CARİYE Para karşılığı alınan odalık, halayık: Abdüsse lâm Bey bu kalabalığın orasında kırk genç cariye ile aniden keyif devam eden Aselban...
CARİYE Para karşılığı alınan odalık, halayık: Abdüsselâm Bey bu kalabalığın orasında kırk genç cariye ile aniden keyif devam eden Aselbanın babasının yaşamını hakikaten kendinden geçerek dinlerdi (A. H. Tanpınar).
Harpte tutsak edilmiş kız, hanım: Cariyeler dairesi, haremde bulunan cariyelerin yatıp kalktıkları yerin ismi. (Tüm Osmanlı saraylarında ayrı bir cariyeler dairesi vardı. Bu tür şeyler irili ufaklı odacıklara ayrılır, cariyeler kerevetler üstünde serilen yataklarda yatarlar, uygunsuz hallerde bulunmamaları için, azlık ve çokluklarına gore, başlarına birden fazla kalfa konurdu.) Cariyeler hapishanesi, Topkapı sarayında, cariyelerin hapis edildiği söylenen oda. (Minik suçluların, cezalarını burada çektikleri anlaşılmaktadır. Büyük kabahat işleyenler, haremden atılır, başka bölgelere sürgün edilirlerdi.) Cariyeler hastanesi, hasta cariyelerin tedavi edildiği yer. (Topkapı sarayının bodrum katında hastalar dairesi vardı. Buraya hastalar ustası bakardı. Hastalara bakanlara nineler denirdi. Bulaşıcı hastalığa yakalanan harem halkından kim olursa olsun, diğerlerini korumak amacıyla dışarı gönderilir, tedavisi dışarıda yapılırdı.
İslâm dinine gore cariye, sahibinin malıdır, onu istediği benzer biçimde kullanmağa hakkı vardır. Kuvvetli ve paralı olanlar diledikleri kadar cariye alabilirlerdi. Osmanlı sarayı hareminde cariyelerin sayıları içinde değişiyordu. Bu tür şeyler, savaşlarda alınan esirlerden, tutsak pazarlarından ya da padişaha armağan edilenler arasından toplanırdı. Haremde çalışan cariyelerin sağlam ve güzel olmasına dikkat edilirdi. bilhassa son yüzyıllarda Çerkez cariye satın alabilmek Osmanlı haremi için moda haline gelmişti.
Çerkezlerden sonrasında Abaza ve Gürcü cariyeler geliyordu; cüceler, maskaralar ve zenciler ayrı hizmetler için alınırdı.
Genel olarak, Osmanlı toplumundaki cariyeler şu şekilde ayrılabilir:
a) haremin genel hizmetinde çalışanlar,
b) 5-7 yaş içinde, satılmak ya da mühim bir kişiye armağan edilmek suretiyle satın alınan, yüzleri ve vücutları güzel olanlar;
c) odalıklar; bu tür şeyler cariyelerin en güzelleri ve en pahalılarıydı. 15-20 Yaş içinde iken satılır ya da armağan edilirlerdi.
Hareme alınan cariyeler sanıldığına gore ilk başlarda ebeler ve hastalar ustası tarafınca; daha sonraları da hekim yöntemiyle muayene edilir, hastalıklı olanlar, sahiplerine geri verilirdi. Yeni alınan cariyelere harem geleneklerine gore, görünüşleri, renkleri, güzellikleri ve karakterleri göz önünde tutularak; çoğu zaman, farsça isimler verilirdi. Görevlerini ve haremin muaşeret usullerini öğrenmek suretiyle kalfaların emrine girerlerdi. Fakat en güzelleri özgü odalık olarak padişah ve şehzadeler için ayrılır, bunlara okuyup yazma da öğretilirdi. Cariyelere gündelik verilirdi. Yiyecekleri ve giyecekleri de gömü tarafınca sağlanırdı.
Cariyeler, dairelerde külhan, kiler benzer biçimde genel hizmetlerde çalışırlardı. Şehzade, sultan. hanım efendi ve ustaların yaşadıkları yere daire ismi verilir, hepsinde cariyeler hizmet ederlerdi. Cariyeler, padişahtan sonrasında, şehzadeler ve harem ağalarının da hizmetlerini görürlerdi. Cariyelerin şehzadelerin hususi hizmetlerinde bulunduklarına kuşku yoktur. Yalnız Ahmed ‘den sonrasında, cariyelerin şehzadelerden çocuk dünyaya getirmeleri yasaklanmış, türlü şekillerle çocuk yapmaları önlenmişti. Bu usulü veliaht Abdülaziz değiştirdi. Cariyelerin hanım ağalarıyla de ilişki kurduklarına dair deliller ve vakalar vardır. Hatta birden fazla harem ağası bunlarla resmen evliliğe ilk adımını atmıştır.
Cariyeler belirgin bir süreyi tamamladıktan sonrasında haremden ayrılabilir, bunlara saraylı denirdi. Birkaçı haricinde, padişahlar hanımlarını çoğu zaman cariyelerden seçtiler. Bunların birden fazla kere saraydan toptan atıldıkları da görülmüştür. Padişahın tahttan indirilmesinde ya da ölümünde çok sevilmiş olduğu cariyeler, Eski saraya gönderilir ve orada sürgün olarak yaşarlardı.
YORUMLAR