İnsan ve Tanrı ilişkisi ile ilgili ayetler nedir? Kuran-ı Kerim'de İnsanlar arası ilişkileri düzenleyen ayetler... Kuran-ı K...
İnsan ve Tanrı ilişkisi ile ilgili ayetler nedir?
Kuran-ı Kerim'de İnsanlar arası ilişkileri düzenleyen ayetler...
“Ey inanç edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyiniz. Sadece, karşılıklı rızaya dayanan tecim bunun dışındadır.†(Nisâ Sûresi, 4/29)
“Allah alış-verişi helâl, faizi haram kılmıştır.†(Bakara Sûresi, 2/275)
“Doğrusu, ortakların bir çok birbirinin haklarına saldırı ederler. Sadece inanç eden ve iyi işler yapanlar bunun dışındadır. Bunların sayısı ne kadar da azdır!†(Sâd Sûresi, 38/24)
“Eğer ana bir adam ya da kız kardeşlerin sayısı birden fazla ise onlar, (miras malının) üçte birinde ortaktırlar.†(Nisâ Sûresi, 4/12)
“Ey inanç edenler! Yaptığınız sözleşme hükümlerini yerine getirin.†(Mâide Sûresi, 5/1)
“Verdiğiniz sözü yerine getirin, bundan dolayı verilen söz, sorumluluğu gerektirir.†(İsrâ Sûresi, 17/34)
“Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyince kadar süre vermek vardır. Bilirseniz, borcu bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır.†(Bakara Sûresi, 2/280)
“Ey inanç edenler, zandan çok kaçının; bundan dolayı zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli saklı yanlarını araştırmayın.â€Kur'ân: 49/12
“...Kiminiz de kiminizin gıybetini yapmış olup arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte bundan iğrenip tiksindiniz...â€(Kur'ân: 49/12)
“Arkadan çekiştirip duran, kaş-göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay hâline!â€(Kur'ân: 104/1)
"Yalan sözden kaçının" (Hac, 22/60)
"Ey inanç edenler! Hak suretiyle durup adaleti yerine getirmeğe çalışan hâkimler ve Tanrı için doğru söyleyen şâhidler olun. Velev ki, o şahitliğiniz nefisleriniz ya da ana babanızla yakın akrabanız aleyhine olsun. İster üstüne şahitlik meydana getirilen kimseler varlıklı ya da yoksul bulunsun" (Nisa, 4/135).
"Mallarınızı, aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken insanların mallarından bir kısmını, yalan yemin ve şahitlikle yemeniz için o mallan hakimlere (reislere, yetkili idarecilere ya da mahkeme hakimlerine el altından rüşvet olarak) vermeyin" (el-Bakara, 2/188);
"Ey inanç edenler! Zannın çoğundan sakınınız. Şundan dolayı zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin (aleyhinde konuşmasın). Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Tanrı`tan korkun. şüphesiz Tanrı, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir" (el-Hucurât, 49/12).
"Mesuliyet, sadece insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere aittir. İşte böylelerine acı bir azap vardır" (eş-Şura, 42/42)
"Zâlimlerin varacağı yer ne kötüdür!" (Âlu İmrân, 3/151)
"Zâlimler için yardımcılar yoktur" (el-Mâide, 5/72)
"Biliniz ki Tanrı`ın lâneti zâlimlerin üzerinedir" (el-Hucurât, 49/12).
Nur Suresi 11-16. Ayetler:
"O uydurma haberi getirip kara çalma (ifk) atanlar, içinizden bir topluluktur. Onu kendiniz için bir ser sanmayın, tersine o, sizin için hayırdır. Iftirada bulunanlardan her birinin kazanılmış olduğu günaha gore cezası vardır. Onlardan günahın en büyüğünü yüklenene de büyük bir azap vardır."
"Iftirayı işittiğiniz süre, mümin adamların ve mümin bayanların, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"
"Bir de dört tanık getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Tanrı nezdinde, yalancıların da kendileridir"
"Eğer Tanrı`ın lütuf ve merhameti, dünyada ve ahirette üzerinizde olmasaydı, yaydığınız fitne yüzünden, size ne olursa olsun büyük bir azap dokunurdu."
"Siz o iftirayı dilinize dolamıştınız. Hakkında hiçbir bilgiye haiz bulunmadığınız şeyi ağzınızla söylüyor ve onu önemsiz birşey sanıyordunuz. Oysa bu, Tanrı nezdinde büyük bir günahtır "
"O aslı astarı olmayan sözü duyduğunuz süre: "Bunu konuşmak bizlere yakışmaz. Haşa! Bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?" (en-Nûr, 24/11-16).
"Mümin adam ve o bayanlara işlemedikleri bir günahla eziyet edenler (onlara kara çalma atanlar), doğrusu açık bir günah yüklenmişlerdir" (el-Ahzab, 33/38).
"Tanrı'tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının" (en-Nisâ, 4/I)
"Onlar ki Tanrı'ın gözetilmesini emrettiği hakları gözetirler (akrabalık bağlarını devam ettirirler ve iyilikte bulunurlar); Rablerine saygı beslerler ve fena hesaptan korkarlar...";
Fakat Tanrı'ın birleştirme akidesini kabullendikten sonrasında onu bozanlar ve Tanrı'ın bağlanmasını emrettiği bağları koparanlar (akrabalık bağlarını kesenler) ve yeryüzünü fesada verenler var ya; işte bunlar, lânet onlara ve yurdun kötüsü Cehennem de onlara" (er-Ra'd, 13/21, 25).
"Demek idâreyi ve hâkimiyeti ele alırsanız derhal yer yüzünde fesad çıkaracak, akrabalık bağlarını bile parçalayıp keseceksiniz o şekilde mi? Onlar o şekilde kimselerdir ki Tanrı kendilerini rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör eylemiştir." (Muhammed, 47/22-23).
"Biz, insana, ana-babasına iyilikte bulunmayı tavsiye ettik. Bilhassa de ******* tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düşerek ona hamile kalmış, emzirmesi de tam iki yıl sürmüştür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana şükret. " (Lokman, 31/14)
"Biz insana, ana-babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Bununla birlikte, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilah tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emrederlerse, artık onlara bu hususta itaat etme." (el- Ankebût, 29/8)
"Yüce Rabb'ın şöyleki emretti; Yalnız Tanrı'a yakarma edeceksiniz, ana-babalarınıza iyilik yapacaksınız. Eğer bunlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, acıma emaresi olarak tevazu kanadını aç da, "Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri şeklinde, sen de onlara acıma et" de "(el-isrâ, 17/23-24)
"Ey Peygamber! Sana ne sarfedeceklerini soruyorlar. De ki, sarfedeceğiniz mal ana-baba, akrabalar, yetimler, düşkünler ve yolcular içindir. Yaptığınız her iyiliği Tanrı bilir. " (el-Bakara, 2/215).
Sebep: sual düzeni
Tanrı'ın koyduğu fizyolojik, biyolojik ve toplumsal yasalarla ilgili ayetler nedir?
İnsan ve hayvan ilişkisi ile ilgili atasözleri nedir?
'Kul aşkı Tanrı'a şirk koşmaktır' ile ilgili hadis ve ayetler nedir?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
“Ey inanç edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyiniz. Sadece, karşılıklı rızaya dayanan tecim bunun dışındadır.†(Nisâ Sûresi, 4/29)
“Allah alış-verişi helâl, faizi haram kılmıştır.†(Bakara Sûresi, 2/275)
“Doğrusu, ortakların bir çok birbirinin haklarına saldırı ederler. Sadece inanç eden ve iyi işler yapanlar bunun dışındadır. Bunların sayısı ne kadar da azdır!†(Sâd Sûresi, 38/24)
“Eğer ana bir adam ya da kız kardeşlerin sayısı birden fazla ise onlar, (miras malının) üçte birinde ortaktırlar.†(Nisâ Sûresi, 4/12)
“Ey inanç edenler! Yaptığınız sözleşme hükümlerini yerine getirin.†(Mâide Sûresi, 5/1)
“Verdiğiniz sözü yerine getirin, bundan dolayı verilen söz, sorumluluğu gerektirir.†(İsrâ Sûresi, 17/34)
“Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyince kadar süre vermek vardır. Bilirseniz, borcu bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır.†(Bakara Sûresi, 2/280)
“Ey inanç edenler, zandan çok kaçının; bundan dolayı zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli saklı yanlarını araştırmayın.â€Kur'ân: 49/12
“...Kiminiz de kiminizin gıybetini yapmış olup arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte bundan iğrenip tiksindiniz...â€(Kur'ân: 49/12)
“Arkadan çekiştirip duran, kaş-göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay hâline!â€(Kur'ân: 104/1)
"Yalan sözden kaçının" (Hac, 22/60)
"Ey inanç edenler! Hak suretiyle durup adaleti yerine getirmeğe çalışan hâkimler ve Tanrı için doğru söyleyen şâhidler olun. Velev ki, o şahitliğiniz nefisleriniz ya da ana babanızla yakın akrabanız aleyhine olsun. İster üstüne şahitlik meydana getirilen kimseler varlıklı ya da yoksul bulunsun" (Nisa, 4/135).
"Mallarınızı, aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken insanların mallarından bir kısmını, yalan yemin ve şahitlikle yemeniz için o mallan hakimlere (reislere, yetkili idarecilere ya da mahkeme hakimlerine el altından rüşvet olarak) vermeyin" (el-Bakara, 2/188);
"Ey inanç edenler! Zannın çoğundan sakınınız. Şundan dolayı zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin (aleyhinde konuşmasın). Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Tanrı`tan korkun. şüphesiz Tanrı, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir" (el-Hucurât, 49/12).
"Mesuliyet, sadece insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere aittir. İşte böylelerine acı bir azap vardır" (eş-Şura, 42/42)
"Zâlimlerin varacağı yer ne kötüdür!" (Âlu İmrân, 3/151)
"Zâlimler için yardımcılar yoktur" (el-Mâide, 5/72)
"Biliniz ki Tanrı`ın lâneti zâlimlerin üzerinedir" (el-Hucurât, 49/12).
Nur Suresi 11-16. Ayetler:
"O uydurma haberi getirip kara çalma (ifk) atanlar, içinizden bir topluluktur. Onu kendiniz için bir ser sanmayın, tersine o, sizin için hayırdır. Iftirada bulunanlardan her birinin kazanılmış olduğu günaha gore cezası vardır. Onlardan günahın en büyüğünü yüklenene de büyük bir azap vardır."
"Iftirayı işittiğiniz süre, mümin adamların ve mümin bayanların, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"
"Bir de dört tanık getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Tanrı nezdinde, yalancıların da kendileridir"
"Eğer Tanrı`ın lütuf ve merhameti, dünyada ve ahirette üzerinizde olmasaydı, yaydığınız fitne yüzünden, size ne olursa olsun büyük bir azap dokunurdu."
"Siz o iftirayı dilinize dolamıştınız. Hakkında hiçbir bilgiye haiz bulunmadığınız şeyi ağzınızla söylüyor ve onu önemsiz birşey sanıyordunuz. Oysa bu, Tanrı nezdinde büyük bir günahtır "
"O aslı astarı olmayan sözü duyduğunuz süre: "Bunu konuşmak bizlere yakışmaz. Haşa! Bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?" (en-Nûr, 24/11-16).
"Mümin adam ve o bayanlara işlemedikleri bir günahla eziyet edenler (onlara kara çalma atanlar), doğrusu açık bir günah yüklenmişlerdir" (el-Ahzab, 33/38).
"Tanrı'tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının" (en-Nisâ, 4/I)
"Onlar ki Tanrı'ın gözetilmesini emrettiği hakları gözetirler (akrabalık bağlarını devam ettirirler ve iyilikte bulunurlar); Rablerine saygı beslerler ve fena hesaptan korkarlar...";
Fakat Tanrı'ın birleştirme akidesini kabullendikten sonrasında onu bozanlar ve Tanrı'ın bağlanmasını emrettiği bağları koparanlar (akrabalık bağlarını kesenler) ve yeryüzünü fesada verenler var ya; işte bunlar, lânet onlara ve yurdun kötüsü Cehennem de onlara" (er-Ra'd, 13/21, 25).
"Demek idâreyi ve hâkimiyeti ele alırsanız derhal yer yüzünde fesad çıkaracak, akrabalık bağlarını bile parçalayıp keseceksiniz o şekilde mi? Onlar o şekilde kimselerdir ki Tanrı kendilerini rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör eylemiştir." (Muhammed, 47/22-23).
"Biz, insana, ana-babasına iyilikte bulunmayı tavsiye ettik. Bilhassa de ******* tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düşerek ona hamile kalmış, emzirmesi de tam iki yıl sürmüştür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana şükret. " (Lokman, 31/14)
"Biz insana, ana-babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Bununla birlikte, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilah tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emrederlerse, artık onlara bu hususta itaat etme." (el- Ankebût, 29/8)
"Yüce Rabb'ın şöyleki emretti; Yalnız Tanrı'a yakarma edeceksiniz, ana-babalarınıza iyilik yapacaksınız. Eğer bunlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, acıma emaresi olarak tevazu kanadını aç da, "Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri şeklinde, sen de onlara acıma et" de "(el-isrâ, 17/23-24)
"Ey Peygamber! Sana ne sarfedeceklerini soruyorlar. De ki, sarfedeceğiniz mal ana-baba, akrabalar, yetimler, düşkünler ve yolcular içindir. Yaptığınız her iyiliği Tanrı bilir. " (el-Bakara, 2/215).
YORUMLAR