Eklem bacaklı hayvanlar hangileridir? Eklem bacaklı hayvanların özellikleri ve genel yaşam tarzları ile ilgili bilgiler Hayvanların çok ilg...
Eklem bacaklı hayvanlar hangileridir? Eklem bacaklı hayvanların özellikleri ve genel yaşam tarzları ile ilgili bilgiler
Hayvanların çok ilgi çekici bir şubesi olan Eklem bacaklılar ailesinde kelebekler, arılar, karıncalar, sinekler yer alır. Bir de bu hayvanların haricinde örümcek, akrep, kırkayak ve ıstakoz benzer biçimde canlılarda eklem bacaklılara dahil hayvanlardır.
ÖRÜMCEK BÖCEK DEĞİL
Eklembacaklıların mühim bir sınıfı da örümceklerdir. Örümcek, birçoklarının sandığı benzer biçimde, böcek değildir. Örümceğin vücut yapısı Eklem bacaklılar’ın genel vücut özelliklerini gösterirse de, ötekilerden ayrılmış olduğu noktalar da vardır, mesela, biliyoruz ki böceklerin vücudu üç bölümden meydana gelir, öyleki değildir mi? örümceğin vücudu ise 1) karın, 2) beden olmak suretiyle, iki bölümden oluşmuştur. Bununla birlikte, böceklerin pek çok kanatlı olması durumunda, örümcek kanatsızdır. Böceklerin üç çift bacağına karşılık örümceklerin dört çift bacağı vardır. Bacaklar gövdeye bağlıdır. Her birisi yedişer eklemlidir. Her bacak ufak bir pençeyle son bulur.
ÖRÜMCEKLERİN ÇOĞU ZEHİRLİDİR!
İki çeşidi haricinde, örümceklerin hepsi zehirlidir. Yalnız, çoğunun zehiri insana öldürücü bir tesir yapmaz, örümcek, yakaladığı avı ilkin zehirleyerek öldürür; sonrasında da kanını emer.
Örümcek avını ördüğü ağı yardımıyla avlar, örümceğin ağ örme organı karnının arkasındadır. Karnın bu kesiminde, üç çift bez vardır. Bu bezlerde sıvı halinde ipek maddesi vardır. Bu madde havayla karşılaşır karşılaşmaz donar, sertleşir.
ÖRÜMCEK AĞINI NASIL ÖRER?
Örümcek ağ yapmak istediği vakit, ağ organlarını bacaklarıyla bastırır. Bu şekilde, bezler üstünde bir tazyik meydana getirir. Bu tazyik, bezlerin içindeki sıvı maddenin dışarı akmasını sağlar, örümcek de, bir taraftan ipeği salgılar, bir taraftan da ağını örmeye koyulur.
Ağını ördükten sonrasında, ya ağın ortasında, ya da bir ucunda durup, avım bekler. Oradan geçen bir böcek ağa takılınca, bir sallantı meydana getirir. Bu sallantı örümceğe avını yakalandığını haber verir. Derhal koşup, tekrardan ağ ipeği salgılar, avını bununla kıskıvrak bağlar, örümcek ağları yapışkan olduğundan, bunlara dokunan böcekler derhal ağa yapışırlar. Örümcek, ağa takılan böceği kıskıvrak bağladıktan sonrasında, onu sokarak öldürür; böceğin sıvı kısımlarını emerek karnını doyurur, îyice doyunca, avını bağlayan ipleri keser; ölü böceğin yere düşmesini sağlar, örümcek ağlarını, daha çok, dişi örümcekler yapar.
Türlü büyüklükte örümcekler vardır. Dünyanın en büyük örümceği tarantula’nın bacaklarının uzunluğu 20 santimi geçer.
AKREP ZEHİRİ İNSANI ÖLDÜRÜR!
Akrep de, Örümcekgiller’den, zehirli bir hayvandır. Daha çok, sıcak ülkelerde yaşar. Boyları, 3-20 santim içinde değişiyor. Akrebin vücudu kitin denilen, tırnak benzer biçimde sert bir tabakayla kaplıdır. Karın kısmı, halkalar halinde, kuyruk benzer biçimde arkaya doğru uzamıştır. Son halkanın ucunda, zehir kesesi’ne bağlı bir iğne vardır.
Akrebin zehiri ufak hayvanları derhal öldürür. Kimi türlerinin zehiri insan için dahi öldürücü olabilir.
Akrep doğurarak artar. Ana akrep yavrularını onbeş gün kadar sırtında taşır.
ÇOKAYAKLILAR’IN KAÇ AYAĞI VAR?
Eklembacaklıların bir sınıfı da Çokayaklılar’dır. Bu sınıfta çıyan, kırkayak, tespih böceği benzer biçimde hayvanlar vardır. Kimi Çokayaklılar’ın halkalarından herbirinde bir çift, kiminde de ikişer çift ayak vardır. Bir çift ayaklı olanları zehirlidir.
.
Çokayaklılar’dan kırkayağın, gerçekte, 100 kadar ayağı vardır. 120 ayaklısı dahi vardır. Tespih böceği 16-20 ayaklıdır. Çıyanın ise ayakları 80-100 içinde değişiyor.
Çokayaklılar’ın hepsi toprak üstünde yaşarlar; trakelerle solunum yaparlar; yumurtayla artarlar. Başlarında ince, uzun iki duyarga, dört çift rahat göz, çiğneyici bir ağız vardır. Sıcak ülkelerde yaşayanların boyları daha büyük olur; zehirleri de daha tehlikelidir.
KABUKLULAR SUDA YAŞARLAR
Eklembacaklıların bir sınıfı da Kabuklular’dır. Bu sınıfta ıstakoz, karides, yengeç, makassız ıstakoz, pavurya, maya (deniz örümceği) benzer biçimde hayvanlar vardır. Kabuklular’ın beş çift ayağı vardır; vücutlarının üstü sert bir kitin-kalker tabakasıyla örtülmüştür; solungaçlarıyla solunurlar. Derhal hepsi suda yaşarlar.
Şimdi, Kabuklular,’dan bir örnek olarak ıstakozu ele alıp inceleyelim:
Istakoz, ak etli olduğundan, çok kıymetli bir av hayvanıdır, pişirilir, yenir. Vücudunu örten kitin tabakası mavimsi, yeşilimtırak siyah renklidir. Hayvan, böylece, kayaların, yosunların içinde kolayca saklanır.
Istakozun beş çift ayağı vardır. Ekranda görülen pencereden en öndeki çift, çok gelişerek, güçlü bir kıskaç halini almıştır. Hayvan, bu kıskaç yardımıyla avını yakalar, ağzına götürüp yer. Başının üstünde, sap ismi verilen iki çıkıntı vardır. Hayvanın gözleri bu iki çıkıntının tepesin-dedir.
Istakozun gözleri çok keskindir; çok uzakları dahi görebilir. Bununla birlikte, başının üstünden arkaya doğru uzanan bir çift duyargası da vardır. Bu duyargaların uzunluğu hayvanın boyunu geçer. Bu tür şeyler ıstakozun dokunma organlarıdır. Istakozun gerideki dört çift ayağının ucunda da ufak birer kıskaç vardır.
ISTAKOZ KOKMUŞ ETTEN HOŞLANIR!
YORUMLAR