Düzgün ne anlama gelir? Düzgün kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir? Düzgün 1. Doğ...
Düzgün ne anlama gelir? Düzgün kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
Düzgün
1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam
“Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.” – C. Uçuk
2. Tertipli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
3. İyi
“Açık ki hâlleri vakitleri çok düzgün değildir.” – M. Ş. Esendal
4. Kurala uygun olarak, kusursuz bir şekilde
“Düzgün konuşuyor.”
5. Kenar ya da ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (şekil)
“Düzgün çok yüzlü.”
6. Fondöten
“Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.” – C. Uçuk
2. Tertipli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
3. İyi
“Açık ki hâlleri vakitleri çok düzgün değildir.” – M. Ş. Esendal
4. Kurala uygun olarak, kusursuz bir şekilde
“Düzgün konuşuyor.”
5. Kenar ya da ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (şekil)
“Düzgün çok yüzlü.”
6. Fondöten
1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam
“Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.” – C. Uçuk
2. Tertipli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
3. İyi
“Açık ki hâlleri vakitleri çok düzgün değildir.” – M. Ş. Esendal
4. Kurala uygun olarak, kusursuz bir şekilde
“Düzgün konuşuyor.”
5. Kenar ya da ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (şekil)
“Düzgün çok yüzlü.”
6. Fondöten
“Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu.” – C. Uçuk
2. Tertipli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam
3. İyi
“Açık ki hâlleri vakitleri çok düzgün değildir.” – M. Ş. Esendal
4. Kurala uygun olarak, kusursuz bir şekilde
“Düzgün konuşuyor.”
5. Kenar ya da ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (şekil)
“Düzgün çok yüzlü.”
6. Fondöten
eli ayağı düzgün
1. Bedence kusursuz olan, sakat olmayan (kimse)
“Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.” – A. Umut
“Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.” – A. Umut
2. İffetli, namuslu (kimse)
1. Bedence kusursuz olan, sakat olmayan (kimse)
“Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.” – A. Umut
“Söyledikleri aklıma yattı, eli ayağı düzgün, iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir, geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim.” – A. Umut
2. İffetli, namuslu (kimse)
eli yüzü düzgün
Yüzüne bakılır, güzel (kimse)
“Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız.” – E. E. Talu
“Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız.” – E. E. Talu
Yüzüne bakılır, güzel (kimse)
“Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız.” – E. E. Talu
“Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız.” – E. E. Talu
YORUMLAR