Yenilikçi Osmanlı padişahlarının (III. Selim, II. Mahmut, I. Abdülmecit…) çabalarıyla Türk toplumu, yönünü yavaş yavaş Batıya çevirir. Devr...
Yenilikçi Osmanlı padişahlarının (III. Selim, II. Mahmut, I. Abdülmecit…) çabalarıyla Türk toplumu, yönünü yavaş yavaş Batıya çevirir.
Devrin dışişleri bakanı olan Mustafa Reşit Paşa yeni önlemler arar. Devletin eski düzenle yönetilmesinin geriye kalan mümkün olmadığını anlamış olur, imparatorluğun bütünlüğünü ve bağımsızlığını koruyabilmek için devlet kurumlarının, dönemin gereksinimlerine gore yeni baştan düzenlenmesi icap ettiğini düşünür.
Yapılacak olan yenilikleri ana hatlarıyla belirten bir fermanı Sultan I. Abdülmecit’e onaylatarak 3 Kasım 1839 tarihinde İstanbul’da Gülhane Parkı nda halka duyurur.
Tanzim etme anlamına gelen bu duyuru, Tanzimat Fermanı olarak bilinmekle birlikte, Gülhane Hattı Humayunu ya da Tanzimat-ı Hayriyye olarak da bilinir.
İsterseniz alınan bu kararları özetlemek gerekirse özetleyelim:
İmparatorluk sınırları içinde yaşayan hepimiz, dil, din ve ırk ayrılığı gözetilmeden can, mal ve namus güvencesine haiz olacak. Adaletin sağlanması için yeni kanunlar yapılacak. Vergi sistemi tekrardan düzenlenecek, askerlik düzeni de adalete uygun bir şekilde tekrardan düzenlenecektir.
Aslen ideal olan bu yeniliklerin zaman içinde kâğıt üstünde kalmış olduğu görülmüş olacak ki, türlü çevrelerin tepkisiyle 1856 senesinde Islahat Fermanı duyuru edilir. Bu vaziyet, Osmanlı ekonomisine büyük zarar verir. Hatta onu çökertir. Kısa bir vakit sonrasında da Garp’ya borçlanma süreci başlar. Bununla birlikte bu yeni fermanla, azınlıklara okul açmak ve kendi dillerinde öğretim yapmak şeklinde daha başka haklar da verilir.
Uygarlık değişiklik yapma, fikir değişiklik yapma, kültür ve dünya görüşü problemi olarak karşımıza çıkmış olduğu için XIX. yüzyılın başlangıcında devrini tamlayan Divan edebiyatı tarihe karışır.
Gerçekler dünyasını keşfe başlamış olan yeni aydın tipinin gelişmesi ile Türk edebiyatı tüm bu siyasî gelişmeler içinde yeni bir döneme girer. Tanzimattan sonrasında oluşan ve bugüne dek süregelen bu edebiyata, Modern Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı ya da Çağıl Türk Edebiyatı da denir.
Garp tesirinde gelişen Türk edebiyatını şu şekilde inceleyebiliriz.
A) Tanzimat Devri Türk Edebiyatı
1. Hazırlık süreci (1839-1860)
2. Birinci dönem (1860-1876)
3. İkinci dönem (1876-1896)
B) Servet-i Fünun Edebiyatı (1896-1901)
C) Fecr-i Ati Edebiyatı (1909-1912)
D) Ulusal Edebiyat (1911-1923)
E) Cumhuriyet Sonrası Türk Edebiyatı (1923)
F) Günümüz Türk Edebiyatı
YORUMLAR