eğreti ödat 1 . Belirli bir süre sonrasında kaldırılacak olan, geçici, muvakkat: "O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe be...
eğreti
ödat
1 . Belirli bir süre sonrasında kaldırılacak olan, geçici, muvakkat:
"O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu."- A. İlhan.
"Eğreti diş. Eğreti bacak."- .
3 . Belli belirsiz.
4 . Uyumsuz, yakışmamış.
5 . zarf İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir halde:
"Ayakları karada fakat eğreti duruyorlar rıhtım taşları üstünde."- Z. Selimoğlu.
6 . zarf üstünkörü, ciddiye almadan:
"Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan meblağ oldun."- S. Ayverdi.
YORUMLAR