BİLEŞİK Gösterim: 46 Boyut: 17.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/> sıt. ve a. BASİT'e karşıt olarak, i...
BİLEŞİK
Gösterim: 46
Boyut: 17.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 17.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
sıt. ve a. BASİT'e karşıt olarak, iki ya da daha çok öğeden oluşan; birleştirilerek elde edilmiş şey: Bileşik cisimler. Sıvı bileşikler. Kimyasal bir bileşik. [Esk. eşanl. MüREKKEP.)
—Bot. Bir organ sözkonusu olduğunda, her biri başlı başına bir tüm sayılabilen birçok benzer parçanın birleşmesinden oluşan.
Bileşik çiçek, bileşikgiller denen bitkilerdeki şeklinde kömeç biçiminde olan çiçeklik (papatya, enginar, vb.).
Bileşik çiçeklik, birçok rahat çiçekliğin birleşmesinden oluşan çiçeklik (mesela, bileşik şemsiye, bileşik başak).
Bileşik yaprak, yaprakçıklardan oluşan yaprak (atkestanesi, akçaağaç).
Bileşik yumurtalık, birbirine kaynamış birçok meyveyapraktan oluşan yumurtalık (bitkilerde genel durum budur).
—Dilbil. Bileşik cümle - KARMAŞIK CüMLE.
Bileşik eylem, iki fiilin bileşmesiyle ya da ad asil bir sözcükle bir destek fiilden oluşan sözcük, sözcük öbeği. (Bk. ansikl. böl.)
Bileşik sözcük, iki ya da daha çok sözcüksel biçimbirimi kapsayan ve anlamlı bir birim oluşturan sözcük. (Bk. ansikl. böl).
Bileşik süre, yalın kipleri gösteren eklerden sonrasında -di (idi), -miş (imiş), -se (-ise) eklerinden birinin getirilmesiyle oluşturulan süre.
—Elektrotekn. Bileşik uyarma, KARMA" UYARMA'nın eşanlamlısı.
—Fizs. kim. İki ya da daha çok elementin bileşmesinden oluşan kimyasal madde. ll Bileşik cisim, BİLEŞİK'in eşanlamlısı.
—Fizs. mekan. Bileşik sarkaç, noktasal olmayan katı bir cisimden oluşmuş sarkaç.
— Geom. Bileşik muntazam çokyüzlü, merkezi aynı olan iki ya da daha çok katı cismin devşirimi.
—Havc.
Bileşik motor, egzos gazlarındaki enerjinin bir bölümünü, türbin kanatlarında geri kazanan klasik pistonlu motor. (Bu tür motor artık kullanılmamaktadır.)
Bileşik tayyare, biri ötekini taşıyan ve birbirine bükülmez halde bağlanan iki uçağın oluşturduğu tüm.
—ikt. Bileşik faiz, belli aralıklarla ana paraya eklendikten sonra, sermayeyle beraber gelir elde eden faiz.
—Müz. Bileşik makam — MAKAM. ll Bileşik ölçü, zamanları 3'e bölünebilen ölçü. (Eşanl. üÇLü ÖLÇü.)
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ
Bileşik tanımı nedir ve özellikleri nedir?
Bileşik eylem nedir?
Molekül yapılı bileşik nedir?
BİLEŞİK
—Olasıl. Bileşik olasılıklar formülü, aynı evrenin iki A ve B vakasının beraber - evetleme olasılığını, A nın P olasılığının ve A biliniyorken B nin PA(B) koşullu olasılığının fonksiyonu olarak veren P(A Fi B) = P. PA(B) formülü.
—ANSİKL. Dilbil.
Türkçede bileşik fiillerin bir kısmı eylem köklerinin bir- biriyle biçimce bileşmesiyle oluşur. -i/-ı/-u/ . -ü ya da -el-al bağ eylem eklerinden birini almış bir eylem köküne vermek, bilmek, durmak, kalmak, yazmak fiillerinin getirilmesiyle yapılır. Bu fiiller kendi anlamlarından uzaklaşarak birleştikleri birime tezlik(oku- yuvermek [oku-y-u-ver-]), yeterlik (kaldırabilmek [kaldır-a-bil-]), sürerlik (şaşakalmak [şaş-a-kal-]),yakınlık(ö/eyazmak[öl-e-yaz-]) anlamı katarlar.
Kimi bileşik fiiller de, ad asil sözcüklerin sonuna gelmiş olarak onlara iş, oluş, hareket anlamı katan etmek, olmak, kılmak, eylemek şeklinde destek fiillerle oluşturulur. Bunlardan bir bölüğü ses düşmesi, ses türemesi sebebiyle (sabretmek [sabır etmek], reddetmek [red etmek], anlatmak [bahis etmek] vb.) bitişik yazılır. Ses değişimine uğramayanlarsa (yolcu etmek, memnun etmek vb.) ayrı yazılır.
Türkçede iki ya da daha çok sözcüğün birleştirilmesiyle oluşan bileşik sözcükler, kendisini oluşturan sözcüklerin gösterdiği nesnelerden değişik, belirgin bir nesneyi ya da terimi adlandırırlar:
Türkçede üç tür bileşik süre vardır: hikâye, rivayet, şart. Hikâye bileşik zamanı, bildirme ve isteme kiplerinin sonuna ekfiilin -di (idi) biçimi getirilerek yapılır. Bu süre söylemin, içinde bulunulan andan geçmişe aktarılmasını sağlar ve söylenenin yapıldığını kati olarak bildirir. Sadece, gelecek zamanda ve isteme kiplerinde eylemin gerçekleşmediğini (Gelecekti [gelmedi]. Söylemeliydin [söylemedin].) belirtir.
Rivayet bileşik zamanı, belirli geçmiş süre haricinde (bu dönemin rivayeti yoktur) yalın zamanlı fiillere ve isteme kipindeki fiillerin sonuna ek fiilin -miş (imiş) biçimi getirilerek oluşturulur. Rivayet bileşik zamanı, söylemi geçmişe aktarır ve söylemin başkasından duyulduğunu (Bugün geliyormuş), kimi süre da ona inanılmadığını (Söylediğine bakılırsa gelecekmiş) gösterir, isteme kiplerinde ise eylemin gerçekleşmediğini (Gelmeliymişim. Gelseymiş beni evde bulacakmış) belirtir. Bileşik dönemin şart biçimi ise yalın zamanlı fiillerin sonuna ek eylem -se (ise) biçimi getirilerek yapılır. Bir temel cümlenin bağlı olduğu koşulu (Çalışırsan başarırsın. Yapıyorsan mesele yok.) bildirir.
—Elektron. Silisyum ya da germanyum şeklinde yarıiletken elementler, dönemsel sınıflandırma tablosunda IV. kolonda yer alır. Bu kolonun bakışımlı elementleri birleştirilerek başka yarıiletken alaşımlar oluşturulabilir. Böylece lll-V ve ll-VI tipinde bileşikler elde edilir. Bakışımsız öteki bileşikler de, yarıiletkenler verebilir. Bu tür birçok bileşik (GaAs, InSb, CdS vb.)vardır; bunların etkinleştirme enerjileri ve taşıyıcılarının göreli devingenlikleri çok değişkendir. Bu bileşikler optikelektronik bileşenlerin yapımında kullanılır.
—Isıbil. Bileşik bir makinede buğu ilkin bir silindirin pistonuna etkir, sonrasında daha büyük bir silindirin pistonu üstünde genleşir. Bu makineler, art arda buharın etkidiği üç ya da dört silindir içeriyorsa, "üç" ya da "dört genleşmeli†makine adını alırlar. Krank muyluları belli açılar (iki silindir için 90°) icra eden çok silindirli bir makinede, devinimi olanaksızlaştıran ölü noktalar bulunmaz.
—Olasıl. Bileşik olasılıklar formülü, aynı evrenin iki A ve B vakasının beraber - evetleme olasılığını, A nın P olasılığının ve A biliniyorken B nin PA(B) koşullu olasılığının fonksiyonu olarak veren P(A Fi B) = P. PA(B) formülü.
—ANSİKL. Dilbil.
Bileşik eylem.
Türkçede bileşik fiillerin bir kısmı eylem köklerinin bir- biriyle biçimce bileşmesiyle oluşur. -i/-ı/-u/ . -ü ya da -el-al bağ eylem eklerinden birini almış bir eylem köküne vermek, bilmek, durmak, kalmak, yazmak fiillerinin getirilmesiyle yapılır. Bu fiiller kendi anlamlarından uzaklaşarak birleştikleri birime tezlik(oku- yuvermek [oku-y-u-ver-]), yeterlik (kaldırabilmek [kaldır-a-bil-]), sürerlik (şaşakalmak [şaş-a-kal-]),yakınlık(ö/eyazmak[öl-e-yaz-]) anlamı katarlar.
Kimi bileşik fiiller de, ad asil sözcüklerin sonuna gelmiş olarak onlara iş, oluş, hareket anlamı katan etmek, olmak, kılmak, eylemek şeklinde destek fiillerle oluşturulur. Bunlardan bir bölüğü ses düşmesi, ses türemesi sebebiyle (sabretmek [sabır etmek], reddetmek [red etmek], anlatmak [bahis etmek] vb.) bitişik yazılır. Ses değişimine uğramayanlarsa (yolcu etmek, memnun etmek vb.) ayrı yazılır.
Bileşik sözcük.
Türkçede iki ya da daha çok sözcüğün birleştirilmesiyle oluşan bileşik sözcükler, kendisini oluşturan sözcüklerin gösterdiği nesnelerden değişik, belirgin bir nesneyi ya da terimi adlandırırlar:
- iki addan oluşanlar (anneanne, babaanne, demirperde, demirbaş vb.);
- belirtisiz ad tamlaması kalıbında olanlar (hanımeli, ateşböceği, kuşpalazı, katırtırnağı vb.);
- ödat tamlaması kalıbında olanlar (sivrisinek, karafatma, karayel, akarsu vb.);
- bir cümle değerinde olanlar (imambayıldı, serdengeçti, sinekkaydı, albastı vb.);
- çekimli iki fiilden oluşanlar (dedikodu, kaptıkaçtı, vurdumduymaz, biçerdöver vb.);
- bir fiilimsi tümlecsi kalıbında olanlar (ağaçkakan, yurtsever, cankurtaran, çobanaldatan vb.);
- iki sıfattan oluşanlar (dikbaşlı, ikiyüzlü, birkaç, birazcık vb.);
- önek kıymetli sözcüklerle oluşanlar (özeleştiri, altyapı, assubay vb.).
Bileşik süre.
Türkçede üç tür bileşik süre vardır: hikâye, rivayet, şart. Hikâye bileşik zamanı, bildirme ve isteme kiplerinin sonuna ekfiilin -di (idi) biçimi getirilerek yapılır. Bu süre söylemin, içinde bulunulan andan geçmişe aktarılmasını sağlar ve söylenenin yapıldığını kati olarak bildirir. Sadece, gelecek zamanda ve isteme kiplerinde eylemin gerçekleşmediğini (Gelecekti [gelmedi]. Söylemeliydin [söylemedin].) belirtir.
Rivayet bileşik zamanı, belirli geçmiş süre haricinde (bu dönemin rivayeti yoktur) yalın zamanlı fiillere ve isteme kipindeki fiillerin sonuna ek fiilin -miş (imiş) biçimi getirilerek oluşturulur. Rivayet bileşik zamanı, söylemi geçmişe aktarır ve söylemin başkasından duyulduğunu (Bugün geliyormuş), kimi süre da ona inanılmadığını (Söylediğine bakılırsa gelecekmiş) gösterir, isteme kiplerinde ise eylemin gerçekleşmediğini (Gelmeliymişim. Gelseymiş beni evde bulacakmış) belirtir. Bileşik dönemin şart biçimi ise yalın zamanlı fiillerin sonuna ek eylem -se (ise) biçimi getirilerek yapılır. Bir temel cümlenin bağlı olduğu koşulu (Çalışırsan başarırsın. Yapıyorsan mesele yok.) bildirir.
—Elektron. Silisyum ya da germanyum şeklinde yarıiletken elementler, dönemsel sınıflandırma tablosunda IV. kolonda yer alır. Bu kolonun bakışımlı elementleri birleştirilerek başka yarıiletken alaşımlar oluşturulabilir. Böylece lll-V ve ll-VI tipinde bileşikler elde edilir. Bakışımsız öteki bileşikler de, yarıiletkenler verebilir. Bu tür birçok bileşik (GaAs, InSb, CdS vb.)vardır; bunların etkinleştirme enerjileri ve taşıyıcılarının göreli devingenlikleri çok değişkendir. Bu bileşikler optikelektronik bileşenlerin yapımında kullanılır.
—Isıbil. Bileşik bir makinede buğu ilkin bir silindirin pistonuna etkir, sonrasında daha büyük bir silindirin pistonu üstünde genleşir. Bu makineler, art arda buharın etkidiği üç ya da dört silindir içeriyorsa, "üç" ya da "dört genleşmeli†makine adını alırlar. Krank muyluları belli açılar (iki silindir için 90°) icra eden çok silindirli bir makinede, devinimi olanaksızlaştıran ölü noktalar bulunmaz.
Kaynak: Büyük Larousse
BİLEŞME
a. Bileşmek eylemi.
—Fizs. kim. Yeni bir madde oluşturmak için iki ya da daha çok cismin kimyasal yolla birbirine bağlanması; bu eylemin sonucu.
Bileşme noktası, derişim eksenine koşut teğetin, çözünürlük eksenine değme noktası. (Doymuş çözeltinin sıcaklığa nazaran derişimini verir. Çözücü ile çözünenin kimyasal bir bileşik oluşturduğu hallerde bu şekilde bir nokta belirir ve koordinatları bileşiğin erime sıcaklığı ile kimyasal bileşimini gösterir.)
Bileşme yasaları, tepkimeye giren cisimlerin kütleleri (kütle yasaları), gaz olmaları halinde hacimleri arasındaki (hacim yasaları) bağıntıları açıklayan yasalar. (Kütle yasaları belirli oranlar, kattan oluşan oranlar ve oranlı sayılar yasasıdır. Hacim yasaları ise Gay-Lussac yasaları olarak bilinir.)
BİLEŞMEK
gçz. f. iki ya da daha çok unsur sözkonusuysa, yeni bir unsur oluşturmak amacıyla birleşmek, bir araya gelmek.
—Fizs. kim. iki ya da daha çok element için bir bileşik oluşmak.
♦ bileştirmek ettirg. f. İki ya da daha çok öğenin bileşmesini sağlamak.
—Fizs. mekan, iki devinimi bileştirmek, R karşılaştırma sisteminin R' sistemine nazaran devinimi ile R' ün R ye bağlı devinimini bilmek koşuluyla, bir cismin devinimini R ye nazaran belirlemek.
—Isıbil. Bir buğu makinesini, birçok genişleme katıyla donatmak.
BİLEŞTİRİCİ
sıf. Bileştirmek eylemini icra eden.
—Telekom. Bileştirici dönem, düzgüsel bir dönem olan, sadece binişik bir devrenin iletkenlerinden birini oluşturmak için koşut halde gruplaştırılan iletken çifti.
BİLEŞTİRME
a Birleştirmek eylemi.
—Fizs. mekan, iki devinimi bileştirmeye dayanan işlem. (Bk ansikl. böl.)
—Isılbil. Bir buğu makinesini bileştirmek eylemi; bu eylemin sonucu.
—TV. Çerçeveli bileştirme, elektronik bir yöntemle, bir tv görüntüsünün bir bölümünün yerine, belli çerçeveli bir başka görüntüyü yerleştirme. (Bu çerçeve dikdörtgen ve çember biçiminde olabileceği şeklinde ilk ya da ikinci görüntünün çerçevesi de alınabilir.)
BİLEŞİM
1. iki ya da daha çok öğeyi birleştirerek yeni bir unsur oluşturma.
2. Bir cismin, bir bütünün içinde bulunan öğelerin cins ve oranları; bileşim.
—Akust. Bileşim sesi, frekansları değişik iki ya da daha çok sesin bileşmesiyle doğan, kulağın algıladığı ses. (Bileşke frekans bir çok kez, bileşmiş iki sesin frekanslarının toplamı ya da farkıdır.) [BİLEŞKE SES de denir.]
—Bilş. veTelekom.
Dönem bileşimi, bileştirici denen birçok devrenin, bileşik dönem ya da fantom dönem denen, ötekilerden bağımsız bir çakışık dönem oluşturmak için kullanımı.
Kod bileşimi, KOD Sözcü'nün eşanlamlısı.
—Mat. çözlm. Bileşim çarpımı, SARILIM ÇARPiMi'nın eşanlamlısı.
—Parf. Naturel ya da suni kokulu maddelerin, parfümcü tarafınca meydana getirilen karışımı; bu karışım alkol ya da bir başka sıvıyla seyreltilerek parfüm elde edilir.
Kaynak: Büyük Larousse
bileşik
ödat
1 . Birleşerek oluşmuş, rahat olmayan, mürekkep.
2 . isim Ses ve görüntünün beraber yer almış olduğu film parçası.
3 . kimya Kimyasal tepkimeler sonucu iki ya da daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fizyolojik, kimyasal nitelikler gösteren (madde).
Birleşik Sözler
ödat
1 . Birleşerek oluşmuş, rahat olmayan, mürekkep.
2 . isim Ses ve görüntünün beraber yer almış olduğu film parçası.
3 . kimya Kimyasal tepkimeler sonucu iki ya da daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fizyolojik, kimyasal nitelikler gösteren (madde).
Birleşik Sözler
- bileşik faiz
- bileşik kap
- bileşik kesir
- bileşik önerme
- şartlı birleşik cümle
bileşik ingilizcesi
- compound, complex, combined, composite
Bileşik tanımı nedir ve özellikleri nedir?
Bileşik eylem nedir?
Molekül yapılı bileşik nedir?
YORUMLAR