Devletçilik ilkesi hakkında, devletçilik nedir, iyi mi tanımlanır? Devletçilik ilkesinin amacı nedir? Devletçilik ilkesi neyi hedefl...
Devletçilik ilkesi hakkında, devletçilik nedir, iyi mi tanımlanır?
Devletçilik ilkesinin amacı nedir?
Devletçilik ilkesi neyi hedefler?
Devletçilik ilkesinin amacı nedir?
Devletçilik ilkesi neyi hedefler?
Devletçilik, Türkiye'de ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın özelliklerini gösteren siyasal uygulamalardır.Devletçilik anlayışına nazaran devlet, ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın temel faktörüdür. Devlet bu alanlardaki geniş faaliyetleri yürütmekle görevli, kuvvetli ve geniş yetkilere haizdir.Sadece daha dar anlamda devletçilik, “devletin ekonomik alanda direkt doğruya müdahalesini öngören bir sistemdir.†Devletçiliğin ekonomik alandaki görünümü, karma iktisat şeklinde olmuştur. Devletçilikte aslolan uygulama alanı ekonomide görüldüğünden, devletçilik ve karma iktisat eş anlamda kullanılmıştır.
Sebep: İç başlık düzeni!!
Dünyada ve Türkiye'de halkçılık, milliyetçilik, devletçilik ilkeleri iyi mi uygulanır?
Mustafa Kemal Atatürk İlkeleri - Temel İlkeler - Devletçilik İlkesi
Halkçılık ilkesi nedir?
Devletçilik
Devletçilik, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve hususi sektörün girmek istemediği ya da yetersiz kalmış olduğu ya da ulusal çıkarların lüzumlu kıldığı alanlara girmesini öngören ilkedir.
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal ekonomiyi, sağlam temeller üstüne oturtma amacına yönelik olarak ve "İktisaden zayıf bir millet, yoksulluk ve sefaletten kurtulamaz. Toplumsal ve siyasal felaketten yakasını kurtaramaz" felsefesine dayalı olarak Mustafa Kemal Atatürk İlkeleri içinde yerini almış olan ilkedir.
Mustafa Kemal Atatürk bu ilkenin amacını şöyleki açıklar:
İlkenin İçeriği ve Gelişmesi
Mustafa Kemal Atatürk, Devletçilik ilkesini, Halkçılık ilkesi ile bağlantılı olarak değerlendirmektedir. Yoksul, yüzyıllardır dikkatsizlik edilmiş olan halkın kalkınması ve uygar yaşam düzeyine erişmesi için 1923 - 1930 yılları içinde, kalkınma için lüzumlu yatırımları yapması hususi girişimcilerden beklendi. Fakat bu işlevi yerine getirmeye hususi kişilerin kafi parası, kafi deneyimleri ve kafi teknolojik birikimi olmaması yanında Dünyayı sarsan 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, iktisat politikalarının tam bir başarısızlığını vurguluyordu. ülkeyi kalkındırmak, halkı uygar uygarlık düzeyine ulaştırmak için "Devletçilik" ilkesini benimsedi. Böylece hem üretim arttırılacak, endüstri gerçekleştirilecek, hem de hakça bir paylaşım yapılacak ve ekonomik gücü kullanan bir sınıfın halkı ezmesine olanak verilmemiş olacaktı.
Türk Devrimi, tekelci eğilimi olmayan ulusal nitelikli hususi girişimciliğin, gelişip kuvvetlenmesine hususi ehemmiyet verir fakat, bağımsızlıktan taviz vermeyen bir devletçiliğe dayanır. Siyasette olduğu benzer biçimde ekonomide de, yönlendirici ve belirleyici olan Kemalist devletçilik, ne Rusya'daki kollektivist devletçiliğe, ne de, Batı'daki mali ana para egemenliği altındaki oligarşik devlet faaliyetlerine benzer.
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk bunu şöyleki açıklar:
Bu anlayışa oluşturulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, toplumsal yaşamın her alanındaki yenileşme ve gelişmeye öncülük edecek, ekonomik yaşamı düzenleyecek ve halkın sorunlarını çözecektir. Toplumsal ve ekonomik gerilik sebebiyle, çelişkileri uzlaşmazlığa varmamış olan sosyalsınıf ve tabakaların haklarını, ulusal çıkarlar temelinde birleştirecek ve bu tarz şeyleri yasal düzenlemelerle dengeleyecektir. Devlet faaliyetlerinin tümünde, topluma ve halka hizmet temel ilke olacaktır. Mustafa Kemal bunu şöyleki açıklar:
Tek partinin programında 1935 senesinde meydana getirilen düzeltmelerden sonrasında, Devletçilik ilkesi şöyleki tanımlanmıştır:
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal ekonomiyi, sağlam temeller üstüne oturtma amacına yönelik olarak ve "İktisaden zayıf bir millet, yoksulluk ve sefaletten kurtulamaz. Toplumsal ve siyasal felaketten yakasını kurtaramaz" felsefesine dayalı olarak Mustafa Kemal Atatürk İlkeleri içinde yerini almış olan ilkedir.
Mustafa Kemal Atatürk bu ilkenin amacını şöyleki açıklar:
"Bizim güttüğümüz "devletçilik" bireysel emek harcama ve etkinliği esas tutmakla birlikte, mümkün olmasıyla birlikte azca vakit içinde ulusu refaha, ülkeyi bayındırlığa eriştirmek için, ulusun genel ve yüksek yararlarının gerektirdiği işlerde bilhassa ekonomik alanlarda, devleti fiilen ilgilendirmektir."
İlkenin İçeriği ve Gelişmesi
Mustafa Kemal Atatürk, Devletçilik ilkesini, Halkçılık ilkesi ile bağlantılı olarak değerlendirmektedir. Yoksul, yüzyıllardır dikkatsizlik edilmiş olan halkın kalkınması ve uygar yaşam düzeyine erişmesi için 1923 - 1930 yılları içinde, kalkınma için lüzumlu yatırımları yapması hususi girişimcilerden beklendi. Fakat bu işlevi yerine getirmeye hususi kişilerin kafi parası, kafi deneyimleri ve kafi teknolojik birikimi olmaması yanında Dünyayı sarsan 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, iktisat politikalarının tam bir başarısızlığını vurguluyordu. ülkeyi kalkındırmak, halkı uygar uygarlık düzeyine ulaştırmak için "Devletçilik" ilkesini benimsedi. Böylece hem üretim arttırılacak, endüstri gerçekleştirilecek, hem de hakça bir paylaşım yapılacak ve ekonomik gücü kullanan bir sınıfın halkı ezmesine olanak verilmemiş olacaktı.
Türk Devrimi, tekelci eğilimi olmayan ulusal nitelikli hususi girişimciliğin, gelişip kuvvetlenmesine hususi ehemmiyet verir fakat, bağımsızlıktan taviz vermeyen bir devletçiliğe dayanır. Siyasette olduğu benzer biçimde ekonomide de, yönlendirici ve belirleyici olan Kemalist devletçilik, ne Rusya'daki kollektivist devletçiliğe, ne de, Batı'daki mali ana para egemenliği altındaki oligarşik devlet faaliyetlerine benzer.
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk bunu şöyleki açıklar:
“Türkiye'nin uyguladığı devletçilik sistemi 19. yüzyıldan beri toplumcu teorisyenlerin ileri sürdükleri fikirlerden alınarak çeviri edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiye'nin gereksinimlerinden dünyaya gelen, Türkiye'ye özgü bir sistemdir. Devletçiliğin bizce anlamı şudur; kişilerin hususi teşebbüslerini ve kişisel faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir ulusun ve geniş bir ülkenin tüm gereksinimlerini ve (bu uğurda) pek bir şey yapılmadığını göz önünde tutarak, ülke ekonomisini devletin eline almak. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk vatanında yüzyıllardan beri kişisel ve hususi teşebbüslerle yapılmamış olan şeyleri bir an ilkin yapmak istedi; ve kısa bir zamanda yapmayı başardı. Bizim takip ettiğimiz bu yol görüldüğü benzer biçimde liberalizmden başka bir yoldur.â€
Bu anlayışa oluşturulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, toplumsal yaşamın her alanındaki yenileşme ve gelişmeye öncülük edecek, ekonomik yaşamı düzenleyecek ve halkın sorunlarını çözecektir. Toplumsal ve ekonomik gerilik sebebiyle, çelişkileri uzlaşmazlığa varmamış olan sosyalsınıf ve tabakaların haklarını, ulusal çıkarlar temelinde birleştirecek ve bu tarz şeyleri yasal düzenlemelerle dengeleyecektir. Devlet faaliyetlerinin tümünde, topluma ve halka hizmet temel ilke olacaktır. Mustafa Kemal bunu şöyleki açıklar:
“Bugün haklı olarak kıvanç duyabileceğimiz tüm başarıların sırrı yeni Türkiye devletinin yapısındadır. Türkiye Devleti'nin, bu yeni örgütün dayandığı temeller, kalite yönünden, kendinden önceki zamanı kurumların temellerinden çok başkadır. Bunun bir kelime ile ifade etmek gerekirse, diyebiliriz ki, yeni Türkiye Devleti bir halk devletidir, halkın devletidir.â€
Tek partinin programında 1935 senesinde meydana getirilen düzeltmelerden sonrasında, Devletçilik ilkesi şöyleki tanımlanmıştır:
"Hususi emek harcama ve faaliyeti esas tutmakla birlikte mümkün olmasıyla birlikte azca vakit içinde milleti refaha ve memleketi gelişmişliğe eriştirmek için, milletin genel ve yüksek yararlarının gerektirdiği işlerde, bilhassa tutumsal alanda devleti fiilen ilgilendirmek mühim esaslarımızdandır. İktisat işlerinde devletin ilgisi fiilen yapıcılık olmasıyla birlikte, hususi girişimcileri teşvik ve yapılanları düzenleme ve denetlemektir."
Sebep: Alıntı sual / Bağlantı boyutu!
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Devletçilik, Türkiye'de ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın özelliklerini gösteren siyasal uygulamalardır.Devletçilik anlayışına nazaran devlet, ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın temel faktörüdür. Devlet bu alanlardaki geniş faaliyetleri yürütmekle görevli, kuvvetli ve geniş yetkilere haizdir.Sadece daha dar anlamda devletçilik, “devletin ekonomik alanda direkt doğruya müdahalesini öngören bir sistemdir.†Devletçiliğin ekonomik alandaki görünümü, karma iktisat şeklinde olmuştur. Devletçilikte aslolan uygulama alanı ekonomide görüldüğünden, devletçilik ve karma iktisat eş anlamda kullanılmıştır.
Sebep: Bildiri düzeni!
Dünyada ve Türkiye'de halkçılık, milliyetçilik, devletçilik ilkeleri iyi mi uygulanır?
Mustafa Kemal Atatürk İlkeleri - Temel İlkeler - Devletçilik İlkesi
Halkçılık ilkesi nedir?
YORUMLAR