Etrafımızda olup bitenlere ilim yolu ile baktığımızda her vaka bir bilmece olmaktan geliyor. Pulsar ile Ehemmiyet içinde geçen ilim ve çevre...
Etrafımızda olup bitenlere ilim yolu ile baktığımızda her vaka bir bilmece olmaktan geliyor. Pulsar ile Ehemmiyet içinde geçen ilim ve çevremizdeki vakalar ile ilgili güzel bir öykü
Toprak, hava, su… Biliyoruz: Bu tür şeyler yaşamın temeli. Yeryüzünde diri ne var ise hepsi ama bunlarla yaşar: Hava eğer olmazsa boğuluruz; su eğer olmazsa ölürüz; toprak eğer olmazsa besinsiz kalırız. Besinler de öyleki: Toprakta suyla erimiş madenleri ile birlikte gelişirler, yaşarlar; tıpkı bizim benzer biçimde onlar da hava ile solunurlar; bununla birlikte, havadan, güneş ışınlarından yararlanarak bizlere tahıl, yemiş benzer biçimde yiyecekler verirler.
Yalnız canlılar mı? Hayır! Tabiattaki pek çok vakalar da havanın, suyun, toprağın birbirleriyle olan ilişkileri sonunda ortaya çıkar. Havanın sıcaklığı, soğukluğu da suyla toprak arasındaki ilişkilerin sonucudur. Rüzgârlar bu şekilde meydana gelir.
KIŞIN DENİZ NİÇİN KARADAN DAHA SICAKTIR?
Pulsar bu tarz şeyleri yeni öğrenmişti, ablası, Ehemmiyet’e anlatıyordu. Ehemmiyet, gülümseyerek, sordu:
— «Peki söyle bakalım Pulsar, kışın denizler niçin karalardan sıcaktır?»
Pulsar: «Yalnız denizler değildir, göller, tüm akarsular kışın karalardan daha sıcak, yazın da soğuktur.» dedi. «Coğrafya dersinde bu sebeple doğan rüzgarları da okuduk. Yazın denizden esen rüzgarlar karalara serinlik getiriyor, kışın da iklimi yumuşatıyor. Onun için, kara ikliminde yazla kış içinde ısı farkı büyüktür, deniz ikliminde ise bu fark azalır.»
— «Peki, bu niçin bu şekilde oluyor?»
— «Bak denizler yazın niye soğuk, kışın da niye sıcaktır, onu da anlatayım: Suyun ısınma ısısı karaları oluşturan madenlerden, maden filizlerinden daha büyüktür de ondan. Diyelim yaz mevsimindeyiz. Güneş karaya da, denize de aynı ısıyı verir. Yalnız, karaların ısınma ısısı minik olduğundan aynı ısıyı alınca daha çok ısınır. Sular ise aynı ısıyla daha az ısınır. Kışın da tersi olur: Kara aynı ısıyı vererek çok soğur, deniz ise aynı ısıyı verdiği halde daha az soğur. Böylelikle sular bir yerin iklimini yumuşatır.»
Ehemmiyet: «Doğru» dedi. Yalnız, bir şey sorayım: Isınma ısısı niçin bir cismin sıcaklığını etkiliyor?»
ISINMA ISISI NE DEMEKTİR?
Pulsar bu durumu da söyledi.
— «Neydi ısınma ısısı? Bir cismin 1 gramının sıcaklığını 1 C° çoğaltmak için vermemiz ihtiyaç duyulan ısı, öyleki değildir mi? Eh, 1 gram deniz suyunu 1 C° ısıtmak için verdiğimiz kaloriyle başka bir cismin sıcaklığını elbet 1 dereceden daha çok yükseltiriz öyleyse, işte bu sebeple karalarla denizler devamlı değişik sıcaklıktadır. O şekilde ki yalnız yazla kış mevsimlerinde değildir, her mevsimde geceyle gündüzün ısı farkları bazı rüzgarları doğurur. Bunlara meltem rüzgarları deriz. Mevsimlerin ısı farkından karalarla» denizler içinde esen rüzgarlara da mevsim rüzgarları denir. Asya ile Hint Okyanusu içinde esen ünlü bir mevsim rüzgarı vardır, buna musonlar ismi verilir.»
SOĞUK, SICAK FARKI
Oda sıcaktı. Ehemmiyet kardeşine sorular sorarken bir taraftan da sıcaktan buna-lıyordu. Kollarım masanın mermerine dayayıp birazcık olsun serinlemeyi denedi. Mermer, serin serin, öyleki güzeldi ki! Bunun nedenini de Pulsar’a sormadan edemedi.
— «Bak, Pulsar. Masa koltuktan daha serin. Elimle dahi anlıyorum bu durumu. Bu niçin bu şekilde, düşün bakalım.»
— «Mermerle kumaşın ısınma ısıları eşit değildir de ondan olsa gerek.»
Ehemmiyet: «Şimdi bilemedin işte, küçük-bey! Hakkaten mermerle kumaşın ısınma ısıları eşit değildir ama, aralarındaki fark öyleki çok büyük de değildir; o kadarcık farkı elimizle anlayamayız. Oysa, gel bak. Koltuğun kumaşı üzerine koy elini. Ne kadar sıcak, değildir mi? Şimdi mermere koy. Ne kadar serin! Aşağılık fark var, elimizle derhal anlıyoruz. Niçin dersin?»
MERMER, TAŞ BİZE NİÇİN SOĞUK GELİR?
Pulsar düşündü taşındı, bu probleminin altından kalkamadı. Bunun üstüne, Ehemmiyet söyledi:
— «Niçin biliyor musun? Mermer ısıyı kumaştan daha iyi iletir. Bundan ötürü de, elini mermere koyduğun vakit bir miktar ısı elinden mermere geçer, mermer de bu ısıyı derhal başka yanlarına iletir; bu sebeple çok ısınmaz, elinden soğuk kalır.»
Pulsar şaşırmıştı.
— «Ne kısaca? Mermer de, koltuk da elimden daha mı soğuk şimdi?»
— «Elbet, Pulsar. Elin düzgüsel olarak 36-37 C° sıcaklığındadır. Oysa bizlere ne kadar sıcak gelirse gelsin, oda daha soğuktur, bu nedenle odadaki eşyalar da. Bak istersen termometreye. Ilkin gölgede bak, sonrasında dışarı güneşe çıkarırsın.»
YORUMLAR