hurafe isim, din b. (hura:fe) Arapça ¬urÂ¥fe Dine sonradan girmiş yanlış inanç. akla ilme aykırı olan anlış batıl ...
hurafe
isim, din b.
(hura:fe) Arapça ¬urÂ¥fe
Dine sonradan girmiş yanlış inanç.
Dine sonradan girmiş yanlış inanç.
akla ilme aykırı olan anlış batıl inançlara denir..
Dinin aslından olmadığı halde, diÂnin aslındanmış benzer biçimde gösterilen batıl inanış ve adetlere hurafe denir. Dinin bir takım esas ve kurallarının yanlış anlaÂşılıp yorumlanması da bu tanıma daÂhildir.
İslam Ansiklopedisi
HURAFELİK
Ruh çağırdıklarını iddia edenler, bir takım gafil ve safdil insanları çeşitli şekillerde aldatmaktadırlar. Bunlardan biride en yaygını şudur: Medyum, -ruh çağıran kişi- bir masa üstüne bir çok fincan dizer ve bazı harfler serer. Güya, çağıracağı ruhun adını söyler. Birazcık sonrasında fincanda kımıldanmalar başlar, masadan "Tak, tak" sesleri gelir. Ayrıca, harfler sağa sola doğru hareket eder. Harflerin kımıldanmasından sözde ruhun suallere verdiği cevapların belirlenmesine çalışılır. Söz konusu şeyleri yapanlar ve bunlara inananlar hurafedir, caiz değildir.
Cinci hocanın cinden kurtardığına inanarak, ona ücret vermek caiz değildir. Çalınanları, kaybolanları bilirim diyen ve buna inanan da kâfir olur. “Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum†derse, gene kâfir olur. Cinle dost edinip, olmuş şeyleri ona sorup, ondan öğrenmek ve bu tarz şeyleri başkalarına bildirmek de caiz değildir.
Cincilere ve büyücülerin, söylediklerine, yaptıklarına inanmak, kimi zaman doğru çıksa dahi, Allah'tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak büyük günahtır. Büyü öğrenmek de, öğretmek de haramdır. Müslümanları zarardan korumak için öğrenmek de haramdır. Hayırlı iş yapmak için de günah işlemek, büyü çözmek için büyü yapmak da caiz değildir. Büyü yaparken, küfre sebep olan bir şey yapmak küfürdür. Bu şekilde eğer olmazsa, büyük günahtır. Hadis-i şerifte "Büyü meydana getiren ve yaptıran ve bunlara inanan bizlerden değildir" buyuruldu.
BAZI BATIL İNANÇLAR:
Burçlara gore fal açmak da hurafeliktir. Aynı burçta doğan iki kişiden birisi âlim, öbürü zalim, birisi sert, diğeri yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini burçlar belirleme etmez.
Siftah olarak alınan parayı çeneye sürmek, güvercine kağıt çektirmek, konuk giden evi 3 gün süpürmemek, salı günü yola çıkmamak, sabunu elden ele vermemek, fena bir şey söylendiğinde eliyle bir yere tıklayarak şeytan kulağına kurşun demek, cenazede küreği birinin eline vermeyip yere atmak, kırkı çıkmamış iki evladı birbirinin yanına getirmemek bâtıl inançtır.
Dünya zamanı incelenmiş olduğu süre görülecektir ki neredeyse her devirde, hurafe ve batıl inanışlar toplumların ortak problemi olmuştur. Din esasları ile bağdaşmayan, akla ve bilime uymayan, farkına varmadan insanları gerçek inançtan uzaklaştıran, bu toplumsal hastalığın türlerini bir takım farklı olan şeylerle her bölümde görmek mümkündür.
Peygamber efendimiz "Fala inanan, Kur'an-ı Kerim'e inanmamış olur." demiştir.
Ruh çağırdıklarını iddia edenler, bir takım gafil ve safdil insanları çeşitli şekillerde aldatmaktadırlar. Bunlardan biride en yaygını şudur: Medyum, -ruh çağıran kişi- bir masa üstüne bir çok fincan dizer ve bazı harfler serer. Güya, çağıracağı ruhun adını söyler. Birazcık sonrasında fincanda kımıldanmalar başlar, masadan "Tak, tak" sesleri gelir. Ayrıca, harfler sağa sola doğru hareket eder. Harflerin kımıldanmasından sözde ruhun suallere verdiği cevapların belirlenmesine çalışılır. Söz konusu şeyleri yapanlar ve bunlara inananlar hurafedir, caiz değildir.
Cinci hocanın cinden kurtardığına inanarak, ona ücret vermek caiz değildir. Çalınanları, kaybolanları bilirim diyen ve buna inanan da kâfir olur. “Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum†derse, gene kâfir olur. Cinle dost edinip, olmuş şeyleri ona sorup, ondan öğrenmek ve bu tarz şeyleri başkalarına bildirmek de caiz değildir.
Cincilere ve büyücülerin, söylediklerine, yaptıklarına inanmak, kimi zaman doğru çıksa dahi, Allah'tan başkasının her şeyi bildiğine ve her dilediğini yapacağına inanmak büyük günahtır. Büyü öğrenmek de, öğretmek de haramdır. Müslümanları zarardan korumak için öğrenmek de haramdır. Hayırlı iş yapmak için de günah işlemek, büyü çözmek için büyü yapmak da caiz değildir. Büyü yaparken, küfre sebep olan bir şey yapmak küfürdür. Bu şekilde eğer olmazsa, büyük günahtır. Hadis-i şerifte "Büyü meydana getiren ve yaptıran ve bunlara inanan bizlerden değildir" buyuruldu.
BAZI BATIL İNANÇLAR:
Burçlara gore fal açmak da hurafeliktir. Aynı burçta doğan iki kişiden birisi âlim, öbürü zalim, birisi sert, diğeri yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini burçlar belirleme etmez.
Siftah olarak alınan parayı çeneye sürmek, güvercine kağıt çektirmek, konuk giden evi 3 gün süpürmemek, salı günü yola çıkmamak, sabunu elden ele vermemek, fena bir şey söylendiğinde eliyle bir yere tıklayarak şeytan kulağına kurşun demek, cenazede küreği birinin eline vermeyip yere atmak, kırkı çıkmamış iki evladı birbirinin yanına getirmemek bâtıl inançtır.
Dünya zamanı incelenmiş olduğu süre görülecektir ki neredeyse her devirde, hurafe ve batıl inanışlar toplumların ortak problemi olmuştur. Din esasları ile bağdaşmayan, akla ve bilime uymayan, farkına varmadan insanları gerçek inançtan uzaklaştıran, bu toplumsal hastalığın türlerini bir takım farklı olan şeylerle her bölümde görmek mümkündür.
Peygamber efendimiz "Fala inanan, Kur'an-ı Kerim'e inanmamış olur." demiştir.
Hurafe Nedir - Hurafe Örnekleri
Hurafe boş, batıl inanışlar anlamına gelir; mesnetsiz rivayetler ve efsaneler, dinde olmayan ve sonradan dine eklendiği belirgin olan (bidat) mesnetsiz inançlar, uğursuzlukla ilgili inanışlar ve yorumlar Olağan davranışları etkilemek ve doğa düzenini değiştirebilmek için meydana getirilen büyüler üfürükçülük ve yatırlardan medet ummak Muska ve nazarlıklarla değişiklik yaratmak
Hurafelerin büyük bir bölümü dinle ilgilidir İnanç alanına girdikleri için bilimsel olarak bir yorum yapmak imkânsızdır Ama çok malum “dünya düzdür†hurafesine dahi rastlanmaktadır Hurafelerin büyük bir bölümü çocuksu inanışlardır Dinin temel inançlarıyla çeliştiğinde hurafecilik küfre kadar gidebilir Töredir diye meydana getirilen eylemlerde dahi hurafe görülebilir Anane ve göreneklerle karışmış hurafeler olabilir.
Hurafe Örnekleri
1. Bir genç askere giderken evden ayrılmadan ilkin bir dilim ekmeğin yarısını yer, yarısını da geri bırakırsa, bundan sonra ekmek onu, çağıracağı için kazaya belaya uğramadan geri dönermiş.
2. Birisi yolculuğa çıkarken arkasından aynaya su serpilirse kazaya uğramazmış.
3. Birisi gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz, hem de gurbetten hızlı dönermiş.
4. Bir şahıs sabunu başka herhangi birine elden verirse, sabun üzüntü olduğundan, üzüntü vakalar görülürmüş ya da iki şahıs arasına düşmanlık girermiş.
5. Evliliğin ilk günü (gerdek gecesi) adam ya da hanım, hangisi ilkin uyursa o daha evvel ölürmüş.
6. Bir erkekle bir bayan evlendikleri süre gerdek gecesi hangisi daha evvel diğerine tokat vurursa onun sözü daha çok dinlenirmiş. En mutlu gecede mutsuzluğa teşvik, bundan daha çok saçma inanç ve töre olur mu?..
7. Gök gürlerken buğday anbarlanna el ile vurulursa hasat çok olurmuş.
8. Soğan kabuğuna basılırsa yoksulluk gelirmiş.
9. Nar taneleri yere düşürülmeden yenilirse cennete girilirmiş.
10. Tarla ya da bahçede bitkiler hastalanmış ise, tarla sahibinin güneş doğmadan ilkin, tarlasının etrafını koşarak dolaşması gerekirmiş.
11. Çeltik ekilen arazinin etrafı eşeğe binmiş bir kimse tarafınca Kur'an okunarak dolaşdırsa, o araziye DOLU yağmazmış.
12. At nalı asılan yere nazar isabet etmezmiş.
13. Önünde “beştaş oyunu†oynanan eve yoksulluk gelirmiş (Kıbrıs).
14. Otururken ayak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş (Kıbrıs).
15. Cezvede su içilirse varlıklı olunurmuş (Kıbrıs).
16. Kefen diken iğne kırılmalıdır. Zira ölümü ve uğursuzluğu celbedermiş (Kıbrıs).
17. Ayakkabılar ters dönerse şeytan üstünde namaz kılarmış (Kıbrıs).
18. Gece sandık açmak, kendi mezarını açmaktır. Doğrusu ölümü çağırmaktır.
19. Cenaze çıkan ev ile çevresindeki evlerin suları dökülmelidir. Çünkü Azrail kılıcını o sularda yıkar. Sular pislendiği için içilmez.
Hurafe boş, batıl inanışlar anlamına gelir; mesnetsiz rivayetler ve efsaneler, dinde olmayan ve sonradan dine eklendiği belirgin olan (bidat) mesnetsiz inançlar, uğursuzlukla ilgili inanışlar ve yorumlar Olağan davranışları etkilemek ve doğa düzenini değiştirebilmek için meydana getirilen büyüler üfürükçülük ve yatırlardan medet ummak Muska ve nazarlıklarla değişiklik yaratmak
Hurafelerin büyük bir bölümü dinle ilgilidir İnanç alanına girdikleri için bilimsel olarak bir yorum yapmak imkânsızdır Ama çok malum “dünya düzdür†hurafesine dahi rastlanmaktadır Hurafelerin büyük bir bölümü çocuksu inanışlardır Dinin temel inançlarıyla çeliştiğinde hurafecilik küfre kadar gidebilir Töredir diye meydana getirilen eylemlerde dahi hurafe görülebilir Anane ve göreneklerle karışmış hurafeler olabilir.
Hurafe Örnekleri
1. Bir genç askere giderken evden ayrılmadan ilkin bir dilim ekmeğin yarısını yer, yarısını da geri bırakırsa, bundan sonra ekmek onu, çağıracağı için kazaya belaya uğramadan geri dönermiş.
2. Birisi yolculuğa çıkarken arkasından aynaya su serpilirse kazaya uğramazmış.
3. Birisi gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz, hem de gurbetten hızlı dönermiş.
4. Bir şahıs sabunu başka herhangi birine elden verirse, sabun üzüntü olduğundan, üzüntü vakalar görülürmüş ya da iki şahıs arasına düşmanlık girermiş.
5. Evliliğin ilk günü (gerdek gecesi) adam ya da hanım, hangisi ilkin uyursa o daha evvel ölürmüş.
6. Bir erkekle bir bayan evlendikleri süre gerdek gecesi hangisi daha evvel diğerine tokat vurursa onun sözü daha çok dinlenirmiş. En mutlu gecede mutsuzluğa teşvik, bundan daha çok saçma inanç ve töre olur mu?..
7. Gök gürlerken buğday anbarlanna el ile vurulursa hasat çok olurmuş.
8. Soğan kabuğuna basılırsa yoksulluk gelirmiş.
9. Nar taneleri yere düşürülmeden yenilirse cennete girilirmiş.
10. Tarla ya da bahçede bitkiler hastalanmış ise, tarla sahibinin güneş doğmadan ilkin, tarlasının etrafını koşarak dolaşması gerekirmiş.
11. Çeltik ekilen arazinin etrafı eşeğe binmiş bir kimse tarafınca Kur'an okunarak dolaşdırsa, o araziye DOLU yağmazmış.
12. At nalı asılan yere nazar isabet etmezmiş.
13. Önünde “beştaş oyunu†oynanan eve yoksulluk gelirmiş (Kıbrıs).
14. Otururken ayak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş (Kıbrıs).
15. Cezvede su içilirse varlıklı olunurmuş (Kıbrıs).
16. Kefen diken iğne kırılmalıdır. Zira ölümü ve uğursuzluğu celbedermiş (Kıbrıs).
17. Ayakkabılar ters dönerse şeytan üstünde namaz kılarmış (Kıbrıs).
18. Gece sandık açmak, kendi mezarını açmaktır. Doğrusu ölümü çağırmaktır.
19. Cenaze çıkan ev ile çevresindeki evlerin suları dökülmelidir. Çünkü Azrail kılıcını o sularda yıkar. Sular pislendiği için içilmez.
İŞTE DİYANET'İN HURAFE LİSTESİ
- Ateşe su dökülürse cin çarpar, yiyeceklerin ağzı kapatılmadığında gece onlardan cinlerin yediği anlayışı,
- Kuran ve sünnet ile örtüşmediği halde dövme yaptırmak, adamların küpe takması, burçların insan karakterine etkili olduğu inancı,
- Türbe, yatır benzer biçimde yerlerden medet ummak. Bir yatırın gömüt taşına mum yakıp, istek tutmak,
- Sünnet olan çocuğun acısının azalacağına inanılarak sünnet olma hemen anası ve başka hanımlar tarafınca oklava çevirmek,
- Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak,
- Konuşmayan evlatların konuşabilmesi için cuma namazından sonrasında müezzin tarafınca cami anahtarını çocuğun ağzına yerleştirip çıkarmak,
- Yürümeyen evlatların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi kestirmek,
- Ufak evlatların üstünden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,
- Evladı olmayanlara evlatları olması için deve dili ya da etini yedirmek,
- Çocuk doğan eve 40 gün süre ile et alınmaması gerektiğine inanmak,
- Yeni doğan çocuğun kırkı ayrılmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak,
- Boyu ölçülen çocuğun cüce kalacağına inanmak,
- Gelinin kucağına adam çocuk verilince çocuğunun adam olacağına inanmak,
- Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi inancıyla, bulunmuş olduğu yere süpürge, soğan, sarımsak asmak, yastığının altına iğne, bıçak benzer biçimde şeyler koymak,
- Loğusa hanımı kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,
- Hamile bayanların saçlarını kesmemeleri gerektiğine inanmak,
- Nikah esnasında gelin ve damadın birbirlerinin ayağına bakması halinde, ilkin basanın sözünün geçeceğine inanmak,
- Gelin ve damadın üstüne para, üzüm, şeker ve leblebi benzer biçimde şeyler atıp, kapıda küp kırmak,
- Evlenmeyen genç kızların kısmetinin açılması için müezzine minareden para attırmak, mendil ya da eşarp sallatmak,
- Baykuş ötmesi, kara kedinin insanoğlunun önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi, insanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması, karganın ötüşünün o mıntıkaya gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi,
- İki bayram içinde nikah yapmak, duaların kabulü için kutsal gecelerde ziyaretgahlarda mum yakmak, gece vakti tırnak kesmek, cuma ve arefe günlerinde çamaşır yıkamak, dikiş dikmek, temizlik yapmak, akşam sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek benzer biçimde kabul etmek, gece aynaya bakmak benzer biçimde şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmak,
- Elden ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermenin uğursuzluğuna inanmak,
- Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak,
- Cam ve porselen benzer biçimde eşyanın birden düşüp kırılmasını, bir belanın defedileceğine işaret saymak,
- Merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,
- Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak,
- Cenazenin alkışlanma uğurlanması, cenazenin arkasından çarpıcı söz atmak ve çiçek serpmek, cenaze için üçüncü gününde helva ve yiyecek dağıtmak, kefen arasına dua, ayet ve vasiyetname koymak, ölen kimse için arefe günü kurban kesmek,
- Hastanın başı üstünde tuz dolaştırmak, köz söndürmek, kurşun döktürmek,
- Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
- Hıdrellez günü sahile gidilerek kuma ya da toprağa ev, otomobil ya da hanım resimleri çizilerek bu şekilde çizilen resimler yardımıyla ileride onlara haiz olunacağına inanmak,
- Camiye girerken cami duvarını öpmek,
- Tekke ve türbelerde kurban kesmek, türbe ve tekkelerden şifa beklemek, mum yakmak, el yüz sürmek,
- Misafirin, askere gidenin ya da yola çıkanın arkasından su dökmek,
- Kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek,
- Ay ve güneş tutulmasında tabanca atmak, teneke çalmak.
Diyanet İşleri Başkanlığı
Hurafe
Aklın almadığı, tabiat yasalarına aykırı şeylere inanma, batıl inanç. İnsanın, bildiğiyle yetinmeyip bilgisinin sınırlarını devamlı genişletmeye uğraşması, bir taraftan bilimsel ilerlemeyi sağlarken, öte taraftan bazı hurafelerin ortaya çıkmasına niçin oldu. İnsan bilgisinin yetersiz olduğu ilkel çağlarda, bir çok şeyin sebebi gizil güçlere bağlanırdı. Kaynağında çoğu zaman bilinmeyenden korkma duygusu bulunan hurafe, felsefede ise ansal güçsüzlükten doğan inançları anlatmak için kullanılır.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Aklın almadığı, tabiat yasalarına aykırı şeylere inanma, batıl inanç. İnsanın, bildiğiyle yetinmeyip bilgisinin sınırlarını devamlı genişletmeye uğraşması, bir taraftan bilimsel ilerlemeyi sağlarken, öte taraftan bazı hurafelerin ortaya çıkmasına niçin oldu. İnsan bilgisinin yetersiz olduğu ilkel çağlarda, bir çok şeyin sebebi gizil güçlere bağlanırdı. Kaynağında çoğu zaman bilinmeyenden korkma duygusu bulunan hurafe, felsefede ise ansal güçsüzlükten doğan inançları anlatmak için kullanılır.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İnanılmaz, uydurma, aslı esası olmayan, yalan öykü ve rivayetler, sacma sapan sözler, efsaneler anlamına gelir. Cemisi, hurafat olarak gelir. Dini ıstılahımızda ise hurafe; İslamın aslına bakarsak bulunmadıgı halde, sonradan uydurulan, yaygınlastırılan ve dinin aslındanmıs benzer biçimde gösterilen her cesit batıl inanıs ve adetler manasında kullanılır.
Bir baska ifadeyle hurafe, dinimizle ilgili bir takım hususların, bilerek ya da bilmeyerek yanlıs anlasılması ya da yorumlanması neticesi, baska batıl inanıs ve yöresel adetlere de karısarak ortaya cıkan seylerdir. Bu nevi mesnetsiz inanc ve davranıslar, daha cok eski batıl din ve inanıslardan gelen kalıntılar olarak ortaya cıkmaktadır. Müslümanın inanc ve ibadetinde, ahlak ve amelinde hurafelere yer yoktur.
YORUMLAR