Burun Polipleri Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, hekim uyarısı ya da uzman önerisi değildir. Buru...
Burun Polipleri
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, hekim uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Burun polibi, burun ve burun çevresindeki sinüslerin içini döşeyen zarın(mukoza) kronik, iltihabi bir hastalığıdır. Ortalama üçbin yıldan fazla bilinmektedir ve burunda en sık kitle nedenidir. Saplı, düzgün, jelatinöz yuvarlak ya da üzüm şeklinde kitleler olup şişmiş mukozanın burun içine doğru uzanmasıdır. Erkeklerde kadınlardan iki kat fazla görülür. Kronik sinüzitli hastalarda, allerjik olmayan grupta %5, allerjik nüfusta %1 oranında burun polibi tespit edilmiştir. Polipli hastaların %30 kadarı çevresel allerjenlere hassasdır. Son yıllarda tanı ve tedavi sistemlerinin-,metotlarının ilerlemesi ile birlikte burun poliplerine olan ilgi artmıştır. Senelerce en mühim nedenin allerji olduğu düşünülmüştür. Bu durumu mühim bir sebebi polipte burun akıntısı, kaşıntısı ile beraber bir takım kan değerlerinin alerjik benzer biçimde yükselmiş olmasıdır (histamin, IgE). Halen burun poliplerinin minik bir kısmının allerjiden landığı bilinmektedir. Bilhassa ev tozu akarları ve küf mantarı, alerjik burun polip oluşumunda önde gelen nedenlerdir. Son yıllarda gıda allerjisinin burun polibi oluşumundaki tesirleri yoğun olarak araştırılmaktadır.
Oluşum
Günümüzde burun poliplerinin oluşumu üstüne tüm teoriler mukoza ödemi (şişliği) üstüne kurulmuştur. Sinüslerin burun içinde açıldığı bölgeyi daraltan anatomik değişimler polip oluşumuna zemin hazırlar. Allerji, ödem ve enflamasyon icra eden başka faktörler benzer biçimde bu bölgeyi daha da daraltarak ya da tıkayarak sıvı birikimine ve sonrasında sıvı kaçağına niçin olur. Bu alanlarda meydana gelen açıklıklar çevre epitelle (mukozanın en üst tabakası) yeniden sarılmış olur. Ödemli ve yerçekimi etkisiyle sarkmış dokunun çevresinden dolaşarak polip dokusunu oluşturur.
Mukozanın enflamasyonu sonucu bununla birlikte bazı kan elemanları ortaya çıkar. Doku ödemine neden olan vakalar içinde kronik enfeksiyon, aspirin hassasiyeti, epitel hücre parçalanmaları- gen değişimleri (cystic fibrosis transmembrane regulator =CFTR geni), solunum kanalıyla alınan ya da gıda allerjileri benzer biçimde türlü hipotezler öne sürülmüştür.
Öykü
Polibi olan hastalarda en sık görülen yakınma burun tıkanıklığıdır. Fakat hastalar burun tıkanıklığına neden olan nedenin çoğu zaman bilincinde değildir. Mevsimsel ve günlük değişikliği fark etmezler. Bulgular yavaş geliştiğinden başlama zamanının hatırlanması zor olsa gerek. Solunum allerjisi olanların tipik şikayetleri burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma ve burun tıkanıklığıdır. Eğer astım var ise wheezing (hırıltılı nefes) de bu gruba eklenmiş olur. Hastanın konusunda tat ve koku almada bozukluk olduğu, son zamanlarda horlama geliştiği yönünde şikayetlerle sık karşılaşılır. Ekzersiz esnasında hafifçe nefes darlığı, yüzde dolgunluk görülebilir. Ailede allerji öyküsü belirsizdir. Anne-babanın her ikisinde allerji olması % 50 olasılıkla çocukta da allerji gelişeceğini, birinde olması % 25 ihtimalle allerjik yapının oluşabileceğini düşündürür. Aile hikayesinin alerjik açıdan negatif olması kişiyi allerjiden uzaklaştırmaz. Doktor allerjiyi değerlendirirken hem solunum kanalıyla hem de besin allerjenlerini dikkate almalıdır. Yaklaşımda allerji öyküsü araştırılmalı, şüpheli durumlarda ten testleri yapılmalıdır. Burun poliplerinin allerjik ve allerjisi olmayan hastalarda tedavisi farksızdır. Polipler çoğu zaman iki taraflı olur.
Besin allerjisi ve burun polipleri
Burun poliplerinin oluşumunda besin allerjisi yeterince değerlendirilmemiş bir mevzudur. Hastalar allerjilerinin bilincinde olmadıkları için ten testleri tanıda önemlidir. Besin allerjisi, olduğundan daha az tespit edildiğinden kim bilir salisilik asit
allerjisine gereğinden fazla kıymet verilmektedir. Gıda allerjisi, süratli ve gecikmiş tepki olarak iki gruba ayırılabilir. Süratli tepki, IgE bağımlı tiptir. Gıda
allerjilerinin % 5'inde görülür. Geri kalan çok fazla duyarlılık grubu(tip2-3-4-) bütünün %95'ini oluşturur. Bu tür şeyler çoğunlukla yenilen, muhtemelen günlük yemeğimizin parçalarıdır.
Hazır gıdalar dahil tüm yiyecekler olabilir. Besin allerjisinin yalnız minik bir bölümü IgE bağımlıdır. Eğer Avrupa'daki besin allerjisi tanımı kabul edilirse (bağışıklık sistemin her türlü reaksiyonu) poliplerle besin allerjisinin ilişkisi belirgin olur. IgE bağımlı olmayan besin allerjisini değerlendirmek zor olsa gerek, rahat bir tanı testi yoktur. Aspirin (Asetilsalisilik asit) polip oluşumunda iyi malum bir fenomendir. Pek çok besin ve taze meyveler belirgin salisilat ihtiva eder.
Hasta uyumlu ise ve yeterince motive edilebilirse tedavi yaklaşımında belirgin bir süre yenilen herşeyin dikkatle gözden geçirilmesi gerekir. İnsanların belirgin bir yiyecek düzeni vardır ve bu gözönüne alınırsa allerjik olan yiyecekler belirlenebilir. Bu yiyeceklerin burun poliplerinin gelişiminde tesirinin olup olmadığı kati olarak anlaşılabilmesi için hastalar yeni diete yeterince uymalıdırlar. Bu vaziyet bir çok haftayı hatta ayı bulabilir. Eğer poliplerde gerileme olacaksa bu süre içinde gözlenebilir. Bu vaziyet uzun sürelidir, fakat poliplerin sık tekrarlaması ve cerrahi gerektirmesi gözönüne alınırsa yeterince ısrarlı olmayan hastalarda rejim tedavisi etkili olmayabilir. Burun poliplerinin en sık sebebinin gıda allerjisi bulunduğunun kati ispatlanmaya gereksinimi vardır.
Tedavi
Burun poliplerinin ilaçla tedavisinin gayeleri şu şekilde özetlenebilir
1)Polipleri ve rinit (burun iltihabı) bulgularını yok etmek
2) Burun solunumunu ve koku duyusunu tekrardan sağlamak
3) Nüksetmesini engellemek. Bununla birlikte ağrı-sancı ve hastalık hissi olmaması, az maliyetli, kısa süreli ama uzun etkili tedavinin minumum yan etkiyle gerçekleşmesi istenir.
Kortizonlı burun spreyleri ilk başlarda minimum 4-6 hafta kullanılmalı, hasta yarar görüyorsa devam edilmelidir. Bu süre sonunda bir cevap alınamamışsa 10 gün kadar sistemik (ağızdan ya da enjeksiyon) tedavisi verilebilir. Gene cevap yoksa bilgisayarlı tomografi (BT) çekilip cerrahi müdahale yönünden değerlendirilir. Oral ya daenjeksiyon tedavisine çözüm alınmışsa yeniden burun spreyleriyle tedaviye devam edilebilir. Bu tedaviler sürerken hastanın saptanmış, altta yatan bir patolojik şartları var ise tedavi edilmelidir. Enfeksiyon mevcutsa antibiyotik başlanmalıdır. Malum bir allerjen var ise hasta uzak kalmaya çalışmalıdır. Ihtiyaç duyulan hastalara aşı tedavisi uygulanır. Aşı tedavisi bundan böyle oral(ağızdan) yolla da uygulanabilmektedir. Önceleri de belirtildiği benzer biçimde gıda allerjisi olanlarda allerjik besinler saptanıp rejim yapılmalıdır. Tedaviye en iyi çözüm veren allerjik polip türü gıda allerjisi lı olabilir.
Cerrahi
Burun polip cerrahisi geniş bir yelpaze içinde incelenebilir. Hiçbirisi tam fonksiyonel bir cerrahi değildir. Mümkün olduğunca polipleri temizlemek ilaç tedavisi desteğiyle nüksleri önlemeye analiz etmek gerekir. Altta yatan niçin ne olursa olsun polip cerrahi dışı tedavilerden yarar görmemişse cerrahiye gereksinim vardır. Bugün için en iyi cerrahi yöntem endoskopik sinüs cerrahisidir. Ameliyat sonrası takiplerde de endoskop kontrolünün radyolojik incelemelere bakılırsa daha kıymetli olduğu söylenebilir.
Allerjik mantar sinüzitinde %66-100 oranında burun polibi mevcuttur. Tedavide cerrahi, mantar ilaçları ve kortizon tedavisi ile desteklenmelidir.Sınırı olan semptomları olan hastaları yılda iki kez denetlemek yeterlidir. Disiplinli tıkayıcı bulguları olan ve cerrahi tedavi yapılmış olsun olmasın bilhassa yüksek doz oral kortizon ya da uzun süre sprey tarzında kortizon alan hastaları ise daha yakından izlemekte fayda vardır.
Burun poliplerinin bronşial astım ve aspirin hassasiyeti ile olan ilişkisi bilinmektedir. Aspirin duyarlılığı olan hastalarda nüks oranı daha fazladır. Hastaya allerjenlerden kaçınarak uygun çevre kontrolü öğretilmelidir. Antijenler için aşı tedavisi yapılabilir.
Netice
Burun polipleri ve allerji arasındaki ilişki tam olarak açıklanabilmiş değildir fakat allerji; burun iltihabı ve astımların çoğunda mühim bir nedendir. Burun polip oluşumunda ana niçin olarak kabul edilmemeli, yatkınlık yaratan bir unsur olarak değerlendirilmelidir.
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, hekim uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Burun polibi, burun ve burun çevresindeki sinüslerin içini döşeyen zarın(mukoza) kronik, iltihabi bir hastalığıdır. Ortalama üçbin yıldan fazla bilinmektedir ve burunda en sık kitle nedenidir. Saplı, düzgün, jelatinöz yuvarlak ya da üzüm şeklinde kitleler olup şişmiş mukozanın burun içine doğru uzanmasıdır. Erkeklerde kadınlardan iki kat fazla görülür. Kronik sinüzitli hastalarda, allerjik olmayan grupta %5, allerjik nüfusta %1 oranında burun polibi tespit edilmiştir. Polipli hastaların %30 kadarı çevresel allerjenlere hassasdır. Son yıllarda tanı ve tedavi sistemlerinin-,metotlarının ilerlemesi ile birlikte burun poliplerine olan ilgi artmıştır. Senelerce en mühim nedenin allerji olduğu düşünülmüştür. Bu durumu mühim bir sebebi polipte burun akıntısı, kaşıntısı ile beraber bir takım kan değerlerinin alerjik benzer biçimde yükselmiş olmasıdır (histamin, IgE). Halen burun poliplerinin minik bir kısmının allerjiden landığı bilinmektedir. Bilhassa ev tozu akarları ve küf mantarı, alerjik burun polip oluşumunda önde gelen nedenlerdir. Son yıllarda gıda allerjisinin burun polibi oluşumundaki tesirleri yoğun olarak araştırılmaktadır.
Oluşum
Günümüzde burun poliplerinin oluşumu üstüne tüm teoriler mukoza ödemi (şişliği) üstüne kurulmuştur. Sinüslerin burun içinde açıldığı bölgeyi daraltan anatomik değişimler polip oluşumuna zemin hazırlar. Allerji, ödem ve enflamasyon icra eden başka faktörler benzer biçimde bu bölgeyi daha da daraltarak ya da tıkayarak sıvı birikimine ve sonrasında sıvı kaçağına niçin olur. Bu alanlarda meydana gelen açıklıklar çevre epitelle (mukozanın en üst tabakası) yeniden sarılmış olur. Ödemli ve yerçekimi etkisiyle sarkmış dokunun çevresinden dolaşarak polip dokusunu oluşturur.
Mukozanın enflamasyonu sonucu bununla birlikte bazı kan elemanları ortaya çıkar. Doku ödemine neden olan vakalar içinde kronik enfeksiyon, aspirin hassasiyeti, epitel hücre parçalanmaları- gen değişimleri (cystic fibrosis transmembrane regulator =CFTR geni), solunum kanalıyla alınan ya da gıda allerjileri benzer biçimde türlü hipotezler öne sürülmüştür.
Öykü
Polibi olan hastalarda en sık görülen yakınma burun tıkanıklığıdır. Fakat hastalar burun tıkanıklığına neden olan nedenin çoğu zaman bilincinde değildir. Mevsimsel ve günlük değişikliği fark etmezler. Bulgular yavaş geliştiğinden başlama zamanının hatırlanması zor olsa gerek. Solunum allerjisi olanların tipik şikayetleri burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma ve burun tıkanıklığıdır. Eğer astım var ise wheezing (hırıltılı nefes) de bu gruba eklenmiş olur. Hastanın konusunda tat ve koku almada bozukluk olduğu, son zamanlarda horlama geliştiği yönünde şikayetlerle sık karşılaşılır. Ekzersiz esnasında hafifçe nefes darlığı, yüzde dolgunluk görülebilir. Ailede allerji öyküsü belirsizdir. Anne-babanın her ikisinde allerji olması % 50 olasılıkla çocukta da allerji gelişeceğini, birinde olması % 25 ihtimalle allerjik yapının oluşabileceğini düşündürür. Aile hikayesinin alerjik açıdan negatif olması kişiyi allerjiden uzaklaştırmaz. Doktor allerjiyi değerlendirirken hem solunum kanalıyla hem de besin allerjenlerini dikkate almalıdır. Yaklaşımda allerji öyküsü araştırılmalı, şüpheli durumlarda ten testleri yapılmalıdır. Burun poliplerinin allerjik ve allerjisi olmayan hastalarda tedavisi farksızdır. Polipler çoğu zaman iki taraflı olur.
Besin allerjisi ve burun polipleri
Burun poliplerinin oluşumunda besin allerjisi yeterince değerlendirilmemiş bir mevzudur. Hastalar allerjilerinin bilincinde olmadıkları için ten testleri tanıda önemlidir. Besin allerjisi, olduğundan daha az tespit edildiğinden kim bilir salisilik asit
allerjisine gereğinden fazla kıymet verilmektedir. Gıda allerjisi, süratli ve gecikmiş tepki olarak iki gruba ayırılabilir. Süratli tepki, IgE bağımlı tiptir. Gıda
allerjilerinin % 5'inde görülür. Geri kalan çok fazla duyarlılık grubu(tip2-3-4-) bütünün %95'ini oluşturur. Bu tür şeyler çoğunlukla yenilen, muhtemelen günlük yemeğimizin parçalarıdır.
Hazır gıdalar dahil tüm yiyecekler olabilir. Besin allerjisinin yalnız minik bir bölümü IgE bağımlıdır. Eğer Avrupa'daki besin allerjisi tanımı kabul edilirse (bağışıklık sistemin her türlü reaksiyonu) poliplerle besin allerjisinin ilişkisi belirgin olur. IgE bağımlı olmayan besin allerjisini değerlendirmek zor olsa gerek, rahat bir tanı testi yoktur. Aspirin (Asetilsalisilik asit) polip oluşumunda iyi malum bir fenomendir. Pek çok besin ve taze meyveler belirgin salisilat ihtiva eder.
Hasta uyumlu ise ve yeterince motive edilebilirse tedavi yaklaşımında belirgin bir süre yenilen herşeyin dikkatle gözden geçirilmesi gerekir. İnsanların belirgin bir yiyecek düzeni vardır ve bu gözönüne alınırsa allerjik olan yiyecekler belirlenebilir. Bu yiyeceklerin burun poliplerinin gelişiminde tesirinin olup olmadığı kati olarak anlaşılabilmesi için hastalar yeni diete yeterince uymalıdırlar. Bu vaziyet bir çok haftayı hatta ayı bulabilir. Eğer poliplerde gerileme olacaksa bu süre içinde gözlenebilir. Bu vaziyet uzun sürelidir, fakat poliplerin sık tekrarlaması ve cerrahi gerektirmesi gözönüne alınırsa yeterince ısrarlı olmayan hastalarda rejim tedavisi etkili olmayabilir. Burun poliplerinin en sık sebebinin gıda allerjisi bulunduğunun kati ispatlanmaya gereksinimi vardır.
Tedavi
Burun poliplerinin ilaçla tedavisinin gayeleri şu şekilde özetlenebilir
1)Polipleri ve rinit (burun iltihabı) bulgularını yok etmek
2) Burun solunumunu ve koku duyusunu tekrardan sağlamak
3) Nüksetmesini engellemek. Bununla birlikte ağrı-sancı ve hastalık hissi olmaması, az maliyetli, kısa süreli ama uzun etkili tedavinin minumum yan etkiyle gerçekleşmesi istenir.
Kortizonlı burun spreyleri ilk başlarda minimum 4-6 hafta kullanılmalı, hasta yarar görüyorsa devam edilmelidir. Bu süre sonunda bir cevap alınamamışsa 10 gün kadar sistemik (ağızdan ya da enjeksiyon) tedavisi verilebilir. Gene cevap yoksa bilgisayarlı tomografi (BT) çekilip cerrahi müdahale yönünden değerlendirilir. Oral ya daenjeksiyon tedavisine çözüm alınmışsa yeniden burun spreyleriyle tedaviye devam edilebilir. Bu tedaviler sürerken hastanın saptanmış, altta yatan bir patolojik şartları var ise tedavi edilmelidir. Enfeksiyon mevcutsa antibiyotik başlanmalıdır. Malum bir allerjen var ise hasta uzak kalmaya çalışmalıdır. Ihtiyaç duyulan hastalara aşı tedavisi uygulanır. Aşı tedavisi bundan böyle oral(ağızdan) yolla da uygulanabilmektedir. Önceleri de belirtildiği benzer biçimde gıda allerjisi olanlarda allerjik besinler saptanıp rejim yapılmalıdır. Tedaviye en iyi çözüm veren allerjik polip türü gıda allerjisi lı olabilir.
Cerrahi
Burun polip cerrahisi geniş bir yelpaze içinde incelenebilir. Hiçbirisi tam fonksiyonel bir cerrahi değildir. Mümkün olduğunca polipleri temizlemek ilaç tedavisi desteğiyle nüksleri önlemeye analiz etmek gerekir. Altta yatan niçin ne olursa olsun polip cerrahi dışı tedavilerden yarar görmemişse cerrahiye gereksinim vardır. Bugün için en iyi cerrahi yöntem endoskopik sinüs cerrahisidir. Ameliyat sonrası takiplerde de endoskop kontrolünün radyolojik incelemelere bakılırsa daha kıymetli olduğu söylenebilir.
Allerjik mantar sinüzitinde %66-100 oranında burun polibi mevcuttur. Tedavide cerrahi, mantar ilaçları ve kortizon tedavisi ile desteklenmelidir.Sınırı olan semptomları olan hastaları yılda iki kez denetlemek yeterlidir. Disiplinli tıkayıcı bulguları olan ve cerrahi tedavi yapılmış olsun olmasın bilhassa yüksek doz oral kortizon ya da uzun süre sprey tarzında kortizon alan hastaları ise daha yakından izlemekte fayda vardır.
Burun poliplerinin bronşial astım ve aspirin hassasiyeti ile olan ilişkisi bilinmektedir. Aspirin duyarlılığı olan hastalarda nüks oranı daha fazladır. Hastaya allerjenlerden kaçınarak uygun çevre kontrolü öğretilmelidir. Antijenler için aşı tedavisi yapılabilir.
Netice
Burun polipleri ve allerji arasındaki ilişki tam olarak açıklanabilmiş değildir fakat allerji; burun iltihabı ve astımların çoğunda mühim bir nedendir. Burun polip oluşumunda ana niçin olarak kabul edilmemeli, yatkınlık yaratan bir unsur olarak değerlendirilmelidir.
Burun Kanamaları
Burun Nedir?
Google Burun Uygulaması
Burun Polipleri
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, hekim uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Burunda polip iyi mi bir hastalıktır? Allerjiyle ilişkisi nedir?
Burun polibi, burun ve çevresindeki sinüslerin içini döşeyen zarın(mukoza) kronik, iltihabi bir hastalığıdır. Yuvarlak ya da üzüm şeklinde sarımsı kitleler olup şişmiş mukozanın burun içine doğru uzanmasıdır. Erkeklerde kadınlardan iki kat fazla görülür. Çoğu zaman iki taraflıdır. Kronik sinüzitli hastalarda polip allerjik olmayan grupta %5, allerjik nüfusta %1 oranında mevcuttur. Alerji burun polip oluşumunda ana niçin olarak kabul edilmemeli, yatkınlık yaratan bir unsur olarak değerlendirilmelidir. Bilhassa ev tozu akarları ve küf mantarı, alerjik burun polibi oluşumunda önde gelen nedenlerdir.
Son yıllarda tanı ve tedavi sistemlerinin-,metotlarının gelişmesi hastaların rahatlamasında mühim bir unsur olmuştur.Son yıllarda gıda allerjisinin burun polibi oluşumundaki tesirleri yoğun olarak araştırılmaktadır.
Kanserle ilişkisi var mıdır?
Burun polipleri büyük oranda iyi huyludurlar. Fakat bilhassa burnun tek tarafında gelişmiş olanlardan kuşku etmek gerekir. Şu demek oluyor ki burun polibi tek taraflı büyümüşse ve şüphemiz var ise kanser gelişme ihtimalini akılda tutmak ve biyopsi yapmak gerekir.
Polipler iyi mi oluşmaktadır?
Senelerdir burun poliplerinin oluşumu üstüne türlü teoriler öne sürülmektedir. En temel niçin mukoza şişliğidir (ödemidir). Kafatasında sinüs dediğimiz boşlukların burun içine açıldığı bölgeyi daraltan anatomik değişimler polip oluşumuna zemin hazırlar. Enfeksiyon, alerji, aspirin hassasiyeti benzer biçimde ödeme(şişliğe) yol açan faktörler bu bölgeyi daha da daraltarak ya da tıkayarak sıvı birikimine ve sonrasında sıvı kaçağına niçin olurlar. Bu alanlarda meydana gelen açıklıklar çevredeki dokuyla yeniden sarılmış olur. Ödemli ve yerçekimi etkisiyle sarkmış doku polip dokusunu oluşturur. Son zamanlarda polibe niçin olabilen bu enfeksiyonların mantar ya da bakteri hastalığından landığı yönünde emekler artmıştır.
Burun polibi olan hastalarda ne benzer biçimde şikayetler ortaya çıkar ?
En sık görülen yakınma burun tıkanıklığıdır. Bunun yanı sıra burun akıntısı, geniz akıntısı kaşıntı, hapşırma benzer biçimde şikayetler alerjik hastalarda daha da çok görülür. Horlama da sık görülen bir bulgudur. Hastalar burun tıkanıklığına neden olan nedenin çoğu zaman bilincinde değildirler. Allerjide mevsimsel ve günlük değişikliği fark etmeyebilirler. Bulgular yavaş geliştiğinden başlama zamanının hatırlanması zor olsa gerek.. Hastanın konusunda tat ve koku almada bozukluk olmasının yanı sıra horlama geliştiği yönünde şikayetlerle sık karşılaşılır. Eğer astım var ise wheezing (hırıltılı nefes) de bu gruba eklenmiş olur. Ekzersiz esnasında hafifçe nefes darlığı, yüzde dolgunluk görülebilir.
. Besin alerjisi de bir unsur müdür?
Burun poliplerinin oluşumunda besin allerjisi yeterince değerlendirilmiş bir mevzu değildir. Hastalar allerjilerinin bilincinde olmadıkları için ten testleri tanıda önemlidir. Besin allerjisi, olduğundan daha az tespit edilen bir alerjidir. Gıda allerjisi, süratli ve gecikmiş
tepki olarak iki gruba ayırılabilir. Süratli tepki, Immunglobulin (IgE) bağımlı tiptir. Gıda allerjilerinin % 5'inde görülür. Aslolan büyük grup (%95) geri kalan çok fazla duyarlılık grubudur(tip2-3-4-). Bu tür şeyler çoğunlukla yenilen, muhtemelen günlük yemeğimizin parçalarıdır.
Hazır gıdalar dahil tüm yiyecekler olabilir.
Çocuklarda burun polibi olur mu?
Olur. 16 yaş altında polibi olan çocuklarda genetik bir hatadan lanan kistik fibrozis ismi verilen hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Ter testi ve genetik çalışmayla tanı konulur. Dirimsel tehlikesi yüksek bir hastalıktır.
Burun polibi tanısı iyi mi konmaktadır?
Burun muayenesi esnasında burun boşluğu içinde polip kitlesi görülür. Teşhisi kolaydır. Ender durumlarda kuşku var ise biyopsi alınır. Biyopsi öncesi tomografi çektirilir. Tomografide de muayene ile görülemeyen polipler görülebilir. Burun muayenesinde endoskop kullanmak arka bölümlerde gizlenmiş poliplerin tespitini kolaylaştırır.
Tamamında olmasa dahi pek çok hastada kati netice alınabilmektedir.Tedavide temel yöntem ilaç ve cerrahi müdahaleden optimum şekilde yararlanmaktır.
Burun poliplerinin ilaçla tedavisinin gayeleri şu şekilde özetlenebilir
1)Polipleri ve rinit (burun iltihabı) bulgularını yok etmek
2) Burun solunumunu ve koku duyusunu tekrardan sağlamak
3) Nüksetmesini engellemek. Bununla birlikte ağrı-sancı ve hastalık hissi olmaması, az maliyetli, kısa süreli ama uzun etkili tedavinin minumum yan etkiyle gerçekleşmesi istenir.
Kortizonlı burun spreyleri ilk başlarda minimum 4-6 hafta kullanılmalı, hasta yarar görüyorsa devam edilmelidir. Bu süre sonunda bir cevap alınamamışsa 10 gün kadar sistemik (ağızdan ya da enjeksiyon) tedavisi verilebilir. Gene cevap yoksa bilgisayarlı tomografi (BT) çekilip cerrahi müdahale yönünden değerlendirilir. Ağızdan ya da enjeksiyon tedavisine çözüm alınmışsa yeniden burun spreyleriyle tedaviye devam edilebilir. Bu tedaviler sürerken hastanın saptanmış, altta yatan bir patolojik şartları var ise tedavi edilmelidir. Enfeksiyon mevcutsa antibiyotik başlanmalıdır. Malum bir allerjen var ise hasta uzak kalmaya çalışmalıdır. Ihtiyaç duyulan hastalara aşı tedavisi uygulanır. Aşı tedavisi bundan böyle oral(ağızdan) yolla da uygulanabilmektedir. Gıda allerjisi olanlarda allerjik besinler saptanıp rejim yapılmalıdır. Tedaviye en iyi çözüm veren allerjik polip türü gıda allerjisi lı olabilir. Burun poliplerinin bronşial astım ve aspirin hassasiyeti ile olan ilişkisi bilinmektedir. Aspirin duyarlılığı olan hastalarda nüks oranı daha fazladır. Hastaya allerjenlerden kaçınarak uygun çevre kontrolü öğretilmelidir. Antijenler için aşı tedavisi yapılabilir. Olası mantar enfeksiyonlarına karşı son zamanlarda solusyon ve sprey tarzında ilaç geliştirilme emekleri sürmektedir.
. Cerrahi girişimin tedavideki yeri nedir?
Mümkün olduğunca polipleri temizlemek ve ilaç tedavisi desteğiyle nüksleri önlemeye analiz etmek gerekir. Altta yatan niçin ne olursa olsun polip cerrahi dışı tedavilerden yarar görmemişse cerrahiye gereksinim vardır. Bugün için en iyi cerrahi yöntem endoskopik sinüs cerrahisidir. Son yıllarda geliştirilen endoskoplarla cerrahi daha etkili bir biçimde yapılmaktadır. Ameliyat sonrası takiplerde de endoskop kontrolünün radyolojik incelemelere bakılırsa daha kıymetli olduğu söylenebilir.
Disiplinli tıkayıcı bulguları olan ve cerrahi tedavi yapılmış olsun olmasın bilhassa yüksek doz ağızdan kortizon ya da uzun süre sprey tarzında kortizon alan hastaları ise daha yakından izlemekte fayda vardır.
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, hekim uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Burunda polip iyi mi bir hastalıktır? Allerjiyle ilişkisi nedir?
Burun polibi, burun ve çevresindeki sinüslerin içini döşeyen zarın(mukoza) kronik, iltihabi bir hastalığıdır. Yuvarlak ya da üzüm şeklinde sarımsı kitleler olup şişmiş mukozanın burun içine doğru uzanmasıdır. Erkeklerde kadınlardan iki kat fazla görülür. Çoğu zaman iki taraflıdır. Kronik sinüzitli hastalarda polip allerjik olmayan grupta %5, allerjik nüfusta %1 oranında mevcuttur. Alerji burun polip oluşumunda ana niçin olarak kabul edilmemeli, yatkınlık yaratan bir unsur olarak değerlendirilmelidir. Bilhassa ev tozu akarları ve küf mantarı, alerjik burun polibi oluşumunda önde gelen nedenlerdir.
Son yıllarda tanı ve tedavi sistemlerinin-,metotlarının gelişmesi hastaların rahatlamasında mühim bir unsur olmuştur.Son yıllarda gıda allerjisinin burun polibi oluşumundaki tesirleri yoğun olarak araştırılmaktadır.
Kanserle ilişkisi var mıdır?
Burun polipleri büyük oranda iyi huyludurlar. Fakat bilhassa burnun tek tarafında gelişmiş olanlardan kuşku etmek gerekir. Şu demek oluyor ki burun polibi tek taraflı büyümüşse ve şüphemiz var ise kanser gelişme ihtimalini akılda tutmak ve biyopsi yapmak gerekir.
Polipler iyi mi oluşmaktadır?
Senelerdir burun poliplerinin oluşumu üstüne türlü teoriler öne sürülmektedir. En temel niçin mukoza şişliğidir (ödemidir). Kafatasında sinüs dediğimiz boşlukların burun içine açıldığı bölgeyi daraltan anatomik değişimler polip oluşumuna zemin hazırlar. Enfeksiyon, alerji, aspirin hassasiyeti benzer biçimde ödeme(şişliğe) yol açan faktörler bu bölgeyi daha da daraltarak ya da tıkayarak sıvı birikimine ve sonrasında sıvı kaçağına niçin olurlar. Bu alanlarda meydana gelen açıklıklar çevredeki dokuyla yeniden sarılmış olur. Ödemli ve yerçekimi etkisiyle sarkmış doku polip dokusunu oluşturur. Son zamanlarda polibe niçin olabilen bu enfeksiyonların mantar ya da bakteri hastalığından landığı yönünde emekler artmıştır.
Burun polibi olan hastalarda ne benzer biçimde şikayetler ortaya çıkar ?
En sık görülen yakınma burun tıkanıklığıdır. Bunun yanı sıra burun akıntısı, geniz akıntısı kaşıntı, hapşırma benzer biçimde şikayetler alerjik hastalarda daha da çok görülür. Horlama da sık görülen bir bulgudur. Hastalar burun tıkanıklığına neden olan nedenin çoğu zaman bilincinde değildirler. Allerjide mevsimsel ve günlük değişikliği fark etmeyebilirler. Bulgular yavaş geliştiğinden başlama zamanının hatırlanması zor olsa gerek.. Hastanın konusunda tat ve koku almada bozukluk olmasının yanı sıra horlama geliştiği yönünde şikayetlerle sık karşılaşılır. Eğer astım var ise wheezing (hırıltılı nefes) de bu gruba eklenmiş olur. Ekzersiz esnasında hafifçe nefes darlığı, yüzde dolgunluk görülebilir.
. Besin alerjisi de bir unsur müdür?
Burun poliplerinin oluşumunda besin allerjisi yeterince değerlendirilmiş bir mevzu değildir. Hastalar allerjilerinin bilincinde olmadıkları için ten testleri tanıda önemlidir. Besin allerjisi, olduğundan daha az tespit edilen bir alerjidir. Gıda allerjisi, süratli ve gecikmiş
tepki olarak iki gruba ayırılabilir. Süratli tepki, Immunglobulin (IgE) bağımlı tiptir. Gıda allerjilerinin % 5'inde görülür. Aslolan büyük grup (%95) geri kalan çok fazla duyarlılık grubudur(tip2-3-4-). Bu tür şeyler çoğunlukla yenilen, muhtemelen günlük yemeğimizin parçalarıdır.
Hazır gıdalar dahil tüm yiyecekler olabilir.
Çocuklarda burun polibi olur mu?
Olur. 16 yaş altında polibi olan çocuklarda genetik bir hatadan lanan kistik fibrozis ismi verilen hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Ter testi ve genetik çalışmayla tanı konulur. Dirimsel tehlikesi yüksek bir hastalıktır.
Burun polibi tanısı iyi mi konmaktadır?
Burun muayenesi esnasında burun boşluğu içinde polip kitlesi görülür. Teşhisi kolaydır. Ender durumlarda kuşku var ise biyopsi alınır. Biyopsi öncesi tomografi çektirilir. Tomografide de muayene ile görülemeyen polipler görülebilir. Burun muayenesinde endoskop kullanmak arka bölümlerde gizlenmiş poliplerin tespitini kolaylaştırır.
Burun poliplerinin kati tedavisi var mıdır?
Tamamında olmasa dahi pek çok hastada kati netice alınabilmektedir.Tedavide temel yöntem ilaç ve cerrahi müdahaleden optimum şekilde yararlanmaktır.
Burun poliplerinin ilaçla tedavisinin gayeleri şu şekilde özetlenebilir
1)Polipleri ve rinit (burun iltihabı) bulgularını yok etmek
2) Burun solunumunu ve koku duyusunu tekrardan sağlamak
3) Nüksetmesini engellemek. Bununla birlikte ağrı-sancı ve hastalık hissi olmaması, az maliyetli, kısa süreli ama uzun etkili tedavinin minumum yan etkiyle gerçekleşmesi istenir.
Kortizonlı burun spreyleri ilk başlarda minimum 4-6 hafta kullanılmalı, hasta yarar görüyorsa devam edilmelidir. Bu süre sonunda bir cevap alınamamışsa 10 gün kadar sistemik (ağızdan ya da enjeksiyon) tedavisi verilebilir. Gene cevap yoksa bilgisayarlı tomografi (BT) çekilip cerrahi müdahale yönünden değerlendirilir. Ağızdan ya da enjeksiyon tedavisine çözüm alınmışsa yeniden burun spreyleriyle tedaviye devam edilebilir. Bu tedaviler sürerken hastanın saptanmış, altta yatan bir patolojik şartları var ise tedavi edilmelidir. Enfeksiyon mevcutsa antibiyotik başlanmalıdır. Malum bir allerjen var ise hasta uzak kalmaya çalışmalıdır. Ihtiyaç duyulan hastalara aşı tedavisi uygulanır. Aşı tedavisi bundan böyle oral(ağızdan) yolla da uygulanabilmektedir. Gıda allerjisi olanlarda allerjik besinler saptanıp rejim yapılmalıdır. Tedaviye en iyi çözüm veren allerjik polip türü gıda allerjisi lı olabilir. Burun poliplerinin bronşial astım ve aspirin hassasiyeti ile olan ilişkisi bilinmektedir. Aspirin duyarlılığı olan hastalarda nüks oranı daha fazladır. Hastaya allerjenlerden kaçınarak uygun çevre kontrolü öğretilmelidir. Antijenler için aşı tedavisi yapılabilir. Olası mantar enfeksiyonlarına karşı son zamanlarda solusyon ve sprey tarzında ilaç geliştirilme emekleri sürmektedir.
. Cerrahi girişimin tedavideki yeri nedir?
Mümkün olduğunca polipleri temizlemek ve ilaç tedavisi desteğiyle nüksleri önlemeye analiz etmek gerekir. Altta yatan niçin ne olursa olsun polip cerrahi dışı tedavilerden yarar görmemişse cerrahiye gereksinim vardır. Bugün için en iyi cerrahi yöntem endoskopik sinüs cerrahisidir. Son yıllarda geliştirilen endoskoplarla cerrahi daha etkili bir biçimde yapılmaktadır. Ameliyat sonrası takiplerde de endoskop kontrolünün radyolojik incelemelere bakılırsa daha kıymetli olduğu söylenebilir.
Disiplinli tıkayıcı bulguları olan ve cerrahi tedavi yapılmış olsun olmasın bilhassa yüksek doz ağızdan kortizon ya da uzun süre sprey tarzında kortizon alan hastaları ise daha yakından izlemekte fayda vardır.
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR