1 Faşizm Tanımı 3 Faşizm Hakkında Ayrıntılı Bilgi Özet: “Faşizm Nedir? Faşizmin Anlamı, Özellikleri, Karşıtları, Ekonomisi” başlıklı yaz...
1 Faşizm Tanımı
3 Faşizm Hakkında Ayrıntılı Bilgi
Özet: “Faşizm Nedir? Faşizmin Anlamı, Özellikleri, Karşıtları, Ekonomisi” başlıklı yazımızda Faşizm nedir, Faşizm ne anlamına gelir, Faşizm kelimesinin tanımı, Faşizmin özellikleri, Faşizmin karşıtları, Faşizmin ekonomisi, ülkelerdeki Faşizm hareketleri şeklinde Faşizm hakkında ayrıntılı detayları göreceksiniz.
Özet: “Faşizm Nedir? Faşizmin Anlamı, Özellikleri, Karşıtları, Ekonomisi” başlıklı yazımızda Faşizm nedir, Faşizm ne anlamına gelir, Faşizm kelimesinin tanımı, Faşizmin özellikleri, Faşizmin karşıtları, Faşizmin ekonomisi, ülkelerdeki Faşizm hareketleri şeklinde Faşizm hakkında ayrıntılı detayları göreceksiniz.
Özet: “Faşizm Nedir? Faşizmin Anlamı, Özellikleri, Karşıtları, Ekonomisi” başlıklı yazımızda Faşizm nedir, Faşizm ne anlamına gelir, Faşizm kelimesinin tanımı, Faşizmin özellikleri, Faşizmin karşıtları, Faşizmin ekonomisi, ülkelerdeki Faşizm hareketleri şeklinde Faşizm hakkında ayrıntılı detayları göreceksiniz.
Faşizm Tanımı
Faşizm kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde alt taraftaki şekildedir;
1. isim İtalya’da 1922-1943 yılları içinde etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı seviye
2. Demokratik düzenin yerine çok fazla bir ulusçuluk ve baskı düzeni oluşturmayı amaçlayan öğreti
Faşizm İngilizcesi
Faşizm kelimesinin İngilizce karşılıkları ise alt taraftaki gibidir
Faşizm Hakkında Ayrıntılı Bilgi
Faşizm, köktencilik otoriteryen milliyetçi bir siyasî ideolojidir. İlk olarak Ulusal Faşist Parti’nin kurulmasıyla ismini duyurmuştur. Faşistler; bireylerin millî kimlik altında tek şahıs olarak birleştiği bir organik ulusal komüniteyi esas ile birlikte, kendi milletlerinin yükselişini amaçlarlar; bununla birlikte disiplin, endoktrinasyon, fizyolojik eğitimve öjenik unsurlar kanalıyla halk seferberliği arayışı içinde olan totaliter bir devlet vasıtasıyla ortak bir ata ve kültür şeklinde kişi ötesi bağlarla birleşirler. Faşizm, millet üstünde dejenerasyona sebep olduğu fikredilen ya da ulusal kültüre uyum sağlamayan yabancı tesirleri defetmeyi hedefler.
Faşizm I. Dünya Savaşı esnasında, İtalyan ulusal sendikalistler tarafınca solcu ve sağcı görüşlerin türlü öğelerinin harmanlanmasıyla kurulmuştur. Faşistler, rakip güçleri tehdit etme ya da rakip güçlere sertlik uygulama amacıyla yaygın olarak yarı askerî organizasyonlardan faydalanırlar.
Gentile’den yoğun olarak etkilenen ve faşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen İtalyan önder Benito Mussolini’nin 1922’de İtalya’da iktidara gelmesinin arkasından, Mussolini iktidarı döneminde, İtalya’da resmi ideoloji olarak yürütülmüştür. Kısa süre içinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını betimler bir nitelemeye dönüşmüş ve nasyonal sosyalizm başta olmak suretiyle, anti-demokratik ve otoriter ideoloji ve yönetim sistemlerinin tamamına halk tarafınca verilen genel bir isim halini almıştır.
Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükümet yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir çubuk demetinin ismi olan Latince fascessözcüğünden ileri gelir. Aynı simge daha sonraları Fransız Devrimi esnasında Aydınlanma anlamında, halkın elindeki devlet enerjisini temsil etmek suretiyle kullanılmıştır. Söz mevzusu sembol bazı değişimlerle 1926 yılından itbaren İtalya’nın resmi devlet sembolü olmuştur. Sembolün üçlü anlamı, doğrusu devlet gücü, halk mülkiyeti ve beraberlik Mussolini’nin propagandasında kullanılmıştır.
Faşizm, baskıcı rejimleri tanımlamak için kullanılan genel bir terim olmadan ilkin, aslolan olarak İtalyan milliyetçiliğini temsil eden bir ideoloji olarak ortaya atılmıştır. Ama kendisiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan nasyonal sosyalizm ve falanjizm şeklinde akımlar da gaye ve uygulamalar bakımından bir İtalyan ideolojisi olan faşizme yakın oldukları için faşizme bağlı siyasî hareketler olarak tanınmışlardır. Çok fazla milliyetçi ve anti-komünist bir hareketin İtalya haricinde “faşist” olarak nitelenmesinin ilk örneği Avusturya’da görülmüştür. Avusturyalı anti-komünist çok fazla milliyetçilerin ideolojisi Avusturya faşizmi (Austrofaschismus) olarak isimlendirilmiştir. Bununla beraber, Almanya’da komünistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince “faşistler” (faschisten) olarak isimlendirmişlerdi.
Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi için, o rejimin ideolojisinin milliyetçi olması ve milletin varlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutması gereklidir. Bu yönüyle halkçılığı da içermeli ve bir tek zenginlerin ya da işçilerin değildir, milletin tüm fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak için ise iktisat üstünde sıkı bir devlet kontrolü uygulamak, işçi ücretlerinin kafi olmasını sağlamak, hazzı işten çıkarmaları önlemek, yaşam pahalılığının önüne geçmek için fiyat kontrolü uygulamak şeklinde önlemler uygulamak faşizmin politikalarındandır. Faşizm, sınıflar arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmayı öngörür. Bu yönde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve işçi ile işveren içinde anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın gereksinimleri devlet tarafınca en iyi şekilde karşılanır; mesela Almanya’da çıkan toprak yasasıyla köylülerin topraklarının ipotek kanalıyla ellerinden alınmasının önüne geçilmiş ve fırsatçı sermayenin köylüyü sömürmesi engellenmiştir.
Faşizmin gayesi bir toplumu birlik-beraberlik, ulusal değerler, tarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçlemesi, halkçılık ve devletçilik şeklinde anlayışların altında bütünleştirmektir. Yurtsever ve milliyetçi olmakla beraber -özellikle de nasyonal sosyalizmde- ırkçı boyutlara varabilmektedir. Milliyetçi ya da ırkçı fikirlerin benimsenmesi ülkelere gore değişmektedir; mesela İtalyan faşizminde “İtalyan vatandaşlığı” terimi ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise “Alman kanı taşıma” düşüncesi ön plandadır. Mussolini’nin doktrininde vatandaşlık terimi vurgulanırken, Hitler’in doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. İtalyan faşizmi milliyetçidir, Alman nasyonal sosyalizmi ise ırkçıdır.
Faşist yönetimlerin başa geçmesi Almanya ve İtalya’da demokratik yollarla gerçekleşmişken, İspanya’da ise iç harp sonucunda gerçekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak geçen bu yönetimler, mevcut oldukları ülke halkının büyük bölümü tarafınca, bilhassa de Almanya’da desteklenmişlerdir. 1922’de Benito Mussolini İtalya kralı tarafınca başbakan olarak atanmış, 1924 seçimleri sonucunda ise % 61.3 oy ile birlikte Faşist Parti’nin iktidarda kalması kesinleşmiştir. Almanya’da 1933’te meydana getirilen demokratik seçimlerin sonucunda Nasyonal Toplumcu Alman İşçi Partisi % 43.9 oy ile birlikte iktidara gelmiş, Adolf Hitler başbakan olmuştur. Faşist yönetimlerin başta bulunmuş olduğu Almanya ve İtalya’da ekonomik, siyasal, askeri, sanat içerikli ve kültürel alanlarda ilerlemeler kaydedilmiştir. Ama bu ilerlemeler II. Dünya Savaşı’nın sonunda yok olmuş ve faşist yönetimler devrilmiştir.
YORUMLAR