İstiklal Marşı’mızın törenlerde söylediğimiz ilk 2 kıtasının anlamı, açıklaması. Mehmet Akif Ersoy’un anlatmak istedikleri. İstiklal Marşı’...
İstiklal Marşı’mızın törenlerde söylediğimiz ilk 2 kıtasının anlamı, açıklaması. Mehmet Akif Ersoy’un anlatmak istedikleri.
İstiklal Marşı’nın İlk 2 Kıtasının Açıklaması
Okullarımızın açılışında, kapanışında, törenlere başlarken, internasyonal toplantılarda, spordaki başarılarımızda çaldığımız, coşku ile gururla söylediğimiz İstiklâl Marşı’mızın iki dörtlüğü şöyleki açıklanabilir:
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten son olarak ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir sadece!
Ozan Türk ulusuna ve onun ayrılmaz bir parçası olan kahraman Türk ordusuna sesleniyor.
Korkma! Akşam ufuklarının al rengi silinebilir, fakat Türk bayrağının al rengi hiçbir vakit sönmez. Bu bayrak yurdumda son aile ocağı, son şahıs kalıncaya dek dalgalanacaktır. Bayrak, Türk ulusunun yıldızı, açık talihi benzer biçimde hep göklerde parlayacaktır. O, yalnızca Türk ulusunun sembolüdür, dünya durdukça da o şekilde kalacaktır.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül, ne bu sertlik, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonrasında helâl,
Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl…
Ey yeni doğan ay ile bezenmiş, gönlü yüce, gururlu bayrağım! Uğruna canımı vereyim. Ne olur, kaşlarını çatma, yüzünü asma. Bana, Türk ulusuna gücenme. Kahraman Türk ulusuna bir kerecik gül. Tarih süresince seni şanla, şerefle dalgalandırabilmek için kanımızı akıttık, sayısız şehit verdik. Bu hiddet, dargınlık, sertlik ve durgunluğun sebebi nedir? Bu şekilde durgun, dargın, küskün durursan sonrasında tarih süresince atalarımızın senin uğruna akıttıkları kanlar sana helâl olmaz. Doğruluktan, Tanrı’nın buyruğundan ayrılmayan Türk ulusunun özgür ve bağımsız yaşamak olmazsa olmaz hakkıdır
YORUMLAR