Bela isim (bela:, l ince okunması mümkün) Arapça belÂ¥ 1 . İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum: "Kumar, cemiyet için büyü...
Bela
isim (bela:, l ince okunması mümkün) Arapça belÂ¥
1 . İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum:
2 . Büyük zarar ve sıkıntıya neden olan vaka ya da kimse:
3 . Hak edilen ceza:
isim (bela:, l ince okunması mümkün) Arapça belÂ¥
1 . İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum:
"Kumar, cemiyet için büyük bir beladır."- .
2 . Büyük zarar ve sıkıntıya neden olan vaka ya da kimse:
"Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum."- Y. K. Beyatlı.
3 . Hak edilen ceza:
"Tanrı belasını verdi."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- bela aramak
- bela çıkarmak
- bela getirmek
- bela kesilmek
- belalar mübareği
- bela okumak
- bela olmak
- ... belası
- belasını bulmak
- belaya çatmak (ya da girmek ya da uğramak)
- belayı satın almak
Birleşik Sözler
- zor bela
- püsküllü bela
- tatlı bela
- yedi bela
- zor bela
- baş belası
- gönül belası
- namus belası
- hatır belasına
YORUMLAR