Çatı - Çatı Nedir - Çatı Hakkında İsim Çatı a. 1. Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü: Sık ağaçlar içinde yalnız...
Çatı - Çatı Nedir - Çatı Hakkında
İsim
Çatı a. 1. Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü:
Sık ağaçlar içinde yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı. -Ö. Seyfettin.
2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü.
3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer.
4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu.
5. mec. Barınılan, sığınılan yer.
6. mec. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.
7. db. Özne, nesne durumlarına nazaran, belirli çatı eklerinin eylem kök ya da gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) şeklinde.
8. ed. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde vaka kuruluşu, kurgu: Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız. -H. Taner.
9. Mimarlıkta. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı.
Çatı Fr. Squelette Çatı Fr. Toit Çatı İp, urgan, kordon.
Çatı Bacak arası.
Çatı Ara duvarı.
Çatı Kulpsuz yoğurt küleği, tahta kova.
Çatı Birbirine tutturulan kereste.
Çatı Baca.
Çatı Büyük kıl çuval.
Çatı İnce ince örülerek birbirine bağlanmış saç.
Çatı İki ucunda su taşınan çengelli sopa.
Çatı İng. skeleton Çatı Osm. bina Özne ve nesne bakımından bir fiilin niteliği. Öznesiz kullanılan bir eylem için "Çatısı öznesiz" nesnesiz kullanılmıyan bir eylem için almış olduğu nesnenin haline nazaran "Çatısı -i nesneli, e nesneli... bir eylem" denir. bk. Eylem.
Çatı İng. chassis Bir aygıt ya da düzeneği taşıyan, çoğu zaman metal yapı.
Çatı İng. roof (Mimarlık) 1. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı. a. bk. mahya, baba, mertek, altgergi. 2. Büyük otellerin çatı katındaki eğlence ve oturma yeri.
Çatı İng. voice Eylem kök ya da gövdesinin, lügat anlamında herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden eylem icra eden belirli bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısında uğramış olduğu durum değişikliği; fiilin anlam değişikliği göstermeyen, sadece özne ve nesneye hükmeden biçim değişikliği. || Çatılar, türlerine, aldıkları eklere ve işlevlerine nazaran kendi içlerinde etken çatı (yalın çatı), edilgen çatı, bilinmeyen çatı, dönüşlü çatı, işteş çatı, ettirgen çatı diye sınıflandırılır.
Çatı İng. frame
Çatı Osm. irtifak (biyoloji)
Çatı Fr. cadre Hususi otolar için yapılmış dokuz parça borunun, birbirine bağlanmasıyla kurulan çifteker gövdesi. Çatı yüksekliğini gösteren numaralar binenin boyuna göre değişiklik gösterir: 51-53 ufak, 55-57 orta, 59-61 ise büyük boylardır.
Çatı İng. framework Bir iş, fiil ya da uygulamanın kuramsal ve denenceli çerçevesi, bk. kuram.
Çatı Fr. canevas Taslak durumunda bir yazı ya da yapıtın ana çizgileri.
Çatı: İnek sağmada kullanılan bir vasıta. (*Susuz -Kars)
Çatı (II) Duvarların içine konan ağaç dönem. (Yeşilköy, Afşar *Gelendost, Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)
Çatı (III) Buzağı başbağı. (Baykara *Selim -Kars)
Çatı (IV) Semerin iç kısmı. (*Yalvaç -Isparta)
Çatı İng. voice Özne ya da nesne durumlarına nazaran, belirli çatı eklerinin fiil kök ya da gövdelerine getirilmesiyle meydana gelen türev: Sevin- (sev-in-) , sevil- (sev-il-) , seviş- (sev-iş-) , sevdir- (sev-dir-) , sevindir- (sev-in-dir-) , sevdin- (sev-dir-t-) vb.
İsim
Sık ağaçlar içinde yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı. -Ö. Seyfettin.
2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü.
3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer.
4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu.
5. mec. Barınılan, sığınılan yer.
6. mec. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik.
7. db. Özne, nesne durumlarına nazaran, belirli çatı eklerinin eylem kök ya da gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) şeklinde.
8. ed. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde vaka kuruluşu, kurgu: Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız. -H. Taner.
9. Mimarlıkta. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı.
Çatı Fr. Squelette Çatı Fr. Toit Çatı İp, urgan, kordon.
Çatı Bacak arası.
Çatı Ara duvarı.
Çatı Kulpsuz yoğurt küleği, tahta kova.
Çatı Birbirine tutturulan kereste.
Çatı Baca.
Çatı Büyük kıl çuval.
Çatı İnce ince örülerek birbirine bağlanmış saç.
Çatı İki ucunda su taşınan çengelli sopa.
Çatı İng. skeleton Çatı Osm. bina Özne ve nesne bakımından bir fiilin niteliği. Öznesiz kullanılan bir eylem için "Çatısı öznesiz" nesnesiz kullanılmıyan bir eylem için almış olduğu nesnenin haline nazaran "Çatısı -i nesneli, e nesneli... bir eylem" denir. bk. Eylem.
Çatı İng. chassis Bir aygıt ya da düzeneği taşıyan, çoğu zaman metal yapı.
Çatı İng. roof (Mimarlık) 1. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı. a. bk. mahya, baba, mertek, altgergi. 2. Büyük otellerin çatı katındaki eğlence ve oturma yeri.
Çatı İng. voice Eylem kök ya da gövdesinin, lügat anlamında herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden eylem icra eden belirli bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısında uğramış olduğu durum değişikliği; fiilin anlam değişikliği göstermeyen, sadece özne ve nesneye hükmeden biçim değişikliği. || Çatılar, türlerine, aldıkları eklere ve işlevlerine nazaran kendi içlerinde etken çatı (yalın çatı), edilgen çatı, bilinmeyen çatı, dönüşlü çatı, işteş çatı, ettirgen çatı diye sınıflandırılır.
Çatı İng. frame
Çatı Osm. irtifak (biyoloji)
Çatı Fr. cadre Hususi otolar için yapılmış dokuz parça borunun, birbirine bağlanmasıyla kurulan çifteker gövdesi. Çatı yüksekliğini gösteren numaralar binenin boyuna göre değişiklik gösterir: 51-53 ufak, 55-57 orta, 59-61 ise büyük boylardır.
Çatı İng. framework Bir iş, fiil ya da uygulamanın kuramsal ve denenceli çerçevesi, bk. kuram.
Çatı Fr. canevas Taslak durumunda bir yazı ya da yapıtın ana çizgileri.
Çatı: İnek sağmada kullanılan bir vasıta. (*Susuz -Kars)
Çatı (II) Duvarların içine konan ağaç dönem. (Yeşilköy, Afşar *Gelendost, Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)
Çatı (III) Buzağı başbağı. (Baykara *Selim -Kars)
Çatı (IV) Semerin iç kısmı. (*Yalvaç -Isparta)
Çatı İng. voice Özne ya da nesne durumlarına nazaran, belirli çatı eklerinin fiil kök ya da gövdelerine getirilmesiyle meydana gelen türev: Sevin- (sev-in-) , sevil- (sev-il-) , seviş- (sev-iş-) , sevdir- (sev-dir-) , sevindir- (sev-in-dir-) , sevdin- (sev-dir-t-) vb.
Çatı Konutları
Yapı Elemanları - Çatı
Çim Çatı (Yeşil Çatı) Evler
ÇATI
—1. inş. Bir yapının damını, örtüsünü oluşturan öğelerin tümü: Çatıdaki kiremitlerden bir çok kınlmış.
- --Çatı açma, bir yapıda damı oluşturan öğeleri yerinden kaldırma.
- --Çatı kaplama tahtası, dam örtüsü yapımında kullanılan ve birbirine bitişik olarak çakılan ince levhalardan her biri. (Bu levhaların oluşturduğu yüzey üstüne bir sızdırmazlık gereci metal kenetlerle tutturulur, çakılır ya da çengellerle tespit edilir.)
- --Çatı kaplama tahtası çakma, çatı kaplama tahtalarını mertekler üstüne çivilerle tutturma.
- --Çatı kerestesi, dam çatkılarını yapmada kullanılan uzun kereste.
- --Çatı kırması, mansart çatıda alt yüzeyin eğimi.
- --Çatı süsü, bir çatının mahyası üstüne yerleştirilen metal ya da pişmiş toprak bezeme öğesi.
- --Çatı ustası, çatı kaplama tahtalarını ya da lataları yerleştirdikten sonrasında çatıya kiremit ya da başka bir gereç döşeyen usta.
- --Çatı yüzü, DAM SAĞRlsrnın eşanlamlısı.
- --Düz çatı, eğimi % 8'in altında olan çatı (Eşanl. teras çatı.)
- --Testere dişi çatı, ŞET ÇATl'nın eşanlamlısı.
—Anat. Çatı kemiği, kalça kemiklerinin ön ve alt parçaları. (Bu parçaların dış yüzlerine yaklaştırıcı uyluk kasları yapışır. Çatı kemikleri önde birleşerek çatı kaynağını oluşturur.)
--Çatı kemiği alt oluğu, çatı kemiğinin dış yüzünde tıkalı deliği öne doğru uzatan oluk. (Obtüratör sinir ve damarlar buradan geçer.)
—Ask. Tabanca çatısı, birbirine dayanan silahların oluşturduğu tüm.
-Denize. Çatı taraklaması, ıskarmozlar arasına takoz doldurularak meydana getirilen destek.
—Dilbil. Özgül bükünlerle belirginleşen ve eylem, özne (ya da eyleyen) ve nesne arasındaki bağıntı türünü gösteren, fiile ve destek fiile ilişkin gramer kategorisi
—Dy. Bir vagonun çatısı, bir vagonda tavanın üst kısmı.
—Ed. Bir yazının, bir konuşmanın planı, bir anlatının kurgusu, iskeleti.
-Hava Yükseltilmiş bir kanadı taşıyan direklerin beden üstünde oluşturduğu pilon.
—Heykc. Kilden, alçıdan, vb. bir heykelin iskeletini oluşturan, çoğu zaman metalden yapılmış destek parçaların birleşimi.
—Mim. Çatı penceresi, çatı üzerine çıkıntılı olarak meydana getirilen ve çatı arasını aydınlatmaya, havalandırmaya, çatı üzerine çıkmaya yarayan pencere. (Eşanl. ARNAVUTBACASI.)
—Patol. Çatı ağrısı, çatı kemiğine yapışan kirişlerin, bilhassa yaklaştırıcı kirişlerin iltihabı. (O bölgeye özgü aşırı bitkinlik, sık sık yinelenen ufak travmalar, hep ayakta durmaktan dolayı omurgadan ya da bacaklardaki uzunluk farkından ileri gelen ve çatı kemiği kaynağının hafifçe ayrılmasına neden olan leğen bozukluğu bu ağrının başlıca nedenleridir. Hastalık çou süre sporcularda, bilhassa futbolcularda görülür.)
—Su yapı. Kovalı tarak gemisinin köprüsü üstüne kurulan çok sağlam metal çatkı.
—Teknol. Bir bütünün ana kuvvetleri taşıyan ve kaporta kaplaması (otomobil karoseri, tayyare gövdesi vb.) öğelerinin bağlandığı iskeleti oluşturan parçaların tümü.
—ANSİKL. Ask. Çatı, yere bırakmamak için üç tüfeği ya da benzer üç silahı bir. araya getirerek oluşturulur. Eski tüfekler çatma çengeliyle birleştirilirdi. Günümüz tüfeklerinde ise çatı, dik tutulan bir tüfeğin arpacık korkuluğuna öteki iki tüfeğin namlusu dayanarak yapılır. Gerektiğinde iki çatı, flama için destek olarak kullanılır. Komut şöyledir: Tüfek çatılacak, çat!
—Dilbil. Ayrı sözdizimsel yapılarla dile getirilseler de, Çocuk taşı attı (etken), 7âş, çocuk tarafınca atıldı (edilgen), Çocuk taşı kardeşine attırdı (ettirgen), Çocuklar doğuştu (işteş), Çocuk yıkandı (dönüşlü) şeklinde, tümce içerikleri ve sözlüksel gereci özdeş bazı söylemlerin karşılaştırılması dilbilgisel özne işlevi gören adın, eylem tarafınca belirtilen eyleme katılmış olduğu beş biçimi ortaya çıkarmayı sağlar. Birinci durumda, dilbilgisel özne, aynı zamanda, bir nesneye uygulanan eylemi gerçekleştiren öğedir; eylem etken çatılıdır (süre ve şahıs eklerinin katılmış olduğu eylem tabanı). İkinci durumda, dilbilgisel özne, tümlecin gerçekleştirdiği oluştan etkilenir, eylenendir; eylem edilgen çatılıdır. üçüncü durumda özne eylemin gerçekleşmesine araçlık eder, bunu sağlar ya da buna neden olur; eylem çatısı ettirgendir. Dördüncü durumda, fiil birden çok özne tarafınca ya karşılıklı ya da ortak olarak yapılır; eylem çatısı işteştir. Beşinci durumdaysa, özne aynı anda hem oluşu gerçekleştiren (eyleyen), hem de oluştan etkilenen (eylenen) öğedir; eylem çatısı dönüşlüdür.
—inş. Çatı arası, son kat döşemesi üstünde yer edinen kullanılabilir iç mekândır. Eşya koymaya yarayabileceği şeklinde, yaşanacak bir yer olarak da düzenlenebilir, kimi süre da kullanılmayan bir boşluk olarak kalır. Ortaçağ'daki yüksek çatı araları, "çatı makası oluşturan mertekler"le bir çatkı içinde düzenlenir, böylece yüksek çatı pencerelerinden ışık alan lambrili beşik çatılar oluşturulurdu. "Philibert Delorme seçimi" eğrisel çatılarda da benzer mekânlar elde edilmeye çalışılıyordu. Aşıklardan oluşan klasik çatkıda, çatı arasının tavanı düz ve basıktır ve tavan gergiye tespit edilmiştir: yalnız yan yüzeyler eğimlidir ve lambriyle kaplanmıştır. Çevre duvarlı çatı içinde yan yüzeyler duvarların üst kısmına tespit edilmiştir. Çatı kırmasının kornişe dayandığı mansart çatıdaysa, yüzeyler dış duvarlardan tümüyle bağımsızdır.urak bölgelerde geleneksel olarak kullanılan düz çatılar, Rönesans'tan başlayarak tüm Avrupa'da yaygınlaştı. Bu tür çatıların sızdırmazlık gereçleriyle beraber uygulanması, betonarme inşaatta da kullanılmalarını sağlamış oldu. Düz çatılar taşıyıcı bir döşeme ve kaba inşaatın ya çepeçevre (akroterler) ya da döşeme içinde (baca kürsüsü, döşeme boşluğu) yer edinen taşkın öğelerinin yanı sıra, koruyucu katmanıyla beraber bir sızdırmazlık kaplaması da ihtiva eder. Yağmur sularının çatı üstünde kalmasını önlemek, kısaca bu suların akıtma noktalarında hızla toplanmasını sağlamak için taşıyıcı döşeme belirli bir eğime saip olmalıdır. Bu eğim kaba inşaatta gerçekleştirilebileceği şeklinde, döşemeye yapıştırılan eğimli bir katman ya da döşemeden bağımsız yüzer bir katman da çatıya lüzumlu eğimi verebilir. üstünde gezilmeyen çatılarda kabul edilebilir yük 100 kilo/m2, gezilen çatılarda da 175 kilo/m2'dir. Sızdırmazlık kaplaması ziftle oluşturulabilir: bu durumda döşemeyle zift arasına yalıtkan, hususi bir kâğıt kaplanır. Plastik bir sıvıyla kaplanan volkanik çimentolu yüzer şapla çokkatmanlı bir kaplama uygulanabileceği şeklinde, bitümlü keçeden de kaplama yapılabilir.
—Mim. Bir çatı penceresinin boyutları ve biçimi, yerine getireceği işlevlere bağlıdır. En ufak çatı pencereleri çatı arasını havalandırmaya yarar. Bazı çatı kapakları, sundurma altına yerleştirilen makara ve kapaklı platform yardımıyla çatı üzerine yük çıkarmayı sağlar. Camlı çatı pencerelerinin başlıca amacı, çatı arasını yaşanabilir bir hacme dönüştürmektir; bunların biçimi çatının profiline nazaran değişmiş olur: düz, kırık ya da çepeçevre duvarlı çatı pencereleri. Ahşap çatı pençeleri içinde tek ya da iki eğimli ya da kırma çatılı pencereler, kemer biçiminde ve yan duvarsız (yanaksız) eğrisel çatılı pencereler ya da yan duvarlı kavisli pencereler ayırt edilir. Çatı penceresiyle bina cephesi aynı hızadaysa, ikisinin gereç ve düzenlemeleri aynı olmalıdır; bilhassa pencerenin dayanmalığı çatı damlalık çizgisinin altına iniyorsa (sarkık çatı penceresi) ya da bu çizgi çatı penceresiyle kesintiye uğruyorsa (kalkık çatı penceresi) bu iki bölümün birbirine benzemesi kaçınılmaz olur. Her durumda, tepelikli, kalkan duvarlı, düz ya da eğrisel alınlıklı bir cephe, taraftan koltuklarla desteklenen ayaklar yaygın uygulamalardır. Çatı penceresi, yan yana ya da üst üste düzenlenmiş birçok açıttan da oluşabilir.
Su yapı. Çatılar, kova zincirinin devinmesine yarayan mafsallı kolu meblağ. Mafsallı kolun üst kısmı, merkez çatının tepesine yerleştirilen millere dayanır. Alt ucundan ise bir halatla, ön çatıda yer edinen kaldırma çıkrığına asılır. Böylece, iyi bir tarama sağlamak için ihtiyaç duyulan her tür yararlı eğimi, düşey bir düzlem içinde alabilir.
Büyük Larousse
YORUMLAR