Gövde yapısının mizaç, karakter ve kişilikle ilişkisi üstünde Hippocrates’le süregelen görüşler, yeni çağlarda bilimsel kalite kazanmaya adı...
Gövde yapısının mizaç, karakter ve kişilikle ilişkisi üstünde Hippocrates’le süregelen görüşler, yeni çağlarda bilimsel kalite kazanmaya adım atmıştır. Kısalık, uzunluk, zayıflık, şişmanlık, güzellik, çirkinlik şeklinde nitelikler, saç, göz, ten rengi şeklinde özellikler, yürüyüş, oturuş, mimik, jest şeklinde hareketler, insanoğlunun gövde yapısına bağlıdır. Bunların hepsi, başkalarına ait insana karşı gösterdiği tepkiyi, ilgi ve ilişkiyi etkisinde bırakır. Mesela; şişman bir insana karşı çevrenin gösterdiği tepkinin algılanışı ve benlikte yerleşmesi, kişilikte negatif izler bırakabilir. Saçının rengi, gözünün güzelliğiyle ilgi çeken bir insanoğlunun kişiliğine, çok fazla ve gereksiz itimat duygusu ve bencillik yerleşebilir. Şu demek oluyor ki, gövde yapısına ilişkin özellikler, kişilik gelişmesine ve yapısına belirgin nitelikler katar. Bu tür şeyler, başka insanların tepkilerini etkisinde bırakır. İnsanın bu tepkilere karşı geliştirdiği yanıtlar, kısaca karşı tepkiler değişik olur. Bu karşı tepkilerin uzun süre benzer şekilde olması, değişik kişilik yapılarının oluşmasına niçin olur.
Kafa, Göğüs, Karın ve Kas Yapısına Nazaran Ayırım :
Bedende diğerlerine oranla daha çok gelişmiş ve belirgin duruma gelmiş sistemlere bakılırsa (kafa, göğüs, karın ve kas), âCerebralâ, âRespiratoireâ, âMusculaireâ ve âDigestiveâ olmak suretiyle dört tip insandan söz edilir.
İnce, Uzun, Zayıf ya da Kısa, Geniş, Şişman Olmaya Nazaran Ayırım :
1923 senesinde, Amerikalı araştırmacı Davenport, insanları gövde yapılarına bakılırsa, âSlenderâ, âMediumâ ve âFleshyâ olarak ayırmış ve ince, uzun, orta, şişman, etli olan insanların, birbirlerinden değişik kişilik yapısı olduğuna dikkati çekmiştir.
1927 senesinde, Sovyet araştırmacı Galant, gövde yapılarına bakılırsa insanları, âStenosomâ, âMesosomâ ve Megalosomâ olarak üçe tasnif ederek, Davenport’un görüşüne yakın bir yaklaşım getirmiştir.
1927 senesinde, Kretschmer, kafatası yapısının, yüzün, bedenin, kol ve bacakların ölçümünü yaparak insanları, âpiknikâ, âastenik / leptozomâ ve âatletikâ olarak üç temel tipe ayırmıştır. Bununla birlikte, gövde yapısı bakımından bunların karışımından oluşan âkarmaâ tiplerden ve bu üç tipe de uygun düşmeyen biçimsiz, tipsiz anlamına gelen âdisplastikâ tiplerden de bahsetmiştir.
YORUMLAR