€, şarap, “hamîrâ€, hamur mayası, “humâr†akşamdan kalma hali manalarına gelir. Konumuz olan “hımâr†da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır.





Sebep: iç başlık eklendi.






  • Bitki örtüsü nedir?


  • üniversitelerde baş örtüsü serbest olsun mu?


  • Kur'an-ı Kerim'de baş örtüsü var mıdır?



Baş örtüsü Allah'ın emri, ve Allah ile kul arasında...
Kısmen dış görüntü önemli değil tabii iç güzellik önemlidir... Ancak bu, baş örtü emrini yıkmaz... İnsanın iç güzelliği, dış güzelliği ayrı Allah'ın emri baş örtüsünü kullanması - kullanmaması ayrı...







Nur Suresi 31.Ayet


Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.




Sebep: sayfa düzeni




Alıntı
modemm

Bazı İnsanlar Baş örtüsünün Çokta Önemli olmadığını vurguluyorlar. diyorlarki insanın Kalbi temiz olsun dış görüntü o kadarda önemli değildir. Allah Kalplere bakar. Diyorlar Fakat Başörtüsü dinimizde önemle vurgulanıyor. Bunun için Bi açıklık getirirmisinz. Allah Razı olsun. selam ve dua ile

başörtüsü arkadaşlarımında belirttiği ayetlerdede görüldüğü gibi Allah(c.c)kesin emirdir..ama kimse bu konuda kimseyi zorlayamaz!kişinin insiyatifine kalmış bir durumdur.

SEYTANIN EN TATLI SOZLERi;


1- BiR DEFAYLA BiR SEY OLMAZ


2- DAHA GENCiZ.


3- Allah (C.C) KALP TEMiZLiGINE BAKAR.


4- Allah (C.C.) iLE KUL ARASINA GiRiLMEZ.


5- EMEKLi OLDUKTAN SONRA.


6- ZAMAN SiZE DEGIL SiZ ZAMANA UYUN.


7- BiR SEY OLMAZ Allah(c.c.)(C.C) AFFEDER.


8- BU KADAR GUNAHTAN SONRA BIRAZ ZOR AFFEDiLiRSiN.


9- FAZLA DUSUNME KAFAYI YERSiN.


10- CEHENDEMDE BiR SURE YANDIKTAN SONRA CENNNETE GiRMEYECEKMiYiZ.


11- BiZ BUYUKLERIMIZDEN BOYLE GORDUK.


12- AMAN HA DIKKAT BEYNiNIZi YIKAMASINLAR.


13- NE OLACAK Ki


14- O KADAR ADAM VAR, BANA iHTiYAC VARMI ?


15- YAV SALLA GiTSiN


16- Allah VERSiN


17- KURAN'DA AYET VARMI ?




İslam'da Örtünme


Yabancı erkeklere karşı kadının örtünmesi İslam dininin kesin hükümlerinden biridir. Bu hükmün İslam'a ait olduğunda hiçbir şüphe yoktur.

Kuran-ı Kerim'in ayetlerinde, Peygamber ve Ehl-i Beyt İmamlarının hadislerinde kadının örtünmesinin farz oluşu ve niteliği açıkça bildirilmiştir.

Tüm ilahi dinler, insanın derununda yerleştirilmiş eğilimi esas alarak kadına örtünmeyi farz bilmişlerdir.

İlahi dinlerin sonuncusu ve en mükemmeli olan İslam dini, Allah tarafından insanlığa gönderilen son din olarak giysiyi insanlığa verilen ilahi bir hediye olarak nitelemiş, kadına farz olan örtünmenin ölçülerini tam olarak belirlemiş ve bu vesileyle kadının örtünmesi hususundaki aşırılık ve ihmalkarlıkları dengelemeye çalışmıştır.

İslami örtüde zararlı başıboşluk ve yersiz baskı ve sınırlamalar yoktur.

Batıda yapılan propagandanın aksine kadının örtünmesi toplumsal rolünü yitirmesi, pasif ve uyuşuk bir varlık haline gelmesi anlamında değildir. İslam'da örtü kadının yabancı (mahremi olmayan) erkeklerle muaşeretinde saçlarını ve bedeninin örterek diğerlerine karşı kendisini çekici hale getirmekten sakınması anlamındadır.

İnsandaki cinsel duygunun aşırı derecede güçlü ve hararetli oluşu yüzünden İslam dini örtünme gibi bir takım hükümlerle bu duyguyu dizginlemek ve onun doğru bir şekilde tatmin olmasını sağlamak istemiştir.

Hevesli bakışlardan kaçınmak ve namahreme bakmamak hükmü kadınla erkeğin her ikisine eşit şekilde farzdır. Ancak örtünmenin erkeğe değil kadına farz oluşunun sebebi, genelde kadınların kendilerinin süslemeye ve gösterişe meraklı oldukları içindir. Dünyanın hiçbir bölgesinde erkeklerde doğal olarak böyle bir özenti görülmemiştir. Vücudu teşhir eden ince elbiseler giymek, tahrik edici makyaj kullanmak vb. aşırılıklar hep kadınlarda görülmektedir. Bu yüzden de örtünme emri de yalnız kadınlar için koyulmuştur.

İslam'dan Önce Kadınların Örtünmesi

Tarihi lardan anlaşıldığı üzere, İslam öncesindeki çeşitli toplumlarda da kadınların örtü kullandıkları görülmüştür.

Ferid Vecdi şöyle diyor:

Lauros Ansiklopedisine göre, Araplar öteden biri örtünme usulüne bağlı milletlerden sayılırlar. Erkekler bile, burunlarının üzerine kadar yüzlerini örttüklerine göre Arap kadınların tesettürlü oluşları akla daha yatkındır. Ancak İslam'dan önce son dönemlerde bazı kadınlar süslenerek hicapsız bir halde dışarı çıkıyorlardı. Bu durum kadın ve erkek arasında karışımın oluşmasına yol açmış ve bunun üzerine Kur'an'da örtünme emrini açıklayan ayetler inmiştir. Kureyş kabilesi ile Hevazin kabilesi arasında vuku bulan Fıcar savaşı da bu görüşü desteklemektedir.

İkd'ul ferid kitabının yazarı ficar olayı hakkında şunları kaydetmiştir:

“İkinci Ficar savaşı Kureyş ile Hevazın kabileleri arasında cereyan etti. Bu olay şöyle gelişti: Ukkaz çarşısında bir kaç Kureyş'li genç, beni Amir kabilesine mensup bir hanımın yanında oturmuşlardı. Kadının yüzü peçeli ve uzunca bir elbisesi vardı. Kadının hareketleri, gençlerin ilgisini uyandırmış bunun üzerine kadından yüzündeki peçeyi açmasını istemişlerdi; ama kadın bunu reddetmişti.

Gençlerden biri, arkadan gelip onun elbisesinin aşağı ucunu bir dikenle elbisesinin yukarı kısmına iliştirdi ve kadın bunun farkına varmadı; oturduğu yerden kalkınca elbisesi katlanarak kısaldığı için arkası göründü. Gençler onun bu durumuna güldüler ve yüzünü bize göstermek istemedi ama biz onun arkasını bile gördük dediler. Bu durumdan rahatsız olan kadın çığlık atarak kendi kabilesi olan Beni Amiri yardıma çağırdı. Halk onun etrafına toplandı ve sonuçta bu iki kabile arasında kanlı bir çatışma meydana geldi. Ficar olayında Peygamber (s.a.a)'in mübarek ömründen yaklaşık on ile on beş yıl geçiyordu.

İslam'ın gelişinden yaklaşık otuz yıl önce, meydana gelen bu olay, İslam'dan önce de Arap kadınları arasında örtünme geleneği olduğunu göstermektedir.

Tahtahavi Sire-i Hişam'a yazdığı notlarda bu konuya değinerek İslam'dan öncede kadınlara karşı göz sarkıntılığı yapmanın kötü bir iş olarak kabul edildiğini vurgulamıştır.

Kur'an-ı Kerim'de Hicap

Kur'an'da hicabın farz oluşu ve onun sınır ve niteliği hakkında bir çok ayet nazil olmuştur.
1. Ayet:

“Mümin kadınlara da söyle: gözlerini (haramdan) çevirsinler; namus ve iffetlerini korusunlar. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, (kendi) oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bululanlar (cariyeleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan beyinsiz vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.†(Nur suresinde 31)


Bu ayette Allah Teala, ilk önce kadınların erkeklere benzer görevlerini açıklayarak şöyle buyuruyor:
“Mümin kadınlara da söyle: gözlerini (haramdan) çevirsinler; namus ve iffetlerini korusunlar...â€
Bundan sonra kadınlara has olan örtünme hükmüne üç cümlede beyan ediyor:
“Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler...â€
Bu cümlede geçen örtülmesi gereken ziynetten maksat nedir? Sözü geçen örtülmesi farz olmayan açık ziynetler nelerdir? Bu konuda Kur'an müfessirlerinin çeşitli açıklama ve yorumları vardır.

Bazı müfessirler yüzük, bilezik ve gerdanlık gibi ziynetlerin metal vb. şeylerden yapıldığını göz önüne alarak bunların gösterilmesinin bir sakıncasının olmadığına dikkat çekerek, maksadın bu ziynetlerin takılı olduğu uzuvlar olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da, maksat bizzat bu ziynetlerin kendisi olduğunu ileri sürerek bunların takılı olduğu zaman gösterilmesinin haram olduğunu vurgulamışlardır. Çünkü genelde takılı olan ziynetleri göstermek kadının kendi gövdesinin bazı yerlerini göstermesini de gerektirir demişlerdir.

Bazıları da esasen Kur'an'da “ziynet†kelimesinin takılı süs eşyaları anlamına değil, tabii süsler yani vücudun güzellikleri anlamına geldiğini ve Kur'an'da, takılı süsleri ifade etmek için hülye kelimesinin kullanıldığını savunmuşlardır.

Elbette şunu bilmek gerekir ki bu tefsirler sonuç bakımından bir birinden farklı değillerdir; çünkü bu tefsirlerden hepsine göre kadının örtünmesinin bir farz olduğu bu ayette açıkça belirtilmiştir.

Ehl-i Beyt İmamlarından gelen bazı hadislere göre örtünmesi gereken iç ziynetinden maksat gerdanlık, bilezik ve halhal olduğu ifade edilmiştir.

Yine bu rivayetlere göre örtülmesi farz olmayan ve genelde açık olan ziynetlerden maksat yüzük ve göze sürülen sürme olduğu bildirilmiştir.

B. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler†hükmüdür.
asıl anlamı itibarıyla her örtü anlamına gelir ama genelde baş örtüsü eşarp anlamında kullanılır.
“Cuyup†Ceyb kelimesinin çoğuludur ve Arapça yaka anlamını ifade eder. Bazen de göğüsün üst kısımlarına, yani yakanın yer aldığı kısımlara denir.
Bu emirden anlaşılıyor ki Arap kadınlar, bu ayet inmeden önce, başörtülerinin uçlarını arkadan bağlıyorlardı ve bu da onların boyun ve göğüslerinden bir kısmının görülmesine sebep oluyordu. Bu yüzden Kur'an-ı Kerim, açık bir şekilde kadının boğaz ve boynunu örtecek şekilde baş örtülerini örtmelerini emrediyor. Bu ayetin nüzul sebebi ile ilgili hadis de yukarıdaki açıklamayı teyit etmektedir.

C. Kadının örtüsünü çıkarabileceği gizli ziynetlerini gösterebileceği kimseler açıklanmış ve bunların 12 gurup olduğu ifade edilmiştir:
“Kocaları,
babaları,
kocalarının babaları,
oğulları,
kocalarının oğulları,
erkek kardeşleri,
erkek kardeşlerinin oğulları,
kız kardeşlerinin oğulları,
kendi kadınları (mümin kadınlar),
ellerinin altında bululanlar (cariyeleri),
erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan beyinsiz vb. tabi kimseler,
Henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler.â€
D.lt; Ayetin açıkladığı dördüncü hüküm ise şudur: “Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler. Hatta ayaklarındaki halhal sesinin, namahrem erkekler tarafından duyulmamasına bile dikkat etsinler.)
Görüldüğü gibi bu ayette kadınlardan, iffet ölçülerine riayet etme hususunda hatta yabancı bir erkeğe ayaklarındaki halhalın sesini duyurmayacak derecede titiz ve ciddi olmaları istenmiştir.

2. Ayet:lt;

Ahzap suresinde şöyle buyuruyor:

“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) “cilbablarını†(dış örtülerini) üstlerine almalarını söyle. Onların tanınmaması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.†(Ahzab suresi: 59)

Bu ayette imanlı kadınlara, adi ve ahlaksız kişilerin elinden her türlü bahaneyi almak için nasıl örtünmeleri gerektiği açıklanmıştır ve sonraki ayetlerde ise en ağır ve şiddetli bir dille münafıklar, şayiacılar ve iftiracılar tehdit edilmiştir.

Ayette şöyle deniyor:
“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) cilbablarını/ dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınmaması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur.â€
Bu ayette “tanınmaktan†ne kastedildiği konusunda iki görüş söz konusu edilmiştir:

1- O dönemde var olan cariyeler genelde başları açık olarak evden dışarı çıkıyorlardı ve bazen ahlak kurallarını da riayet etmedikleri için başıboş kimseler onların yolunun üzerinde durarak sarkıntılık ediyorlardı.

Bu ayette hür Müslüman kadınların cariyelerden ayırt edilmeleri için tam anlamda örtülerine riayet etmeleri emir olunmuştur

Açıktır ki bu sözün anlamı, başıboş ve azgın insanların cariyelere karşı sarkıntılık yapmalarının meşru olduğu değil, sadece, kötü insanların elinden her türlü bahanenin alınmasının gerektiğidir.

2- Müslüman kadınların örtünme konusuna önem vermelerinin gerekli olduğu vurgulanmak istenmiştir. Yani Müslüman kadın gelişi güzel bir şekilde örtünen ve örtünmesine fazla riayet etmeyen kadınlardan olmamalı, özenle iffet ve tesettürüne önem vermeli ve bu özelliği ile tanınmalıdır.

Ayette geçen “cilbabâ€tan maksat nedir? Lügat bilginleri cilbab kelimesi için üç anlam zikretmiştir:
  • 1. Baş, boyun ve göğsü iyice örten geniş bir örtü; çadır.
  • 2. Başörtüsü.
  • 3. Geniş elbise.
Bu anlamların birbirinden farklı olmasına rağmen ortak nokta İslam dini gereğince kadının baş ve vücudunun tesettürlü olmasının açıkça ifade edilmesidir.

Meşhur Lügat kitabı Lisan'ul Arap'ta kaydedildiği üzere cilbab'ın başörtüsünden büyük ama çarşaftan biraz küçük bir atkı anlamına geldiği daha güçlü ihtimaldir.

Bu ayette “yudnine†(yakınlaştırsınlar) kelimesiyle, tesettürleriyle kendilerini iyice örtmeleri beyan edilmiştir. Yani kadınlar tesettürlerini boş bırakarak ara sıra vücutlarının görülmesine yol açmamalıdırlar.

Bazıları, bu ayetten, kadınların yüzlerini örtmeleri gerektiğinin de emredildiğini söylemişlerdir. Ancak bize göre bu görüş doğru değildir.

Bu ayetten anlaşılıyor ki tesettür hükmü önceden inmişti, ama bazıları bu hükmü basite alıp ona gereken önemi vermedikleri için bu ayet inerek bu hükme önem verilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Buna binaen bu ayette mümin kadınlardan bazıları, geçmiş tutumlarından dolaylı eleştirildikleri için ve bu onlar için ağır ve üzücü olduğundan ayetin hemen sonunda “Allah bağışlayan ve rahmeti süreklidir†diye buyurmaktadır. Yani eğer sizlerden bazılarınız cahillik ve bilgisizliğiniz yüzünden bu işte ihmalkar davrandıysanız Allah'ın sizi bağışlaması için tövbe ederek bundan sonra, tesettürünüzü iyice korumaya çalışın.

Kur'an'da kadınların iffetli olmaları ve yabancı erkeklere karşı tesettürlerini korumalarının gerekliliğini bildiren başka ayetler de Kur'an'da vardır. Biz konunun uzamaması için bu ayetleri nakletmiyoruz. Araştırmak isteyenler Kur'an açısından üstün ve örnek kadınların kıssalarını anlatan ayetlere ve keza Peygamber (s.a.a.)'in hanımlarına verilen emirleri açıklayan ayetlere bakabilirler.

Hadislerde Tesettür

İslam Peygamberi (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları- tesettüre uyulmasıyla ilgili açık emirlerinin yanı sıra,- bizzat oluşturdukları İslami toplum ve aile yapısıyla da bunun pratikteki uygulamasını göstermişlerdi.

Tam Örtünme

Bir gün Aişe'nın kız kardeşi olan Esma, vücudunun gösteren ince bir elbiseyle Peygamberin evine geldi. Peygamber (s.a.a.) ona şöyle buyurdular:

“Ey Esma kadınlar adet olma vakitlerine ulaştıklarında (buluğa erdiklerinde) yüz ve elleri hariç vücutlarının hiçbir yerlerini göstermemelidirler.â€

Yine rivayet edilmiştir ki peygamber (s.a.a.)“Kadının kocasından başkası için kendisini süslemesini yasakladı ve şöyle buyurdu:

Eğer kadın kocasından başka erkekler için kendini süslerse, Allah'ın onu ateşle yakması gerekli olur.â€

Yine Hz. Peygamber (s.a.a.)'in şöyle buyurduğu nakledilir:

“Kim kadınlarla oturup- kalkarsa sonunda zinaya duçar olur. Ve zina eden kimsenin de sonu cehennem ateşine yakalanmak olur.â€

Bu hadise göre de Resulullah (s.a.a.):

“Kendisine haram olan bir kadına el veren kimse kıyamet günü zincirle bağlanmış olarak getirilir ve sonra ateşe atılmasına emredilir†buyurmuştur.

Kadınların Kendilerini Erkeklere Benzetmeleri

İmam Muhammed Bakır (s.a.) şöyle buyuruyor: “Kadının kendisini erkeğe benzetmesi caiz değildir. Çünkü Allah'ın Resulu, kendini kadına benzeten erkekleri ve kendini erkeğe benzeten kadınları lanetlemiştir.â€

Tesettüre Uymayanların Ahiret Azabı

Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

Bir gün Hz .Fatıma (a.s) ile Hz. Peygamber (s.a.a)'in huzuruna gittik Resululah'ın şiddetle ağladığını gördüm:

Babam ve annem sana feda olsun neden ağlıyorsunuz? dedim. Peygamber “miraca gittiğim gece ümmetimden bazı hanımların şiddetli azaba uğradıklarına şahit oldum; onların şiddetli azaba duçar oldukları için ağlıyorum. Sonra onlardan her birinin azabını açıkladı. Hz. Fatıma: “Ey benim gözlerimin nuru bunların işledikleri günahları bana açıkla†dedi:

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

“Saçlarından asılan kadın saçını namahrem erkeklere karşı örtmeyen kadındır.

Kendi vücudunun etini yiyen kadın ise vücudunu başkaları için süsleyen kimsedir. Ama vücudunun eti, makas ile kopartılan kadın ise kendisini başkalarına sunan kadındı. Sonra şöyle buyurdu:

Kocası kendisinden razı olan kadına ne mutlu!

Son olarak kadın ile erkek arasında ortak olan bir hükme dikkat çekelim. İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyuruyor :

“(Mahrem olmayan kadın veya erkeğe) Bakışı şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Nice bakış var ki uzun hasrete yol açar.â€

Ulemanın Görüşü

Kadının elleri ve yüzü hariç tüm vücudunu örtmesi gerektiği hususunda hem Şia hem Sünni, tüm İslam mezheplerinin uleması arasında görüş birliği vardır.

İslam uleması tesettürün farz olduğunu ispatlamak için Kur'an, sünnet, icma ve akla istinat etmişlerdir.

Değerli Fakıh şeyh Muhammed Huseyn Necefi Cevahru'l-Kelam'ın kitabında Şia mektebine göre eller ve yüz hariç kadının tüm vücudunun örtülmesi gerektiğini açıklamıştır. Ayakların (topuklardan aşağı kısmının) örtülmesi gereken yerlerden olup olmadığı hususunda Şia uleması arasında ihtilaf vardır.

Şunu da eklemek gerekir ki bazı Şia uleması kadının yüzünü de örtmesini farz olduğunu söylemişlerdir.

Ehl-i Sünnet ulemasının bu husustaki görüşlerine vakıf olmak için El-Ciziri'nin el fikhu ale Mezahib'ul Arbaa'y müracaat edilebilir.

Bu makalenin sonunda Ayetullah Uzma Hümeyni(r.a)'den kadının tesettürü ile ilgili bir fetvayı nakledelim:

Sual: Acaba tesettür (kadının örtünmesi) İslam dininin zaruri hükümlerinden sayılır mı? Onu inkar edenin ve bu hükme özellikle İslam toplumunda saygısızlık gösterenin hükmü nedir?
Cevap: Tesettür hükmünün aslı (ayrıntıları değil ) İslam dininin zaruri (apaçık) hükümlerindendir; ve dinin zaruri bir hükmünü inkar edenin kafir olduğuna hüküm edilir; ancak Allah ve Peygamberi inkar etmediği bilinirse bu hariç.

Sual:

İslam'da tesettürün kadınlar için sınırları nedir? Acaba tesettür için başörtüsünü takarak geniş uzun elbise ile pantolon giymek yeterli mi? Ve genel olarak kadının namahrem olan kişilere karşı uyması gereken nitelik nedir?
Cevap: Kadının bileklere kadar eller ve yüzün yuvarlağı hariç tüm gövdesi örtülü olmalıdır. Söz konusu elbise farz olan miktarı örterse sakıncasızdır. Ancak “çarşaf†giymeleri daha iyidir. Namahremin dikkatini çeken elbiseler giymekten sakınılmalıdır.




Türban konusunda başörtüsünü çok açık bir şekilde ele alan Nur süresinin 31. ayeti


“Nur 31. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler...â€


“Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.â€


Görünen ziynetler görünmeyen ziynetler kadar karşı tarafı tahrik ettiği için onların da görünmemesi gerektiği sonucu azıcık mantığı olan herkes tarafından çıkarılacak bir sonuçtur


Şarkı, türkü ve şiirlere kulak verenler gözün, yanağın ve dudağın insanları ne kadar tahrik ettiğini oradan anlayabilir. Mesela bazıları “gözlerin bir, içim su, içim yandı doğrusu†“bir bakış baktı, içimi yaktı†“ o pembe yanakların, o güzelim dudakların†“Kirpiklerin ok ok oldu†gibi daha bir çok yanaklı, dudaklı, baldırlı, bacaklı şarkılar dinleyenlerin içlerinde hangi duyguları kamçılıyor, hayallerinde hangi şekilleri meydana getiriyor, hangi güdüleri okşuyor. İnsan olan insan her halde anlar. -Bu konuda hem bilmediğimizden hem de edebimizden daha fazla örnek veremeyeceğiz. Bildiklerimizi de şehirleri arası otobüs ve şehir içi dolmuş seyahatlerinde mecburen dinlediğimiz şeylerden aklımızda kalanlar- Bu kadar tahrik unsuru olan azaların ziynet sayılmaması mümkün değildir.


Nur süresindeki başörtü ayetinden sonra aynı konuyla alakalı olarak Ahzap suresinin 59. Ayetinin yorumu ile devam edelim.


“Ahzap 59. Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.â€




Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İslam'da Başörtüsü
Vikipedi


İslam'daki örtünme anlayışı, toplumların örfüne göre ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Kur'an'da giyim kuşam konusunda belli biçimler önerilmez, sadece birtakım ölçüler vermekle yetinilir. Örtünme konusuna birkaç ayette değinilmiştir.


Toplumların bu ayetleri kendi kültür ve anlayışlarına göre yorumlaması ile örtünme ve baş örtüsüne ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.


Kadınların örtünmesi konusunda İslam'da esas alınan âyetlerden birisi Nur Suresi, 31'nci ayeti; diğeri Ahzab Suresi, 59'ncu ayetidir. Örtünme konusundaki farklı görüşler, bu ayetlerde geçen “fürucâ€, “zinetâ€, “hımar†“cilbab†kelimelerine verilen anlam ile ilgili bulunmaktadır. Nur suresindeki Hımar (çoğul şekliyle humur), "başörtüsü" olarak tercüme edilmiş; hımarı yakaların üstüne salmak ise, “baş örtüsünü indirerek yakaları ya da yakalardaki takıları örtmek†olarak yorumlanmıştır. Ayrıca tefsirlerde yine Nur suresinde geçen ‘kendiliğinden görünen kısımlar' ifadesinin farklı şekillerde açıklanması başörtüsü konusuna çok farklı bakış açıları getirilmesine imkan sağlamış; toplumun örfüne göre örtünme biçimleri geliştirilmiştir. Erkek-kadın herkesin başını örttüğü bir dönemde saçın örtülmesi, örtünmenin sınırları içinde yer alırken, toplumun genel kabulleri bunun dışına çıktığında açılabilmesi de söz konusu olabilmiştir.


Gerek ayetlerdeki kelimelere verilen anlamlardan doğan yorum farklılıkları, gerekse kültürel ve bölgesel farklılıklar etkisiyle değişik uygulamalar söz konusu olsa da örtünme ile ilgili ayetlerin gelmesinden sonra Müslüman aile ve toplumlarda yüzyıllar boyunca örtünme uygulanmış; kadınların örtünmesi Müslüman toplumların en belirgin özelliklerinden kabul edilmiştir.

Türkiye'de başörtüsü

Türkiye'de başörtüsü gerek İslam dinine, gerekse diğer dinlere mensup kadınlar tarafından gelenekler ve dini inançlar nedeniyle farklı şekillerde kullanılmaktadır.


Baş örtüsünün daha çok bir süs eşyası olarak değerlendirildiği eski Türk kültüründe kadınlar "bürünmek'" kelimesinden türetilerek “bürüncük†denen ve “yaşurmak†(gizlemek, örtmek) kelimesinden türetilerek “yaşmak†diye adlandırılan çeşitli örtüler kullanmışlardır. Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonra da devam eden bu adet, Anadolu'ya yerleşen Türkler tarafından da sürdürülmüş; Osmanlılar döneminde Osmanlı kadın kıyafetinin önemli bir unsuru olmuştur.

Günümüzde Türkiye'de Müslüman kadınların başını örtmesi çok yaygın bir uygulamadır. Yahudi kadınlar genellikle sadece sinagogda başını örtmekte; sayıları hayli azalmış olan Hristiyan rahibeler günlük yaşamlarında başlarını örtmektedir.


Osmanlı döneminde başlarını örtmesi yolunda kendilerine müdahale edilen kadınlara cumhuriyet döneminde başörtüsü kullanmamaları yönünde müdahaleler yaşanmıştır. Başörtüsünün başta üniversiteler olmak üzere kamu ve bazı özel kurumlarda yasaklanması başörtüsü sorunu olarak adlandırılan büyük bir sorun haline gelmiştir.

Yöresel farklılıklar

Türkiye'de kullanılan, kadın başörtüleri bağlama şekli, desen, kumaş bakımından bölgelere göre farklı özellikler gösterir. Yöresel başörtüleri yaşmak, ferace, kadın fesi, felek tabancası, hotoz, maşlak, tandırbaş, yemeni, kundak yemeni, salma yemeni, terlik, başbezi gibi farklı isimle alır.

Ek Bigi;

Alıntı

Başörtüsü, kadını, erkek bakışlarından koruyarak ve cinsiyetler arasındaki sınırları belirleyerek, mahrem alanı, yasak koyarak çizmektedir.


Kur'an-ı Kerim'de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 30. âyetinde geçmektedir. “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler†mealindeki bu âyette geçen “humur†kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr†kelimesinin çoğuludur.


“Kur'an'da geçen hımâr kelimesi yalnızca örtü manasına gelir,başörtüsü manasına gelmez†diyenler kesinlikle yanılıyorlar.


Çünkü bu kelimenin kökünde “örtme, karışma, yaklaşma†gibi manalar varsa da, kökten alınmış farklı kelimelerin (şekillerin) de farklı manaları vardır. Mesela aynı kökten gelen “hamrâ€, şarap, “hamîrâ€, hamur mayası, “humâr†akşamdan kalma hali manalarına gelir. Konumuz olan “hımâr†da başörtüsü ve vücudun bütününü örten örtü manalarında kullanılmıştır.






  • Bitki örtüsü nedir?


  • üniversitelerde baş örtüsü serbest olsun mu?


  • Kur'an-ı Kerim'de baş örtüsü var mıdır?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Baş örtüsü ve amacı nedir?
Baş örtüsü ve amacı nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/bas-ortusu-ve-amac-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/bas-ortusu-ve-amac-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content