İsim. (hava:le) 1. Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme: Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor...
İsim. (hava:le)
1. Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme: Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor.
2. Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para: Ay başında havaleyi postaneye yatırdım.
3. Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename.
4. tıp Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık: “Yeşil kadifeden dikilmiş yarım baklava şeklinde muska çok ufakken üzerine gelen havaleden Fikret'i kurtarırmış.†-R. Enis.
5. Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar: “Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış...†-Y. K. Karaosmanoğlu.
6. Yüksek ve büyük bir görünüşü olma.
havale
lt; Arapça. havâle: havale; ruhi bunalım; hava değişimi
havale
(Mimarlık) 1. Bahçelerin çevresine yapılan tahtaperde. 2. Havaleli olma hali.
havale İngilizce. remittance
1. Bir banka hesabındaki fonların aynı bankada bir başka hesaba aktarılması. 2. Belli bir para, değerli kâğıt ya da fiziki olarak ölçülebilen malların bir başka kişiye iletilmesi için üçüncü bir kişiye yetki verilmesi. 3. Yabancı ülkede çalışan işçilerin kendi ülkelerine yaptıkları para aktarımı.
havâle
yollama.
1. Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme: Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor.
2. Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para: Ay başında havaleyi postaneye yatırdım.
3. Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename.
4. tıp Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık: “Yeşil kadifeden dikilmiş yarım baklava şeklinde muska çok ufakken üzerine gelen havaleden Fikret'i kurtarırmış.†-R. Enis.
5. Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar: “Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış...†-Y. K. Karaosmanoğlu.
6. Yüksek ve büyük bir görünüşü olma.
havale
lt; Arapça. havâle: havale; ruhi bunalım; hava değişimi
havale
(Mimarlık) 1. Bahçelerin çevresine yapılan tahtaperde. 2. Havaleli olma hali.
havale İngilizce. remittance
1. Bir banka hesabındaki fonların aynı bankada bir başka hesaba aktarılması. 2. Belli bir para, değerli kâğıt ya da fiziki olarak ölçülebilen malların bir başka kişiye iletilmesi için üçüncü bir kişiye yetki verilmesi. 3. Yabancı ülkede çalışan işçilerin kendi ülkelerine yaptıkları para aktarımı.
havâle
yollama.
Kaynak >> TDK
Havale
Gebe kadın ve çocuklarda baş ağrısı, bulantı, bayılma, titreme biçiminde görülen bir hastalık. Kadınlarda özellikle loğusalık ve gebeliğin son döneminde görülür. Çoğu kez albüminüri, ödem, idrar azlığı, yüksek tansiyon, havaleyle birlikte görülen belirtilerdir. Hasta giderek kasılır ve komaya girer. Gebe kadınların sık sık doktora gözükmesi, bu tür olayları azaltır. Dinlenme ve diyet önerilir. Havale geçiren çocuklardaysa, önce ateş yükselir, bunu kasılma ve bayılma izler.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Gebe kadın ve çocuklarda baş ağrısı, bulantı, bayılma, titreme biçiminde görülen bir hastalık. Kadınlarda özellikle loğusalık ve gebeliğin son döneminde görülür. Çoğu kez albüminüri, ödem, idrar azlığı, yüksek tansiyon, havaleyle birlikte görülen belirtilerdir. Hasta giderek kasılır ve komaya girer. Gebe kadınların sık sık doktora gözükmesi, bu tür olayları azaltır. Dinlenme ve diyet önerilir. Havale geçiren çocuklardaysa, önce ateş yükselir, bunu kasılma ve bayılma izler.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
YORUMLAR