bildirmek (-e) 1 . Herhangi bir şeyi haber vermek: "Anası bu şekilde söylemiş oldu, gene de gidip kocasına bildirdi."...
bildirmek
(-e) 1 . Herhangi bir şeyi haber vermek:
"Anası bu şekilde söylemiş oldu, gene de gidip kocasına bildirdi."- M. Ş. Esendal. 2 . (nsz) Herhangi bir mevzuda bilgi vermek:
"Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur, diye bildir, dedi."- F. R. Atay. 3 . (-i) Anlatmak, ifade etmek:
"Sadi hem çabuk çabuk konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden asla alamıyordu."- H. Taner.
(-e) 1 . Herhangi bir şeyi haber vermek:
"Anası bu şekilde söylemiş oldu, gene de gidip kocasına bildirdi."- M. Ş. Esendal. 2 . (nsz) Herhangi bir mevzuda bilgi vermek:
"Sadi hem çabuk çabuk konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden asla alamıyordu."- H. Taner.
YORUMLAR