İstanbul’un sembollerinden birisi olan ve yerli yabancı turistlerin akınına uğrayan Galata Kulesi tarihi ve kulenin tarihçesi hakkında bilgi...
İstanbul’un sembollerinden birisi olan ve yerli yabancı turistlerin akınına uğrayan Galata Kulesi tarihi ve kulenin tarihçesi hakkında bilgi
İstanbul’da Karaköy’le Tünelbaşı arasındaki yokuş üzerinde, silindir biçimi, bir gözetleme kulesidir. Yukarıya kadar bir silindir halinde çıkar, boş olan içi mazgallardan ışık alır. Üzeri gözetleme pencereleriyle çevrilir. Bayrak ve balon çekme direğine kadar daralan birkaç kat, her yanı pencereyle dolu küçük odalardan ibarettir. Kulenin yüksekliği 50 metredir.
Galata Kulesi’nin Bizans İmparatoru I. Anastas tarafından yaptırıldığı sanılıyorsa da, daha kuvvetli bir ihtimale göre, Bizanslılar’ın Cenevizler aleyhine hareketlerine karşılık, Cenevizliler tarafından yapılmıştır. O zamanlar Bizans şehri, sadece, bugünkü şehrin Haliç’le Marmara arasında kalan kısmından ibaretti. Karşı taraf, Galata (Galatea) Cenevizlilerle öbür sömürgecilere ait bulunuyordu. Bu denizci milletler, Galata’yı bir çeşit barınma limanı, Bizans’la ticaret münasebetlerinde istasyon olarak kullanılıyorlardı. Bölgeyi her türlü saldırıştan korumak için de bu kuleyi yaptırmışlardı. Bu maksatla, daha önceden, 1341 tarihinde Galata surunu yaptırmaya başladılar. Surun, içeri doğru bir dirsek yaptığı yere de kuleyi diktiler. Kulenin Önünde, temelleri bugün bile fark edilen korunma duvarı, hendekleri bulunuyordu.
Fatih Sultan Mehmet, Galata’yı Cenevizlilerden alınca, kuleyi üstünden on arşın kadar yıktırttı. III. Murat zamanında ise kule, yıldızları gözetleme işinde kullanılır oldu.
Üzeri çadır şeklinde bir külahla örtülü olan Galata Kulesi’nde III. Selim ve II. Mahmut zamanında birkaç kere yangın çıktı. Külahı, tepeliği yandı. Bununla beraber, Melling gibi, İstanbul’u ziyaret ederek çok değerli bir gravür ve desen albümü bırakmış olan bazı ressamların eserlerinde kuleyi o tepeliğiyle görmek mümkündür. Çünkü, sonradan külah yeniden yaptırılmıştır. Nihayet, sonunda ahşap kısımlar tamir edilirken kuleye şimdiki şekli verildi.
Kulede, büyük sahanlığa kadar duvar içinde dönerek çıkan bir taş merdiven vardır. Yukarısı tahta basamaklıdır. Kulenin kapısında, II. Mahmwt zamanında konulmuş bir tarih yazıtı vardır. Yazıtta tarihi gösteren beyti. şudur:
«Sezadır pertev-î gevherle tezyîn olsa târîhi
Bu külle pek metin oldu pek ala yapdı Mahmud Hân»
YORUMLAR