Bögü Kağan dönemiyle ilgili bilgi verir misiniz?

Bögü Kağan dönemiyle ilgili bilgi verir misiniz? Bögü Kağan Bögü Kağan ya da Buğu Kağan (Çince: 牟羽å¯æ±—, Pinyin: móuyÇ” kĞ›...

Bögü Kağan dönemiyle ilgili bilgi verir misiniz?

Bögü Kağan






Bögü Kağan ya da Buğu Kağan (Çince: 牟羽å¯æ±—, Pinyin: móuyÇ” kĞ›hàn, Wade-Giles: mou-yü ko'han, Orta Çağ Çincesi: Guangyun: mĞ­É™uË©-Ğ­uË¥ kÊ°É‘Ë¥-ɣɑnË©Ë¥) ya da Tengri Kağan (登里å¯æ±—, dĞ“nglÇ kĞ›hàn, teng-li ko'han) ve sonrasında Alp Külüg Bilge Kağan (英義建功毘伽å¯æ±—, Eski Türkçe tam unvan: Täދridä qut bolmiŞ¡ il tutmiŞ¡ alp külüg bilgä qaγan, Türkiye Türkçesi: Tanrıda kut bulmış il tutmuş alp külüg bilge kağan), 759-779 yılları aralığında Uygur Kağanlığının kağanı olmuşdur.


Tarkan Bögü 761 senesinde Soğdlardan almış olduğu Engel dini'ni devletin resmi dini olarak duyuru etmiş, böylece Engel dini'nin en parlak periyodunu başlatmışdır.


Eski töresini bırakıp yağmacılk meydana getiren Böğü Kağan, Uygur devlet adamlarınca öldürülmüştür.


Uygur boyları Çin'e karşı akınlar yapmış olup yağmada bulunmak istiyorlardı. Şahsiyeti birazcık zayıf olan Böğü Kağan boyların bu isteklerine uymuştu. Fakat kağanın bu isteğine veziri "Tun Bağa Tarkan" karşı çıkmıştı. Şundan dolayı Böğü Kağan daha önceki Çin akınlarında Türk töresine uygun olmayacak şekilde yağmalar yaptırmış sivil halkı katletmiş, şehirler tahrip etmiş ve dini mabetleri yıktırmıştı. Türk töresine uygun olmayan bu barbarca davranışlar böğü kağanın tecrübeli kayın pederi tarafınca engellenmiş yine bir seviye sağlanmışsa da bir süre sonrasında kayın peder vefat etmiştir. Bunun üstüne Böğü Kağan yağmacılık faaliyetlerini tekrardan başlatmak istemiştir. Tüm bunların yine yaşanmasını istemeyen "Tun Bağa Tarkan" ile Böğü Kağan içinde bir münakaşa adım atar. Münakaşa büyür ve en sonunda Tun Baga Tarkan , Böğü Kağan'ı öldürür ve onun yerine kendisini kagan olarak duyuru eder..


DIPNOT Türk töresince savaşla kazanılan şehirler yağmalanabilir idi fakat bu yağma esnasında direniş tehlikesi göstermeyen sivillerin katledilmesi kent yapılarının tahrip edilmesi (surlar ve saraylar tahrip edilebilirdi) ve hangi dine ilişik olursa olsun mabetlerin ve tapınakların tahrip edilmesi yasaktır...





  • Oğuz Kağan Destanı hakkında bilgi verir misiniz?


  • Kutluk Bilge Kül Kağan hakkında bilgi verebilir misiniz?


  • Basketbol ile ilgili bilgi verir misiniz?




Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Bögü Kağan






Bögü Kağan ya da Buğu Kağan (Çince: 牟羽å¯æ±—, Pinyin: móuyÇ” kĞ›hàn, Wade-Giles: mou-yü ko'han, Orta Çağ Çincesi: Guangyun: mĞ­É™uË©-Ğ­uË¥ kÊ°É‘Ë¥-ɣɑnË©Ë¥) ya da Tengri Kağan (登里å¯æ±—, dĞ“nglÇ kĞ›hàn, teng-li ko'han) ve sonrasında Alp Külüg Bilge Kağan (英義建功毘伽å¯æ±—, Eski Türkçe tam unvan: Täދridä qut bolmiŞ¡ il tutmiŞ¡ alp külüg bilgä qaγan, Türkiye Türkçesi: Tanrıda kut bulmış il tutmuş alp külüg bilge kağan), 759-779 yılları aralığında Uygur Kağanlığının kağanı olmuşdur.


Tarkan Bögü 761 senesinde Soğdlardan almış olduğu Engel dini'ni devletin resmi dini olarak duyuru etmiş, böylece Engel dini'nin en parlak periyodunu başlatmışdır.


Eski töresini bırakıp yağmacılk meydana getiren Böğü Kağan, Uygur devlet adamlarınca öldürülmüştür.


Uygur boyları Çin'e karşı akınlar yapmış olup yağmada bulunmak istiyorlardı. Şahsiyeti birazcık zayıf olan Böğü Kağan boyların bu isteklerine uymuştu. Fakat kağanın bu isteğine veziri "Tun Bağa Tarkan" karşı çıkmıştı. Şundan dolayı Böğü Kağan daha önceki Çin akınlarında Türk töresine uygun olmayacak şekilde yağmalar yaptırmış sivil halkı katletmiş, şehirler tahrip etmiş ve dini mabetleri yıktırmıştı. Türk töresine uygun olmayan bu barbarca davranışlar böğü kağanın tecrübeli kayın pederi tarafınca engellenmiş yine bir seviye sağlanmışsa da bir süre sonrasında kayın peder vefat etmiştir. Bunun üstüne Böğü Kağan yağmacılık faaliyetlerini tekrardan başlatmak istemiştir. Tüm bunların yine yaşanmasını istemeyen "Tun Bağa Tarkan" ile Böğü Kağan içinde bir münakaşa adım atar. Münakaşa büyür ve en sonunda Tun Baga Tarkan , Böğü Kağan'ı öldürür ve onun yerine kendisini kagan olarak duyuru eder..


DIPNOT Türk töresince savaşla kazanılan şehirler yağmalanabilir idi fakat bu yağma esnasında direniş tehlikesi göstermeyen sivillerin katledilmesi kent yapılarının tahrip edilmesi (surlar ve saraylar tahrip edilebilirdi) ve hangi dine ilişik olursa olsun mabetlerin ve tapınakların tahrip edilmesi yasaktır...


Bögü Kağan Devri



759 senesinde Moyen-Çor Kağan ölünce yerine minik oğlu geçti. Uygurlardaki kalıtım geleneklerine bakılırsa büyük oğulun kağan olması lazımdı. Fakat o bilmediğimiz bir suçundan dolayı daha ilkin öldürülmüştü. Moyen-Çor'un minik oğlunun bir kaç tane adı vardı. Bunların en bilinenleri Bugu, Bögü, Tengridir. Onun hanımı P'u-ku Huaı'-en'ın kızı idi. Moyen-Çor Kağan tarafınca minik oğlu için imparatordan bir gelin istendiğinde bu kız gönderilmişti. Bu şekilde o hatun oldu.


Moyen-Çor Kağan öldüğü vakit Ning-Kuo Prensesi Çin adetlerine bakılırsa yas tuttu. Çin adetlerine bakılırsa, bir kadının kocası öldüğünde üç yıla yakın vakit yas elbiseleri giyer. Sabah akşam ağlardı. Ning-Kuo Prensesinin oğlu yoktu. Sonunda vatanına dönmek için izin istedi.


Tai-tsung tahta çıkmış olduğu vakit, isyancı Shih Ch'ao-i daha yenik edilmemişti. İmparator yardım istemek için Uygurlar'a elçi gönderdi.


Elçiden ilkin Shih Ch'ao-i "T'ang şimdi yasta, kargaşalık var. Hükümet reisi yok. Birlik olup bu fırsattan istifade edelim. Sayısız zenginliklere haiz olan hazineleri ele geçirelim." diye haber göndermişti.


Bögü Kağan Çin elçisine çok fena işlem etti. Hepimiz T'ang'ın mahvolduğunu söylerken onların iyi mi olup da hâlâ elçi gönderdiklerine şaşkınlık etti.


Elçi söylenenlerin doğru olmadığını, Kuang-p'ing Beyi'nin imparator olarak tahta geçtiğini onun önceki imparator ile aynı meziyetlere haiz olmasından başka, Yabgu ile yanyana harbeden tek şahıs bulunduğunu, Kağan'la olan arkadaşlığını söyledi. T'ang'ın dostluk işareti olarak her yıl Uygurlar'a ipekli kumaşlar verdiğini iyi mi unutabildiğini sordu.


Bögü Kağan elçiyi dinlemedi, tahkir etti.


O sırada güneye giden Uygur kuvvetleri Şimal Çin sınırlarında tahribata başlamıştı bile. Hatun'da Kağan'la beraber geliyordu. Kağan kayınpederi ile kayınvalidesini görmek için izin istedi.


Eskiden beri Orta Asya Türk halkında bir inanç vardı. Bu inanca bakılırsa, Çin, kendine bakılırsa bir medeniyete ve tarihe sahipti. Bu sebeple zaptedilemezdi. Zaptedilse bile bu şekilde bir devlet Çinde uzun vakit yaşayamazdı.


P'u-ku Huai-en bu düşüncenin tesirinde kalmış olarak Bögü Kağan'a Engel oldu. Çin larından anladığımıza bakılırsa, bu akın esnasında tüm Şimal Çin Uygurlar tarafınca yağmalanmış, şehirler yıkılmış, hatta Çin mabedleri bile yakılmıştı. Böylece Çin İmparatorluğunun hakimiyeti Uygurların eline geçti. Sonrasında da sıra asilerin ortadan kaldırmasına geldi. Doğal Çinliler bunu kabul etmediler.


Asiler ortadan kaldırma mevzuunda Çinlilerle antlaşma yapılmış oldu. Uygur kuvvetleri tekrardan teşkilatlandırıldı. P'u-ku Huai-en sol şad (Doğu başkumandanı) olarak vazifelendirildi.


Çinli kumandanlarla harp planı üstünde konuşuldu. Kağan'ın gitmek istediği yola, o bölgelerin fakirleştiği, ordu için kafi yiyecek bulunamayacağı bahanesiyle Engel oldular. Çinliler değişik planlar teklif ettiler. Kağan da bunların pek çoğunu beğenmedi. Sonunda Sha-chou yolunu takip ederek T'ai-yang'ı geçip T'ai-yüan'deki erzak depolarından gereksinimlerini karşılayıp, Tse-chou, Lu-chou, Ho-nan, Huai-chou ve Cheng-chou garnizon kumandanları ile birleşip isyancılara hep beraber atak etmeği kararlaştırdılar.


Bögü Kağan Sarı Nehrin ve Shao-chou'nun kuzeyinde kamp kurmuştu. İmparator, başkumandanı Yung beyi, Tzu-ang ve diğerlerini onunla görüşmeğe gönderdi.


Yung Bey'i Kağan çadırı önünde tören dansı yapmadığı için azarlandı. Tzu-ang "Yung Beyi eski imparatorun öz torunudur. Devletimiz iki imparator için yastadır. Bu sebeble ona merasim dansı yapmak uygun değildir. O, şimdiki imparatorun en büyük erkek evladıdır. Sonrasında O, imparator olacaktır. Çin'in müstakbel hükümdarı iyi mi olur da, yabancı bir hükümdarın önünde merasim dansı yapar'" şeklinde özür diledi. Uygurlar çok kızdılar. Tzu-ang, Li-chün, Shao-hua ve Wei Chü'ye yüzer sopa vurulması emredildi. Shao-hua ve Wei Chü dayağı takip eden gece öldüler. Bu hadisenin acısını Çinliler senelerce unutmadılar. Fakat o sırada ellerinden bir şey gelmiyordu. Uygurlara gereksinimleri vardı. Bu sebeple ses çıkarmadılar. Fakat bu hadisenin öcü çok sonrasında alınacaktır


Kararlaştırılan plana bakılırsa, isyancıları yenik ettiler. Asilerin reisi Shih Ch'ao-i geri kalanlarla beraber firar etti. Yung Bey'i geri döndü. Kağan Ho-yang da kamp kurup bir kaç ay orada dinlendi. P'u-ku Huai-en'ın idaresindeki Uygur kuvvetleri, Ch'ao-i ve adamlarını takip ederek ezdiler. Ch'ao-i'nin başını kestiler, teşhir ettiler. Böylece Ho-pei eyaleti tamamiyle sulha kavuştu.


Kağan imparatoru kutlama için elçi gönderdi. İsyancı Shih Ch'ao-i'nin sancak ve flamalarını armağan olarak gönderdi.


Çin larının kayıtlarına bakılırsa Şimal Çin'de ilkin isyancıların, sonrasında da Uygurların yağmaları neticesinde, elbise yapmağa kumaş bulamayan halk kağıt kullanmış. Hatta klasikleri bile elbise yapanlar olmuştu.


Bögü Kağan'ın Çin'e yapmış olduğu yardımların karşılığı olarak imparator T'ai-tsung ona teşekkürname ve bir çok hediyeler verdi. Bundan başka her yıl 2.000 ailenin geliri Kağan'a gönderilecekti. (Senelik vergi)


764'de P'u-ku Huai-en isyan etti. On binlerce Tibetli de onunla birlikti. Shou-fang garnizon kumandanı Kuo Tzu-i onlara karşı durdu. Fakat bu hareket pek başarı göstermiş olamadı.


765'de P'u-ku Huai-en, 200.000'den fazla Uygur, Tibetli, T'u-yu-hun, Tangut ve Nu-la guruplarını kendisiyle beraber isyana ikna etti. Çin sarayı korku içindeydi. Fakat P'u-ku Huai-en'in ani ölümü üstüne adamları tereddüte düştüler. Tibetliler döndü. Tzu-i Uygurlarla görüştü. Onlarla anlaştı. Uygurlar P'u-ku Huai-en'in oğullarının öldürülmemesi şartı ile Tibet isyanının bastırılmasında Çin'e yardım etmeği vaad ettiler.


Karşılıklı antlaşma yapılmış oldu. Kadeh kaldırıp and içtiler. Hep beraber 100.000 den fazla Tibetliyi mahvettiler. Bir çok ganimet ele geçirildi. Daha ilkin tutsak edilmiş olan 5000 Çinli kurtarıldı.


Ayrıca çok enteresan olan iki şaman öyküsünü de anlatmadan geçemiyeceğim. Çin seferinden ilkin iki şaman bu seferde harp yok, bir büyük insanla görüşüp döneceksiniz demişlerdi. Bu seferde Kuo Tzu-i ile görüşüp anlaşan Uygurlar şamanların dediğinin çıktığına sevindiler. Tibetlilerle harp esnasında da şamanların çok faydası olduğu, onların rüzgar ve kar duası yardımıyla tüm Tibetlilerin üşüyüp dondukları söylenir.


Tibet zaferinden sonrasında Çin İmparatoru gene Uygurlara ziyafetler ve bir çok hediyeler verdi.


Uygurlar'a verilen hediyeler ve senelik vergiler dolayısıyla gömü boşaldı. Memurlara maaş verilemedi. İmparator maaş yerine onlara bugünkü tutum bonosu neviinden kağıtlar verdi. üç aylık maaşlarını da vergi olarak aldı.


769 senesinde Uygur Kağanı bir Çinli prenses ile evlilik rica etti.


İmparator P'u-ku Huai-en önceki kıymetli hizmetlerine karşılık onun minik kızını saraya almış ve ona kendi kızı şeklinde bakmıştı. Bu kıza Chung-hui Prensesi unvanını vererek Uygur Kağanı ile evlenmesine karar verdi. Prenses büyük merasimle uğurlandı.


Bu devredeki Uygur hakimiyeti Çinlilerin bizzat kendi larından rahatça anlaşılmaktadır. Hariciye köşkünde kalan Uygurların sayısı bir çok olduğu şeklinde, bunlar oldukça mustakil hareket ediyorlardı. Bazan sertlik hareketlerinde bulundukları da oluyordu. Fakat Çinliler bir şey demeğe cesaret edemiyorlardı. Bu mevzuda birkaç örnek verelim. 771 senesi Ocak ayında birgün Uygurlar Pazar yerinde çıkan münakaşa neticesinde kızarak 300 süvari ile imparatorluk şehrinin kapılarına hucum ettiler. İmparator onlarla barış yapmak için elçi gönderdi. İmparatorun korkusunun sebebi herhalde bu 300 süvari değildi. Aynı senenin Temmuz ayında Uygurlar Pazar yerlerinde sertlik hareketlerinde bulundular. Ch'ang-an valisini kovaladılar. Memurlar bir şey yapamadı.


Uygurlar 758'den beri her yıl alış-veriş yapmak için geliyorlardı. Getirdikleri her atın yerine kırk top ipekli kumaş istiyorlardı. Daima aniden onbinlerce at gönderiyorlardı. Çin hükümeti bundan pek memnun olmamakla birlikte Uygurlardan çekindiği için satın almak mecburiyetinde kalıyordu.


773 senesinde İmparator Uygurları memnun etmek için, gönderilmiş olan atları yaşlı, zayıf demeden hepsini satın aldırdı.


Temmuz ayında Uygurlar memnun olarak hediyelerin ve atların karşılığı olan eşyaların yüklendiği binden fazla otomobil ile Ch'ang-an'dan ayrılıp Ötüken'e döndüler.


Çin ları istedikleri kadar Uygur Kağanlarının Çin imparatoru tarafınca atama edildiğini kaydetsinler. Gene Çin yıllıkları kayıtlarından aldığımız bu örnekler aksini rahatça isbat etmektedir. Eğer o devirde Uygur Kağanlığı Çin İmparatorluğu'ndan kudretli değil idiyse, koca imparatorluğun Uygurlardan korkması için başka bir sebep mi vardı'


Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz, 774 senesi Eylül ayında Hariciye köşkünde kalan Uygurlardan biri bir Çinliyi öldürdü. Memurlar onu yakaladı. Fakat İmparator onu cezalandırmağa cesaret edemedi. 775 yılı Eylül ayında gene bir Uygur Pazar yerinde bir Çinliyi bıçakladı. Pazar yeri halkı onu yakalayıp hapsetti. Bunu duyan Uygur reisi derhal konakladığı yerden çıkarak onun hapsedildiği hapishaneye hucum etti. Muhafızları öldürerek mahpusu kaçırdı. Bu hadiseden dolayı imparator gene bir şey sormağa cesaret edemedi. O devirde Uygurlar Çinlileri minik görüyor, Çin kanunlarını hiçe sayıyorlardı.


778 senesinde Çin ları ilk kere Uygurlara karşı Çin galibiyetinden bahsetmeğe başlarlar. Çinliler hudut karakollarındaki muhafızları arttırmağa, Uygur akınlarına ve yağmalarına karşı önlem almağa başladılar. Fakat imparator gene de Uygurlara karşı bir şey olmamış şeklinde davranıyordu.


778 yılı Temmuz ayında İmparator: "Başkentte kalan Uygurlar ve öteki barbarlar kendi elbiselerini giysinler. Çinli elbisesi giymelerine luzum yok." diye bir buyrultu çıkardı. Bu fermanın maksadı ne idi' İmparator Uygurlardan çekindiği için onları her hareketinde özgür mi bırakıyordu' Yoksa kendi giysileri içinde nerede olurlarsa olsunlar rahatça tanınmaları için mi'


Başkentte sürekli olarak kalan 1000 Uygur tüccarı kendi elbiselerini giydiler. Çinliler içinde kaldılar. Memurlar her gün onlara kesilmiş hayvan, para, bir çok mal verdiler. En iyi evleri onlara tahsis ettiler. Uygurlar her geçen gün isteklerini arttırıyorlar, memurlar karşı gelmeğe cesaret edemiyorlardı. Bunlardan bir kısmı Çinli elbisesi giyip Çinli hanımlarla evlendiler. Şu demek oluyor ki Çinlileştiler. Bu da Uygur Kağanlığı'nın gerilemesinin en mühim sebeplerinden biridir.


Eskiden Uygur adetleri çok iyi idi. Kağanla nazırlar içinde fazla fark yoktu. Harbe birlikte giderlerdi. Muharebeye çıktıkları vakit daima zafer kazanırlardı.


T'ang sülalesini düşmüş olduğu müşkül durumlardan kurtardılar. Bu yardımların sebebi T'ang sülalesine karşı olan sevgileri değil, Çin'deki hakimiyetlerini garantilemek içindi. T'ang İmparatorları uzun vakit Uygurlara vergi vermek zorunda kaldılar. Çin ları bunlardan hep armağan diye bahsederler. Fakat bununla beraber sık sık "imparator armağan vermek mecburiyetinde kaldı". Ya da "Uygurları kırmamak için hastalıklı atları bile oldukça yüksek fiatla satın aldı" şeklinde kayıtlar vardır. Doğal Çin ları Çin imparatorluğunun üzerine bir kuvvet tanımadıkları ve taraf tuttukları için bu şekilde kaydetmektedirler. Dikkatli ve objektiv bir göz bu tarz şeyleri rahatça ayırdeder.


Bögü Kağandan itibaren Kağanlar sarayda oturmağa başladılar. Hanımefendiler makyaj yapmağa, güzel giymeye başladılar. Alışkanlıklar değişti. Eskiden erkeği ile harbe giden güçlü Uygur hanımı yumuşamağa başladı.


İmparator T'ai-tsung öldükten sonrasında tahta Te-tsung geçti. Uygurlar'a acı haberi ve eski dostluğu geliştirme dileğini bildirdi. Mağrur Bögü Kağan Çin imparatoruna baş sağlığı dilemedi.


Uygurların dayandığı dokuz kabile ve Soğdlular Kağan'ı Çin'e akın yapmağa teşvik ettiler. İmparator T'ai-tsung ölmüş, yeni imparator hemen hemen tam otorite sağlayamamıştı. Fırsattan istifadenin tam zamanı idi. Vezir Tun Baga Tarkan ise bu fikirde değildi. O, eski ananeye inanıyordu. Çin zapt edilse bile orada tutunmak kolay değildi. Bu fikir ile: "T'ang büyük devlet, bizlere karşı fena bir hareketi yok. Ek olarak zafer kazanabileceğimiz de şüpheli" şeklinde sözlerle Kağan'a Engel olmağa çalıştı. Kağan onu dinlemedi. Bunun üstüne T'un Baga tarkan, Kağan'ı yakınları ve onu harbe teşvik edenleri öldürdü. Alp Kutlug Bilge Kağan ismiyle tahta geçti.
Bögü Kağan'ın Manevi Görevi

Bögü Kağan siyasal faaliyetinden başka bir de din reformcusu olarak büyük şöhrete haizdir. Esasen Bögü isminin manası da alim, doktor, sihirbaz anlamını taşımaktadır. Çin larına bakılırsa, hükümdarlık unvanı "Tengride bolmuş il tutmuş Alp Külüg Bilge Kağan" idi. Gökte doğan, memleketi yönetim etmiş, kahraman, meşhur, alim Kağan anlamındadır.


Bögü Kağan Çin'de yapmış olduğu harpler esnasında Engel dinine inanan rahiplerle temas etmiş, onları Uygur ülkesine çağrı etmişti. Öteki dinlerde olduğu şeklinde Engel dininde de bir çok kaideler vardır. Burada bu mevzunun detayına girmeyeceğiz. Meraklıları dinler zamanı ile ilgili kitaplarda bilgi bulabilirler.


Bögü Kağan Uygurların bozkır adetlerini bırakıp uygar olmalarını arzu ediyordu. Bunun da Engel diniyle mümkün olabileceğine inanıyordu.


Oysa Engel dini Uygurları zayıflatan en büyük etken olmuştur. Uygurları hareketsizliğe, et yememeğe, insan öldürmemeğe teşvik eden bu din onları gevşetti ve cesaretlerini körletti. Manihaizm bir tüccar ve şehirli dinidir. Onun savaşçı ruhları gevşettiği doğrudur. Fakat sonradan Uygurlar'ın ilim, sanat ve edebiyattaki ilerlemelerine olan faydası da inkar edilemez.


Türkleri zayıflatmak için kurulan bu tuzağa Uygurlar 763 senesinde tutulmağa başlamışlardır.


NOT: Bu ilgili yazı, Mimar Sinan üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Kısmı Öğretim Görevlisi Sayın Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu'nun Genel Türk Zamanı Ansiklopedisi'nin 2. cildinde yer edinen "Uygur Devletleri Zamanı ve Kültürü" adlı makalesinden yararlanılarak yazılmıştır.






  • Oğuz Kağan Destanı hakkında bilgi verir misiniz?


  • Kutluk Bilge Kül Kağan hakkında bilgi verebilir misiniz?


  • Basketbol ile ilgili bilgi verir misiniz?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Bögü Kağan dönemiyle ilgili bilgi verir misiniz?
Bögü Kağan dönemiyle ilgili bilgi verir misiniz?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/bogu-kagan-donemiyle-ilgili-bilgi-verir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/bogu-kagan-donemiyle-ilgili-bilgi-verir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content