İskan politikasının yararları nelerdir? 5 madde ile açıklar mısınız? İskan Politikasının Yararları Osmanlı Devleti, Rumeli'y...
İskan politikasının yararları nelerdir? 5 madde ile açıklar mısınız?
İskan Politikasının Yararları
- Osmanlı Devleti, Rumeli'ye geçtiği andan itibaren yerli halkla iyi geçinme politikası uygulamış, “istimalet†vererek yerli halkın Osmanlı'ya meyletmesini sağlamışlardır.
- Prof. Dr. Halil İnalcık'ın tespitine göre Osmanlı padişahları bürokraside de bu prensibi uygulamış “Reaya fukarası†nı “zi-kudret ekabire karşı†korumuşlardır.
- Özellikle Balkanların fethinde “Toprak ve reaya sultanındır†prensibini ilan ederek yerli feodallere karşı toprağı ve köylü emeğini; devlet veya tımar rejiminin garantisi altına sokmuşlar, yerel feodallerin yerine merkezi imparatorluk rejimini ihya etmişlerdir.
- Balkan tarihçilerinden N. İorga; anarşiden bıkmış olan köylülerin Osmanlının merkeziyetçi yapısını uygun bulduklarını ve benimsediklerini kaydetmiştir.
- Osmanlıların Balkanlarda görünmesi ile birlikte Ortodoks halk Papalıkla Macar Krallarının Katoliklik propagandasından ve mezhep değiştirmek için yaptıkları baskıdan kurtulmuştur.
- Devlet, halkın yanı sıra Ortodoks kilisesine karşı da koruyucu bir politika gütmüş, Ortodoks kilisesinin bütün ayrıcalıklarını ve hiyerarşisini aynen tanımıştır.
- Kilise gibi Manastırların ayrıcalıklarını, bağışıklıklarını Hıristiyan devletler döneminde nasılsa o biçimde bırakmış, Balkanlarda Hıristiyan dinini yok etmek isteyen tutucu bir davranış içine girmemiştir. Hatta Yıldırım Bayezid Balkan halklarından sağladığı askerlere Anadolu Beyliklerine, Ankara savaşında Timur'a karşı ordusu içinde yer vermiştir.
Sebep: Soru düzenlendi.
İskan politikası nedir?
Türk Dış Politikasının Ana Hatları
Dış Ticaret Politikasının Kapsam ve Amacı
İskan Politikası
İskan; beşeri yerleşim anlamına gelmektedir. İskan politikasının amacı fethedilen yerlerin Türkleşmesini sağlamaktır. Bu amaç hem fetihlerin sağlam ve kalıcı olmasını hem de fethedilen yerlerin siyasi, askeri ve sosyal yönden güvenliğini sağlamaktır. İskan politikası fethedilen yerlerde sorun çıkma ihtimali olan ailelerin Anadolu'ya göç ettirilmesini sağlayarak karışıklık çıkma ihtimalini azaltmak için kurulmuştur.
18.yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun iskan politikası, boş ve harap yerlerin şenlendirilmesi ve ziraate açılması istikametinde yürütülmüştür. Bu hedefe varmak için ortaya çıkan problemlerin başında yerleşik halkın üzerinde büyük bir baskı unsuru olan göçmenlerin güç meselesi gelmektedir ki, bunun için de, özellikle güç unsurlarının ortadan kaldırılarak güvenli bir ortam hazırlanması, devletin politikasının gerçekleşmesinde önemli bir menzil olacaktı. Nitekim bu hususun önemi anlaşılmış olmalıdır ki, bu kabil grupların, Anadolu'daki iskan mahallelerinden uzak tutulması için Rakka ve Kıbrıs bir sürgün bölgesi olarak seçilmiştir.
İskan politikası göçebelerin iskanlarına teşebbüs ettiği gibi bu sayede de hem gelirleri arttırmak, hem de idari aksaklıkların bir sonucu olarak ortaya çıkan güçlükleri ortadan kaldırmayı hedef almıştır.
Osmanlı devleti bu yüzyılda toprak kaybına uğraması, onunla birlikte, Müslüman-Türk halkının da iç kısımlara göçe başlamasına sebep olmuştur. Meydana gelen bu nüfus hareketleri, devletin ekonomik düzenini bozduğu gibi, emniyetini de büyük ölçüde etkilemiştir. Nitekim birçok mahalle ve köy harap olup boşaldığı gibi yine birçok mamur tarla, bağ, bahçe terk edilerek zirai gelirin önemli miktarda azalmasına yol açmıştır. Bu durum karşısında devlet, bu harap olmuş ve boşalmış sahalara başı-boş bir hayat yaşayan göçebelerin veya eski haklarını yerleştirme işlerine girişmiştir.
18, yüzyılın iskan politikası olarak çıkan,"´harap ve sahipsiz yerlere oymakların yerleştirilerek yeniden ziraate açılması şeklinde içe dönük iskan siyaseti, bu yüzyılın varılmak istenen başlıca hedefi olmuştur.
Ayrıca iskan politikası fethedilen bölgelere Anadolu'dan getirilen Türkmen aşiretlerinin yerleştirilmesiyle gerçekleştirilmesidir. Özellikle anlaşmazlık bulunan aşiretlerin birini yerleştirilmesi, Anadolu'daki çatışmaları önlemiştir. Yerleştirilen Türkmenlerden bir süre vergi alınmaz ve geri dönmelerine izin verilmezdi.
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
- Osmanlı Devleti, Rumeli'ye geçtiği andan itibaren yerli halkla iyi geçinme politikası uygulamış, “istimalet†vererek yerli halkın Osmanlı'ya meyletmesini sağlamışlardır.
- Prof. Dr. Halil İnalcık'ın tespitine göre Osmanlı padişahları bürokraside de bu prensibi uygulamış “Reaya fukarası†nı “zi-kudret ekabire karşı†korumuşlardır.
- Özellikle Balkanların fethinde “Toprak ve reaya sultanındır†prensibini ilan ederek yerli feodallere karşı toprağı ve köylü emeğini; devlet veya tımar rejiminin garantisi altına sokmuşlar, yerel feodallerin yerine merkezi imparatorluk rejimini ihya etmişlerdir.
- Balkan tarihçilerinden N. İorga; anarşiden bıkmış olan köylülerin Osmanlının merkeziyetçi yapısını uygun bulduklarını ve benimsediklerini kaydetmiştir.
- Osmanlıların Balkanlarda görünmesi ile birlikte Ortodoks halk Papalıkla Macar Krallarının Katoliklik propagandasından ve mezhep değiştirmek için yaptıkları baskıdan kurtulmuştur.
- Devlet, halkın yanı sıra Ortodoks kilisesine karşı da koruyucu bir politika gütmüş, Ortodoks kilisesinin bütün ayrıcalıklarını ve hiyerarşisini aynen tanımıştır.
- Kilise gibi Manastırların ayrıcalıklarını, bağışıklıklarını Hıristiyan devletler döneminde nasılsa o biçimde bırakmış, Balkanlarda Hıristiyan dinini yok etmek isteyen tutucu bir davranış içine girmemiştir. Hatta Yıldırım Bayezid Balkan halklarından sağladığı askerlere Anadolu Beyliklerine, Ankara savaşında Timur'a karşı ordusu içinde yer vermiştir.
İskan politikası nedir?
Türk Dış Politikasının Ana Hatları
Dış Ticaret Politikasının Kapsam ve Amacı
YORUMLAR