Çirkin ödat Farsça çirk³n 1 . Göze ya da kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı: "Kız o şekilde müstesna bir güzelliğe haiz ol...
Çirkin
ödat Farsça çirk³n
1 . Göze ya da kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı:
2 . Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış ya da söz):
3 . Karanlık, dalavereli, şüpheli:
ödat Farsça çirk³n
1 . Göze ya da kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı:
"Kız o şekilde müstesna bir güzelliğe haiz olmamakla birlikte çirkin de değildi."- H. R. Gürpınar.
2 . Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış ya da söz):
"Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim."- Ö. Seyfettin.
3 . Karanlık, dalavereli, şüpheli:
"Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş."- M. Ş. Esendal.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- çirkin kaçmak
YORUMLAR