Bigadiç - Balıkesir Bilgiler İlçe nüfusu: 48.993 Kent nüfusu: 16.957 Köy ve şehir nüfusu: 32.036 Nüfus itibariyle: 2011 ...
Bigadiç - Balıkesir
Bilgiler
- İlçe nüfusu: 48.993
- Kent nüfusu: 16.957
- Köy ve şehir nüfusu: 32.036
- Nüfus itibariyle: 2011
- Nüfus Kaynak: TüİK
- Yüzölçümü: 1007 km²
- Yükselti: 180 metre
- Koordinatlar °'K, °'D
Genel bilgiler
- ülke: Türkiye
- Coğrafi Bölge: Marmara
- İl: Balıkesir
- Posta kodu: 10440
- Alan kodu: 0266
- Plaka: 10
Kökenbilim
Bigadiç'in malum en eski ismi, "Talih Tanrıçasının İkizi" anlamına gelen Didi-Moti-He'dir. Bununla birlikte, Bigadiç şeklinde adların ise "Suyu bolca olan yer", "Kuyusu bolca olan yer", "Sulak yer", "Sulu ova, sulu yer" anlamına geldiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra, değişik efsanelere bakılırsa Bigadiç adının Romalı bir generalden ya da Bergama Kralı'nın oğlunun adından geldiği rivayet edilmektedir.
Başka bir nazar açısına bakılırsa ise, Bigadiç'te çok boğa yetiştirilmesi sebebiyle "Boğadıç" denildiği ileri sürülmektedir. Halk içinde da çok yaygın olan bu söyleniş tarzının Bigadiç'te dericiliğin çok gelişmesi ile de izahı yapılmak istenmektedir.
Buna ek olarak, Bigadiç zamanı gelişimi içinde Akhyrous, Bigadia, Bigados, Bugadıç ve nihayet Bigadiç isimlerini almıştır.
Coğrafi BilgilerNüfus
İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına bakılırsa 49957'dir. Bunun 14550'si ilçe merkezinde, 35407'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
Konum
Bigadiç, Marmara Bölgesi, Güneydoğu Marmara alt bölgesi içinde Balıkesir İline bağlıdır. Kent eski Balıkesir-İzmir yolu üstünde Balıkesir'e 38 km mesafeye kurulmuştur. Balıkesir ilinin Güneydoğusunda yer edinen Bigadiç kuzeyi Kepsut, güneyi Sındırgı, batısı Merkez, doğusu Dursunbey ile çevrilmiştir. Denizden yüksekliği 180 m'dir. İlçe merkezi 39-21 şimal enlemi ile 28-08 şark boylamı içinde yer almıştır.
Bigadiç, Simav Çayı'nın geçmiş olduğu Bigadiç Ovası'nın şark kenarında ve oldukça dik eğilimli sırtların batıya bakan eteklerinde kurulmuştur. İlçe arazisi, Simav Çayı'nın açmış olduğu derin ve yer yer genişleyerek minik ovacık halini almış vadi ile bu vadinin doğusunda bulunan Alaçam Dağları'nın batıya bakan yamaçlarından ibarettir.
İklim
İlçe, Marmara ile Ege Bölgesi geçit iklimi şartlarının tesiri altındadır. Bigadiç'in iklimini, ilçenin konumu sebebiyle Marmara Bölgesi iklimi içinde incelemek gerekirse de şehir ikliminde görülen bir takım farklılıkları açıklamakta yarar vardır. Bigadiç, Marmara Bölgesi'nin Cenup Marmara kısmına yer almış olduğu için karasal iklim karakterleri göstermektedir. Burada yargı devam eden iklim, yöre mıntıkalara bakılırsa daha az şiddetlidir. Yağış bakımından Akdeniz, ısı bakımından karasal iklim özellikleri taşır.
Umumiyetle yazları sıcak ve kurak, güz devresi uzun ve ılık, kış devresi ara sıra kar yağışlı, kimi zaman kurak, ilkbahar kısa ve yağışlı geçmektedir. Senenin en az sıcaklığı -7, en yüksek sıcaklığı +38 aşama, senelik averaj ısı ise +14.8 derecedir. Rüzgar ise çoğu zaman şimal ve kuzey-doğudan çok süratli (8 şiddetinde) esmektedir.
Nebat Örtüsü
Bigadiç ilçesi orman yönünden zengindir. Toplam arazidin %61'ini kapsayan orman alanlarında iğne yapraklılar en büyük paya haizdir. Merkez ve çevresindeki orman varlığı çok olmamakla beraber, ilçenin güneydoğu kısımları ve bilhassa Millet Dağı bahsi geçen çam ormanları ile kaplıdır. Ormanlar koru ve baltalıktan oluşmuştur. İlçede orman ürünlerine dayalı kereste, mobilya ve doğrama sektörü gelişmiş düzeyde olup ilçe ekonomisinde mühim bir paya haizdir.
TarihTarih Öncesi Dönem
Bigadiç ve çevresinde tarih öncesi dönemlere ışık tutan en dikkat çekici yerleşim Babaköy civarındadır. Bahsi geçen yerleşimin 20.yy başlarında Fransız mühendis Paul Gaudin tarafınca keşfedilen Kırkağaç-Gelenbe yakınındaki Yortan Gömüt Kültürü'nün bir uzantısı olduğu kabul edilmektedir.
M.Ö. 4000-2150 içinde varolan Yortan Kültürü kendine özgü nitelikleri olan bir kültürdür. Gömüt armağanları bakımından da Thermi, Troya ve Beyce Sultan Keramik ve başka buluntularla karşılaştırılabilir. Bu bakımdan Yortan Kültürü'nün çevre kültürler ile ilişki içinde olduğu söylenebilir.
Anadolu Uygarlıkları ve Helenistik Dönem
Bigadiç, eski çağlarda Misya olarak anılan bölgedeki mühim şehirlerden birisi olduğu bilinmektedir. Lidyalılar "Kayın Ağacı" anlamına gelen Misya, Anadolu'nun kuzey-batısında yer alıp, kuzeyden Marmara Denizi (Peropontit), garptan Çanakkale Boğazı (Hellespon) ve Ege Denizi, güneyden Lidya ve doğudan Rindakoz (Adernaz) Çayı ile çevrilidir.
Misyalılar, M.Ö. 1200 senesinde gerçekleşen Truva Savaşı esnasında Truva'lıların yanında Akhalar'a karşı savaşmışlar ve harp sonunda Truva hakimiyetinin yıkılması üstüne Lidya egemenliğine girmişlerdir. M.Ö. 546 senesinde Persler ile yapmış olduğu savaşı kaybeden Lidyalılar devleti yıkılmış ve Bigadiç'in içinde bulunmuş olduğu Misya ve başka garp Anadolu şehirleri M.Ö. 334 yılına kadar Pers İmparatorluğu hakimiyetine girmiştir.
M.Ö. 334 senesinde Granikos (Biga Çayı) kenarında Pers kralı Darius III'ü yenilgiye uğratan Büyük İskender, M.Ö. 333'te İssus ve M.Ö. 331'de Gaugamela (Erbil) ovasında Pers ordularını iki kez daha yenerek Anadolu'yu tamamen ele geçirmiştir.
Böylelikle Büyük İskender'in İran seferi hattı haricinde kalmış olarak Persler ve Makedonyalılar arasındaki harbe sahne olmaktan kurtulan Misya Bölgesi ve Bigadiç, Büyük İskender'in egemenliğine girmiş oldu.
Büyük İskender'in ölümünden sonrasında sırasıyla Antigonos, Lysimachos ve Selevkos hakimiyetine giren Misyalılar, Selevkosların zayıflaması ve Romalılar ile M.Ö. 188'de meydana getirilen Apameia (Dinar) Barışı sonrasında Bergama Krallığı'nın bir parçası haline gelir.
Roma ve Bizans Süreci
Roma, ilkin himaye, sonrasında da fetih siyasetinin başlangıcı olarak garp Anadolu'daki krallıkları Selevkoslara karşı korumuştur.Bergama kralı Attalos III'ün M.Ö. 133'deki ölümü sonrasında vasiyetnamesi gereği krallığı Romalılar'ın eline geçti. Roma egemenliğine karşı ayaklanan Misyalılar başarı göstermiş olamayınca M.Ö. 129 senesinde Bergama Krallığı resmen bitmiş oldu.
M.S. 395'te imparator Büyük Theodosius tarafınca Şark ve Garp Roma olarak ikiye bölünen Roma İmparatorluğu'nda, Misya'nın büyük bir bölümü Şark Roma (Bizans)'ın Opsekium eyaleti'ne bağlanmıştır.
Selçuklular ve Beylikler Süreci
1071 yılındaki Malazgirt Savaşı ile başlamış olan Anadolu'daki Türk hakimiyeti, Alparslan'ın ölümü ile tahta çıkan oğlu Melikşah'ın talimatıyla meydana getirilen fetihlerle devam etti. Bizans'ın içinde bulunmuş olduğu karmaşadan faydalanan Melikşah'ın komutanlarından Kutalmışoğlu Süleyman Şah, devletin sınırlarını Misya dahil olmak suretiyle Marmara, Karadeniz ve Akdeniz yönlerine doğru genişletti.
1097 senesinde Anadolu Selçukluları ve Haçlı Ordusu içinde gerçekleşen Dorileon Savaşı sonucunda Selçuklular'ın İç Anadolu'ya çekilmesi ile Misya bölgesi tekrardan Bizans hakimiyetine girdi. 1113 senesinde meydana getirilen akınlarla Apollonia (Gölyazı) tekrardan Türk hakimiyetine girdi. Peşinden Türk birlikleri Adramitium (Edremit) ve Poimanon (Manyas)'a kadar ilerlediler.
III. Haçlı Seferi'nde kara ordusuna komuda eden Almanya Kralı Friedrich Barbarossa, ilkçağdan bu yana kullanılan Balıkesir-Bigadiç-Sındırgı-Akhisar yolunu izlemiştir.
1243 yılındaki Kösedağ Savaşı ile Moğol İstilası altında kalan Anadolu'da Beylikler Süreci başlamış, Danişmend ailesine mensup olan uç beylerinden Kalem Bey ile oğlu Karesi Bey, 13.yy sonlarında Misya'ya girdiler. Bigadiç'in Karesi Bey ya da Oğul Paşa tarafınca 1300 başlarında fethedildiği düşünülmektedir.
Osmanlı Devleti Süreci
Orhan Gazi döneminde, Karesi Beyliği'nin Osmanlı Devleti'ne bağlanması ile Bigadiç'te Osmanlı hakimiyeti adım atmıştır. 1890 senesinde gösterilen Hüdavendigar Vilayeti salnamesinde Bigadiç hakkında şu bilgilere rastlanmıştır:
“Bigadiç kazası Karesi sancağı merbudatından olup, şimalen ve şarkan Balıkesri kazası, Garben Kütahya sancağı ve cenuben Sındırgı kazası ile mahdudtur. Kaza-i mezküre merbud nevahi olmayıp ama 52 karyeyi (köy) şamildir. Kazanın nüfusu umumisi 12805 raddesindedir. Dahili kazada 2579 hane bulunurâ€
1877-78 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında Bigadiç, Rumeli'den kaçan bir çok göçmen aileye ev sahipliği yapmıştır. Bu göçmen aileler deve yatağı (şimdiki Fethibey mahallesi) yerleştirilmişledir. Sonraki dönemde, bilhassa Balkan Savaşları sonrasında Bigadiç göç almaya devam etmiştir.
Kurtuluş Savaşı ve Ulusal Savaşım Süreci
Yunan ordularının 15 Mayıs 1919'da İzmir ile başlamış olan ve kısa zamanda tüm garp Anadolu'ya yayılan işgaline karşı, 16 Mayıs 1919'da Balıkesir'de Redd-i İlhak sonucu alınmasına müteakip Balıkesir Kongreleri düzenlenmiş, 28 Haziran 1919-10 Mart 1920 içinde düzenlenen bu kongrelere Bigadiç'ten de temsilciler iştirak etmiştir. 9. Kafkas fırkası'ndan dönen Mümtaz Bey önderliğinde Bigadiç Kuva-yi Milliye teşkilatı kurulmuştur.
Akhisar-Soma muharebelerinde başarısız olan Türk kuvvetlerinin Balıkesir-Susurluk hattı üstünden Bursa'ya çekilmesi ile 30 Haziran 1920'de Yunan kuvvetleri Bigadiç'i işgal etmişlerdir.
26 Ağustos 1922'de başlamış olan Büyük Saldırı'un akabinde Türk ordusu 4 Eylül 1922'de Bigadiç'e girmiştir.
Cumhuriyet SüreciIktisat
Ziraat
Simav Çayı üstüne kurulan Yörücekler Regülatörü ile sulama kanaletlerinin kılcal damarlar şeklinde sarıp sarmaladığı Bigadiç Ovası, yüksek ziraat kabiliyetine haizdir. Pamuk, tütün, buğday, mısır, susam, nohut, bakliyat, domates, şeker pancarı, ay çiçeği ve her türlü sebzenin yetiştiği yerdir Bigadiç. Bir tek İlçe halkına değildir yöre ilçelere, Balıkesir'e, İstanbul haline tonlarca sebze gönderilir. Özellikle dağ köylerinde yetiştirilen poyraz fasulyesi, koz, kiraz, elma, kestane, kızılcık, incir, armut, nar, dut ve bademin tadına doyum olmaz. Bu ürünler köy köy ayrışır, lezzetlenir. Alabarda köyü nar, Çayüstü (Kılle) köyü koz ağaçları ile yüklüdür. Kestane diyince Alan Köyü akla gelir. İncir Babaköyü çağrıştırır. Aşağıçamlı Köyü ise kirazı ile meşhurdur.
Hayvancılık
Et, süt ve yumurta istihsaline dayalı hayvancılık çok gelişmiştir. Özellikle köylerinde 30.000 Büyükbaş hayvanın beslendiği Bigadiç; Yumurta tavukçuluğu ve etlik tavukçuluğun yapıldığı yüzlerce tavukhanesi ile yüksek bir et, süt, yumurta üretimi bölgesidir. Bundan 20 yıl ilkin Türkiye'nin yumurta borsası Bigadiç merkezli idi. Tavukhanelerde modernizasyonu yakalamayınca büyük fırsat kaçıran Bigadiç, şu yıllarda etlik tavuk üretimine yönelmektedir.
Endüstri
1990'lı yıllarda sanayileşme zihniyetini yakalayan Bigadiç'te DOSEMENLER Ziraat Aletleri ve Makas Fabrikası, 3 sayı un fabrikası, Mobilya İmalathaneleri ve 2 sayı Yem Fabrikası ,BORSAD Ihracat Ithalat ve Tecim Limited Sirketi ltd.mevcuttur.
Termal dinlence köyü inşaat emekleri bitirilmiş olup yerli ve yabancı turizme hizmet vermektedir. HisarKöy termal kaplıcaları zamanı çok eskiye dayanmakla bölümde arkeolojik araştırmalar yapılmadığından tarih yok olmakla karşı karşıya gelmiştir. Bigadiç meydana getirilen çalışmalarla jeotermal su ile ısıtılmaktadır. Simav çayı uzunluğunda yapılmakta olan devremülkler yerli ve yabancı turizme termal devremülk oluşundan büyük hizmet vermek amacıyla inşaa edilmiştir.
Kültür
Bigadiç, yüzyıllardır devam ede gelen güzel adetlerini, geleneklerini son zamanların şartlarıyla da bezeyerek ama dejenere etmeden günümüze taşımasını bilmiştir.
Derhal her köy, senenin bir gününde hayır yapar. Hayvanlar kesilir, evlerden toplanan malzemeyle çorba kaynatılır. Pilav, helva pişirilir. Kuran okunup dualar yapılır. Yöre köyler, ilçeler bu ziyafete davetlidir. Misafirler ağaç gölgesinde, yörük kilimlerinde ağırlanır. Ziyafetten sonrasında, uzun seneler görmediğiniz eş dostla görüşürsünüz. O güne kadar görmediğiniz insanlarla tanışır, "Niye daha önceleri tanışmadık" diye hayıflanırsınız. Köylü, şehirli, varlıklı, yoksul, alevi, sünni hepimiz o hayırda birdir, eşittir.
Davullu, zurnalı, kınalı, sepili düğünler bir başka alemdir.
Bir aşireti dünya devleti meydana getiren dayanışmanın, cömertliğin, kardeşliğin dayanılmaz lezzetini tadarsınız o düğünlerde. Hele o mevlitten sonrasında yediğiniz, evde yapılmış ekmeğin üstünde et suyu, sos ve tiftilmiş dana etinden mürekkep, "kapamanın" tadına doyum olmaz.
Davul zurna eşliğinde, Kızılçukur efesinin toprağa diz vuruşuyla göğüs kafesinizin şiştiğini hissedersiniz.
Bigadiç'e Özgü Değerler
1.Güveç
2.Bor
3.Kapama
4.Höşmerim
5.Helva
6.Bigadiç Kalesi
7.Aşağı Yoldan Türküsü
8.Millet Dağı
9.Köy Ekmeği
10.Yörücekler Barajı
11.Jeotermal Enerji
12.Akkaya Suyu / Yayla Suyu
13.Eski İzmir yolu
14.Termal Gezim / Kaplıcalar
15.Bigadiç Kasapları / Et Lokantaları
16.Hera Termal - Bigadiç
17.Yağcıbedir Halıları
Yağcıbedir Halıları Yörük aşiretinin örf, adetleri ve geçmişlerini yansıtan bir sanat eseridir.Yağcıbedir halıları İlçe ve merkezi köylerde yaygın olarak dokunmaktadır. Yağcıbedir Halıları çok ince yün ipliklerden dokunur. Atkısı ve çözgüsünde yün ipliği kullanılır. Dm²'sinde 1400-1600 düğüm mevcuttur. 1 santimetre'sinde 30-35 ilme mevcuttur. İlme düğümleri Türk Düğümü (Gördes) çok sağlam atıldığından halıların ömrü çok uzundur. Bu gün Sındırgı yöresinde 10.000- 10.500 civarında tezgahta yılda 300.000 sayı türlü ebatlarda Yağcıbedir Halısı dokunmaktadır.
Yağcıbedir Halılarının ipi kök boya larla boyanır, boyaları solmaz. Yağcıbedir Halılarında 4 ana renk hakimdir. Lacivert (gök), Kırmızı (Al), Koyu Kırmızı (Nariç), Ak (Ak) dır. Yağcıbedir halıları kullandıkça renkler daha güzelleşir ve kıymet kazanır. Halıların 150-200 yıl ömrü mevcuttur. Otantik özelliğe haizdir. Yağcıbedir Yörük Halkı yaşantısını dokuduğu halısına yansıtmıştır. Halıdaki her motifin bir anlamı mevcuttur. Luk ve üzüntülerini motif dokuduğu halıya işlemiştir.
Ulaşım
- Bigadiç-Sındırgı : 24 km
- Bigadiç-Balıkesir : 36 km
- Bigadiç-Susurluk : 80 km
- Bigadiç-Bandırma : 125 km
Balıkesir
Savaştepe - Balıkesir
Balıkesir üniversitesi Sıhhat Uygulama ve Araştırma Hastanesi - Balıkesir
YORUMLAR