İnsan çevreye uyum sağlamak için neler yapar? İnsan etkisi ve çevre değişimi Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlıl...
İnsan çevreye uyum sağlamak için neler yapar?
İnsan etkisi ve çevre değişimi
Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlılığı, hem de bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin arttırılması için bir zorunluluktur. Ancak doğal ve insan yapımı lar; büyüyen nüfus, kentleşme, devamlı gelişen tarım, taşımacılık ve enerji sektörleri kadar, iklim değişiklikleri, yerel, bölgesel ve küresel boyutta ısınma gibi faktörlerin de baskısı altındadır. Bu baskılarla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği, devamlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi temin ederken, çevrenin olumsuz etkilerini de azaltmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği'nin işbirliği anlayışını motive eden unsur da, ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin aynı çevresel problemlerle karşılaşmaları ve bu güçlüklerin ancak kritik bir kütleye ulaşılarak üstesinden gelinebileceğine olan inançtır. Bu işbirlikleri aynı zamanda, ortak planlamaları, birbirine bağlı ve iyileştirilebilir veri tabanlarının kullanımını, ortak indikatörlerin gelişimini, ortak metodolojilerin, birbirine uyumlu gözlem ve öngörü sistemlerinin tayin edilmesini geliştirecektir
Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlılığı, hem de bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin arttırılması için bir zorunluluktur. Ancak doğal ve insan yapımı lar; büyüyen nüfus, kentleşme, devamlı gelişen tarım, taşımacılık ve enerji sektörleri kadar, iklim değişiklikleri, yerel, bölgesel ve küresel boyutta ısınma gibi faktörlerin de baskısı altındadır. Bu baskılarla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği, devamlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi temin ederken, çevrenin olumsuz etkilerini de azaltmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği'nin işbirliği anlayışını motive eden unsur da, ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin aynı çevresel problemlerle karşılaşmaları ve bu güçlüklerin ancak kritik bir kütleye ulaşılarak üstesinden gelinebileceğine olan inançtır. Bu işbirlikleri aynı zamanda, ortak planlamaları, birbirine bağlı ve iyileştirilebilir veri tabanlarının kullanımını, ortak indikatörlerin gelişimini, ortak metodolojilerin, birbirine uyumlu gözlem ve öngörü sistemlerinin tayin edilmesini geliştirecektir.
Bu tematik alan kapsamında yapılacak olan araştırma, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Konvansiyonu, Kyoto ve Montreal Protokolleri, Kyoto sonrası girişimi, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Konvansiyonu, Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi 2002, AB Su İnisiyatifi gibi AB ve üye ülkelerin dahil olduğu uluslararası anlaşma yükümlülüklerinin uygulanmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca bu araştırma, İklim Değişikliği İçin Hükümetlerarası Panel, Dünya Gözlem Grubu (GEO) Girişimi ve Binyıl Ekosistem Raporu'na (BEA) katkıda bulunacaktır. Ek olarak bu tematik alan, var olan ve gelecek AB mevzuat ve politikalarına yönelik olarak, Altıncı Çevre Eylem Programı'nın uygulanması, çevresel teknolojilerin ve çevre-sağlık konularıyla ilgili tematik stratejilerin (örneğin civa stratejisi) ve eylem planlarının gerçekleştirilebilmesi için gereken araştırma ihtiyacını destekleyecektir.
Canlılar çevreye nasıl uyum sağlar?
Atık pillerin çevreye atılmasını önlemek için neler yapılabilir?
İnsan 60 yıllık ömründe neler yapar?
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlılığı, hem de bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin arttırılması için bir zorunluluktur. Ancak doğal ve insan yapımı lar; büyüyen nüfus, kentleşme, devamlı gelişen tarım, taşımacılık ve enerji sektörleri kadar, iklim değişiklikleri, yerel, bölgesel ve küresel boyutta ısınma gibi faktörlerin de baskısı altındadır. Bu baskılarla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği, devamlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi temin ederken, çevrenin olumsuz etkilerini de azaltmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği'nin işbirliği anlayışını motive eden unsur da, ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin aynı çevresel problemlerle karşılaşmaları ve bu güçlüklerin ancak kritik bir kütleye ulaşılarak üstesinden gelinebileceğine olan inançtır. Bu işbirlikleri aynı zamanda, ortak planlamaları, birbirine bağlı ve iyileştirilebilir veri tabanlarının kullanımını, ortak indikatörlerin gelişimini, ortak metodolojilerin, birbirine uyumlu gözlem ve öngörü sistemlerinin tayin edilmesini geliştirecektir
Çevrenin korunması, hem ekonomik büyümenin devamlılığı, hem de bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin arttırılması için bir zorunluluktur. Ancak doğal ve insan yapımı lar; büyüyen nüfus, kentleşme, devamlı gelişen tarım, taşımacılık ve enerji sektörleri kadar, iklim değişiklikleri, yerel, bölgesel ve küresel boyutta ısınma gibi faktörlerin de baskısı altındadır. Bu baskılarla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği, devamlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi temin ederken, çevrenin olumsuz etkilerini de azaltmaya çalışmaktadır. Avrupa Birliği'nin işbirliği anlayışını motive eden unsur da, ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin aynı çevresel problemlerle karşılaşmaları ve bu güçlüklerin ancak kritik bir kütleye ulaşılarak üstesinden gelinebileceğine olan inançtır. Bu işbirlikleri aynı zamanda, ortak planlamaları, birbirine bağlı ve iyileştirilebilir veri tabanlarının kullanımını, ortak indikatörlerin gelişimini, ortak metodolojilerin, birbirine uyumlu gözlem ve öngörü sistemlerinin tayin edilmesini geliştirecektir.
Bu tematik alan kapsamında yapılacak olan araştırma, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Konvansiyonu, Kyoto ve Montreal Protokolleri, Kyoto sonrası girişimi, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Konvansiyonu, Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi 2002, AB Su İnisiyatifi gibi AB ve üye ülkelerin dahil olduğu uluslararası anlaşma yükümlülüklerinin uygulanmasına katkıda bulunacaktır. Ayrıca bu araştırma, İklim Değişikliği İçin Hükümetlerarası Panel, Dünya Gözlem Grubu (GEO) Girişimi ve Binyıl Ekosistem Raporu'na (BEA) katkıda bulunacaktır. Ek olarak bu tematik alan, var olan ve gelecek AB mevzuat ve politikalarına yönelik olarak, Altıncı Çevre Eylem Programı'nın uygulanması, çevresel teknolojilerin ve çevre-sağlık konularıyla ilgili tematik stratejilerin (örneğin civa stratejisi) ve eylem planlarının gerçekleştirilebilmesi için gereken araştırma ihtiyacını destekleyecektir.
Canlılar kural olarak yaşadığı ortamın koşullarına uyum yapabilecek yeteneğe sahiptir. Bu durum homeostatik tepki olarak bilinir. Değişik koşulların bulunduğu ortamda en uygun yeri seçmeye çalışır; şayet tam anlamıyla uygun ortam bulamazsa, yapısal değişikliklerle (mutasyonların yardımıyla) bu uyum sağlanmaya çalışılır. Günlük uyumlardan binlercesini farkında olmadan yaparız. Örneğin gözün karanlığa ve aydınlığa uyum yapması gibi. Çevre koşullarının değişmesi canlı bünyesine en az etki bırakacak şekilde iletilmeye çalışılır (özellikle sıcakkanlılarda); örneğin çölde ve kutuplarda insan kanı her zaman aynı sıcaklıktadır. Canlı, uyum yapabildiği oranda hayatta kalma şansına sahiptir. Bu oran ise kalıtsal yapı ile saptanmıştır. Bu sınırların dışındaki uyumlar ancak mutasyonlarla sağlanabilir.
BUYUR CANIM
Canlılar çevreye nasıl uyum sağlar?
Atık pillerin çevreye atılmasını önlemek için neler yapılabilir?
İnsan 60 yıllık ömründe neler yapar?
YORUMLAR