ORTAOYUNU Karagöz şeklinde ortaoyunu da İstanbul’ dan çıkmış geleneksel bir tiyatro türüdür . Karagöz’e kişileri, fasılları, metinlerin bölü...
ORTAOYUNU
Karagöz şeklinde ortaoyunu da İstanbul’ dan çıkmış geleneksel bir tiyatro türüdür. Karagöz’e kişileri, fasılları, metinlerin bölünmesi bakımından büyük benzerlikler gösterir. Karagöz deriden tasvirlerlerle gösterilmesine rağmen, ortaoyunu diri oyuncularla oynanırdı.
Ortaoyunu sözcüğüne ilk olarak 1834′ teki bir şenlikle ilgili bir metinde rastlıyoruz. Ayrıca yüzyıllar süresince gelişme gösteren ortaoyununun Kol Oyunu, Meydan Oyunu, Meydan-ı Sühan şeklinde başka isimleri da vardı, bununla birlikte öykünmek oyunu da deniliyordu. 19. yy’da İstanbul’un meşhur oyun kollarından Zuhuri Kolu’nun ismini kullanarak ortaoyununa Zuhuri de deniliyordu. Ortaoyunu ismi üstüne bir sürü yorumlar yapılabilir.
Mesela İtalyan halk tiyatrosu Comedia del arte’ye benzerliğinden orta arte’den bozma olabilir. 16. yy’da İstanbul’a Yahudiler eliyle geldiği yolunda bazı izler var, o yüzyılda ortaoyununa çok benzeyen İspanyol oyunlarına auto deniliyordu, auto bozulup orta olmuş olabilir.
Bir başka görüş ortaoyununun Yeniçeri Ocağından çıkmış olduğu yolundadır. Buna bakılırsa “orta” sözcüğü yeniçerilerin “orta”sıyla ilgilidir. Fakat yaygın olan görüş hem yer hem vakit bakımından geçerlidir. Oyuncuların çevresinde izleyiciler vardır ve oyun ortada oynanmaktadır. Süre bakımından da eskiden ortaoyunu gösterimlerinde oyunun başlangıcında ve ardında çengilerin, curcunabazların ve başka sanatçıların türlü gösterimleri yer alırdı. Ortaoyunu bunların ortasında yer almış olduğu için ortaoyunu denmiştir.
Hangisi olursa olsun ortaoyunu çengi, köçek, eski soytarılardan curcuna-baz, cin askeri şeklinde türlü gösterimlerin karışımından oluşmuştur. 16. yy’da İspanya’dan gelen Yahudilerin, oyunun gelişiminde büyük katkıları olduğu bilinmektedir. Nitekim Evliya Çelebi oyuncu kollarını ve bunların oyunlarını anlatırken bu kollar içinde Samurkaş Kolunun Yahudi oyunculardan oluştuğunu belirtir. 16. yy’ da bunların oluşturduğu topluluğa “Cema-at-i Oyuncu Yahudiler” deniliyordu. Yahudilerin ortaoyunundaki katkısı için bir örnek verebiliriz. Ortaoyununda oyun alanına “palanga” denilmektedir. 16. yy’da da İspanya’da gösteriler için kazıklarla çit çekilmiş oyun alanına “palanque” denilmekteydi.
Hangisi olursa olsun ortaoyunu çengi, köçek, eski soytarılardan curcuna-baz, cin askeri şeklinde türlü gösterimlerin karışımından oluşmuştur
Ortaoyunu çengi-köçek, curcunabaz, cin askeri ve benzeri şeklinde dansçı, soytarı, pandomim gösterimcilerinin bir araya gelmesiyle gelişmiş, son dönemdeki şekline ulaşmıştır. Başkişileri Kavuklu ile Pişekar’dır. Ekranda görülen pencereden Kavuklu Karagöz’deki Karagöz’ün karşılığı, Pişekar ise Hacivat’ın karşılığıdır. Bu ikincisi dişi konuşur, bir başka deyişle Kavukluya nükte yapmasını kolaylaştıracak şekilde konuşur. Bunun haricinde Kavuklu arkası denilen, ya kambur ya da cüce, Kavuklu şeklinde giyinmiş birisi vardır. Diğeri kişiler ise tıpkı Karagöz’deki kişilerin karşılığıdır: Zenneler (hanım kılığına girmiş adam oyuncular), İstanbullu tiplerden Rum, Ermeni, Yahudi. Zenci. Acem. Tiryaki, Çelebi şeklinde tiplerle Anadolulu ve dışarlıklı kişilerden Rumelili, Kastamonulu. Kayserili, Kürt şeklinde kişiler ve başkaları. Oyun çepeçevre izleyici ile çevrili olduğundan dekor pek yoktur. Yalnız birisi büyük, diğeri ufak alçak birer paravana vardır. Büyük olanına yeni dünya denilir ve bir evi gösterir.
Yeni dünya, İstanbul’da büyük yangınlardan sonrasında kurulan yeni mahallelerdeki evlere deniliyordu. Nitekim Üsküdar’da bu şekilde bir Yeni Dünya Sokağı vardır. Ufak paravanaya ise dükkân denilir, bu da bir işyerini gösterir. Garp tiyatrosunun girmesiyle ortaoyuncuları da sahneye çıkmışlar, buna “perdeliye çıkmak” denilmiştir. Buradan da tuluat tiyatrosu doğmuştur. Ortaoyununun oyun dağarcığı Karagöz’ünkü gibidir. Fakat bunların içinde ortaoyu-nuna özgü olanlar vardır. Mesela “Büyücü Hoca”, “Eskici Abdi”, “Fotoğrafçı”, “Gözlemeci”, “Kağıthane Sefası”, “Kale Oyunu”, “Kızlar Ağası”, “Mahalle Baskını ya da Şalgam Hoca”, “Pazarcılar”, “Sandıklı”, “Telgrafçı”, “Tireli” vb şeklinde. Eski meşhur ortaoyunu topluluklarının isimleri şöyledir: Zuhuri Kolu, Ali Ağa Kolu, Han Kolu, Kirli Kol, Yoran Kolu, Çifte Kamburlar Kolu, Hacı Bekçi Kolu, Süpürge Kolu şeklinde. Meşhur ortaoyuncular içinde şunları sayabiliriz: Kavuklu Hamdi, Ufak İsmail Efendi, Abdürrezzak Efendi, Kavuklu Ali Bey, Agâh Efendi, Miskyağcı Hakkı, Şehreminili Frenk Mustafa Efendi, Kambur Mehmet, Kör Mehmet. Ne yazıktır ki bir sürü geleneksel değerlerimiz şeklinde bu çok emsalsiz tiyatro da yok olmuş gibidir.
Ortaoyununun oyun dağarcığı Karagöz’ünkü gibidir
Metin And
YORUMLAR