gömmek -er (-i, -e) 1 . Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek. 2 . Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek: ...
gömmek -er
(-i, -e)
1 . Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek.
2 . Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek:
"Onu kalenin tarafındaki minik mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler."- Halikarnas Balıkçısı.
3 . (-i) Bir cenazeyi kaldırmak:
"Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söylemiş oldu."- A. H. Müftüoğlu.
4 . (-i) Birinin cenaze törenine katılmak.
5 . Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak:
"Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm."- S. F. Abasıyanık.
6 . (-i), mecaz Birinden daha çok yaşamak:
"Sen bu sağlam bünye ile daha bir çok kimseyi gömersin."- .
(-i, -e)
2 . Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek:
"Onu kalenin tarafındaki minik mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler."- Halikarnas Balıkçısı.
3 . (-i) Bir cenazeyi kaldırmak:
"Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söylemiş oldu."- A. H. Müftüoğlu.
4 . (-i) Birinin cenaze törenine katılmak.
5 . Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak:
"Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm."- S. F. Abasıyanık.
6 . (-i), mecaz Birinden daha çok yaşamak:
"Sen bu sağlam bünye ile daha bir çok kimseyi gömersin."- .
YORUMLAR