Tümcede Duruluk ve Duruluğu Bozan Etkenler İyi ve sağlam bir cümlenin niteliklerinden birisi de duruluktur. Duruluk, tümcede gereksiz kelime...
Tümcede Duruluk ve Duruluğu Bozan Etkenler
İyi ve sağlam bir
cümlenin niteliklerinden birisi de duruluktur. Duruluk, tümcede gereksiz
kelimelerin bulunmamasıdır. Daha kısa bir deyişle, düşüncemizi
olabildiğince az sözcükle anlatmadır. Bu niteliği sağlamak için
düşüncenin belirtilmesinde belirgin bir görevi olmayan sözcükleri
cümleden atmalıyız. Cümlelerimizi bu gereksiz sözcüklerden
ayıklama, hem söylemek istediklerimizi direkt anlatmaya hem de
anlatımımıza yalınlık ve doğallık kazandırmaya yarar.
Gereksiz sözcüklerden kurtulmanın en kestirme yolu,
fikirleri zihnimize doğduğu şeklinde yazmadır. Her türlü yapmacıktan
ve özentiden kaçınmadır. Bunun ölçüsü de şu olmalıdır: Cümleden bir
sözcüğü attığımızda cümlenin anlamında bir daralma, ifade
gücünde bir zayıflama olursa o sözcük lüzumlu; olmuyorsa o sözcük
gereksizdir. Cümlelerimizi bu ölçüye nazaran değerlendirme, iyi bir
yazıda bulunması ihtiyaç duyulan özlülük, yalınlık, duruluk ve etkililik şeklinde
pozitif yönde nitelikleri de yazımıza kazandırır.
Cümlelerimizde duruluğu sağlamak için yukarıdaki noktalarla
beraber şunlara da dikkat etmeliyiz:
1. Her türlü süs ve özentiden kaçınmalıyız. Bu bakımdan
düşünceyi belirlemekten çok, sözü uzatmaya yarayan sözcükleri
atmalıyız. Şu cümleye bakalım:
âBu güzelim yaşamın bin bir tür güzelliklerine veda ederek,
ezelî ve ebedî bir diyara, ölüm ülkesine göçtü.â
Bu tümcede anlatılmak isteneni tek sözcükle anlatabiliriz. Söz.
gelişi, âöldüâ diyerek de cümlenin anlatmak istediğini belirtebiliriz.
Demek ki tümcede yer edinen diğer tüm sözcükler gereksizdir.
2. Bağlayıcı ögeleri, bağlaçları ve ilgeçleri kullanmada titiz
davranmalı, gelişigüzel kullanmaktan kaçınmalıyız. Bağlaçlar ve
ilgeçler, yerli yerinde ve gerektiği vakit kullanılmazsa anlatıma
tutukluk, cümleye ağırlık verdiği şeklinde, doğallık niteliğini de engeller
cümlenin. Şu örneğe bakalım:
âKum ve çakıl ve taş ve bunların hazırlanmasını bildirmiştim.â
Tümcede âveâ bağlacı gelişigüzel kullanılmaktadır. Bunun yerine â,â
işareti koyarak cümleyi tabii, etkili bir duruma getirebiliriz: âKum,
çakıl, taş icap ettiğini belirtmiş; bunların hazırlanmasını istemiştim.â
3. Bir çok sözcüğün anlamını karşılayabilecek kimi isim ve
sıfatlarla da gereksiz sözcükleri kullanmaktan kaçınır, duruluğu
sağlayabiliriz. Bilhassa seçkin sözcükler, küçültme ekleriyle kurulmuş
isim ve sıfatlardan yararlanabiliriz. Sözgelimi, âElmanın tadı bir miktar
ekşi şeklinde.â cümlesini, âElmanın tadı ekşimsi.â şekline dönüştürebiliriz.
Aynı şekilde âekşiceâ, âekşimtırakâ sözcüklerinden birisini kullanarak da
duruluğu sağlayabiliriz.
4. Olmak, etmek, eylemek, kılmak şeklinde destek eylemlerin
yerine, diri eylemler kullanarak da duruluğu sağlayabiliriz. Mesela,
âHasta oldu.â yerine, âHastalığa yakalandı.â, âSu bulanık bir hale geldi.â yerine
âSu bulandı.â diyebiliriz.
5. Aynı anlama gelen sözcükleri yan yana getirmekten
kaçınmalıyız. Mesela, şöyleki bir tümce berrak ve tabii değildir:
âParası pulu çok, zengin, varlıklı, yoksul diyemeyeceğimiz bir
kişiydi.â
Bu cümleyi, âVarlıklı bir kişiydiâ ya da tek sözcükle, âZengindiâ
şeklinde kurarak duruluğu sağlayabiliriz.
YORUMLAR